Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 E. 2022/533 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/573 Esas
KARAR NO : 2022/533

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :Av. … – [16161-61681-23828] UETS
DAVALI :… – … …
VEKİLİ : Av. … – [16790-97679-78437] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında fatura alacağı nedeniyle 127.849,70 TL ana para alacaklı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı hakkında başlatılan icra takibinde 14/01/2020 tarihinde borçluya tebliğ edilen örnek:7 ödeme emrinin tebliğ tarihi Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26/06/2020 tarih ve 2020/196 E.- 2020/253 K. Sayılı kararı gereğince 13/03/2020 olarak düzeltildiğini, borçlu vekilince 17/03/2020 tarihinde borca Kısmen İtiraz edilmiş olup, borç miktarının 114.019,19 TL dışında kalan kısmına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, davalının, müvekkilinin 13/01/2020 tarihi itibariyle 127.849,70 TL ana paralı alacağını tahsilini teminen başlatılan icra takibine yapmış olduğu 13.830,51 TL’lik kısmi itirazın iptaline, takibin faiz ve tüm ferileri ile birlikte devamına, takip konusu alacağın % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibinin haksız kısmına müvekkili tarafından itiraz edildiğini, müvekkili tarafça kabul edilen ve kesinleşen miktar olan 114.019,19 TL’nin ödenmiş olduğunu, dosyanın infaz edildiğini, davacı tarafça dosyaya sunulan 7 adet faturadan 06/12/2019 düzenleme tarihli 728,90 TL, 25/11/2019 düzenleme tarihli 761,07 TL, 13/11/2019 düzenleme tarihli 461,95 TL ve 12/11/2019 düzenleme tarihli 11.878,59 TL’lik faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, işbu fatura içeriğindeki mallar da müvekkili şirket tarafından alınmadığını, işbu hususun müvekkili şirket ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkili davalı taraf aleyhine ikame edilen davanın reddine, davacı tarafın haksız ve gerçek dışı alacak talebi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, faturalar, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, davalı yana ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılması için Karacabey NAHM’ne talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Alınan 07/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasında alacaklı olarak Koray Spor Spor Malz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin görüldüğü, borçlu olarak Karacabey Belediye Spor A.Ş.’nin görüldüğü, alacağın kaynağı olarak cari hesabın gösterildiği, takip tarihinin 13/01/2020 olduğu, davalı borçlunun 17/03/2020 tarihinde yapmış olduğu kısmi itirazıyla takibin 114.019,19 TL’lik kısmı haricinde durduğu, davalının 2019 ve 2020 yılları defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K.’nun 69. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 2020. ve 222. Maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (13/01/2020) itibari ile davacının davalıdan 114.019,19 TL alacaklı göründüğü, davalının itiraz ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından davalıya düzenlenen toplamda 114.019,19 TL tutarlı 3 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dolayısıyla bu 3 fatura yönünden taraflar arasında çekişme olmadığının görüldüğü, vergi dairelerinden gelen yazılarda bu dönemli ilgili (2019/10) Ba-Bs bildirimlerinin gönderilmediği, davacının bağlı bulunduğu Ertuğrulgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen 02/03/2021 tarihli yazısı ekindeki davacıya ait Bs formlarında davalıya 2019/11 döneminde düzenlenmiş 3 adet fatura beyan edildiği, KDV hariç tutarının ise 11.195 TL olduğunun görüldüğü, 2019/12 döneminde herhangi bir bildirim olmadığı davacının talebine konu ettiği 06/12/2019 tarihli fatura tutarının Bs bildirim kapsamından küçük olduğundan Bs beyanında görülmemesinin olağan olduğu, davalının bağlı bulunduğu Karacabey Vergi Dairesi’nden gelen 19/02/2021 tarihli yazısı ekindeki 2019/11 ve 2019/12 döneminde Ba bildiriminde davacıdan herhangi bir fatura alım beyanında bulunmadığının görüldüğü, davacı tarafından dosyasına 21/10/2020 tarihinde sunulan “Delil Listesinin Sunulması Hakkında” konulu yazısı ekinde “satılan malların teslimine ilişkin Kargo Teslim Kayıtları” açıklamasıyla sunmuş olduğu Yurtiçi Kargo evrakları incelendiğinde; üçüncü ve yedinci sıradaki kargoların alıcı adının Gökhan Cıngırt olarak görüldüğü ancak adres olarak Karacabey Spor Tesisleri Runguç Paşa Mah. Panayır Cad. Karacabey BURSA olarak görüldüğü, dördüncü sıradaki kargo teslim bölümünde isim olmayıp sadece imza olduğu ancak imzanın bir üst satırdaki teslim alan Salih Böcek imzasına benzediği, bazı kargo teslim kısmında tarih bilgisinin olmadığı, yine bazı teslim kısmında gönderi irsaliye numarasının yazılı olmadığı, irsaliye numarası bölümünde barkod numarası olduğu tahmin edilen bir numaranın olduğunun görüldüğü, irsaliye teslim kısmında kargonun içeriği, kargoya konu emtianın fatura numarası irsaliye numarası gibi eşleştirmeyi sağlayacak bilgilerin olmadığı, Karacabey Sosyal Güvenlik Merkezinden 19/02/2021 tarihinde dosyasına gelen yazı incelendiğinde; kargo teslim alan olarak isimleri bulunanlardan Gökhan Cingirt’in davalı çalışanı olduğu, diğer isimlerin davalı çalışanı olmadığının görüldüğü, Gökhan Cingirt’in ise davalı tarafından kabul edilmeyen dönemdeki kargo teslimlerinde imzasının olmadığı, davacının takip dosyasına sunduğu fatura ve beyanları, davalının itiraz yazısında bir kısım faturaları kabul etmesi nedeniyle taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki olduğunun görüldüğü, davacı tarafından takip esnasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair ihtarname benzeri belge sunmamış olması nedeniyle tarafından faiz hesaplamasının yapılmadığı hususları bildirilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın önceki raporu sunan bilirkişiye tevdi ile ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Alınan 01/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı vekili, davalıya gönderilen kargoları …………. ‘in teslim aldığını, davalının bu kişilerin teslim aldığı bazı kargoları kabul ettiğini bazılarını ise kabul etmediğini beyan ettiği, davacı davalıya toplam 7 adet fatura düzenlediğini beyan etmekte olup oysa söz konusu kişilerin 12 adet kargo teslim aldığının görüldüğü, bu durumda bu kişilerin teslim aldığı bazı kargoların davalıyla ilgili olmadığının anlaşılmakta olduğu, kök raporunun sonuç kısmında; ” İrsaliye teslim kısmında kargonun içeriği, kargoya konu emtianın fatura numarası irsaliye numarası gibi eşleştirmeyi sağlayacak bilgilerin olmadığı,” bilgisini belirttiği, davacının elektronik fatura mükellefi olduğunu, dolayısıyla düzenlenen faturaların davalıya GİB Portalı üzerinden iletildiğini, davalının bu faturaları teslim almadım bunlardan bilgim yoktur demesinin yasal olarak mümkün olmadığını belirtmişse de yapılan incelemede dosyasına sunulan fatura örneklerinden de anlaşılacağı gibi davacının düzenlediği faturalar e-fatura değil e- arşiv faturası olduğu, dolayısıyla GİB Portal üzerinden teslimi söz konusu olmadığı, 30/12/2013 Tarih ve 28867 (Mükerrer) sayılı resmi gazetede yayınlanan 433 Sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde; 7- Belgelerin Alıcılarına Teslimi; Mükellefler e- Arşiv Uygulaması kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturdukları faturayı bu Tebliğin 7.2 bölümünde belirtilen istisna haricinde alıcısına kağıt ortamında teslim ederler diye yazılı olduğu, yani davacı e-fatura mükellefi olmasına rağmen davalı e-fatura mükellefi olmadığından sadece e-arşiv faturası düzenleyebilir ve düzenlemiş olduğu bu e-arşiv faturasını da davalıya basılı olarak teslim etmek zorunda olduğu, davalı vekilinin itirazlarının savunmaya yönelik olduğu hususlarındaki kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, davacı yana ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 69. ile 213. Sayılı V.U.K.’nun 2020. ve 222. Maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (13.03.2020) itibarı ile davacının davalıdan 127.849,70 TL alacaklı göründüğü, davalının itiraz ettiği 13.830,51 TL’lik faturaların davacı ticari defterinde kayıtlı olduğu, (127.849,70 – 13.830,51 = 114.019,19 TL’nin borçlu davalı tarafından icra dosyasına ödendiği icra dosyasından görülmüş olduğu) davalı ticari defterleri üzerinde SMM bilirkişi Erdal Arslan’ın yapmış olduğu incelemede; davalı ait 2019,2020 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64. İle 213. sayılı V.U.K.’nun 2020. Ve 222. Maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, davalının ticari defterlerine göre 13.01.2020 takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 114.019,19 TL alacaklı göründüğü, davalının itiraz ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından davalıya düzenlenen toplamda 114.019,19 TL tutarlı 3 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dolayısıyla bu 3 fatura yönünden taraflar arasında çekişme olmadığının görüldüğü, vergi dairelerinden gelen yazılarda bu dönemle ilgili (2019/10) Ba-Bs bildirimlerinin gönderilmediği, davacının bağlı bulunduğu Ertuğrulgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen 02/03/2021 tarihli yazısı ekindeki davacıya ait Bs formlarında davalıya 2019/11 döneminde düzenlenmiş 3 adet fatura beyan edildiği, KDV harci tutarının ise 11.195 TL olduğunun görüldüğü, 2019/12 döneminde herhangi bir bildirim olmadığı davacının talebine konu ettiği 06/12/2019 Tarihli fatura tutarının Bs bildirim kapsamından küçük olduğundan Bs beyanında görülmemesinin olağan olduğu, davalının bağlı bulunduğu Karacabey Vergi Dairesinden gelen 19/02/2021 tarihli yazısı ekindeki 2019/11 ve 2019/12 döneminde Ba bildirimde davacıdan herhangi bir fatura alım beyanında bulunmadığının görüldüğü, davacı 2019 yılında davalıya düzenlemiş olduğu 7 adet fatura içeriği malları eksiksiz ve sağlam bir şekilde teslim ettiğini ve bu 7 adet fatura toplamı olan 127.849,70 TL üzerinden alacaklı olduğunu, davalı taraf ise 06/12/2019 düzenleme tarihli ve 728,90 TL bedelli, 25/11/2019 düzenleme tarihli ve 761,07 TL bedelli, 13/11/2019 düzenleme tarihli ve 461,95 TL bedelli, 13/11/2019 düzenleme tarihli ve 11.878,59 TL bedelli, toplamları 13.830,51 TL’lik faturalar içeriği mallar ve faturalarını teslim almadıklarını ve bu tutar kadar borçları olmadığı savunması ile icra takibine itiraz ettikleri, bu tutar haricindeki fatura toplamları olan 114.019,19 TL’yi icra dosyasına yatırdıkları yönünde olduğu, mutabakatsızlığa konu olan fatura ve malların teslimi ile ilgili bilirkişi SMMM Erdal Arslan’ın dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davacı ve davalının beyan ve itirazları doğrultusunda yapmış olduğu tespitlerin; “Karacabey Sosyal Güvenlik Merkezi’nden 19/02/2021 tarihinde dosyasına gelen yazı incelendiğinde; Yukarıdaki tabloda kargo teslim alan olarak isimleri bulunanlardan Gökhan Cingirt’in davalı çalışanı olduğu, diğer isimlerin davalı çalışanı olmadığının görüldüğü, Gökhan Cingirt’in ise davalı tarafından kabul edilmeyen dönemdeki kargo teslimlerinde imzasının olmadığı,” ve yine bilirkişi SMMM Erdal Arslan’ın ek raporundaki tespit ve açıklamalarının; “…yapılan incelemede dosyasına sunulan faturalar e- fatura değil e- arşiv faturadır. Dolayısıyla GİB portal üzerinden teslimi söz konusu değildir….” takdir ve değerlendirmesinin sayın mahkemeye ait olacağı, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından takip esnasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair ihtarname benzeri belge sunmamış olması nedeniyle faiz hesaplamasının yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin beyanları tek tek irdelenmek suretiyle önceki raporu sunan bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Alınan 12/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı vekilinin itirazlarının savunmaya yönelik olduğu, inceleme ve tespiti gerekli bir hususun olmadığı görülmekle, kök raporunu tekrar ettiği, borç miktarının yalnızca davacının ticari defterinde yazılı olması davacının iddia ettiği alacağın varlığını kesin olarak ortaya koymadığını, borcun meydana gelebilmesi için satışa konu malların alacısına teslim edildiğinin ispatlanması gerektiği, davalı vekilinin itirazlarının savunmaya yönelik olduğu, inceleme ve tespiti gerekli bir hususun olmadığı görülmekle, kök raporunu tekrar ettiği bildirilmiştir.
Davaya konu Bursa 15. İcra Dairesinin 2020/… sayılı takip dosyasında alacaklı davacı 127.849,70 TL asıl alacak 2.930,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 130.780,64 TL fatura alacağının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu ise takibe konu edilen 7 adet faturadan 06/12/2019 düzenleme tarihli 728,90 TL, 25/11/2019 düzenleme tarihli 761,07 TL, 13/11/2019 düzenleme tarihli 461,95 TL ve 12/11/2019 düzenleme tarihli 11.878,59 TL’lik faturaları kabul etmeyerek takibe itiraz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunundaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
İtirazın iptali davası da yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda fatura tanımlanmamıştır. Ancak anılan Yasanın 21.maddesinde “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
(2) Bir faturayı alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Somut olayda davacı, davaya konu faturalarda yazılı malın davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise davaya konu faturalara ilişkin malların teslim edilmediğini savunarak borcu inkâr etmiştir.
Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafından dava konusu faturalardaki ürünleri davalıya teslim ettiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Davacının davalıya dava konusu fatura karşılığı ürünleri teslim ettiğini alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine, alacaklının icra takibini yapmada kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL’den düşümü ile 26,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı yararına ölçümlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair;taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
26/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.