Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/456 E. 2021/617 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/456 Esas – 2021/617
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/456
KARAR NO : 2021/617

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C.N –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- … – T.C.N.
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 16.03.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında bulunan, …’na ait 16 … 27 plakalı araç sürücüsü … tarafından, müvekkile ait 16 … 956 plakalı motosiklete çarpması sonucunda maddi hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında davalı … kaçarak kaza yerini terk etmiş, ancak görgü tanıklarının ifadeleri ve kolluk gücünün takibi sonucunda yakalanarak Bursa 24.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/599 Esas, 2020/88 Karar sayılı ve 04/02/2020 tarihli ilamıyla hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğunu, kaza sonrasında meydana gelen maddi zarar nedeniyle müvekkil tarafından kaza dosyası açtırılmış, sigorta eksperinin incelemesi neticesinde ekspertiz raporu alındığını, bunun üzerine davalı sigorta şirketine 30/07/2019 tarihinde yasal başvuru yapılmış ve hasar dosyası açtırılmış ise de kaza tespit tutanağında sigortalı araçlarına ilişkin bir kayıt olmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, bu aşamada müvekkil tarafından aracın tamiratına ilişkin işlemler başlatılmasıyla birlikte, sigorta eksperinin tespit etmiş olduğu ekspertiz raporunda belirlenen dışında motor şasisinin de çatlamış olması sonucunda ağır hasar meydana geldiği anlaşıldığını, bu nedenle araçtaki zararın giderilmesi için toplam 12.000,00 TL masraf yapılması gerektiği belirlenmiştir. Aynı zamanda bu ağır hasar nedeniyle müvekkile ait araçta ortaya çıkan DEĞER KAYBI nedeniyle de zarar doğmuştur. Araçta meydana gelen bu ağır hasar nedeniyle muadillerine göre aracımız ciddi ölçüde değer kaybına uğramış olup, piyasa şartlarına göre aynı özelliklere sahip kazasız araçlara göre rayiç değerinin enaz 5.000,00 TL düşüğüne satılabileceği belirlendiğini, bu aşamada davalı sigorta şirketine yeniden başvuru yapılarak, diğer davalı aleyhine çıkan ceza davası kararı, davalının tam kusurlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporu ile kesinleşmiş mahkeme ilamı 26/06/2020 tarihinde gönderilmiş ve sigorta şirketine 30.06.2020 tarihinde tebliğ edilmiş ise de hiçbir cevap alınamadığını, akabinde arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş ise de davalıların hiçbir görüşmeye katılmamaları, mazeret de beyan etmemeleri üzerine, 2020/63931 arabuluculuk dosya numarasıyla, 13.08.2020 tarihli anlaşmama tutanağı düzenlenerek anlaşma sağlanamadığından, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız ile sonradan ortaya çıkacak hak ve alacaklarımıza ilişkin her türlü talep, dava, şikayet, ihbar haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 Tlnin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından açılan davanın haksız ve kötü niyetli olarak açılmış olup reddi gerektiğini, müvekkilinin 16.03.2019 tarihinde 16 … 27 plaka sayılı aracı ile İzmir Yolu caddesi üzerinde Orhaneli Keles kavşağı altından normal hızla seyrettiği sırada önünde daha yavaş bir hızla seyreden davacıya şerit değiştirmesi için önce selektör yakmış davacının bu uyarı sonrası hızını daha da azaltması sonucu bir kez de kornaya bastığını, davacı bunun üzerine trafikte müvekkilime tehditkar el işaretleri yaparak müvekkilimin sağa çekmesini istediğini, kendisi motorsikletini sağa çeken davacı ile kavga etmek istemeyen müvekkilim durmamış yoluna devam ettiğini, müvekkilim batçıktan çıktıktan sonra davacı müvekkilinin peşine düşmüş ve müvekkilinin aracının sağ tarafında bulunan aynanın iç kısmına bir cisim ile vurmuş ve aynanın iç kısmında bulunan camını kırdığını, aracının içinde küçük çocuğu olan müvekkilim kavga etmeye çalışan davalının tahrikine kapılıp durmamış, aracı hasar görmüş olmasına rağmen muhatap olmak istememiş, yoluna devam ettiğini, davacı kuvvetle muhtemeldir ki müvekkile ait araca zarar vermeye çalışırken dengesini kaybedip düştüğünü, bu arada davacı düşmüş olsa da müvekkilim bunu görmediğini, zaten görme ihtimalinin de olmadığını, davacıya müvekkili tarafından verilen bir zararın olmadığını, ortada bir zarar var ise bu davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, arkadan gelerek müvekkile ait aracın aynasını kırdığı esnada dengesini kaybedip düşmüş olma olasılığı olduğunu, bu halde dahi davacı tam kusurlu olduğunu, trafik kurallarını ihlal etmiş, akan trafikte can ve mal güvenliğini tehlikeye attığını, davacı karakolda ve Bursa 24. ASC Mahkemesinin 2019/599 E sayılı dosyasının 14.01.2020 tarihli duruşmasında kazanın oluş şeklini şöyle ifade etmiştir’’ Batçıktan çıkar çıkmaz sanık(müvekkilim) kullandığı araç ile aniden önüme kırdı ve benim sol tarafımdan bana çarptı’’. şeklinde olduğunu, bu beyanları kabul etmemekle birlikte bir an kazanın böyle olduğunu kabul etsek dahi müvekkilimin aracının sağ tarafında önünde yanında çarpma izi olmadığını, sadece sağ aynanın içindeki cam kırıldığını, davacıya soldan çarpmış olsa müvekkile ait aracın sağ tarafında çarpma izi olacağını, aynanın iç camı değil aynanın dış çerçevesinde hasar olacağını, olay günü çekilen araç fotoğraflarında bu durum anlaşıldığını, kazaya ilişkin yapılan soruşturma ve Bursa 24. ASC Mahkemesinin 2019/599 E sayılı dosyasında alınan rapor ve tutanaklar sadece davacının beyanına göredir ve yokluğumuzda tanzim edildiğini, mahkemeden yeni rapor talebimiz kabul görmediğini, mahkemece kurulan hüküm yine müvekkilinin davacı ile daha fazla muhatap olmak istemesi dolayısıyla istinaf edilmemiş bu sebeple kesinleştiğini, davacı tarafından ekspertiz raporu alındıktan sonra ki bir tarihte motor şasisinin de çatlamış olduğunun anlaşıldığını, bu ağır hasarın ekspertiz raporunda belirtilmediğine yönelik beyanları gerçeklikte bağdaşmadığını, davacı tarafından tek taraflı aldırılan ekspertiz raporlarını, iddia ettikleri zararı kabul etmediklerini, iddia edilen zararın daha önceki bir tarihte veya daha sonraki bir tarihte olmuş olma ihtimali olduğunu, davacı haksız kazanç elde etme peşine düştüğünü, ortada davacının iddia ettiği gibi bir kaza olmadığını, davacı adeta kendi kusurundan hak ve menfaat elde etme peşine düştüğünü, davanın haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının hasar bedelini, dayandırdığı mevzuata uygun olmayan ve yargıtay’ın istikrarlı kararlarıyla aradığı kriterlere uygun olmayan rapora göre kabul etmek mümkün olmadığını, davacı taraf dilekçesinde, dava konusu araçta meydana gelen hasara ilişkin eskpertiz raporu alındığı ve zarar aracın yaklaşık 12.000,00- TL hasara uğradığını belirttiğini, ancak zarar hesaplaması yapılırken alınan oranların neye göre, nasıl tespit edildiği, aracın rayicinin nasıl değerlendirildiği belli olmadığını, rapor oldukça eksik ve müvekkil şirket aleyhine olarak hatalı inceleme içeren, mevzuata aykırı olarak ve bilimsellikten uzak bir araştırma ile denetime elverişli olmayacak şekilde yazıldığını, bu nedenle söz konusu rapora itibar edilmesi düşünülemeyeceğini, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte hasar dosyasındaki ekspertiz raporunda tespit edilen ön muallak 4.500,00 TL olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davacının hasar bedeli oldukça fahiş ve yanlış tespitlere dayandığını, talebi kabul anlamına gelmemek üzere, genel şartlar’da belirtilen hesaplama yöntemi ile birlikte “gerçek değer kaybı”nın belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, CBS 2019/19351 dosya numaralı soruşturma evrakları, Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/599 sayılı dosyası, ihtarname, ekspertiz raporu, arabuluculuk tutanağı, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı ve değer kaybı alacağına dair maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği mahalde bir trafik bilirkişisi, bir makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılmıştır.
Keşif sırasında dinlenen davacı tanığı beyanlarında; “Ben oğlumla birlikte oğlum motosiklet ile ben arkadan kendi aracımla Görükle Göçmen konutlarından kayınvalidemin Karamanda olan mevlidine yetişmeye çalışıyorduk, ben benzinliğe uğradım, oğlum motosiklet ile devam etti, şuanda kaza mahallinde bulunduğu mevkiye gelmeden önce oğlum beni aradı, kaza olduğunu söyledi, bende kendisine kıpırdamamasını yerinde yatmasını söyledim, geldiğimde oğlum kaldırımda oturuyordu, insanlar birikmişti, motosiklet yatık halde yerde bulunuyordu, bende hem polisi hem de ambulansı birlikte aradım, motosiklette arka tekerleğinde hasarlar vardı, vurduğu yerlerde yanlarda ve şasede de hasarlar bulunuyordu, motosikleti elle ekspertize götürdük, ekspertiz inceleme yaptı, fotoğraflarını çekti hasarlı kısımlarını tespit etti, olay yerinde polis geldiğinde de olayın nasıl gerçekleştiğini polise anlattık sonra bizi hastaneye sevk ettiler.” beyan etmiştir.
Keşif sırasında yapılan inceleme sonucunda bilirkişi heyetinin düzenlediği 22/01/2021 havale tarihli raporda özetle: Davalı sürücü …’nun söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu motosiklette 9.847,00 TL KDV dahil hasar mevcut olduğu, dava konusu motosikleti satılmak amacıyla pazara götürüldüğünde emsallerine göre 4.000 TL değer kaydedilebileceği mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek, ek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Davalı sürücü …’nun söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu motosiklette 9.847,00 TL KDV dahil hasar mevcut olduğu, dava konusu motosikleti satılmak amacıyla pazara götürüldüğünde emsallerine göre 4.000 TL değer kaydedilebileceği, kök raporlarında herhangi bir değişiklik olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu 10.000,00 TL dava değerini, 9.847,00 TL Maddi Hasar Tazminatı ile 4.000,00 TL Değer Kaybı Tazminatı olmak üzere toplam 13.847,00 TL olarak ıslah etmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacının maliki olduğu 16 … 956 plakalı araç ile davalıların sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 16 … 27 plakalı araç arasında 16/03/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağındaki maddi olgular, kaza mahallinde yapılan keşif ve ibraz edilen kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi inceleme sonucunda düzenlenen kusura yönelik itiraz üzerine 22/02/2021 tarihli bilirkişi heyetinin kusura yönelik gerekçeli denetime açık raporuna itibar edilerek, davalı araç sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde araç kullanmak, doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, araç trafiğinin seyir ve emniyetini tehlikeye düşürmük, yola gereken dikkat ve özenin gösterilmediği davalı tarafın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya kazanın oluşumunda isnat edilebilecek bir davranışın ve kural ihlalinin bulunmadığından kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan davacının aracında kaza sebebiyle meydana gelen zararın tespiti yönünden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, makine bilirkişisinin 22/02/2021 tarihli rapor ve 04/04/2021 tarihli ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek davacıya ait motosiklette 9.847 TL hasarın olduğu anlaşılmıştır.
Davacının aracındaki değer kaybınin hesaplanması yönünden yasal düzenlemeler irdelendiğinde:
Bilindiği üzere 09/10/2020 günlü ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı ilamında; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı Yasası’nın 3. maddesiyle değiştirilen 90. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda ..” ibaresi ile ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin; aynı Kanunun 92’nci maddesine 6704 sayılı Yasa’nın 4. maddesiyle eklenen “i” bendinin; Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verildiğinden hem sigorta şirketi, hemde sürücü ile işleten yönünden değer kaybının tespiti husunda Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre” Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir.” hesaplama yapılması gereklidir.
Bu durumda yukarıdaki açıklamalardan, dava konusu trafik kazası sebebiyle, davacının aracındaki değer kaybının, aracın kaza tarihi öncesinde piyasa rayiç değerinin araçtaki hasarın onarım nedeniyle aracın hasarının giderilmesinden sonra piyasa rayiç değerinin aracın orijinalliğinin bozulması sebebiyle 4.000 TL değer kaybının oluştuğu makine bilirkişisinin 22/02/2021 tarihli rapor ve 04/04/2021 tarihli ek raporun raporun kanaat verici ve gerekçeli olduğundan itibar edilerek davacının 4.000 TL değer kaybı zararının olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda yukarıdaki açıklamalardan davacı tarafından ıslah dilekçesi ile talep edilen 9.847,00 TL hasar tazminatı ve 4.000,00 Tl değer kaybı tazminatı olmak üzere 13.847,00 TL maddi tazminatın, davalı … yönünden kaza tarihi itibariyle alacak muaccel olduğundan, 16/03/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise 30/06/2020 tarihinde başvuru yapıldığı, bu tarihten itibaren 8 iş günü sonra olan 11/07/2020 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden bu tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davanın kabulune dair hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, 9.847,00 TL hasar tazminatı ve 4.000,00 Tl değer kaybı tazminatı olmak üzere 13.847,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/03/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş yönünden 11/07/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı … Sigorta A.Ş’nin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına),
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 945,89 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL ile ıslah harcı 65,70 TL olmak üzere toplam 236,48 TL’nin mahsubu ile bakiye 709,41 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.200,00 TL, keşif harcı 419,90 TL, keşif araç ücreti 150,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 168,50 TL olmak üzere toplam 1.938,40 TL yargılama gideri ve peşin alınan 170,78 TL ile ıslah harcı 65,70 TL olmak üzere toplam 236,48 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.174,88 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığın bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.