Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 E. 2021/582 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/643 Esas – 2021/582
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/643 Esas
KARAR NO : 2021/582
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalıya karşı, müvekkili sigorta şirketinin rücuen alacağının tahsili amacıyla Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile icra takibine girişilmiş ancak davalı borçlu söz konusu takibe ilişkin Örnek:7 ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra yasal süre içinde haksız olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, takibin durması kararı üzerine arabulucuya müracaat edildiğini, 22.06.2020 tarihli arabuluculuk oturumunda da anlaşma sağlanamayarak anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağımızın tahsiline, borca itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeni ile davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; kazanın sebebi müvekkilin kullandığı araç ve bu aracın yakıt deposunun delinmesi olmadığını, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/195 Esas sayılı dosyası incelendiğinde görüleceği üzere zincirleme trafik kazasının başlangıç sebebi müvekkilinin önünde seyreden iki aracın virajı alamayarak kayıp birbirlerine çarparak yolu kapatması olduğunu, bu ilk kazanın devamında meydana gelen diğer kazalara da müvekkili …’in kullandığı 16…19 plakalı tır sebebiyet vermediğini, müvekkilinin kullandığı aracın kazaya hiç karışmadığını, ıslah talepli cevap dilekçelerinin kabulüne ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, poliçe, kaza tespit tutanağı, tanık beyanları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasında, 124.193,71-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03/07/1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı sigorta şirketinin sigortalısı gerçek kişi olup, kazaya karışan 26 EU 270 plakalı araç da özel araç niteliğinde bulunmakta olup, davalı ile aralarındaki hukuki ilişki de haksız fiilden doğmuştur. Davalıların tacir olduğuna dair herhangi bir bilgi de dosyada mevcut değildir. Bu durum karşısında, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2021
Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.