Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/544 E. 2021/1039 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/544
KARAR NO : 2021/1039

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı firma hakkında, müvekkil ile aralarındaki cari hesap alacağına istinaden Bursa 16, İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından söz konusu icra takibinde borca, yetkike ve borcun tüm fer’ilerine itiraz edilmiş icra takibi durdurulmuş olduğunu, davalı tarafından yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunun ileri sürüldüğünü, Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkisine itiraz edilmiş olduğunu, davacı şirketi tarafından davalı şirkete danışmanlık ve mühendislik hizmeti verilmiş olduğunu, müvekkil şirketin o dönem ki çalışanı olan … isimli şahsın davalının Çerkezköy’de yaptığı projeyi başından sonuna kadar takip ettiğini, projenin başında sık sık fiilen bulunmuş olduğunu, Çerkezköy OSB ile davalı şirket arasında adeta bir köprü görevi görmüş olduğunu, davalı yanın cari hesap kapsamında kendisine kesilen faturalara itiraz etmediğini, yapılan e-posta yazışmalarından davalı şirkete hizmet verildiğinin aşikar olduğunu, davacının davalı arasında var olan ticari ilişkiye dayanan 94.466,80TL alacağının olduğunu, bu nedenlerle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilerek % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, beyan dilekçeleri, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 09/07/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalının yetki itirazı yönünden dosya incelendiğinde, ticari defterlerin incelenmesi sonucunda İİK 50. Maddesi ve TBK’nun 89. maddesi uyarınca temel ilişkinin varlığı anlaşıldığından, davacının bir para alacağı söz konusu olup bu durumda, davacının ikametgahındaki mahkeme ve icra müdürlüğü yetkili olması sebebiyle yetki itirazı yerinde olmadığından itibar edilmemiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında defter inceleme günü verilerek davacının ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 16/02/2021 tarihli raporunda özetle: Davacı ile davalı arasındaki ticaretin 10.07.2017 tarihinde başladığı, davacı 29.01.2019 tarihi itibari ile davalıdan 152.830,54 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davacı ile davalı arasında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya sunulmuş olmamasına rağmen, davalının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasında mal alım satım konusunda bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, Bursa 16. İcra dairesinin 2020/… Esas numaralı dosyası incelendiğinde davacı tarafından takip tarihine kadar davalının temerrüte düşürüldüğüne dair bir belge sunulmamış olması nedeniyle tarafımdan faiz hesaplaması yapılmamış olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında davalının defter incelemesi yapılması için İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince verilen defter inceleme gününde davalı tarafın defter ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında danışmanlık ve mühendislik hizmeti verilmesine dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından faturaların düzenlendiği hizmetin verildiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 16/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 152.830, 54 TL alacaklı olduğu, taleple bağlı kalınarak 94.466,80 TL alacak yönünden davanın kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bursa 16. İcra Md.nün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK 67. Maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 18.893,36-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.453,80 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.613,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.840,54 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 650,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 253,00 TL olmak üzere toplam 903,00 TL yargılama gideri ve 1.613,26 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.516,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 12.924,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.