Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/520 E. 2021/119 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/520 Esas – 2021/119
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/520
KARAR NO : 2021/119

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; 03/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sigortalısının uğradığı zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız yere itiraz edildiğinden bahisel itirazın iptali talebinde bulunulduğu, dosyanın incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkda her iki tarafında tacir olduğu ve ticari iştigali ile ilgili olan her iki sigorta şirketinin davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ilişkin dava olduğu, Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İcra dosyasının mahkemeye celbi; akabinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin araştırılmasını, geçmiş ise davanın usulden reddini talep ettiklerini, icra dosyasının mahkemeye celp edilmesini, dosyanın celbi ile icra ve iflas kanunu’nun 67. maddesi “takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü göz önünde bulundurularak; 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin araştırılmasını, eğer kanunda bahsi geçen süre geçtiyse davanın usulden reddine kararı verilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen tarihli kazaya karıştığı belirtilen, 16 … 291 plakalı araç, müvekkil şirkete 09.09.2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere motorlu kara taşıtları zorunlu mali sorumluluk (trafik) poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede kaza tarihi itibariyle maddi zararlar için teminat limiti araç başı 31.000 TL olduğunu, müvekkil şirket karayolları trafik kanunu ve poliçe genel şartları gereği yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, trafik sigorta poliçesi teminat kapsamı kanun ve genel şartlarla belirlendiğinden, delil tespit gideri, ekspertiz ücreti, vekalet ücreti, keşif harcı, tebligat gideri, bilirkişi ücreti vb. gibi masrafları sigorta teminatı dışında kaldığını, kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının beyan ettiği kusur oranını kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, karayolları trafik kanunu ve poliçe genel ve özel şartları uyarınca, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu ancak sigortalısının kusurlu olması halinde doğduğu ve kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının ve zarar miktarının mahkemeniz tarafından tespiti gerektiğini, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, sigorta poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, tazminat ödemesine ilişkin QNB Finansbank A.Ş.’ye ait dekontlar, ekspertiz raporu, mutabakatname, rayiç değer araştırması, pert değer formu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından rücu tazminatına dayalı olarak 13/04/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Davacı vekili tarafından dosya borcunun ödendiğine dair beyan dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekilinin 16/02/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; Beyan dilekçesini tekrar ettiklerini,dava konusu borcun ödendiğini, konusuz kaldığını, icra inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunduğunu beyan etmiş olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce dava konusu trafik kazasında kusur ve zarar tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş davacı vekilinin keşif ve bilirkişi incelemesi talebinin bulunmadığından keşfi ve bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.
Diğer yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1350 Esas ve 2013/1740 Karar sayılı Kararı, yine 2013/10-1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı Kararında “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. ” konusuz kalma hallerinin sayıldığı ve dava konusu hakkın davacıya ödenmesi ile davanın konusuz kalabileceği vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’ nın 331. Maddesine göre :Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
O halde toplanan delillerden yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacı sigorta şirketinin kasko sigortacısı olduğu 34 … 6783 Plakalı araç ile davalının ZMSS olduğu 16 … 291 plakalı araç arasında 03/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının sigorta ettirene ödediği bedelin halefiyet ilkesi kapsamında davalıya karşı başlatılan icra takibine vaki itirazin iptali talep edilmiş davacının ikrarı ile borcu dava dışı İrfan Ortaçtepe tarafından ödendiğinin ikrar edildiği ve icra takip dosyasında borcun ödendiği anlaşılmakla dava konusu hakkın ödeme ile konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı talebi bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin , alacağın trafik kazasından kaynaklandığı zararı tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması zorunlu olduğundan alacağın likit olmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu trafik kazasında davalının meydana gelen zarardan sorumlu olması için kusur ve gerçek zarar miktarının tespiti yapılması zorunlu olup davacının keşif ve bilirkişi incelemesi talebi bulunmadığı ve ara karara rağmen talep edilmediğinden dava tarihi itibariyle davacı tarafın davada haklı olduğu ispat edilemediği anlaşılmakla yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı aleyhine HMK 331. Maddesi uyarınca hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatının dosyanın bilirkişi incelemesini gerektirir alacağın likit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 385,44 TL’den mahsubu ile bakiye 326,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ….
¸E-imzalıdır.