Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/705 E. 2021/41 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/705
KARAR NO : 2021/41
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C.N…. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 12/11/2013
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Kooperatifi yönetim kurulu’nun 24.07.2013 gün ve 06 sayılı ortaklıktan çıkarılma karan ile davacı müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ihracına karar verdiğini, Gerçek borcu yansıtmayan haksız yere çekilen İhtarnamelere dayanarak alınmış olan üyelikten çıkarma kararının iptali için mahkemeye müracaat etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, Şöyle ki: Kooperatif yönetim kurulunun, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2012/13 E. Sayılı dava derdest durumda olmasına rağmen dava konusu aidat borcunun yanında müvekkilin ihraç karan sonrası tahakkuk eden aidat tutarlarını ödememesi gerekçesiyle Bursa 15. Noterliği aracılığıyla 10.12.2012 tarih ve … yevmiye nolu birinci ihbarnameyi ( ek-2 ) ardından 28.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu ikinci ihbarnameyi ( ek-3 ) gönderdiğini, bunun üzerine müvekkilinin dava konusu borç hariç olmak üzere ihraç karan sonrası tahakkuk eden borçlarım ihtarnamede de belirtilen bir aylık sürede 07.02 2013 tarihinde ödemiş), bunun ardından devam eden aidat borçlarını da 24.05.2013 ve 28.08 2013 tarihlerinde ise ödeyerek ( ek-4 ) şimdiye kadar tahakkuk eden 2013 yılı aidat borçlarını kapatmış olduğunu, Buna rağmen davalı tarafın, Bursa 15. Noterliği’nin 15.08.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihraç kararının ihtannı ( ek-5) göndermiş, söz konusu ihtarname 23.08 2013 tarihinde tebellüğ edildiğini, Bursa 15. Noterliği aracılığıyla 10.12.2012 tarih ve … yevmiye nolu birinci ihbarname ve 28.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu ikinci ihbarname incelendiğinde 24.097,73 TL + 6551 TL toplam 30.648,73 TL bedel talep edildiğinin görüleceğini, Yargıtay içtihatlarına göre ihraç kararına dayanak yapabilmek için üyeye gönderilen ihtarnamelerde istenen tutarın gerçek borcu yansıtması gerekmekte olduğunu, açıklanan bu sebeplerle ilk ihraç kararından sonra yapılan ödemeler göz önüne alınmadan Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan dava konusu borcun yeniden ihraç sebebi yapılmasının kooperatifler kanunu’na aykırı olduğunu ve alınan ikinci ihraç kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargılama faaliyetinin etkisiz halde gelmesine neden olduğunu, Açıklanan bu sebeplerle ilk ihraç kararından sonra yapılan ödemeler göz önüne alınmadan bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan dava konusu borcun yeniden ihraç sebebi yapılmasının kooperatifler kanunu’na aykın olduğunu ve alınan ikinci ihraç kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargılama faaliyetinin etkisiz hale gelmesine neden olduğunu, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, yukanda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtarnamelerle istenilen alacağın var olmadığının tespiti ile, yönetim kurulunun 24.07.2013 gün ve 06 sayılı müvekkilinin ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelikten haksız şekilde 2. Kez çıkarıldığını, ilk ihraç kararına karşı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/13 E. Sayılı dosyası ile iptal davası açtığını, davanın halen devam ettiğini, 2. ihraç kararının da yasa ve usul hükümlerine aykın olduğunu iddia ederek bu ihraç kararının da iptalini istediğini, 1163 sayılı kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi hükmüne göre ihraç karannm kesinleşmesine kadar ortağın hak ve yükümlülükleri devam edeceğini, Buna göre, kooperatife olan edimlerini yerine getirmemeye devam eden davacıya, ana sözleşme ve kooperatifler yasası hükümleri uyarınca 2. Kez birinci ve ikinci ihtarlar gönderilmiş, bu ihtarlara karşın borcunu ödemeyen davacının, tekrar 2. Kez üyelikten ihracına karar verilmek zorunda kalındığını, İhraç prosedürünün, ana sözleşme ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, tahakkuk eden faizlerin genel kurul Kararları gereği olduğunu, üyelik aidatlarını zamanında ödemeyen üyelerden, aylık % 10 ( 22.01.1998 tarihli genel kurul kararı ); aylık %6 25.01.2001 tarihli genel kurul kararı); aylık % 7 ( 22.03.2002 tarihli genel kurul kararı ); aylık % 5 (30.06.2007 tarihli genel kurul karan ile sonraki aynı doğrultudaki genel kurul kararlan) gecikme faizi alınacağı anılan genel kurul kararlan gereği olduğunu, Bu sınırlar içinde, hesaplanan faiz tutarlarının, aynntılan ile ihtarname ekinde gösterildiğini, açıklanan bu nedenlerle, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/13 E. Sayılı dosyasının, bu dava için “bekletici mesele” yapılmasına, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/13 E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, davacının davalı kooperatifin yönetim kurulunca 24/07/2013 tarih ve 06 sayılı ortaklıktan çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 18.07.2017 tarihli duruşmasında Dosyanın koop. Alanında uzman bir hukukçu bilirkişiye ve bir SMM bilirkişiye tevdi edilerek koop. Tarafların iddiaları doğrultusunda rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler hukukçu Adem Baştürk ile SMMM Şevki Yetiker tarafından ibraz edilen 22/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda ” Davalı kooperatif incelemeye 1994-2015 arası defterlerini ibraz etmiştir, ibraz ettiği tüm defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süreleri içinde taptınldığı 2012 senesi öncesi envanter defterlerim ibraz etmediği 2012 sonrası yevmiye defterlerinin tamamının kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yaptınldığı 2012 öncesi defterlerinde ise 2006 yılı dahil ve sonraki yıllardaki yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içinde yaptırıldığı görülmüştür. Davacıya 1. ihtarname Bursa 15. Noterlikçe 10.12.2012 gün 26893 yevmiye no ile gönderilmiş ihtarnamede daha önceki 24.097.73-TL borç devam ettiği gibi ihraç tarihinden sonra tahakkuk eden Aralık 2011 Ekim 2012 arasındaki 11 aylık aidat borcu olan 4950 TL ve 1601 TL gecikme zammıyla borcun 6551 TL olduğu toplam borcun 30.648,73 TL olduğu 10 gün içinde ödenmezse 2. İhtar gönderileceği bildirilmiş, 28/01/2013 tarihli 2. İhtarnamede aynı borç rakamları bildirilerek bir ay içinde ödenmesi istenmiştir. Davacı ihtarnamelerden sonra aidat ödemeleri yapmıştır. 07 Şubat 2013 tarihinde 7450 TL, 24 Mayıs 2013 tarihinde 600.00-TL Ve 20.08.2013 tarihinde 600.00-TL aidat Ödemesi yapmıştır. Ancak bu ödemeler ihtarnamelerden ve ihraçtan sonra yapılan ödemelerdir. Göndermiş olduğu ihtarnamede belirttiği Faizlerde davalı kooperatifin hesapladığı faiz ile olması gereken arasında fark bulunmaktadır birinci ihraçta mahkeme “davacının ihracına dayanak yapılan ihtarlar ekindeki borcun gerek kooperatif genel kurullarında alınan kararlar gerekse BK 120 md £ uygulamasına göre gerçek borcu yansıtmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.” Diyerek davayı kabul etmiştir. Davacı 2. ci ihtarında eski aidat alacağında yine aynı rakamı istemiş ve 1.ihraç ile 2. thraç için yolladığı 1. İhtarname arasındaki aidat ve faizlerini de bu tutara eklemiştir. Sonradan eklenen aidat borcu ve faizler incelendiğinde istenilen aidat borcunun defterlerle uyumlu olduğu yani 4950. TL olduğu ancak faizin aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi 528.00-TL olması gerekmektedir. Sonuç olarak davalı kooperatif ihtarnamede davacıya doğru bir borç rakamı bildirmemiştir. Mahkemece kabul edilmeyen ve buna ait karardaki gerekçesi Yargıtay cada onaylanan karara göre kabul edilmeyen alacak rakamım aynı şekilde talep etmiş ve üstüne koyduğu sonra tahakkuk eden aidatların faizlerinde fazla hesaplama yapmıştır. Davacının ihtarnamelerden ve 2. İhraçtan sonra yapmış olduğu ödemeler bulunmaktadır. Sonuç olarak davalı kooperatif davacıya göndermiş olduğu ihtarnamelerde gösterdiği borç/alacak rakamı gerçek borç/alacak rakamım göstermemektedir. ” şeklinde beyan edilmiştir.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacının davalı kooperatifin yönetim kurulunca 24/07/2013 tarih ve 06 sayılı ortaklıktan çıkarılmasına dair kararın genel kurulda onaylanmasına dair 19/06/2018 tarihli celsede taraf vekillerine süre verilmiş olup tarafların beyanlarında yönetim kurulunca verilen kararın genel kurul tarafından halen onaylanmadığı bildirilmiş olup ortaklıktan çıkarılma kararının verildiği tarihten bugüne kadar yönetim kurulunun kararının onaylanmadığı, davalı vekilinin 02/07/2018 tarihli beyanında da bildirildiği üzere ihracın yönetim olmadığından 3 senedir genel kurul gündemiyle haziruna sunulmadığı belirtilmiş olup üyeliğin askıda olduğu ortaklığın devam ettiğinden yönetim kurulu kararının ihraç kararına karşı dava açılamayacağından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkememiz kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bursa BAM 5. HD’nin 03/1/2020 tarih ve 2018/2132-2020/1130 E/K sayılı kararı ile; “Somut olayda, davacının yönetim kurulunun 24.07.2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiği, bu karara karşı 12.11.2013 tarihinde mahkemeye itiraz davası açtığı, davacının yönetim kurulu ihraç kararına karşı genel kurula itiraz veya mahkemeye ihracın iptali davası açma konusunda seçimlik hakkı bulunduğu, davacı tarafın yönetim kurulu kararının mahkeme yoluyla iptali yolunu seçtiği, ilk derece mahkemesi kararında belirtilen içtihadın yönetim kurulu ihraç kararına karşı itiraz edilip de genel kurula intikal ettirilmeyen itiraza ilişkin olduğu, davacı tarafın yönetim kurulu ihraç kararına karşı genel kurula itiraz etmediği, mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığı, bu durumda yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davalı kooperatifin anasözleşmesi getirtilerek, 1163 Sayılı Kanun’un 27. maddesi ve anasözleşme hükümlerine göre ihtarnamelerin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, ihtarlarda belirtilen borcun gerçek borç olup olmadığı değerlendirilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;Mahkemenin 19/07/2018 tarih, 2013/301 esas, 2018/1021 sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, Davacı tarafından yatırılan istinaf yoluna başvurma harcı ve karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına, Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
O halde somut olayda, davalı kooperatif tarafından davacının ihracına yönelik olarak düzenlenen Bursa 15. Noterliğinin 10/12/2012 tarih ve 26893 yevmiye numaralı ihtarname ile davacının borcunun 24.097,73 TL , 28/01/2013 tarih ve … yevmiye numaralı ikinci ihtarname ile 30.648,73 TL borcunun olduğu belirtilerek ihtarname gönderdiği, davalı kooperatifin ticari defter kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi heyetinin 22/03/2018 tarihli raporunun gerekçeli denetime açık olduğundan itibar edilerek TBK 120. Maddesine uygun olarak düzenlenen gecikme faizinin 528 TL olduğu ancak 1601 olarak ihtarnamede talep edildiği yine Bursa 3, Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/13 Esas ve 2014/148 Karar sayılı ihracın iptali karara dayanak ihtarnamede de aidat alacağını aynı şekilde eldeki davadaki ihtarnamede hesaplanan aidat alacağına eklenerek istendiğinden talep edilen aidat alacağının davacının gerçek borcu olmadığı sabit olduğundan davanın kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından davacının kooperatiften ihracına yönelik 24/07/2013 gün, 06 sayılı kararın iptaline,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 24,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 35,00 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 800,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 278,80 TL olmak üzere toplam 1.078,80 TL yargılama gideri ve 24,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.103,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.