Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/474 E. 2022/740 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/474 Esas
KARAR NO : 2022/740

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında gerçekleşen danışmanlık hizmeti neticesinde müvekkili Fatura Seri-A Sıra No: 074533 numaralı 4.720 TL bedelli faturayı 20.03.2018 tarihinde kesmiş olduğunu, bu faturanın 4.000 TL’lik kısmının ödenmemesi neticesinde davalı borçlu aleyhine Bursa 16. İcra Müdürlüğü nezdinde 2019/… E. Saylı dosya ile icra takibi açıldığını, davalının icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğunu, müvekkilinin alacağının danışmanlık hizmetinden kaynaklandığını, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf bir adet faturanın ödenmemesi nedeni ile icra takibi başlatıldığını ve haksız itiraz ile takibin durduğu gerekçesi ile ititrazın iptalini talep ettiğini, bunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığını davacıdan 28.900,00TL alacaklı olduğunu, davacının takibe konu ettiği fatura bedeli cari hesaptan düşülmüş olduğunu, müvekkilinin davacıdan toplamda 28.900,00TL alacaklı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, davacı aleyhine %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 22/08/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 29/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 29/08/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından davalı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor düzenleyebilmesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Bilirkişi Mali müşavir …’ ün 23/02/2021 tarihli raporunda özetle: Davalıya ait 2017, 2018, 2019 yılları ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye defterlerinin kapanış tasdiki, TTK ve VUK ilgili hükümlerinde öngörülen yasal süreler içerisinde yaptırılmış olduğu, defterleri kayıt nizamına ve usule uygun tutulmuş olduğu, mühürlü yüzeye döktürülmüş olan defterleri üzerinde, herhangi bir silinti, kazıntı vb. Görülmediği, tüm defter kayıtları birbirini doğrulayacak şekilde istikrarlı olduğu, Bursa 16.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E.Sayılı dosyası ile davacı/alacaklı vekilince, 4.000,00.-TL asıl alacak ve 502,03.-TL işlemiş yasal faiz olmak üzere 4.502,03.-TL toplam alacağın tahsili için davalı/borçlu aleyhine takip başlatıldığı 22.08.2019 tarihinde, davalı taraf defterlerinde, davacı …’nden 28.900,00.-TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından davacı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor düzenleyebilmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Mali müşavir Hüsnü Akyüz’ ün 14/12/2021 tarihli raporunda özetle: Davacının sahibi lehine delil vasfı taşıyan ticari defterlerinde, davalı ile ticari ilişkisi bulunmadığı ve ortaklık yapısı benzer Terin Mühendislik Ltd. Şti’den de cari hesaplarında, takibe konu faturanın kayıtlı olduğu ancak bu faturadan dolayı alacağı bulunmadığı, mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıyla aralarındaki ticari ilişki kapsamında 4720 TL bedelli 20/03/2018 tarihli faturanın düzenlendiği, fakura konusu hizmetin verildiği ancak 4000 TL kısmının bedelinin ödenmediği ileri sürülerek alacaklı olduğu iddia edilmiş olup taraf defterleri üzerindeki bilirkişi incelemesinde dava konusu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı ve birbiri ile uyumlu olduğu, HMK’ nın 222. Maddesi uyarınca delil olarak değerlendirilebileceği ancak düzenlenen faturaya karşılık davacının kendi defterlerinde borcun kapatıldığı, alacağının bulunmadığı, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile usulune uygun tutulduğu ve davalının usulune uygun yemin beyanında bulunduğu anlaşılmakla, defterlerdeki kaydın aksinin alacağının ispat edilemediğinden davanın reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğunun sabit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A-11 maddesinde; “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmü kapsamında mazeretsiz olarak davalının ara buluculuk oturumuna katılmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin lehine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde karar verilmişktir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf lehine vekalet ücretinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A-11 maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisi ve vekilinin yüzüne karşı, dava konuus uyuşmazlığın 2022 yılı itibariyle 8000 TL kesinlik sınırının altında olduğundan HMK 341/2. Maddesi uyarıca kesin olarak karar verildi, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.