Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/515 E. 2021/350 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/515
KARAR NO : 2021/350
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla 19/02/2019 tarihi itibariyle 9.381,00 TL asıl alacağın tahsili için Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının kötüniyetli olarak icra takibine haksız gerekçeler ile itiraz ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi için işbu davayı açtıklarını, açılan işbu davanın kabulü ile Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyasının devamına, alacak likit ve davalı kötüniyetli olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın açmış olduğu davada yetki yönünden itirazlarının olduğunu, davalı şirket ile davacı şirket arasında süregelen alışverişlerde faturaya dayanak söz ettiği mal alım satımının gerçeği yansıtmadığını, davalı şirket ile davacı şirket arasında alışverişlerde karşılığı ödenmemiş bir mal hizmet alımı olmadığından ödenmemiş bir borcun kalmadığını, bu nedenlerle yetki itirazının kabulü ile haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 19/02/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 30/04/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 14/02/2021 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 1.770 USD fatura karşılığı alacaklı olduğu, davacının ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından fatura ve ödeme belgelerinden görüldüğünü, toplam 11.728,82 Tl üzerinden takip başlatıldığını, davacı 2016 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTKnun 64. Maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içerisinde yevmiye defterinin noter kapanış onayının yapıldığı, tek düzen hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yoluyla gönderilmiş olup, davalı tarafça inceleme gün ve saatinde defterler ibraz edilmediğinden talimat bila ikmal iade edilmiştir.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalıya mal sattığı ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220 ve 222. Maddeleri gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 14/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkinin, faturaların ve ödemenin USD üzerinden gerçekleştiği ve davalının ticari defterlerini sunmadığı gibi mazerette bildirmediğinden HMK’ nın 222 Maddesine göre davacının ticari defter kayıtları kabul edilerek asıl alacak 9.831 TL alacağın sabit olduğundan davanın kabulu ile itirazın iptali ile takibinde devamına davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın 9.381,00 TL asıl alacak kısmı yönünden iptaline, takibin 9.381,00 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar ile birlikte devamına,
2-İİK’nun 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 1.876,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 640,82 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 160,21 TL’nin mahsubu ile bakiye 480,61 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 151,00 TL olmak üzere toplam 851,00 TL yargılama gideri ve 160,21 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.011,21 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.