Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/714 E. 2022/130 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/714 Esas – 2022/130
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/714
KARAR NO : 2022/130

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 14.11.2017 tarihinde …’nin sevk ve idaresinde bulunan 16 RF … plaka sayılı aracın …’in sevk ve idaresinde bulunan 16 FS … plaka sayılı araç ile karışmış olduğu kaza neticesinde … yaralandığını, kazaya karıştığı belirtilen 16 RF … plaka sayılı araç müvekkil şirkete 11.03.2017 – 11.03.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 151587963 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, huzurdaki davada, 16 RF … plaka sayılı aracın 16 FS … plaka sayılı araç ile karışmış olduğu kaza neticesinde 16 FS … plaka sayılı aracın sürücüsü … yaralanmıştır. Yaralanması sonrasında …’e 16 RF … plaka sayılı aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. tarafından sürekli sakatlık (maluliyet) tazminatı mahiyetinde maddi tazminat ödemesi yapıldığını, ancak yapılan işbu ödeme aşağıda da anlatılacağı üzere haksız bir ödeme olup müvekkil şirkete iadesi gerektiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’ni düzenleyen müvekkil sigorta şirketi tarafından davalı …’e yapılan toplam 31.333,63-TL tutarındaki ödemenin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesi talebiyle açılan işbu dava ticari nitelikte bir dava olduğunu, TTK’nın 4/1-a ve TTK 5/1 maddeleri ile yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, …’in, 5271 sayılı ceza muhakemesi kanunu’ndan dolayı talep hakkının sona erdiğinin ve hakkından feragat etmiş sayıldığının kabulü ile müvekkil şirket tarafından …’e haksız yere yapılan 31.333,63 TL tutarındaki tazminatın …’ten yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiğini, bahsi geçen kaza sonrasında … tarafından müvekkil şirket … Sigorta A.Ş.’ye kaza sebebiyle yaralandığı ve sürekli sakatlığa uğradığı iddiasıyla başvuru yapıldığını, yapılan başvuru esnasında, uzlaştırma formu ve ceza dosyası evrakları başvuru evrakları arasında sunulmadığını, müvekkil şirkete ibraz edilen evraklar doğrultusunda müvekkil şirket nezdinde 9903444 numaralı hasar dosyası açılarak …’in tazminat talebi değerlendirmeye alındığını, yapılan değerlendirme sonrasında ise müvekkil şirket tarafından …’e, 08.08.2018 tarihinde 31.333,63-TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil şirketin 9903444 numaralı hasar dosyasını oluşturduğu ve tazminat talebini değerlendirdiği sırada, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017/100228 numaralı soruşturma dosyasının açıldığı ve müvekkil şirket sigortalısı … ile … tarafından Ceza Muhakemesi Hukuku kapsamında yer alan uyuşmazlığın çözülmesi yönünden alternatif bir çözüm yolu olan uzlaştırma yoluna başvurulduğu bilgisi … tarafından müvekkil şirket ile paylaşılmadığını, … ile …’nin soruşturma aşamasında uzlaşma sağladığı bilgisi müvekkil şirket ile paylaşılmamış ve uzlaşma evrakı müvekkil şirkete sunulmadığını, müvekkil şirket tarafından 08.08.2018 tarihinde yapılan ödeme sonrasında edinilen bilgiye göre; 09.07.2018 tarihinde … ile … 6506 numaralı dosya üzerinden uzlaştırma sürecine başlamış ve uzlaşma sağlanabilmesi için … tarafından zararına karşılık olarak 3.500,00-TL’nin beyan edilen hesaba 20.07.2018 tarihine kadar ödenmesi talep edilmiştir. 17.07.2018 tarihli Uzlaştırma Raporu’na göre sigortalı … tarafından tazminat tutarının ödenmesi kabul edildiğini ve bu doğrultuda sigortalı … tarafından …’e 17.07.2018 tarihinde tazminat ödemesi yapıldığını, ödenen tazminata ilişkin dekont ceza dosyasına sunulduğunu, tarafların edim karşısında anlaşmaya vararak dosyayı uzlaşma ile sonuçlandırmış olmaları sebebiyle şüpheli … hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiğini, bu durumda …, önce 17.07.2018 tarihinde uzlaşma kapsamında müvekkil şirket sigortalısı …’den iddia olunan sürekli sakatlık zararına yönelik olarak ödeme almış olup daha sonra uzlaşma kapsamında ödeme aldığı bilgisini müvekkil şirket ile paylaşmayarak müvekkil şirketten de 08.08.2018 tarihinde tazminat ödemesi aldığını, müvekkil şirkete yapılan başvuru sonrasında 9903444 numaralı hasar dosyası açılarak …’in tazminat talebi değerlendirmeye alındığı sırada, ceza soruşturması sırasında sigortalı … tarafından 17.07.2018 tarihinde mağdur …’e 3.500,00-TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığı ve bu sayede sigortalının ve …’in aralarında uzlaşmaya vardığı bilgisi müvekkil şirket ile paylaşılsaydı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/19 maddesi uyarınca müvekkil şirket tarafından …’in tazminat talebi reddedilecek ve kendisine herhangi bir ödeme yapılmayacağını, ancak …, 17.07.2018 tarihinde müvekkil şirketin sigortalısından uzlaşma kapsamında tahsil etmiş olduğu ödemeyi müvekkil şirkete bildirmemiş ve bu sayede müvekkil şirketten de 08.08.2018 tarihinde tazminat ödemesi alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/19 hükmüne aykırı davranmış ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmiştir. Zira, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/19 hükmü uyarınca; ceza dosyası kapsamında uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat talebinde bulunulamayacağını, dava açılamayacağını, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağını bu nedenlerle müvekkil şirket tarafından 08.08.2018 tarihinde …’e yapılan toplam 31.333,63-TL tutarındaki ödemenin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesine, davalı … tarafından geçerli bir mazaret gösterilmeksizin 2020/47760 numaralı Arabuluculuk dosyasının ilk oturumuna katılım sağlanmadığından, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı …’e yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Kaza tarihi olan 14.11.2017 tarihinde, Çağlayan Köyü istikametinde seyreden … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı olan …’nin sevk ve idaresindeki 16 RF … plakalı araç, kontrolünü kaybederek karşı şeride geçerek, müvekkil …’in aracına çarpmasından ötürü araçta maddi hasara ve müvekkilin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, söz konusu kazada … asli derecede kusurlu, müvekkil ise kusursuz olarak kabul edilmiş ve müvekkilin şikayetçi olması sebebiyle … hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2017/ 100228 Sor. Numaralı dosyası ile taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı soruşturma başlatıldığını, …’nin 16 RF … plakalı aracının sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. ise, söz konusu yaşanan kazada oluşan maddi hasarların tazmini amacıyla müvekkile; 31.333,63 TL’lik tazminat ödemesi yaptığını, bahsedilen soruşturma dosyasında ise, …’nin üzerine atılı suç uzlaştırmaya tabii suçlardan olduğundan soruşturma dosyası kapsamında müvekkile uzlaşma teklifi yapılması akabinde, 17.07.2018 tarihinde müvekkil uzlaşma teklifini kabul ettiğini, davacı şirket, sigortaladığı 16 RF … plakalı aracın karıştığı kazada oluşan zararı, ilgili mevzuat gereği maddi yönden karşılamış olmasına rağmen, oluşan cismani zarar nedeni ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2017/100228 Soruşturma Numaralı dosyada tarafların 3.500 TL bedel üzerinden uzlaşması neticesinde müvekkilin talep hakkından feragat ettiğinden bahisle ödemesini gerçekleştirdiği 31.333.66 TL bedel için eldeki davayı ikame ettiğini, dava dilekçesinde müvekkil aleyhindeki tüm hususlara itiraz ediyoruz. Açılan işbu haksız davanın reddi gerektiğini, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/100228 soruşturma numaralı dosyası kapsamında gerçekleşen uzlaşma ile müvekkil, meydana gelen zararı yanında olukça cüz’i bir meblağ olan 3.500 TL tutarı; davacı sigorta şirketinden de alacağı -uzlaşma öncesinde hesabı matbu dilekçe ile talep edilmiş olan- bedel ile birleştirerek zararının karşılanacağını düşünmüş ve trafik kazasına/zarara sebep olan iyiniyetli olduğunu gördüğü …’nin ceza davası ile muhatap olmaması adına kabul ettiğini, oluşan zarar (16 FS … plakalı aracının hurdaya ayrılmış olması ve vücudunda oluşan kırıklar sebebiyle aylarca iş göremez hale gelmesi) bahsi geçen meblağın zararı karşıladığı hususu hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkile, uzlaşma sürecinde anlaşılan meblağ haricinde, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında; zararına ilişkin olarak; davacı sigorta şirketinden hiçbir talepte bulunamayacağı açıkça belirtilmediğini, gelinen noktada müvekkil, 3.500,00 TL meblağ üzerinde uzlaşması karşılığında; davacı sigorta şirketinden alacağı 31.333,66 TL bedelden feragat etmeyi kabul etmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkil uhdesinde, davacı şirket tarafından matbu olarak hazırlanan ve müvekkilin imzasının bulunduğu taahhüde ilişkin dilekçe fotokopisi hariç; hiçbir evrak bulunmadığını, davacı şirket tarafından sunulacak ve mahkemenizce celp edilecek tüm evraklarına karşı beyan hakkımızı saklı tuttuklarını, davacı şirket tarafından dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulu yeterli ve önemli evrak bulunmaması, müvekkile ilgili evrakların teslim edilmemiş olması ve olayın üzerinden 2 yılı aşkın zaman geçmiş olması sebebiyle yeterli bilgi ve belgeye ulaşamadığımızı arz ettiğini, müvekkil, davacı şirket ile yaptığı görüşmeler neticesinde, 9820207 sayılı hasar dosyasına ilişkin 07/12/2017 tarihli herhangi bir evrak teslim almamış olup işbu nedenle evrakın celbi gerekmektedir. Davacı şirketin, müvekkile ödediği tazminat kalemlerini detaylandırarak mahkemeye sunması, hangi zararlara ilişkin kalemlerin tazmin edildiğini net olarak belirtmesi gerektiğini, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına tabi tutulmamasını taleple; elde edilemeyen davacı şirket evraklarına karşı beyan hakkımızı saklı tuttuklarını, müvekkilinin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2017/100228 Soruşturma numaralı dosya kapsamında … ile yapmış olduğu uzlaşma neticesinde yapılan 3.500 TL ödemenin zararın karşılığı olmadığı dolayısıyla davacı şirketin tazminat yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığının açık olması hasebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, 16 RF … plaka sayılı araca ait ZMMS poliçesi, trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, arabuluculuk tutanağı, Bursa CBS 2017/100228 nolu soruşturma dosyası, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan davacı zorunlu mali sorumluluk sigortacısının davalıya yapmış olduğu maddi tazminat ödemesinin haksız olduğundan iadesi istemine ilişkindir.
Davalının sürücüsü olduğu 16 FS … plakalı araç ile davacının sigortacısı olduğu 16 RF … plakalı araç arasında 14/11/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı sigortacı tarafından maluliyet sebebiyle ödediği bedelin davalının Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/100228 nolu soruşturma dosyasında uzlaştırma tutanağının düzenlenmesi sebebiyle haksız ödeme olduğunu iddia ederek bedelin iadesini talep etmiş davalı tarafından ise davacının iddiaları inkar edilmekle uyuşmazlık noktası düzenlenen uzlaştırma tutanağı kapsamında CMK’ nın 259/19. Maddesi uyarınca davacı sigorta şirketine davalının başvurup başvuramayacağı, alacağın ibra edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/100228 nolu soruşturma dosyasında düzenlenen uzlaştırma raporunda, davalının, dava dışı sürücü ile yaralama nedeniyle zararlara karşılık 3500 TL verilmesine dair uzlaşmayı kabul ettiğinin açıklandığı, sigorta yönünden herhangi bir açıklamanın yer almadığı görülmektedir.
Diğer yandan uzlaşma teklif formunun ise matbu bir evrak olduğu, içerisinde yazılı maddelerde “Uzlaşmanın sağlanması hâlinde mağdur, soruşturma/kovuşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açamaz, açılmış bir dava varsa feragat etmiş sayılır.” hükmü bulunsa da, davacının sarih iradesinin münhasıran sürücü/şüpheliden olan alacak hakkından feragat ettiği anlaşılmaktadır. Trafik kazalarının 2918 sayılı Kanuna tabi olduğu, trafik kazalarında kusuruyla kazaya sebebiyet veren yanında kusursuz sorumlu olan Sigorta Şirketleri ve İşletenler bulunmakta olduğu, kusurlu sürücü ile uzlaşırken tereddüde yer vermeyecek şekilde sigorta şirketi ve araç işleteni sorumluluktan kurtulacağı tazminat davası açılmayacağı açıkça yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda davacının zararının tamamen giderildiği düşünülemez. Davacının zararı tamamen giderilerek kaza nedeniyle bir ibralaşma yapılmadığından ve yapılan anlaşma sigorta şirketinin işletene rücu olmadığı için sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırmaması nedeniyle ancak ödeme miktarı kadar işleten ve sigorta şirketini sorumluluktan kurtaracaktır.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/17658 Esas ve 2017/190 Karar sayılı kararı, Bursa BAM 13. Hukuk Dairesinin 2021/194 Esas ve 2021/270 Karar sayılı Kararda vurgulandığı üzere)
Bu durumda yukarıdaki açıklamalardan somut olayda, düzenlenen uzlaşma tutanağında açıkça davacı sigorta şirketinin sorumluluktan kurtulacağının açıklanmadığı, formun matbu olduğu ve alacağın ibra edilmediğinden davacı sigorta şirketinin trafik kazası sebebiyle sorumluluğunun devam ettiği, davalının sigorta şirketine başvurulmasının ve başvurulması üzerine yapılan ödemenin yasal olup ödemenin fazla olup olmadığı yönünden davacının açıkça kusur, maluliyet ve cismani zarar hesaplamasına dair iddialarının ve bu iddialara dayalı delillerin ileri sürülmediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 535,26 TL’den mahsubu ile bakiye 454,56 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.