Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2020/818 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/564
KARAR NO : 2020/818

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: tarafımızca, davalıya yönelik Bursa 16. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosya üzerinden 14/03/2019 tarihli fatura alacağına ilişkin icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından 18.07.2019 tarihinde ilamsız icra takibine yönelik borca itirazda bulunulduğunu, Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nce borca itiraza istinaden takibin durdurulduğu 22.07.2019 tarihli tensip tutanağı ile ifade edildiğini, İşbu borca itiraz tarafımıza tebliğ edilmemiş olup işbu itirazın iptali açısından hak düşürücü süre başlamadığını, Müvekkilce, davalıya ait Kumkaya Mh Kumkaya Cd No249 Mudanya / BURSA adresinde fatura içeriğinde de gösterilen ürün ve hizmetler sağlandığını, söz konusu, 14.180,00 TL alacağa ilişkin davalı tarafça kısmi ödeme yapılmış olup, bakiye meblağın tahsil edilememesi sebebiyle icra takibine girişildiğini, anılan gerekçelerle; itirazın iptaline, davalının takip miktarının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazimatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından, Bursa 16. İcra Dairesinin 2019/… esas numaralı icra dosyası ile davalı müvekkile icra takibinde bulunulmuş ve haksız ve hukuka aykırı takip, itiraz neticesinde durdurulduğunu, davacı … ile davalı müvekkil … arasında hiçbir türlü ne eser sözleşmesi ne sair sözleşme akdedilmediğini, ve para-hizmet alışverişi gerçekleşmediğini, hatta … ile davalı müvekkil ne tek taraflı ne karşılıklı tanışmadıklarını, daha önce hiç tanışmayan iki kişinin eser sözleşmesinin tarafları olması hayatın olağan akışına açıkça aykırı olduğu gibi her iki tarafın taraf sıfat yokluğunu da ortaya koymakta olup, davanın sıfat yokluğu sebebiyle usulden reddi gerekmediğini, …’ın taraf sıfatının olmadığını, …’ın taraf sıfatına haiz olmamasıyla birlikte …’da taraf sıfatına haiz olmadığını, …’ın davalı müvekkile tamamen yabancı bir 3. Kişi olmasına rağmen hiçbir hukuki dayanak bulunmaksızın davalı müvekkile karşı icra takibinde bulunma sebebi anlaşılamadığını, davacı taraf, herhalde hiçbir sebebe gerek duyulmayan Türk Hukuku ilamsız icra takip sisteminden kendi lehine sonuç çıkarma çabası içerisinde olduğunu, hiçbir gerçek alacak ilişkisine dayanmayan iş bu davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle görevsizlik ve / veya husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak davalı müvekkile yöneltmiş olduğu icra takibi dolayısıyla takip miktarının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, faturalar, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ilamsız faturaya dayalı olarak 03/05/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 16/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 18/07/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Davalının görev itirazı kapsamında, Esnaf Sanatkarlar Odası, Bursa Ticaret Sanayi Odası yazılan müzekkere cevaplarından davalının esnaf kaydı bulunmadığı gibi ticaret odasına kayıtlı tacir olmadığı anlaşılmıştır
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacı tarafından, davalı ile kurulan ticari ilişki kapsamında bahçe duvar ve çit yapımı işine dair düzenlenen faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia etmekle, alacak davasının mutlak ticari dava sayılamacağı gibi davacı her ne kadar tacir ise de davalı tarafın esnaf ya da tacir olduğuna dair kayıt ve delil de bulunmadığından açılan davanın nispi ticari dava sayılamayacağı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine , HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/12/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.