Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/645 E. 2022/175 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/645
KARAR NO : 2022/175
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … Osmanağa Mah. Bayramyeri Sok. Kapı No:22 Daire No: 3- Kadıköy/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … – Bulgurlu Mah. Libadiye Cad. Ünlü Sok. Korkmaz Apt. No:10 D:3 34000 Üsküdar/İSTANBUL
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı arasında konaklama bedelinden kaynaklanan cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, bu ilişkiden 1.395,63-TL alacağın karşı tarafça ödenmemesi nedeniyle Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılduğunu, davalının icra takibine ve yetkiye itiraz ettiğini, davalının itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde de davalı-borçlu şirketin müvekkil şirkete borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, cari hesap özetinde görüleceği üzere davalı-borçlu şirket tarafından dava konusu borçtan olmak üzere müvekkil şirkete ödemeler yapılmış olduğunu, işbu durum davalı-borçlu şirket tarafından borcun kabul edildiğini gösterdiğini, bu nedenlere icra müdürlüğü dosyasına yapılan itirazın reddine karar verilerek, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirkete adına açılan davanın yetkisiz mahkeme açılmış olduğunu, davalının tebligat adresinin Kadıköy/İstanbul olduğunı, bu nedenle Bursa Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, dava taraflar arasındaki Hotel Kontenjan Sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, alacağın varlığı öncelikle sözleşmenin mevcudiyeti, daha sonra da davacının edimini yerine getirilip getirilmediğinin tespitinden sonra belirleneceğini, davacının davadaki taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin dava dilekçesinde bahsi geçen faturalara ilişkin hizmeti almamış olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 30/01/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 14/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 19/02/2020 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalı vekilinin yetki ilk itirazı mahkememizin bir nolu duruşmada alacağın faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı olduğu, takip tarihinde yürürlükte bulunan HMK 10 ve 6098 sayılı TBK nun 89. Maddeleri uyarınca davacının kendi yerleşim yerinde de dava açıp takip başlatabileceğinden reddedilmiştir.
Davalının zamanaşımı def-i iddiası yönünden alacağın sözleşmeden kaynaklandığı 10 yıl içinde talep edebileceğinden bu savunmanın reddine karar verilmiştir.
Davacının ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmek üzere dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Akın Kara’ nın 20/02/2020 tarihli raporunda özetle: Davacı dosyası incelendiğinde 2015-2016-2017-2018-2019 yılları defterlerinin e-defter olduğu, açılış ve kapanış tasdiki T.T.K. nun 69 ile 213 sayılı V.U.K. nun 220 ve 222 nci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, ilgili yılların defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama genel tebliğine ve Muhasebe İlke ve kurallarına uygun olarak tutulduğu, davacı ile davalı arasındaki ticaretin 16/10/2015 tarihinde başladığı, davacı 29.08.2018 tarihi itibari ile davalıdan 1.395,63 TL alacaklı olduğu, davalılar arasında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya sunulmuş olmamasına rağmen, davalının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasında hizmet alım satım konusunda bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, Bursa 9. İcra dairesinin 2020/… E. numaralı dosyası incelendiğinde davacı tarafından takip tarihine kadar davalının temerrüte düşürüldüğüne dair bir belge sunulmamış olması nedeniyle tarafımdan faiz hesaplaması yapılmamış olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya talimat yolu ile İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş olup, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Hasip Akan’ın talimat mahkemesine sunmuş olduğu 01/10/2021 tarihli raporunda özetle: Davalının ticari defter ve kayıtları tüm aramalarına rağmen sunulmaması üzerine inceleme yapılamadığını beyan etmiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal ve hizmet alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından mal ve hizmetin verildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın talimat mahkemesi yoluyla verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 20/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 1395,63 alacaklı olduğu bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayal likit alacak olup davalının haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 9. İcra Müdürlüğün’ün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İcra İflas Kanunun 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 279,12 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 95,34 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 40,94 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.300,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 173,00 TL olmak üzere toplam 1.473,00 TL yargılama gideri ve 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.527,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.395,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava konusu uyuşmazlık miktarının 2022 yılı itibariyle HMK’NIN 341. Maddesi uyarınca 8.000 TL kesinlik sınırı altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/02/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.