Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/685 E. 2023/116 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/685
KARAR NO : 2023/116
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Kayabaşı Mah.Gaziyaşargil Cad.Emlak Konut Başakşehir Evleri 1.Etap 4.Kısım D Blok Dış Kapı No: 14/A İç Kapı No:92 Başakşehir/İstanbul
DAVALI : … – … ……. Cadde No:636 A /-No: … Ofis Ve İşyeri Osmangazi/Bursa
VEKİLİ : Av. … – [16169-61676-16886] UETS
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
YAZIM TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26.07.2004 tarihinden itibaren hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe dış giyim eşyası imalatı, dokuma, örme (trikotaj) işlerini yaptığını, müvekkili ile davalı arasında yapılan görüşmeler kapsamında anlaşılan miktar ve nitelikte ipliğin davacıya satılması ve bunun karşılığında satış bedelinin ödenmesi hususunda anlaştıklarını, satın alınan toplam 17 ton 495 kg 36 gram ürün karşılığı toplamda 798.247,84 TL değerinde 7 adet fatura kesildiğini, ilk faturanın kesildiği tarihten anlaşılabileceği gibi
malların bu tarihlerde davacının iş yerine gelmeye başladığını, ancak malların hemen bu tarihlerde üretime sokulamadığını, malların gönderildiği koliler oldukça dağınık ve bozuk
olduğundan kolilerin düzenlenmesinin bir haftadan fazla sürdüğünü, kolilerin düzenlenmesi nedeniyle üretimde gecikmeler yaşandığını ve davacının maddi manevi mağduriyetinin burada başladığını, davacının kolilerdeki durum nedeniyle üretime dahi geçilemediğini ve aynı zamanda ürünlerin tartıda taahhüt edilenden farklı rakamlarda çıktığını ivedilikle davalıya bildirdiğini ve davalı tarafın da müvekkilini ödeme konusunda sıkıştırdığını, müvekkilinin ürünleri işlemeden ve ayıplar ile ürünlerin/ipliklerin açılmaya ve kullanılmaya başlaması kapsamında dokunan ürünlerde hasarların gözlemlenmesinin ardından derhal davalıya bildirim yapılarak email ile gözlemlenen tüm ayıpların fotoğraflarının da ayrıca davalı taraf ile paylaşıldığını, müvekkilinin üzerine düşen bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı tarafından dönüş yapılmadığını, ancak şirket vekili tarafından müvekkiline göndermiş oldukları birçok e-maile karşılık olarak müvekkilinin e-mail yoluyla cevap verdiğini, bu e-mail kapsamında ise “kusurlu mallarımızı geri alırız” demek suretiyle malların kusurlu olduğunu da kabul etiğini, bunun yanı sıra davalı vekili tarafından gönderilen bu mailde sağlam olarak nitelendirdikleri ürünlerin de daha sonra ayıplı olarak ortaya çıktığını, ütü ve son kalite aşamasında bu
ürünlerin ayıplı olduğunun netleştiğini, bu ürünlerin de ayıplı olduğuna istinaden bildirimlerin ihtarnameler ve haricen yapılan görüşmelerde açıkça bildirildiğini davalı taraf vekili ayrıca bu e-mailinde “kilosu 4.70 USD + KDV olarak aldığınız bu mallar 2. Kalite olmasaydı 9 ile 10 USD + KDV olarak satılmaktadır.” şeklinde bir açıklama yapmışsa da taraflar arasındaki ticari anlaşmanın bu açıklama ile bir bağlantısının bulunmadığını, fiyat konusunda yapılan ticari görüşmeler kapsamında sonuç olarak tarafların ipliklerin 4.70 USD + KDV üzerinden satılması üzerinden anlaştıklarını ve daha sonrasında ise davalının elinde bulunan stokta antrasit rengi çok fazla olduğu için ana renk olan siyahın ise az olması sebebiyle davacının malı almak
istemediğini belirttiğini, bunun üzerine davalının 2,5 USD değerinde boya farkı bedeli verilmesi karşılığında ipliklerin boyatılıp teslim edilebileceğini söylediğini, bu nedenle de
verilmesi karşılığında ipliklerin boyatılıp teslim edilebileceğini söylediğini, bu nedenle de ipliğin siyah renginin belli bir kısmının 7,2 USD olarak fiyatlandırıldığını, davalı satıcının 2.kalite olduğunu düşündüğü malı satmayacağını, faturaya istinaden yollanmış ipliklerde eksikler tespit edildiğinden yetkili kişiler tarafından yapılan görüşmelerde mutabık kalındığı üzere iade
faturası düzenlendiğini ve 03.07.2020 tarihinde iade faturasının davalı tarafa gönderildiğini, davalı taraf yetkilisinin de ipliklerin eksik olduğunu kabul ettiği ve ıslak
imza atarak bu duruma muvafakat verdiğini, taraflar arasında bu konu kapsamında bir anlaşmazlık bulunmadığını, taleplerin kabul edilmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından satışı yapılan ürünlerdeki ayıpların süresinde davalıya bildirildiğinden müvekkilinin sözleşmeden cayma hakkı ile tazminat talep etme hakkı olduğunu belirterek ayıplı ürünlerin iadesi ile ödenen 798.247,84 TL olan satış bedelinin karar tarihindeki kur tutarı üzerinden hesaplanmak suretiyle ürünlerin Amerikan Doları (USD/$) değeri üzerinden ticari reeskont faizi ile birlikte iadesine, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle ortaya çıkan zararlardan depo bedelleri için şimdilik 4.000,00 TL, iplik ve fire bedelleri için şimdilik 98.868,00 TL, nakliye
giderleri için 3.894,00 TL elde edilemeyen kar için için şimdilik 238.592,00 TL, Wienella markası için üretilip 2. ve 3. Kaliteye düşmüş ürünler için şimdilik 186.694,00 TL, ayıplı mallar nedeniyle başkaca kazanç sağlanamadığından dolayı şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere doğan, doğrudan ve dolaylı zararların tümünün karşılanması için belirsiz alacak davası
olarak ve fazlaya ve faize ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 542.048,94 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, müvekkili firmanın kendi sektöründe öncü firmalardan olup en iyi markaların fantezi iplik
tedarikçisi olduğunu tarafların şifai görüşmeleri ile birlikte gerek aracı şahıslar gerekse çalıştıkları diğer firma yetkilileri ile yaptığı görüşmeler sonrasında davacı firma ile müvekkili firmanın anlaşma sağladığını, akabinde davacı firmaya kontrol ve onay amaçlı ipliklerin bir kısmının numune olarak gönderildiğini, davacı firmanın ilgili ürünleri 2.kalite olduğunu bilerek
aldığını ve incelemesi için de numuneler gönderildiğini, müvekkilinin Zara firmasına üretim yapan trikocuya verdiği iplikle diğer küçük bütçeli firmalara verdiği ipliğin bir olmadığını zaten fiyatlandırmanın da bu kalite farkına göre değişkenlik gösterdiğini, bu durumu sundukları faturalar ile de ispatladıklarını, müvekkili tarafından davacıya 582 kodlu Dream marka ipliğin 4.70 $ + KDV, 10289 kodlu Comfort marka ipliğin ise 7,5 $ + KDV ile satıldığını, 582 kodlu Dream Kalite siyah ipliğin toplam maliyetinin 5,30 $ olduğunu, bu ürünü davacı yana 4.70 $’dan satıldığını, aynı ürünün iki ayrı firmaya 9.50 $ + KDV fiyatına satıldığını; 10289 kodlu Comfort kalite siyah ipliğin toplam maliyetinin 8.80 $ olduğunu, bu ürünün davacı yana 7.50 $’dan satıldığını, aynı ürünün iki ayrı firmaya 10.50 $ + KDV ve 10 $ + KDV fiyatlarına satıldığını, davacı tarafın 16 yıllık sektörde tecrübesi olan bir firmanın 5.30 $ ve 8.80 $ sadece maliyeti olan bir ürünü 4.70 $ ve 7.50 $’dan nasıl alabileceğini, bu rakamlardan aldığı ipliklerin muhteviyatını bilmemesinin inandırıcılıktan uzak, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,
taraflar arası anlaşmaya varılıp ilk sevkiyatın 21.05.2020 tarihinde yapılmaya başlanmasıyla birlikte sıralı sevkiyatların ve ilgili malların davacı tarafça ödemelerinin yapılmaya başlandığını, davacı yanca belirtilen sözde ipliklerin hatalarını dışarıdan bakıldığında bile fark edebiliyor ise neden sözde ayıplı mala ödeme yaptığını, ilk geldiği andan itibaren iplikleri problemli ise ve hatta davacı tarafça nasıl resmedildiğini bilmedikleri resimler şeklinde ise ipliklerinin iadesinin neden hemen yapılmadığını, yasal sürelerde gerekli bildirimlerin yapılmadığını, 21.05.2020 tarihinde numune ipliklerin sevk edilmeye başlanması ve numunelerin onaylanması akabinde yüksek kg’lı ipliklerinin de gönderiminin sağlandığını, sözde hataların da basit bir şekilde görünmesine rağmen iade faturasının 27.06.2020 tarihinde sadece 563,01 kilo iplik için kesildiğini, kesilen iade faturasının ipliklerindeki tartıya çıkması sonucu ortaya çıkmış olan kg farklılıklarından kaynaklı olduğunu, müvekkilinin basiretli bir tüccar gibi davrandığını, davacı tarafı zarara uğratmamak için iadeyi kabul ettiğini, ancak bu iadenin ipliklerin muhteviyatından kaynaklı bir ayıp için yapılmış iade olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli davranıp fatura tarihinden 36 gün geçmesine rağmen, bir kısım
iplik için ürün iadesi aldıktan sonra kalan 17.494,48 kg iplik için herhangi bir iadenin gerçekleşmediğini, ilgili iplik makinaya girdiği andan itibaren hata var ise kendini belli
etmesine karşılık, 17.494,48 kg iplikleri ilgili iadeden önce ve sonrasında kullanıldığını, davacı ve vekili olarak taraflarınca gönderilen ihtarname ve e-mail yazışmalarında her
defasında ürünleri iplik halinde iade alacakları belirtilmesine rağmen ürünün kullanılmadığını, sözde hata var dediği ve resim olarak müvekkili firmasına gönderdiği
üründe davacı firmanın Lot’ları karıştırarak kendilerinin üründe hata yaptığını, bu durumun bilirkişi tarafından da ortaya çıkacağını, buna rağmen davacı firmanın kötü
niyetli ve tamamen taraflarını zarara uğratmak için ipliklerini iade etmek yerine üretime devam ettiğini, davacı tarafın gerek malı yerinde kontrol ettirerek gerekse de numune bazında
inceleyerek ilgili iplikleri bilerek isteyerek aldığını, davacı firmanın 2. kalite diye tabir edilen iplikleri aldığını, Trikoların kalitesinin ve satış fiyatlarının ipliklerin kalitesiyle doğru
orantılı olduğunu, davacı firmanın yıllardır bu sektörün içinde olup da bu durumu görmezden gelmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve kötü niyetinin
göstergesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR:

Taraflara ait ticari defterler, keşif ve bilirkişi incelemesi, tanık beyanları, bilirkişi raporu,
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; davacının davalıdan satın almış olduğu ürünlerin ayıplı çıkması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, gösterilen tanıkların yargı çevresinde olanlar mahkememizce dinlenmiş, yargı çevresi dışında olanlar için talimat yazılmıştır.
Davalı tanıkları mahkememizce dinlenmiştir.
Dinlenen davalı tanığı Mustafa Aydın beyanında; ” ..ben Şen-kar şirketinde 6 ay boyunca tasnifçi olarak çalıştım, davalı taraftan alınan iplikler 10 ton civarındaydı, ipliklerde farklı tonlar olduğunu gördük, bizce bu kusurdu ancak bunu şirket müdürü Aydın bey ile konuştuğumda bana bu iplikleri yarı fiyatına aldıklarını bu şekilde olmasının normal olduğunu söyledi, davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: ben davacı şirket tarafından işten çıkarılma yasağı olmasına rağmen işten çıkarıldım, bana formalite icabı olduğunu söyleyerek imza attırdığı için ben kendisine dava açamadım..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlene davalı tanığı İlknur Güven beyanında; ” … ben davalı … şirketinde finans ve muhasebe sorumlusu olarak çalışmaktayım, elimizde kalan parti mallar olarak tabir ettiğimiz ipliklerden numuneleri davacı şirkete gönderdik, davacı şirket tarafından kabul edilmesi üzerine fatura karşılığında davacı şirkete satış yaptık, sattığımız mallar elimizde kalan parti mallar olduğu için fiyatını normal fiyatının yarısına sattık, biz normalde sipariş üzerine çalışan bir firmayız, davacıya elimizde kalan mallardan kartela hazırlayıp gönderdik, kabul edilmesi üzerine satış yapıp sevkiyatı gerçekleştirdik, dedi.
Davalı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: ödemelerin durdurulması üzerine davacı şirket yetkilisi Adem bey ile defalarca telefonda görüştük, kendilerine ödemelerini yapması veya mallarımızı iade etmelerini söyledik, ödemelerini yaptılar ayıplı olsa idi malları iade ederlerdi, ancak iade etmediler,
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: bizim şirketimizde iplikler renk ve lot bazında ayrılır, o şekilde paketlenir ve sevkiyatı gerçekleşir, aynı kazandan çıktığı için renk farklığı olmaz, davacı taraf malları aldıktan sonra malları birbirine karıştırmışsa renk farkı bundan kaynaklanmış olabilir, çünkü her rengin farklı tonları olabilmektedir,,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı Hüseyin Binici beyanında; “…ben dava konusu ipliklerin davalı tarafından davacıya satışında aracılık yaptım, … iplikten numune alıp davacı şirkete verdim, numuneleri davacı şirket denedi beğenmesi üzerine yeniden numune aldık, ikinci numuneyi de beğendiler, yaklaşık 10-12 renk denenmiş oldu, beğenilmesi üzerine davacı tarafça davalıdan 10 ton iplik alındı, ipliğin orjinal fiyatı 9-9,5 Dolar olmasına rağmen davacı 4 dolardan satın aldı, bunu ucuza vermesinin sebebi stokta kalan mallardan olması nedeniyledir, dedi.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: ipliklerin hepsi birinci kalitedir ucuza satılmasının sebebi stokta kalması nedeniyledir, ucuzu verilmesinin sebebi ayıplı olması değildir… ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak 1 Tekstil Mühendisi, 1 Kimya Mühendisi ve 1 SMM bilirkişiden oluşturularak bilirkişi heyeti ile birlikte mahallinde keşif yapılarak, davacı tanıkları da dinlenilerek ve davacı defterleri incelenerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor aldırılması istenilmiştir.
Bakırköy 7.Asl.Tic.Mah. 2021/34 Tal.sayılı dosyasında davacı tanıkları dinlenmiştir.

Dinlenen davacı tanığı Nihal Gül Köse beyanında; “…ben davacı şirkette desinatör yani desenci olarak görev yapmaktayım, davalı … Fantezi’den alınan iplikler üretim aşamasındayken ayıplı olduğu anlaşılmış bu nedenle üretim durdurulmuştur, üretim aşamasında fark edilen hata ayıp şirket yetkilisine haber verilmiştir, iplikler tek bobin içerisinde farklı renklere sahip olması nedeniyle ürünlerde de ton farkı ortaya çıktı, ürünler benim bildiğim kadarıyla hepsi üretim aşamasında ayıplı olduğu fark edildi, imalata koli içerisinde geliyor ve açmadan ayıplar belli olmuyor, ipliğin kontrol işlemi imalatçı firmaya ait olduğundan tekrar bir kontrol yapılmayarak direkt koliler açılarak üretim aşamasına geçiliyor, hatırladığım kadarıyla 4 ya da 5 kişi 2 aydan daha fazla bir süre ayıpların ayıklanması için emek ve mesai sarfetmiştir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Dinlenen davacı tanığı Murtaza Balaban beyanında; “…Ben davacı şirkette kesim şefi olarak görev yapmaktayım, üretimi biten ürünler kontrol için bana gelir, davalı şirketten alınan iplikler koliler halinde geldi ve koliler kontrol edilerek lot a ayrıldı ve daha sonra üretim aşamasına geçildi, kolilerin kontrol edilme aşamasında bir sıkıntıya rastlanmamıştır, üretim aşaması tamamlanıp örme işlemi bittiğinde ürünlerin ayıplı olduğu ortaya çıkıyor, ürünlerde ortaya çıkan ayıp lot yani renk farkları ve ipin ikinci kalite olmasıydı, bununla ilgili de ben kalite kontrolü yaptım ve ayıpları tespit ettiğimden davacı şirket yetkilisi Adem beye durumu bildirdim, ben aslında örme aşamasında olmadığım için o süreçte ayıbın belli olup olmadığını bilmiyorum, daha sonra ayıplı olan ürünleri ayırma işlemi yapıldı ve bu süreç 2 ayı buldu, genelde 4 kişiydik ancak ara sıra fazladan kişiler de eklenebiliyordu, pazar günleri de çalıştığımız oluyordu, davacı şirket her zaman 1. kalite iplik kullanır… ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Dinlenen davacı tanığı … beyanında; “… Ben fason dikim imalat işleri yaptığımdan davacıyı bilirim, davacı şirket yetkilisi Adem beyden de fason dokuma işi almıştım, davacının … Fantezi’den aldığını söylediği ipliklerin dokuma işlemini yaparken ürünlerde tuşe farkı, renk farkı ve kalite farkı olması nedeniyle bir kısım ürünler yönünden üretimi durdurduk ve bunu davacıya bildirdik, hatta bazı ürünlerde ayıp yıkamayla ortaya çıkacağından yıkama işlemi yaptık ve yıkama sonrası ayıp ortaya çıkan ürünleri de ayırdık ancak çalışan işçiler hepsi ayıbı farkedemediğinden dokumaya devam edilen ürünler de oldu, bunlar da sonuç itibariyle ayıplı olduğundan ayrıldı ve bu süreçler davacı yetkilisine ayrı ayrı haber verildi, yazılı olarak haberdar edildi, biz ayıplı olan ürünlerin bir kısmını ayırıp ayrı olarak iade ettik, ancak bildiğim kadarıyla davacı da kendi diğer gönderilen ürünler üzerinde ayıp ayıklama işlemi yapmış, benim firmamın adı Petek Triko firması olup davacıya iade faturası göndermiştik, ürünlerdeki ayıplar iplikten kaynaklı ayıplardı, biz davacıya iade faturası gönderirken hem iplikleri hem de üretimini yaptığımız kısım yönünden fatura keserek gönderdik, dokuyabildiklerimizin hepsinin faturasını gönderdik, biz kendi ayırdıklarımızın faturasını kesmedik, zaten bu husus irsaliyelerde de bellidir, ben 20 yıldır davacı ile ara ara çalışırım ve şimdiye kadar böyle bir sorun hiç çıkmamıştır, her zaman 1. sınıf iplik alınmaktadır…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bakırköy 7.Asl.Tic.Mah. 2021/34 tal. sayılı dosyasında; Tekstil Mühendisi Kimya Mühendisi S.M.Mali Müşavirden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2020 yılında e-defter mükellefi oldukları , açılış ve kapanış e-defter beratlarını süresinde yaptırılarak usulüne uygun olarak tutulduğu,
taraflar arasında davacı şirket tarafından sunulan cari hesap hareketlerine göre davalı şirkete 1.263,07 TL tutarında borçlu göründüğü,bu tutarın dava konusu
edilmediği, davalının davacıya satmış olduğu 2.152,2 kg dream kalite fantasy iplik ve 9.159 adet kazağın iplikten kaynaklanan renk farklılıkları nedeniyle ayıplı olduğu,
319,09 kg soil bej (camel) renk ipliklerin ayıbının teslimat aşamasında kontrol edilerek anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, davacının ayıp ihbarını T.T.K.’na göre
süresinde yapmadığı, 1.833,11 kg soil bej (camel) renk dışındaki muhtelif renk dream kalite fantasy ipliklerin ayıbının teslimat aşamasında anlaşılamadığı, ancak örme esnasında
anlaşılabileceği, davacının ayıp ihbarının süresinde olduğu, davacının sözleşmeden dönme talebinin kabulü halinde, ayıplı ipliklerin davalıya iadesi ve davalının iplik bedelini iade etmesi durumunda davacının ayıplı iplikler için ödemiş olduğu 9.304,87 USD iplik bedelini davalıdan talep edebileceği, 9.159 adet ayıplı kazakta, ipliğin ayıbının örme esnasında kontrol edilerek
anlaşılması gerekirken, 9.159 adet kazak örüldükten sonra ayıbın farkına varıldığı anlaşıldığından, davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığı, davacı şirketin diğer tüm doğrudan ve dolaylı zararlarının varılan kanaat neticesinde değerlendirmeye alınmadığı kanaatinin bildirildiği görülmüştür. Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılmıştır.Bakırköy 7.Asl.Tic.Mah. Tal.sayılı dosyasında düzenlenen 21/10/2022 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir
değişiklik bulunmadığı bildirilmiştir.Taraflar arasında iplik alım satımına dayanan ticari ilişki mevcuttur. Davacı tarafından davalıdan satın alınan 319,09 kg soil bej (camel) renk dream kalite ipliklerin bobinlerinin mahallinde yapılan keşif sırasında bilirkişilerce yapılan incelemesinde; yandan bakıldığında sarılı iplikler arasında renk farklılıklarının bulunduğu çıplak gözle incelemeyle anlaşılabildiğinden açık ayıplı olduğu bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. Yine keşif ve bilirkişi incelemesi esnasında; 1.833,11 kg muhtelif renk dream kalite fantasy iplik bobinlerine yandan bakıldığında sarılı ipliklerde renk farklılığının bulunduğu anlaşılamadığı bilirkişilerce belirtildiğinden bu iplik bobinlerinde aynı
bobinde renk farklılığının bulunduğu örme esnasında anlaşılabileceğinden ipliklerin teslimi esnasında gizli ayıplı olduğu ancak örme esnasında renk farklılığı ayıbı açık hale gelebildiğinden ipliklerde aynı bobinin iç kısımlarında renk farklılığı bulunduğundan ayıplı olduğu, kazağın kol, ön yüz ve arka yüzlerinden her birinin kendi içerisinde de renk farklılığı bulunduğundan örülen tek parça üzerindeki renk farklılığının örme esnasında anlaşılabileceği tespit edilmiştir. Dava ayıplı iplik satışı nedeniyle uğranılan zararalara ilişkin tazminat davasıdır.Davacı, davalıdan daha önceden ürettiği iplikleri satın aldığı için davanın konusu satım sözleşmesidir.Taraflar tacir olduğu için ayıba ilişkin TTK hükümleri uygulanmalıdır.
TTK 23/1-c maddesinde “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223 maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. TBK 223 maddesinde:”alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde,bu hüküm uygulanmaz.Bu tür ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa,hemen satıcıya bildirilmelidir,bildirilmezse satılan bu ayıpla kabul edilmiş sayılır.”
Davacı, davalıdan 21/05/2020 tarihinde 18.057,49 kg iplik almış,ancak 27/06/2020 tarihinde 533 kg ipliğin ayıplı olduğunu belirterek iade faturası düzenlemiştir.
Dolayısıyla davacı elinde davalıdan satın aldığı 17.494,48 kg iplik kalmıştır. Bu ipliklerden 2152,2 kg nın ayıplı olduğu iddia edilmiştir.
Bilirkişi tarafından dava konusu iplikler ve ipliklerden üretilen kazaklar üzerinde yapılan incelemede, 319,09 kg soil bej (camel) renk ipliklerin ayıbının teslimat aşamasında kontrol edilerek anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, 9.159 adet kazaktaki ipliğin ayıbının örme esnasında kontrol edilerek anlaşılabileceğini belirtildiğinden, davacının bu iki ürün için ayıp ihbarını yukarıda belirtilen süre içerisinde yapmadığı anlaşıldığından bu iplikler için talebin reddine karar verilmiştir.
Kalan 1.833,11 kg soil bej renk dışındaki muhtelif renk dream kalite fantasy ipliklerin ayıbının teslimat aşamasında anlaşılamayacağı, ancak örme aşamasında anlaşılabileceği ve gizli ayıplı olduğu bilirkişi heyeti tarafından tesbit edildiğinden davacının ayıp ihbarının süresinde olduğu kanaatine varılarak bu miktar için davacının ödemiş olduğu (9.304,87 USD’nin dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanan) 76.344,59 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacının elinde bulunan 1.833,11 kg ipliğin davalıya iadesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalının deposunda bekleyen parti malı tabir edilen iplikleri piyasa
fiyatlarına göre uygun fiyata satın aldığı, ürünlerdeki ayıplarının bazılarının açık ayıp bazılarının gizli ayıp olduğu, davacının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğinden, ürünlerin ayıplı çıkması nedeniyle ortaya çıkan zararlardan, nakliye giderlerinden, kazanç kaybından , kira bedelinden sorumlu tutulamaz. Bu nedenle taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere kararın dayandığı hukuksal gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 76.344,59 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-1833,11 Kg Soil bej (Camel) renk dışındaki muhtelif renk dream kalite fantasy ipliklerin davalıya iadesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 5.215,10-TL harçtan peşin alınan 9.256,85- TL harcın mahsubu ile bakiye 4.041,75- TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yazılı 5.237,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 737,72- TL yargılama gideri ile peşin alınan 5.215,10-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yararına ölçümlenen 12.215,10- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden davalı yararına ölçümlenen 68.198,61-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
62,20 TL ilk gider,

419,90 TL keşif harcı

150,00 TL araç ücreti,

3.600,00 TL bilirkişi ücreti,
1.005,70 TL tebligat ve posta gideri,
5.237,80 TL toplam gider,