Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/559 E. 2023/59 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/559 Esas – 2023/59
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/559
KARAR NO : 2023/59

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …..

DAVACI :…….. – ……
VEKİLİ : Av. ….. –
DAVALI : … PASTA ŞEKERLEME SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av……. – [16387-83371-…..] UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
YAZIM TARİHİ : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı firmanın ortağı olduğunu, şirkete borç para verdiğini ve hali hazırda ortaklar cari hesabına göre
944.597,49 TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsil edilememesi üzerine davalı aleyhine Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını , 15.04.2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda yönetim kurulunun belirlenememesi üzerine bir kısım ortaklar tarafından TTK 531.maddesi uyarınca dava açıldığını
davanın halen devam ettiğini, şirkete yönetim ve temsil kayyımı olarak SMMM … ve Av. ……’in atandığını, kayyım heyeti tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davalının yaptığı itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, 01.01.2016 tarihinden itibaren davacı tarafından müvekkili şirkete ödünç verildiği iddia edilen alacak kayıtlarının 2.242,162,00-TL olduğunu, söz konusu alacak kayıtlarının davalının şirket yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde davacının talimatıyla kendi lehine oluşturulmuş gerçek olmayan fiktif alacak kayıtları olduğunu , söz konusu alacak kayıtlarının oluşturulduğu tarihlerde banka ve kasa nakit durumunun söz konusu ödünç para alınmasını gerektirecek durumda olmadığını, söz konusu alacak kayıtlarının oluşturulduğu tarihlerin şirketin taşınmaz satışlarıyla örtüştüğü dolayısıyla bu kayıtlarda görülen paraların taşınmaz satışlarından elde edilmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu, taşınmazlar üzerinde bilirkişi
incelemesi yapılması halinde bu durumun ortaya çıkacağını, alacak kayıtlarına ilişkin banka dekontları incelendiğinde şirketin hesabına şirket çalışanı tarafından para yatırıldığını ancak bu
işlemin muhasebede davacıya alacak olarak kaydedildiğini, bazı alacak kayıtlarının ise şirketin taşınmaz satışı karşılığı alınan çeklerin bir kısmının davalı tarafından şirkete verilmesi şeklinde
olduğunu beyan ederek davanın reddi ile davacı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, bilirkişi raporu, ticari defterler,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava ; davalı şirket ortağı olan davacının şirketine vermiş olduğu borç paranın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında 944.597,49 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden dosya ve davalı şirkete ait ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 02/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yasal süresi içerisinde yaptırılıp usul ve yasaya uygun olarak tutulduğu , tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, davacının banka hesabından davalı hesabına EFT olarak paraların geldiği, 1.280.500,00 TL olarak görüldüğü, davalı tarafın bu alacak kayıtları için; “davacı hesabından gelen bu Eft’lerin kaynağının yine davalı şirkete ait taşınmaz satışlarından oluştuğu kanaatinde olduğunu, davacının Odeobank’taki hesabının 01.01.2016’dan son alacak kaydının yapıldığı 28.01.2019 tarihleri arasındaki hareketleri incelendiğinde bu durum ortaya çıkacaktır.” diye iddia edilmişse de dosyası içerisinde davacıya ait banka ekstresi olmadığından bu yönde inceleme yapılamadığı,davalı şirket banka hesabına üçüncü kişiler tarafından yatırılan ve açıklamasında İnci İnhal teslimatı yazan tutarların 468.500,00-TL olarak göründüğü, bu paranın 368.500,00-TL’sinin davacı İnci İnhal hesabına alacak kayıt edildiğinin görüldüğü, para yatıran üçüncü şahısların davalı şirket çalışanları olduğunun SGK hizmet listelerinden görüldüğü, bu şahıslardan …’a hem ortaklardan oluşan yönetim kurulu ve hem de şirketin konkordato sürecinde olduğu dönemde Yönetim Kayyım heyeti ve konkordato komiserince bankalara para yatırma yetkisinin verildiği, bilirkişi incelemesine sunulan belgelerden anlaşıldığı, söz konusu talimattan; …’ın şirket mağazalarında satışlardan oluşan nakitleri toplamak ve bankaya yatırmakla görevlendirilmiş olduğunun anlaşıldığı, davacının alacağına dayanak muhasebe kayıtlarında toplamda 1.280.500,00 TL’lik para hareketinin davacının banka hesabından davalı şirket hesabına EFT yoluyla gönderilmişken, 468.500,00 TL içerisindeki, 200.000,00 TL’lik ve diğer para hareketlerinin davacı tarafından
nakit olarak şirket çalışanına teslim edilip bankaya gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalı şirket banka hesabına üçüncü kişiler tarafından
yatırılan ve açıklamasında davacı ismi yer almayan paraların 169.690,00 TL+ 20.000 Euro olarak göründüğü, bu paranın 85.242 TL+ 107.920,00 TL (20.000 Euro)’nin= toplamda 193.162,00-TL’nin davacı İnci İnhal hesabına alacak kayıt edildiği, (EK-5) bu guruptaki işlemler incelendiğinde paraların davalı şirket çalışanlarınca davalı şirket banka hesabına yatırıldığı, davalı ticari defterlerine Euro
banka hesabına 28.06.2018 tarihinde 20.000 euro olarak borç kaydedildiği, 20.000 Eorunun 27.06.2018 tarihinde Merkez bankası döviz alış kuruna göre TL karşılığı
20.000* 5,3960= 107.920,00 TL’nin aynı tarihte Euro hesabından, (dekont açıklamasında davalının ismi geçmiyor olmasına rağmen) davalı hesabına alacak kaydı oluşturulmuş olduğu, davalı şirket kayıtlarında görülen 400.000,00-TL toplam tutarlı çeklerin davacı İnci İnhal hesabına alacak kayıt edildiği, alacak kaydının kaynağını yukarıda detayları görüldüğü üzere 4 adet çekten oluştuğu, bu gurup alacak kaydı için davalının; ” yukarıdaki çekler incelendiğinde keşidecisi aynı olan sıra çekler olduğu, dolayısıyla aslında şirketin satılan taşınmazına karşılık alındığı yani şirketin parası
olduğu gayet açıktır.” diye yazılı olduğu, söz konusu edilen taşınmaz satışına ilişkin şirketin diğer ortağı …’den alınan çeklere ilişkin bilgi ve çek görüntülerinin olduğu, söz konusu taşınmaz satışı için alınan çeklerle davacının alacak kaydına dayanak çeklerin keşidecisinin aynı olduğu, çeklerin seri numarası itibarı birbirini takip eden çekler olduğunun görüldüğü, davacının ikinci cevap dilekçesinde konuya ilişkin açıklamasının;” sıralı çekler ile alacak kaydı oluşturulduğu bu işlemin muvazaalı olduğu iddia edildiği, bu işlemde şirket ile diğer hissedar arasında bir satış işlemi vuku burada işlemin yapıldığı kişi yani parayı ödeyen kişi … yani şirketin diğer ortağı olduğu, …’nin davacı İnci İnhal’e gayrimenkul satışı ile ilgili çek vermesinin mantıksal bir izahati yoktur.” diye açıklama yaptığı, bu hususta takdirin mahkemeye ait olacağı, davalı ticari defterlerine göre 23.09.2019 takip tarihi itibarıyla davalının davacıdan 910.179,49 TL alacaklı göründüğünün bildirildiği görülmüştür.Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirmesi yönünden bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen 12/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporda, davalı ticari defterlerine göre 23/09/2019 takip tarihi itibarıyla davalının davacıdan 910.179,49 TL alacaklı göründüğü, davalının iddiaları yönünden guruplandırılan alacak kayıtlarından sayın mahkemece kabul edilmeyen alacak tutarlarının 910.179,49 TL’den düşülmesi gerekeceği, “ yönünde görüş belirtildiği, davacı vekilinin itirazları değerlendirilmesi esnasında 17.07.2021 tarihli 37536 sayıl kayıt İnci İnhal’e gelen kira parası 19.195,00 TL’nin sehven mükerrer kaydedildiği, bu kaydın 01.07.2020 tarihinde düzeltme fişiyle tekrar davacı hesabına alacak olarak kaydedildiği tespit edildiği, bu defa davalı ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibarı ile 910.179,49 TL alacaklı görünmekteyse de söz konusu kaydın düzeltilmesi nedeniyle davacının davalı ticari defterlerinde 23.09.2019 takip tarihi itibarı ile 929.374,49 TL alacaklı göründüğünün kabulü gerekeceği, kök raporun birinci grubunda görülen davacının banka hesabından davalı şirket banka hesabına gelen EFT’lerin 1.280.500,00 TL, ikinci gurupta şirket çalışanlarınca şirket banka hesabına yatırılan açıklamasında davacının isminin yazılı olduğu işlemlerin 368.500,00-TL, üçüncü gurupta şirket çalışanlarınca şirket banka hesabına yatırılan ve açıklamasında davacının ismini geçmediği işlemlerin 193.162,00 TL , dördüncü gurupta ise 4 adet çeklerden oluşan işlemler 400.000,00-TL olduğu, bu alacak kaydı gruplarından kabul edilmeyen olması durumunda 929.374,49 TL’den mahsubunun gerekeceğinin bildirildiği görülmüştür. Bursa ili, Mudanya ilçesi, 1249 parsel , Osmangazi ilçesi, 451 parsel ve Mudanya ilçesi 1476 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları celp edilmiş, tapu kayıtlarındaki taşınmaz satış bedelleri ile davacı tarafından davalı şirkete gönderilen 31/10/2016 tarih 205.000,00 TL, 15/11/2016 Tarih 493.000,00 TL, 20/12/2016 tarih 500.000,00 TL, 08/08/2017 tarih 82.500,00 TL tutarlı havalelerin taşınmaz satış bedellerine ilişkin olup olamayacağı hususunun taşınmaz satış tarihleri, satış bedelleri ve havale tarihleri değerlendirmek suretiyle davalı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 22/08/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; söz konusu havale işlemlerinin kaynağının davalı şirketin taşınmaz satışı olabilmesi için havale işleminin taşınmaz satış işleminden sonra veya birkaç gün önce kapora olarak yapılmış olması gerektiği bu açıdan incelenirse, davacı banka hesabından 31.10.2016 tarihinde yapılan 205.000,00 TL’lik havale işleminden önceki taşınmaz satışı, 05.09.2016 tarihinde …’ye 800.000,00 TL bedelle yapılan taşınmaz satışı olup, dolayısıyla tarihsel açıdan bu havale işleminin kaynağının davalı şirket taşınmaz satışından kaynaklanma ihtimalinin olduğu, davacı banka hesabından 15.11.2016 tarihinde yapılan 493.000,00 TL’lik havale işlemine yakın tarihteki taşınmaz satışının davalı şirket tarafından davacıya 23.11.2016 tarihinde 50.000,00 TL bedelle yapılan taşınmaz satışı olduğu, ancak tapudan gelen bilgilerde söz konusu taşınmazın davalı şirkete kaç TL’ye alındığı bilgisinin olmadığı, alıcının ise bizzat davacı olması nedeniyle söz konusu havale işleminin davalı şirket taşınmaz satışlarıyla ilgili olma ihtimalinin çok düşük olduğu, davacı banka hesabından 20.12.2016 tarihinde yapılan 500.000,00 TL’lik havale işlemine yakın tarihteki taşınmaz satışının bulunmadığı dolayısıyla söz konusu havale işleminin davalı şirket taşınmaz satışlarıyla ilgili olma ihtimalinin çok düşük olduğu, davacı banka hesabından 08.08.2017 tarihinde yapılan 82.500,00 TL’lik havale işlemine yakın tarihteki taşınmaz satışının tapu kayıtlarına göre 07.08.2017 tarihinde (bir gün önce) 135.000,00-TL bedelle daire satışının olduğu, dolayısıyla tarihsel açıdan bu havale
işleminin kaynağının davalı şirket taşınmaz satışından kaynaklanma ihtimalinin olduğunun bildirildiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Hernekadar davalı taraf dava konusu alacak kayıtlarının yapıldığı tarihte davacının şirket yetkilisi olduğunu, bu nedenle alacak kayıtlarının fiktif olduğunu iddia etmiş ise de, davalı kayıtlarındaki alacak kalemlerinden banka dekontu olanlara itibar edilerek bunun dışındaki kayıtlara itibar edilmemiştir.Davalı ticari defterlerinde takip tarihi itibarıyla davacının, davalı şirketten 929.374,49 TL alacaklı olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.Davacı tarafından, davalı şirkete ciro edilen çeklerin şirketin taşınmazlarının satışı nedeniyle alınan çekler olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden bu savunmaya itibar edilmemiş ve bu çeklerin davalı şirkete borç olarak verildiği kabul edilmiştir.Yine davalı çalışanlarınca banka havalesiyle ve davacının adına gönderildiği yazılan havalelere aksi ispatlanamadığı için itibar edilerek bu miktar yönünden davacının şirkete borç verdiği kabul edilmiştir.Ancak şirket çalışanları tarafından açıklama yapılmadan şirket hesabına havale edildiği halde davalı defterlerinde davacı adına alacak olarak kaydedilen 193.162,00 TL’nin davacı tarafından davalı şirkete borç olarak gönderildiği ispatlanamadığından bu miktar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Takip tarihi itibariyle alacak likit olup, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmalıdır. Red edilen kısım yönünden davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı, yasal şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 736.212,49 TL alacağı takip tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte devamına,
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 147.242,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Davacının reddedilen kısım yönünden kötü niyetli olduğu ıspatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 50.290,68-TL harçtan peşin alınan 11.408,38 TL harcın mahsubu ile. bakiye 38.882,30- TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 971,20-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına göre hesaplanan 756,95- TL ile peşin alınan 11.408,38-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yararına ölçümlenen 98.983,37- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yararına ölçümlenen 32.172,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18/01/2023

Başkan .. Üye …. Üye … Katip ……
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
62,20- TL ilk gider,
800,00 TL bilirkişi ücreti,
109,00 TL tebligat ve posta gideri,
971,20 TL toplam gider,