Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2022/266 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/468 Esas – 2022/266
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/468
KARAR NO : 2022/266

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … OTO YAN SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – BURSA METAL ŞUBESİ -0
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … İTHALAT İHRACAT TİCARET VE YURTİÇİ – YURTDIŞI NAKLİYAT LİMİTED ŞİRKETİ – 0743024029000012 – Yaylacık Mahallesi 37.(470) Sk. No: 9/1 16280 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacı müvekkil şirketin davalı-borçlu şirket arasındaki ticari ilişki gereği müvekkil firma tarafından davalının siparişi üzerine üretim yapılmış ve ürünler davalı şirkete teslim edildiğini, davacı müvekkilin davalı yana satarak teslim ettiği ürünler neticesi kestiği 03/10/2017 tarihli, 479271 sıra nolu ve 37.379,09 TL bedelli fatura davalı yanca ödenmediğini, bu nedenle, davacı müvekkil şirket adına önce davalı borçlu şirkete Bursa 10.Noterliğinin 035350 yevmiye numaralı 13/08/2018 tarihli ihtarnamesi ile fatura bedelinin 7 gün içinde müvekkil şirket hesabına yatırılması ihtar edildiğini, işbu ihtarname davalı-borçlu şirkete 15/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu tarafından ödeme yapılmaması üzerine ise davalı aleyhine 04/02/2020 tarihinde Bursa 9. İcra Müdürlüğü 2020/1201 E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Bursa 9.. İcra Müdürlüğü 2020/1201 E. Sayılı takip dosyasından çıkartılan ödeme emri davalı (Borçlu) şirkete 18/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun 25/02/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkil şirkete borcu bulunmadığını belirterek borcun tamamına ve takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilerek takibin durdurulması neticesi dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk başvurusu yapılmış ve 2020/35931 dosya numarası üzerinden yürütülen arabuluculuk görüşmeleri de 13/05/2020 tarihinde anlaşamama olarak sonuçlandığını, davalı- Borçlunun borca itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı-borçlunun sırf icra ve haciz işlemlerinden geçici bir süre kurtulmak ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla borca ve ferilerine itiraz ettiğini, zira davalı borçlu, müvekkil şirket ile aralarındaki ticari ilişki gereği, müvekkile olan cari hesap borcunu ödemediğini, müvekkil şirketin kayıt, hesap ve defterlerinde de dava konusu borcun ödenmediğinin aşikar olduğunu, borçlu itirazında tamamen kötü niyetli olduğunu, bu itibarla, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine kendisi adına duran icra takibine tekrar devam edilebilmesi için iş bu itirazın iptaline, alacağın %’20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile ve davacı …, 15 yıllık iş ilişkisi bulunan iki ticari şirket olduğunu, davaya konu olayda müvekkil şirketin alıcı ve davacı …’ın satıcı taraf oldukları, dolayısıyla tanımı itibariyle iki tarafa da edim borcu yükleyen bir satış sözleşmesi yaptıklarını, yapılan bu sözleşme gereği davacı …, özellikleri belirtilen malları teslim etme yükü altına, müvekkil şirket ise bu malların bedelini ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, davacı …, satıcı olarak taraf olduğu sözleşmede, taahhüt ettiği mal dışında bir mal göndererek ayıplı mal teslim ettiğini, bu malları da proforma belgelerindeki tarihten 10 gün sonra göndermeleri gerekirken, 16 gün gecikme ile yani 26 gün sonra gönderdiklerini, davacı …,16 gün gecikme ile üretmesi gereken setleri teslim ettiğinde, müvekkil şirket, gerek gecikme gerekse de aralarındaki 15 yıllık ilişki geçmişine dayalı olarak, sandıklar içerisindeki ürünleri acilen Rusya’ya gönderdiğini, malların asıl siparişini veren Rus menşeli şirket, teslim edilen ürünlerin istedikleri boyutlarda olmadığını, müvekkil şirkete mail yolu ile bildirmiş, müvekkil şirkette bu durumu davacı …’a ilettiğini, davacı …, aynı gün Cezayir’den de aynı sayıda parça siparişi olduğunu, Rusya’ya gitmesi gereken malları Cezayir’e, Cezayir’e gitmesi gereken malları da Rusya’ya gönderdiklerini belirterek, yanlış siparişi Rusya’ya gönderdiklerini kabul ettiklerini, bu hususta tanık dinletme talebimiz bulunduğunu, davacı şirket, Rusya’ya teknik eleman gönderip, ürünleri istenilen boyutlara getirebileceğini söylediğini, müvekkil şirket de bu onarım teklifini kabul ettiğini, ancak davacı şirket, Rusya’ya iki kez eleman göndermesine rağmen mallar onarılmadan dönüş yaptığını, sipariş ettiği mallar yerine eline farklı bir mal gelmesi dolayısıyla Rus menşeli şirket, müvekkil şirkete ceza kesmiş ve müvekkil bu cezayı ödemek zorunda kaldığını, buna rağmen müvekkil şirketin ne onarım isteği yerine getirildiğini, ne de diğer bir seçimlik hakkı gerçekleştirildiğini, dolayısıyla bu malların karşılığı ücreti ödemediğini, sözleşmede kendi sorumluluğunda olan edimi yerine getirmeyen davacı şirket, ayıplı malların karşılığını icra takibi aracılığı ile temin etmeye çalıştığını, müvekkil şirket, davacı tarafa ayıbı belirtip, bunun giderilmesini istediğinde, … yetkilileri bu malın onarılması için Rusya’daki fabrikaya bir eleman göndereceklerini taahhüt ettiklerini, bu onarımı kabul eden müvekkil şirket, Rus şirketini de durumdan haberdar ettiğini, bu onarım seçeneğinden haberdar olan üç şirket arasındaki yazışmalarda, davacı tarafın bir eleman göndereceği, Rus şirketin de o elemanı karşılaması gerektiği konuşulup, bu konunun detayları görüşülmüş ve elemana da 06.12.2017 tarihli, 00:35 saatli, İstanbul Atatürk Havalimanı kalkışlı Türk Hava Yolları’ndan bilet alındığını, bu biletin detayları da Rus şirket ile yazışmalarda paylaşıldığını, yani davacı taraf, müvekkil şirketin seçimlik haklardan birisini; bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını taahhüt ettiğini, müvekkil şirketin bu teklifi kabul etmesiyle, davacı taraf ayıplı mal gönderdiğini bu onarım taahhüdüyle de ikrar etmiş sayıldığını, alıcı tarafından onarım istenmesine karşın, bu onarımı yerine getirmeyen …, sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülüğü yerine getirmediğini, bu nedenlerle davanın gerek zamanaşımı yönünden gerekse de esastan reddine, davacı tarafın işbu davayı ve dayanak icra takibini kötüniyetle ikame etmesi nedeni ile davacı aleyhine alacağın %20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/1201 sayılı icra takip dosyası, icra takip talebi, ödeme emri örneği, durdurma kararı, fatura, ihtarname bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 04/02/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 18/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 25/02/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 28/06/2021 tarihli raporunda özetle: Davacının, vekili aracılığıyla 31.08.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil firma ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen 03.10.2017 tarihli 479271 Seri nolu ve 37.379,09 TL tutarlı faturanın ödenmemesi üzerine takip başlatılmış, davalının yapmış olduğu itiraz nedeniyle takip durmuştur. “ diye beyan ederek itirazın iptalini talep ettiği, Davalının vekili aracılığı ile 02.11.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “ Davacı müvekkil firmaya teslim etmesi gereken malları 16 gün gecikmeli göndermiş aynı zamanda istenilen özellikte göndermemiştir. Müvekkil firma davacıya olan güveni nedeniyle söz konusu malı Rusyadaki müşterisine göndermiş, malın istenilen özellikte olmaması nedeniyle Rusyada ki Müşterisine ceza ödemek zorunda kalmıştır. Bu nedenlerle davalının faturası ödenmemiştir. ” diye beyan ederek davanın reddini talep ettiği, Sayın Mahkeme’nin 29.03.2021 tarihli duruşmasında; “Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına” karar verilerek dosyanın tarafıma tevdi edildiği, Davacıya ait 2017 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64. ile 213.sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, Davacının ticari defterlerine göre, 31.12.2017 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 37.421,26 TL alacaklı göründüğü, Davalıya ait 2017,2018,2019,2020 yılı defterlerinin açılış ve 2017,2018,2019 kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, 2020 ticari defter kapanış tasdik süresinin henüz dolmaması nedeni ile yaptırılmamış olmasının – olağan olduğu,defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, – Davalının ticari defterlerine göre, 31.12.2017 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 18.142,63 TL alacaklı göründüğü, Taraflar arasındaki mutabakatsızlığın incelenmesi; Davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 37.421,26 TL alacaklı göründüğü, Davalı ticari defterlerine göre ise davacının davalıdan 18.142,63 TL alacaklı olduğu görüldüğünden taraflar arasındaki mutabakatsızlığın 37.421,26 – 18.142,63 = 19.278,63 TL olduğu, faturaların her iki taraf ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki mutabakatsizliğin 12.825,20 TL’lik kısmının önceki yıllardan geldiği, kalan kısmının ise davalı tarafından davacıya EURO olarak yapılan ödemelerin, taraflarca farklı kurlardan kaydedilmesinden ve davacı tarafça kaydedilen kur farklarından oluştuğu, Tarafların 2017 yılında Gelir İdaresi Başkanlığına yaptıkları Ba ve Bs bildirimlerinin mutabık olduğu, Faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, Detayları yukarıda görüleceği üzere, hesaplanan avans faizinin 10.215,24 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi ve(davacının icra takibine dayanak alacağının cari hesap ekstresinden kaynaklandığından) taraflar arasındaki ticaretin başladığı dönemden itibaren sunulacak ticari defterler dikkate alınarak alacak-borç ilişkisi hesaplanması gerektiğinden bilirkişi tarafından tanzim edilen kök raporda devredilen bakiyenin taraf defterlerine hangi tarihten itibaren kaydedilerek geldiğinin, bilirkişi tarafından 2017 yılı öncesi ticari defterler ve bağlı kayıtlar incelenmesi suretiyle tespit edilmesinin istenilmesine, ayrıca bilirkişi tarafından cari hesap ekstresindeki faturaların tek tek irdelenerek davalının savunmasında ileri sürdüğü ayıpların hangi faturadan kaynaklı olduğu, hangi tarihli, kaç adet üründen (ürünlerin değerlerinin de tespit edilmesinin istenilmesine) kaynaklandığı (ürünlerinin cinsinin de belirtilmesi suretiyle) ek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2007 yılından başladığı, dava tarihinden önce 2015 yılı hesap açılışında, cari borç/alacakta mutabık oldukları defter kayıtlarından görülmüştür. Hesap incelemesi bu yüzden 01.01.2015 tarihinden itibaren yapıldığını, Ticari ilişkileri, 2015 yılından sonra hem döviz bazında hem de TL olarak devam etmiş, TL faturaların tahsilatları TL, döviz(Euro) faturaların tahsilatları da döviz olarak yapıldığını, Tarafların cari ekstreleri karşılıklı olarak incelendiğinde davaya konu faturadan önceki tarihte (02.10.2017) oluşan kur farklarıyla ilgili üçer aylık vergi dönemlerinde kayıtlarına 19.123,74 TL’lik kur değerlemeleri yapılarak kur farkı kayıtları girildiği ve ticari defter kayıtlarının değerlemelerle güncel hale getirildiği görüldüğünü, neticede; Tarafların 01.01.2015 tarihi itibariyle mutabık oldukları, bu tarihten itibaren ticari ilişkinin sonlandığı 03.10.2017 tarih ve B479271 nolu 37.379,09 TL’lik faturaya kadar olan TL hesaplarının kapanmış olduğu, Döviz(Eur) hesabından 9,34 Euro davacının alacaklı göründüğü, dava konusu 03.10.2017 tarihli B479271 nolu 37.379,09 TL bedelli faturaya karşılık bir tahsilat kaydının olmadığı, anlaşıldığı, davacının ticari defterlerine göre, 04.02.2020 takip tarihi itibarı ile davalıdan 37.441,21 TL alacaklı göründüğü, aradaki farkın davaya konu fatura öncesinden döviz hesabından kalan alacağı olan 9,34 EURO’dan kaynaklandığı, davacı talebinin 37.379,09 TL faturadan asıl alacak ve 10.248,02 TL işlemiş faiz olduğu, tespit edildiğini, davalının ticari defterlerine göre, 04.02.2020 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 18.142,63 TL alacaklı göründüğü, 2018, 2019 yılları ve 2020 Açılış sayfasında da bakiyenin değişmediği görüldüğü, yukarıda detaylı açıklandığı üzere mutabakatsızlık farkının; TL olarak; davacı kayıtlarındaki kur değerleme toplamları olan (2015-2017 yıllarında) 19.146,70 TL den ve Döviz olarak; davaya konu fatura öncesinden döviz hesabından kalan davacı alacağı 9,34 EURO’dan kaynaklandığı, Davalı tarafından dövizli hesap takipleri ile TL ticari defter kayıtları karşılaştırması yapılmadığı, dönemler itibari ile kur değerlemelerinden kaynaklanan farkın ticari defterlere kayıt edilmediği, anlaşılmakla, davalı kayıtlarında 19.298,58 TL mutabakatsızlık farkı yani döneminde yapılması zorunlu kur değerlemesi yapıldığında, (18.142,63 TL*19.146,70 TL = 37.289,33 TL davaya konu fatura tutarı) tarafların davaya konu faturaya kadar olan ticaretlerinde alacak/borç bakiyesinin kalmadığı, görülecektir. Keza davacı talebi de dava konusu 37.289,33 TL’lik fatura tutarı kadar olduğu, mahkemenin talebi doğrultusunda; “bilirkişi tarafından cari hesap ekstresindeki faturaların tek tek irdelenerek davalının savunmasında ileri sürdüğü ayıpların hangi faturadan kaynaklı olduğu, hangi tarihli, kaç adet üründen (ürünlerin değerlerinin de tespit edilmesinin istenilmesine) kaynaklandığı (ürünlerinin cinsinin de belirtilmesi suretiyle) ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine,” denilmekle, aşağıda ayıplı mallar ile ilgili fatura ve sipariş içeriği belirtildiği, ayıpların söz konusu olduğu Fatura içeriğinde; Davacı … firması tarafından davalı … firmasına 03/10/2017 tarih ve B-479271 nolu fatura içet ‘öner Piston Komple 10 adet ve Büyük Elçek Contalı 200 adet” malı 37.379,09 TL bedel ile teslim ettiği, son ödeme tarihinin aynı gün olduğu, TTK.23/1-c madde bendi gereği 8 gün içinde itiraz edilmeyen fatura içeriği kabul edilmiş sayılacağı ibarelerinin faturada yazılı olduğu, davalı tarafından davacı firmaya 05/09/2017 tarihinde mail yolu ile bildirilen siparişlerin içeriğinde; 24.05.2017nolu proforma fatura ile 200 adet ELÇEK ve 24.05.2017 nolu proforma fatura ile 10 adet Rear and Pront Piston Complete Set üretilmesi ve ürünlerin teslim tarihinin bildirilmesi istendiği, davacı firma yetkilileri tarafından aynı tarihte 05/09/2017 de “Siparişleriniz sisteme girmiştir. İşleme alınabilmesi adına sizlerden ödeme rica etmekteyim. Ödemeye istinaden üretim gerçekleşecek ve sevk edilecektir.” Diye belirttikleri görüldüğü mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir. Dava dilekçesinde de belirtildiği üzere icra takibinin 479271 sıra nolu 37.379,09 TL bedelli faturanın ödenmediği iddiasına dayalı olarak başlatıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça, davacı tarafın taahhüt ettiği mal dışında mal gönderdiği, ayıplı mal teslim ettiği , ürünlerin de acilen Rusya’ya gönderildiği beyan edilmişse de ürünlerin bulunduğu kasaların açılmadan, malların kontrol edilmeden gönderildiğinin tespit edildiği, ürünlerin siparişe uygun üretilmediği iddiasının somutlaştırılmadığı(ürünler üzerinde inceleme yapılamadığı), davalı tarafça , icra takibine konu faturada yer alan ürünlerin kaç tanesinin ayıplı olduğu, ürünlerin kullanılabilir durumda olup olmadığı, ayıbın niteliği, gizli ya da açık ayıp olup olmadığı, ayıbın beklenen faydaları azaltan nitelikte olup olmadığı hususunun ispatlanamadığı/ somutlaştırılamadığı, davalı tarafça sunulan ürünlerin fotoğraflarının icra takibine konu faturadaki ürünler olup olmadığının dahi ispatlanamayacağı dikkate alınarak , SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu/icra takibine konu faturanın her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, işbu faturaya istinaden davalı tarafça davacı tarafa ödeme yapılmadığı tespit edilmekle birlikte davanın kısmen kabulüne; buna göre davalının Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2020/1201 Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 37.379,09 TL asıl alacak ve 10.215,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.594,33 TL üzerinden, alacağın asıl alacak kısmı olan 37.379,09 TL sine takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, icra harç ve masrafları ,vekalet ücreti ile birlikte TBK’nın 100. maddesi gereğince yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz, masraflara mahsubunun sağlanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 7.475,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; buna göre davalının Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2020/1201 Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 37.379,09 TL asıl alacak ve 10.215,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.594,33 TL üzerinden, alacağın asıl alacak kısmı olan 37.379,09 TL sine takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, icra harç ve masrafları ,vekalet ücreti ile birlikte TBK’nın 100. maddesi gereğince yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz, masraflara mahsubunun sağlanarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 7.475,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.251,17 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 575,22 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.675,95 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 800,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 276,50 TL olmak üzere toplam 1.076,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.075,76 TL yargılama gideri ve 575,22 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.705,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 6.987,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 32,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/03/2022

Katip 182779
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.