Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/478 E. 2021/364 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/478
KARAR NO : 2021/364

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkil davacı …, aile şirketi olan … … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin eski ortak ve yetkililerinden olduğunu, müvekkilin çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı 2017 yılının başlarından itibaren diğer kardeşleri ile birlikte bu şirketten ayrılmak istemiş ve ticaret hayatına kendi şirketinde devam etmek istediğini, bunun için müvekkil sahip olacağı şirketin ticareti için ihtiyaç duyacağı tekstil mallarını almak üzere … … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ile ticari ilişkisinden tanıdığı davalılardan … ile anlasmaya vardığını, ancak … … Tekstil San. Ve Ticaret A.S.’nin bir aile şirketi olması ve ailenin kendi içerisinde, bu durumu nasıl bir çözüme kavusturacakları konusunda o dönemde henüz bir karara varılmadığından ve müvekkil kendisinin yeni bir şirket mi kuracagı yoksa ailenin sahibi olduğu başkaca bir sirketi mi devralacagı konusunda karar veremediğinden davalı … ile anlaşmış oldugu muhtelif tekstil malları karsılıgında, lehdar ve bedel kaydı kısmını boş bırakarak işbu dava konusu 10.07.2020 vadeli 50.000,00 TL bedelli 41 nolu senet ile birlikte aşağıda liste halinde yazılı bulunan senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye verdiğini, davalı … ile müvekkilin eski aile şirketi … … Tekstil San ve Tic. A.Ş. Arasında eski yıllara dayanan bir ticari ilişki süregeldiğinden ve o dönemde henüz kendi şirketi ile ticaret yaşamına devam etmeye başlamadığından müvekkil işbu senetleri kendi adıyla keşide ederek davalı …’ye vermekte herhangi bir sakınca görmediğini, aile şirketi olan … … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin oldukça uzun süren ayrılma sürecinde, bu arada sermaye için nakde ihtiyaç duyan müvekkilin bu zor durumundan faydalanan davalı …, anlaşma konusu tekstil mallarını teslim etmeksizin, senetleri icra takibine koyacağı tehdidi ile senet bedellerini, avukatı aracılığı ile müvekkilin aile şirketi … … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ortaklarından elden tahsil etmeye başladığını, … … Tekstil San. A.Ş. Yetkilileri ise kendi aile üyeleri olan müvekkil aleyhine icra takibine girişilmemesi ve müvekkilin daha fazla zor duruma düşmemesi için senet bedellerini her ay ödemeye devam ettiğini, Dava dilekçemiz ekinde sunmakta olduğumuz bedelleri toplamda 1.950.000,00 TL olan 39 adet senet, her ay ödenerek davalı …’den iade alındığını, Davalı …’den iade alınan bu senetler adette olduğu üzere, sağ alt kısımları yırtıldığını, Davalı …’nin keşidecisi müvekkil olan bu 39 adet senedi, … … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ortaklarından tahsil etmesi, davalının kötü niyetini ortaya koyduğunu, davalı … tarafından anlaşma konusu tekstil malları teslim edilmemiş olmasına rağmen, dava konusu senet lehtar kısmına …’nin adı ile ve bedel kaydı kısmı ise gerçeğe aykırı şekilde “nakten” ibaresi ile doldurularak, Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasının alacaklısı davalı …’a ciro edildiğini, davalı … tarafından ise, söz konusu senet, Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, ancak davalı … tarafından senet karşılığında müvekkile hiçbir ödemede bulunulmadığını, Senet üzerindeki “nakten” ibaresi en basit şekilde incelendiğinde dahi, bu ibarenin yazı karakterinin müvekkilin adres kısmını doldurduğu yazı karakteri ile hiç uyuşmadığı ve benzemediği görülmediğini, Bu sebeple senet üzerindeki “nakten” ibaresi ile müvekkilin yazı örnekleri arasında Adli Tıp İncelemesi yapılmasını talep ederiz. Zira bu şekilde, müvekkil ile … arasında mal teslimine ilişkin anlaşmaya rağmen, adli makamların yanıltılması amacıyla senet üzerine “nakten” ibaresinin yazıldığı anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle dava konusu senet nedeniyle müvekkilin davalılara borçlulara borçlu olmadığının tespiti ile Mudanya İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takibinin iptaline, takip alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasının dayanağı olan bono davacı borçlu tarafından imzalanarak müvekkilimize olan borcu karşılığında verildiğini, davacı borçlunun müvekkilimize borcundan kaynaklı olarak verilen işbu bono 41 numaralı olup davacı borçlu bu senetten önceki vadelerde olan 39 senedin karşılığını müvekkilimize ödemiş ve diğer 39 senedi geri iade aldığını, müvekkil davaya konu bonoyu ciro etmek sureti ile müvekkilin de borçlu olduğu diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a olan borcuna karşılık olarak verdiğini, müvekkilimiz diğer davalı alacaklı 3. Kişi …’a davaya konu bononun bedelini ödeyemeyince, davacı keşideci borçlu da bononun bedelini ödemeyince, davalı alacaklı … hem ciranta olarak müvekkilimize, hem de keşideci olarak davacı borçlu …’a icra takibi başlattığını, davacının dava dilekçesi ile belirttiği iddialar tamamen asılsız ve mesnetsiz olup hukuki dayanaktan ve gerekçelerden uzak olduğunu, ortada geçerli bir bonoya dayalı takip olduğunu, Müvekkilimiz dava konusu bonoyu borcundan dolayı diğer davalı …’a ciro ederek teslim etmiş, ancak senet bedelini diğer davalı alacaklıya ödeyemediğinden hem müvekkilimize hem de davacı adına usulüne uygun icra takibi yapıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkil aleyhine asılsız ve kötüniyetli iddialarla açılmış olan haksız davanın reddine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkil ve diğer davalı aleyhine yukarıda numarası yazılı dosya ile hukuki dayanaktan yoksun olarak; alacaklısı müvekkilim … borçlusu … ve … olan Mudanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/… e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 50.000,00 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup işbu dava aşağıda açıklayacağımız üzere hukuka aykırı olarak ikame edildiğini, müvekkilim davacıyı tanımamakta dolayısıyla aralarında herhangi bir ticari, hukuki vs. İlişki bulunmadığını, müvekkilin diğer davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmakta olup diğer davalı müvekkilime halen borçlu olduğunu, diğer davalı … müvekkilime olan borcuna karşılık işbu dava konusu senedi vermiş ve senedin tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını, keşidecinin borcuna sadık olduğunu ve daha önceleri de kendisine olan borçlarını düzenli olarak ödediğini belirttiğini, ancak müvekkilim senet vadesi geldiğinde davalıya başvurmuş, ödeme konusunda olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine müvekkilim icra takibi yoluyla alacaklarını tahsile girişmiş ancak huzurda ikame edilen dava dolayısıyla müvekkilin alacağının tahsili gecikmekte ve her geçen gün müvekkilim adına mağduriyet doğurduğunu, müvekkilin, diğer davalının davacı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine vakıf olmayıp davacı tarafından iddia edildiği gibi ne davacının …’ye “herhangi bir borcu olmadığını” bilmekte ne de senet üzerindeki ibarelerde bir dahli bulunduğunu, iyi niyetli müvekkilime karşı diğer davalıya karşı ileri süreceği defileri süremez. Senet sebepten mücerret olduğundan 3. kişilerin senetleri bile bile borçlunun zararına olmak üzere kötüniyetli olarak iktisap ettiği kanıtlanmadıkça, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkilim mağdur olmuştur, kambiyo senetleri tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerden olup, ödeme aracı olduğunu, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın bu iddiasını yine senet gücündeki kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkilin kendisinden önceki cirantadan senedi alacağına karşılık aldığını, bu nedenlerle davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyetle açmış olduğu dava neticesinde en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, icra takibine dayalı menfi tespit davasıdır.
Bilindiği üzere, davaların birleştirilmesi başlıklı 6100 sayılı HMK.nun 166. Maddesi gereğince ” (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/623 Esas sayılı dosyadaki dava ile ile iş bu dava arasında tarafların aynı olduğu, davaya dayanak delillerin aynı olması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek olması, usul ekonomisi ilkesi ve mahkememizin işbu dosyası ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/623 Esas sayılı dosyası arasında bağlantı olduğu anlaşıldığından, birleştirme kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin bu dosyası ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyebileceğinden mahkememizin bu dosyası ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememizin işbu dosyasının kapatılarak yargılamanın Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Yargılama giderlerinin Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyası üzerinden takdirine,
4-Birleştirme kararının taraf vekillerine tebliğine,
5-Birleştirme kararının derhal birleştirilen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/623 Esas sayılı dosyasına bildirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 166 ve 168 Maddesi uyarınca nihai hüküm ile birlikte İstinaf kanun yolu açık olmak üzere bu aşamada kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.