Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/460 E. 2023/137 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/460 Esas – 2023/137
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/460 Esas
KARAR NO : 2023/137

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …………….. MAKİNE SANAYİ MÜHENDİSLİK TURİZM VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av. .
DAVALI : ….. AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle ; davacı taraf … Makine Sanayi Müh. Turz. ve Dış Tic. A.Ş. Bursa 15. İcra Dairesi 2019/8764 Esas sayılı dosyası ile davalı taraf taraf …. Plastik Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.’ne fatura alacağı olarak 21.630,00 TL icra takibi başlatıldığı icra takibine davalı taraf … Plastik Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. 20.11.2019 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine borca, ve bütün ferilerine itiraz etmiş ve 17.06.2020 tarihinde başlayan arabuluculuk sürecinin 10.08.2020. Tarihli son görüşme tutanağı ile anlaşmazlık ile sonuçlandığını, davacı taraf … Makine Sanayi Müh. Turz. ve DışTic. A.Ş. taraflar arasındaki satışa konu olan ticari malların teslim edildiğine ilişkin irsaliye ve karşılığında TTK m.21 uyarınca fatura düzenlenmesi sonucu alacağının doğduğunu, ödemenin yapılmadığını beyan ile 2020/460 Esas sayılı dava yolu ile itirazın iptali, takibin devamını ve davalının icra %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesini özetle ; davacı ile müvekkili şirket arasında bir ticari satış sözleşmesi olup bu sözleşme uyarınca davacı tarafından müvekkil şirket’e birtakım parçalar üretildiğini ancak davacı tarafından üretilen mallar ayıplı olmaları sebebiyle müvekkil şirket tarafından kullanılamadığını müvekkili şirket tarafından bu seçimlik haklar çerçevesinde malın öncelikle onarılması bunun mümkün olmadığı halde ise malların davacıya iadesini teklif etmişse de davacı tarafından bu tekliflere herhangi bir şekilde geri dönüş alınmamış ve akabinde müvekkil şirket aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak takip başlatıldığını ava ile birlikte tüm taleplerin reddine, davacı aleyhine % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılı beyanlar, icra dosyası, fatura, sevk irsaliyesi, ticari defterler, keşif , bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından iki adet faturaya dayalı olarak ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerini mahkememiz yargı çevresi dışında olduğu anlaşıldığından davacı tarafın ticari defterlerinin bulunduğu yerin yargı çevresi içindeki İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde 1 SMMM bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizde alınan 25/01/2021 bilirkişi raporunu özetle; dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Sayın Mahkemenin kabulü halinde; davacının, incelenen 2019 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K hükümlerine göre zamanında yapıldığı, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura içeriği malların teslimine ilişkin, sevk irsaliyelerinde “Teslim Alan” bölümünde isim ve imza bulunduğu davacı tarafından davalı adına yürütülen cari hesap muavin defterde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı satıcının 21.02.2019 tarihli 168849 no.lu satış faturası ile başladığı, davacı satıcının 21.02.2019 tarihinden 14.03.2019 tarihine kadar davalı tarafa 2 fatura ile 33.630,00 TL satışı yaptığı, bu süreçte davalıdan 12.000 TL ödeme aldığı ve 31.12.2019 tarihi itibariyle davalı taraftan 22.170,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizde alınan 29/01/2021 bilirkişi raporunu özetle; davalı taraf … Ambalaj San. Tic. A.Ş.’nin 2018 ve 2019 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir defterlerinin berat alma işlemleri 6102 sayılı TK’nu 64/3 maddesine ve1 Sıra nolu Elektronik Defter Genel tebliğine göre süresinde yapılmış davalı taraf … Ambalaj San. Tic. A.Ş. ‘nin 2018 ve 2019 yıllarına ait yasal defter bilgilerine göre icra takip tarihinde icra takip tutarı ile uyumlu olarak davacı taraf … Makina San. Mühendislik Turizm ve Dış Ticaret A.Ş. ‘nin davalı taraf … Ambalaj San. Tic. A.Ş ‘ den 21.630,00 TL alacaklı olduğu görüldüğü kanaatine varılmıştır.
Dava konusu ürünlerin özel ürün mü sipariş üzerine hazırlanan ürün mü yoksa seri olarak üretilen ürün olup olmadığı, davanın eser sözleşmesinden mi ticari satım sözleşmesinden mi kaynaklandığı hususları, eser sözleşmesinden kaynaklanmış ise davalının ayıp iddiaları, ayıbın niteliği, açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, tamir ile giderilip giderilemeyeceği, ayıp sebebi ile davalının savunmalarına ilişkin olarak dava konusu ürünler üzerinde 1 makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizde alınan 17.10.2021 bilirkişi raporunu özetle; dava dosyası içinde bilgi ve belgeleri bulunan ve Minareliçavuş OSB Mh. Söğüt Cd. No:9 Nilüfer/BURSA adresinde kain … Ambalaj Sanayi Ve Ticaret A.ş.’nde davacı yan tarafından teslim edilen extruder kafası simli malların davalı şirket tarafından kullanılıp kullanılamadığı ve kullanıldığı takdirde davalı şirketi zarara uğratacak şekilde sorunlu mal üretimine sebebiyet verip vermediği hususunun değerlendirilmesi yönünde 17.09.2021 tarihinde mahkeme heyeti olarak ve ayrıca 16.10.2021 tarihinde ikinci kez davacı ve davalı vekilleri nezaretinde yerinde incelemeler neticesinde; Yüzey su yönleri takip edildiğinde ürünlerin kullanıma bağlı eskimelerinin olmadığı görülmüş, fotoğraflara yansıyamayan bu yüzey su yönlerinin davacı ve davalı taraf vekillerine gösterilerek ve detaylı izah edilen davacı yan tarafından davalı yana teslim edilen extruder kafalarının kullanılmadığı ve atıl vaziyette beklediği, Dava konusu ürünlerin özel ürün olduğu, sadece davalı yanın kullandığı marka makinalarda ve aynı ürünü üreten yerlerde kullanılabilir nitelikte olduğu, ancak bu hususta tercih edilse dahi uygulamanın imkansıza yakın zorlukta olduğu düşünüldüğünde ÖZEL ÜRÜN niteliği taşıdığı, davalı yan tarafından talep edilen ürünlerin her hangi bir çizim, teknik resim veya data sunumu olmaksızın numune verilmek sureti ile ve verilen numuneye göre extruder kafası yapılması talebine göre, bütün teknik tanımlamaların davacı yan tarafından üretilerek davalı yana sunulan extruder kafalarının numuneye göre yapımı talep edildiği ev üretim sürecine müdahil olunmadığı göz önüne alındığında dava konusu ürünlerin eser sözleşmesi kapsamında yer aldığı, anlatıldığı üzere, davacı yanın davalı yana teslim ettiği extruder kafaları ile üretilen naylonların müşteriye sunulabilir vaziyette görsel bütünlüğü oluşturamadığı, üretimin devamlılığı yönünde beklenen faydayı sağlayamadığı ve bu nedenle üretime devam ettirilmesinin mümkün olmadığı diğer bir deyişle kullanılabilir seviyede olmadığı ve açık ayıplı olarak kabul edilebileceği, Yukarıda detayları anlatıldığı üzere, davacı yanın davalı yana teslim ettiği extruder kafaları ile üretilen naylonların müşteriye sunulabilir vaziyette görsel bütünlüğü oluşturamadığı, üretimin devamlılığı yönünde beklenen faydayı sağlayamadığı ve bu nedenle üretime devam ettirilmesinin mümkün olmadığı diğer bir deyişle kullanılabilir seviyede olmadığı, . Dava konusu ürünlerin ancak üretici firma (Davacı Firma) nezninde ve üretici firma teknik altyapısıyla tamir edilebilir nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyanın önceki bilirkişi ile 1 eser konusunda uzman nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdii ile tarafların bilirkişi raporuna itiraz ve beyanlarını değerlendirir, iddia ve savunmaları kapsamında, davalının savunmasında ve keşif sırasında ayıplı olduğu ileri sürülen kafa dişlileri yönünden ayrı ayrı irdelenerek tamir edilebilir ise onarım ayıp giderim bedelinin tespit edilerek davacının alacağı konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizde alınan 23/03/2022 bilirkişi raporunu özetle; yüzey su yönleri takip edildiğinde ürünlerin kullanıma bağlı eskimelerinin olmadığı görülmüş, fotoğraflara yansıyamayan bu yüzey su yönlerinin davacı ve davalı taraf vekillerine gösterilerek ve detaylı izah edilen davacı yan tarafından davalı yana teslim edilen extruder kafalarının kullanılmadığı ve atıl vaziyette beklediği, dava konusu ürünlerin özel ürün olduğu, sadece davalı yanın kullandığı marka makinalarda ve aynı ürünü üreten yerlerde kullanılabilir nitelikte olduğu, ancak bu hususta tercih edilse dahi uygulamanın imkansıza yakın zorlukta olduğu düşünüldüğünde özel ürün niteliği taşıdığı, davalı yan tarafından talep edilen ürünlerin her hangi bir çizim, teknik resim veya data sunumu olmaksızın numune verilmek sureti ile ve verilen numuneye göre extruder kafası yapılması talebine göre, bütün teknik tanımlamaların davacı yan tarafından üretilerek davalı yana sunulan extruder kafalarının numuneye göre yapımı talep edildiği ev üretim sürecine müdahil olunmadığı göz önüne alındığında dava konusu ürünlerin eser sözleşmesi kapsamında yer aldığı, yukarıda detayları anlatıldığı üzere, davacı yanın davalı yana teslim ettiği extruder kafaları ile üretilen naylonların müşteriye sunulabilir vaziyette görsel bütünlüğü oluşturamadığı, üretimin devamlılığı yönünde beklenen faydayı sağlayamadığı ve bu nedenle üretime devam ettirilmesinin mümkün olmadığı diğer bir deyişle kullanılabilir seviyede olmadığı ve açık ayıplı olarak kabul edilebileceği, davacı yanın davalı yana teslim ettiği extruder kafaları ile üretilen naylonların müşteriye sunulabilir vaziyette görsel bütü oluşturamadığı, üretimin devamlılığı yönünde beklenen faydayı sağlayamadığı ve bu nedenle üretime devam ettirilmesinin mümkün olmadığı diğer bir deyişle kullanılabilir seviyede olmadığı, davacı yanın davalı yana teslim ettiği extruder kafaları ile üretilen naylonların müşteriye sunulabilir. vaziyette görsel bütünlüğü oluşturamadığı, üretimin devamlılığı yönünde beklenen faydayı sağlayamadığı ve bu nedenle üretime devam ettirilmesinin mümkün olmadığı ve kullanılabilir seviyede olmadığı anlaşılan bu ürünlerin üretici firma (Davacı Firma) tarafından ve üretici firma bilgi ve teknik altyapısıyla tamir edilebilir nitelikte olduğu, bu ürünlerin üretici firma nezdinde know how gerektiren ürünler olduğu, esas maliyetin üründen ziyade tasarım yönünden zaman kullanımı yönünde olduğu ve bu nedenle çözüm /onarım maliyetine ilişkin detaylandırma yapılamadığı, davacı tarafından dava konusu mallar; 21.02.2019 tarihli 87634 sayılı ve 14.03.2019 tarihli 87636 sayılı sevk irsaliyeleri teslim edilmiş olduğu ancak buna karşın davalı tarafından 31.07.2019 tarihinde yapılan ayıp ihbarının TTK.m.23/1-(c), TBK.m.223 ve TBK.m.474 ile yer verilen yasal düzenlemelere uygun ve süresinde bir ayıp ihbarı olarak değerlendirilemeyeceği, davacı tarafından Bursa 15.İcra Dairesinin 2019/8764 Esas sayılı icra takibi ile 02.08.2019 tarihi itibari ile toplam 21.630,00 TL alacak talebinde bulunmuş olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile raporda açıkça dava konusu ayıplı olduğu ileri sürülen kafa dişlilerinin tamir edilebildiğinin ancak onarım için ayıp giderinin ne kadar olduğuna ilişkin bir açıklama bulunulmadığını anlaşılmakla ayıp giderim bedelinin ne kadar olduğu kaç TL olduğunun açıklanmasının bilirkişiden ek rapor istenilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizde alınan 16.07.2022 bilirkişi raporunu özetle; bilirkişi raporunda açıkça dava konusu ayıplı olduğu ileri sürülen kafa dişlilerinin tamir edilebildiğinin ancak onarım için ayıp giderim bedelinin ne kadar olduğu hususunun incelenmesi neticesinde; dava konusu ürünlerin üretici firma (Davacı Firma) tarafından ve üretici firma bilgi ve teknik altyapısıyla tamir edilebilir nitelikte olduğu, bu ürünlerin üretici firma nezdinde know how gerektiren ürünler olduğu, esas maliyetin üründen ziyade tasarım yönünden zaman kullanımı yönünde olduğu ve bu nedenle çözüm maliyetine ilişkin detaylandırma yapılamayacağı, yukarıda listelenen bilgilerin tarafımıza ulaşması ile bu hesaplamaların yapılabileceği kanaatine varılmıştır.
O halde toplanan delillerden somut olayda taraflar arasında davalıya ait fabrikada makinelerin kafa dişlilerin yapılmasına ilişki akti ilişki kurulduğu, 21/02/2019 tarihli 20.060 TL bedelli sevk irsaliyesi ve 14/03/2019 tarihli 13.500 TL bedelli sevk irsaliyelerine istinaden faturaların düzenlendiği ürünlerin teslim edildiği, kısmi ödeme yapılarak bakiye 21.630 TL alacaklı olduğunun iddia edildiği, davalı ise ürünlerin teslim edildiği ancak ayıplı olduğunu savunduğu, davacı ise ayıp iddiası karşısında ayıbın süresi içinde yapılmadığını belirterek uyuşmazlık noktası, davacı tarafından teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı ayıbın niteliği açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıbın süresi içinde ihbar edilip edilmediği noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, teslime konu ürünlerin makine parçalarının niteliği itibariyle TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesidir. Davacı yüklenici ; davalı ise iş sahibidir.
Davaya konu 21/02/2019 tarihli 20.060 TL bedelli sevk irsaliyesi ve 14/03/2019 tarihli 13.500 TL bedelli sevk irsaliyeleri ile ürünlerin teslim edildiği sabit olup bu sevk irsaliyelerine dayalı faturaların davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğundan bu fatura bedelleri olan 21.630 TL miktar hak ediş alacağı ispat edilmiştir.
Diğer yandan davalı tarafından teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu savunulmuş olup ayıp yönünden dosya değerlendirildiğinde:
Bilindiği üzere TBK’nın 477/3. maddesi, “Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imâl etmeyi yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda TBK’nın 474. maddesi, gizli ayıplarda ise TBK’nın 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, anılan kanunun 475. maddesinde tanınan hakları kullanabilir.
Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı iş ise eser sözleşmesinde kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede fark edilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile varolan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede; gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir. Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır.
Yukarıdaki açıklamalardan dava konusu ürünlerdeki ayıbın rapor ve ek raporlarda vurgulandığı üzere açık ayıp olup eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede davalı tarafından davacıya ihbarda bulunması gerektiği aksi halde ayıplı olarak ürünleri kabul etmiş sayılmaktadır.
Bu durumda davalı tarafından cevap dilekçesindeki ikrarı ile malların hatalı olduğunu teslimden sonra şirket yetkilisine yazılı bildirimde bulunduklarını beyan etmiş olup yazılı bildirim olarak dilekçe ekindeki watsapp kaydında 31/07/2019 tarihinde bildirimde bulunduğu görülmektedir.
Davacı tarafından ayıbın süresi içinde bildirilmediği iddia edilmekle ürünlerin sevk irsaliyelerinde belirtildiği 21/02/2019 tarihli 20.060 TL bedelli sevk irsaliyesi ve 14/03/2019 tarihli 13.500 TL bedelli sevk irsaliyeleri ile 21/02/2019 tarih ve 14/03/2019 tarihinde ürünlerin teslim edildiği anlaşılmakla bilirkişi raporunda tespit edilen ayıpların açık ayıp oldukları, bu ayıplar bakımından, makul sürede yapılacak muayene ile, dava yükleniciye ihbarda bulunulması gerektiği, ancak teslimden sonra geçen uzun süreye rağmen davacı tarafından usulüne uygun bir ihbar yapılmadığından bu ürünleri ayıplı olarak kabul etmiş sayılmaktadır.
Davalı tarafından cevap dilekçesinde ayıbın bildirimine yönelik açıkça yazılı ihbar dışında başkaca bir vakıa ve delile dayanılmamıştır. Bu itibarla davalının bu ayıp savunmalarına itibar edilmemiştir.
Bu açıklamalar ile davaya konu sevk irsaliyesinde belirtilen ürünlerin teslim edildiği, davacının 21.630 TL miktar hak ediş alacağı olduğu ve ödenmediğinden davanın kabulu ile davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğundan iptaline takibin devamına, davacının icra inkar tazminat talebinin alacağın likit olmadığı bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabul ile, davalının Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2019/ 8764 esas sayıl icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.477,5 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 369,39 TL, mahsubu ile bakiye 1.108,11 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti 2.850 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 795,9 TL yargılama gideri, 369,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.015,29 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip 278859

¸e-imzalıdır.

Hakim 125958

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 278859
¸E-imzalıdır.