Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/70 E. 2020/339 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/70 Esas – 2020/339
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/70 Esas
KARAR NO : 2020/339

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/09/2020
YAZIM TARİHİ : 09/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili 15/05/2019 tarihinde 06 … 4061 plaka sayılı aracı ile u dönüşü yaparken 34 BET 618 plaka sayılı araç, müvekkilinin aracının sol orta kısmını çarparak aracın orta direk, sol ön ve arka kapılarında içe doğru hasar verdiğini, müvekkilinin aracı kaza sırasında … Sigorta A.Ş. İle kaskolu olmasına rağmen kasko firması oluşan hasarı gidermekten kaçındığını, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin 20/09/2019 tarihinde green auto servis isimli serviste işçilik dahil 9.700,00 TL bedel mukabilinde aracını tamir ettirdiğini, 15/05/2019 tarihli kaza tarihinden 20/09/2019 tarihine kadar aracını kullanamadığını, ve bu tarihler arasındaki araç kira bedelinin de ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 3.000,00 TL araç hasar bedelinin kaza tarihi olan 15/05/2019’dan itibaren ve 100,00 TL araç kira bedelinin kaza tarihi olan 15/05/2019’dan itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, kaza sebebi ile aracında meydana gelen araç hasar bedelini ve araç kira bedelini Kasko Poliçesi kapsamında müvekkil şirketten tahsilini talep ettiğini, davanın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunu, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmesinin 6502 sayılı TKHK’nın 3. Mad. Anlamında bir tüketici işlemi olduğunu, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, bu sebeple huzurdaki davanın dava şartı eksikliğinden reddedilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin işbu başvuru sebebiyle hiçbir sorumluluğu ve akabinde temerrüdü söz konusu olmadığını, temerrüde düşmeyen müvekkil şirketin faizden sorumluluğu ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, çarpan aracı kullanan kişi ve müvekkilinin ruhsat ve sürücü belgesi suretleri, kaza tespit tutanağı, ticari kasko sigorta poliçesi, kazaya ilişkin fotoğraflar, sigorta poliçesi vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, Kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Davacı … ile davalı sigorta şirketi arasında kasko sigortası sözleşmesi bulunmasına, davanın 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra açılmasına ve aracın ruhsatında yazılı olduğu üzere sigortalı aracın hususi araç olmasına göre davacının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davalı sigorta şirketine karşı açılan davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Açıklanan nedenlerle görev dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın BURSA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Tüketici Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸