Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2022/94 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/450
KARAR NO : 2022/94

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı, 03.09.2018 tarih, seri A sıra 454749 no.lu 24.095,44 TL’lik, 30.08.2018 tarih, seri A sıra 464735 no.lu 22.776,13 TL’lik, 29.08.2018 tarih, serf  sıra 464734 no.lu 28.138,20 TL’lik fatura içeriğinde yer alan emtiayı müvekkilden satın ve teslim aldığını, satılan ve teslim olunan emtiayı içeren faturalar davalı tarafa keşide edildiği, dava konusu tutara ilişkin faturalar da aynı zamanda davalı tarafa teslim edildiği, yukarıda bilgileri bulunan faturalar içeriğinde yer alan ürünler karşı tarafa teslim edilmesi sonrasında emtialar bedellerinin ödenmemesi üzerine öncelikle bu hususta davalı tarafa 17.06.2019 tarihli ihtamame gönderildiği, 17.06.2019 tarihinde davalı şirkete ilgili ihtamame tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, bunun üzerine de karşı taraf aleyhine Bursa 16. lcra Müd.’nün 2019/… E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı yasal süresi içerisinde müvekkile herhangi bir borcunun bulunmadığı iddlası ile takibe itiraz edildiği, ancak yasal süresinde itirazın iptali davası açılmadığından huzurdaki alacak davası açıldığı, iş bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı aleyhine % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yan dava dilekçesinde de belirtmiş olduğunu üzere müvekkil firmaya 17.06.2019 tarihinde ihtarname göndermiş olduğunu, tarafımızca bu ihtarnameye cevaben gönderilen 21.06.2019 tarihli ihtarname ile müvekkil şirketin davacı yana herhangi bir borcunun olmadığını, aksine ihtarname ekinde yer alan muavin defter çıktısı ve cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere müvekkil firmanın davacı yandan 85.134,91-TL alacaklı olduğunu, bu alacağın ödenmemesi halinde ise yasal yollara başvuracağımız ihtar edilmiş olduğunu, davacı yana gönderilen cevabi ihtarname ile müvekkil firmanın borçlu olmadığını, aksine davacı yandan alacaklı olduğu bildirilmiş olmasına karşın davacı yan tarafından kötü niyetle Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7499 E sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı müvekkilin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığı gibi davacı şirketten cari hesap gereği 85.134,91-TL alacağı bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, davacı aleyhine %’20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla defter incelenmesi günü verilmiş olup, dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek, rapor tanzimi talep edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 23/02/2021 tarihli raporunda özetle: Her iki tarafça incelemeye ibraz edilen ticari defterlerin açılış tasdikleri ile yevmiye defterlerinin kapanış tasdikleri TTK ve VUK ilgili hükümlerinde öngörülen yasal süreleri içerisinde yaptırılmış olduğu, defterler mühürlü yüzeye döktürülmüştür ve herhangi bir silinti, kazıntı vb. görülmemiş olduğu, defterler kayıt nizamına uygun tutulduğu, davalı taraf ticari defterleri usule uygun tutulduğu, makamınızca, davalı tarafça dosyaya sunulu, davacı şirket kaşesi ve paraf içeren tahsilat makbuzlarının kabul görmesi durumunda, yapılan tahsilatların süresinde kayıtlara geçirilmemiş olması nedeni ile davacı taraf kayıtlarının usule uygun tutulduklarından söz etmek olası olmadığı, defterlerin delil niteliğinin nihai takdiri mahkememize ait olduğu, taraflar arasında süregelen ticari ilişkide, faturalar ve fatura içeriklerinin teslimi yönünden herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığı, her iki taraf defterlerinde de tüm faturalar kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık, rapor içeriğinde detayı tablolar ile sunulu olmak üzere, davalı taraf defterlerinde kayıtlı ödemelerin, davacı taraf defterinde tahsilat kayıtlarının olmamasından kaynaklandığı, davalı taraf defterlerinde kayıtlı olan, ancak davacı taraf defterlerinde kayıtlı olmayan 137.871,30.-TL toplam tutarındaki ödeme kaydına ilişkin tahsilat makbuzları, davalı tarafça dosyaya sunulu olduğu, tahsilat makbuzları, davacı şirket kaşesi ve paraf içermekte olduğu, 31.12.2018 tarihi itibarı ile davacı şirket defterlerinde, davalının 49.562,84.-TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, 137.871,30.-TL tutarındaki tahsilatın düzeltme kaydı yapıldığında; 137.871,30 – 49.562,84 – 88.308,46. TL; davalının davacıdan alacaklı olacağı tespit edilmiş olduğu, bununla birlikte, davacı defterlerinde kayıtlı olan, ancak davalı defterinde kayıtlı olmayan, 31.12.2017 tarihinde yapılmış 188,30.-TL mutabakat düzeltme kaydının hesaptan düşülmesi gerektiği, 88.308,46TL – 188,30TL = 88.120,16.-TL benzer şekilde, taraf defterlerinde, ödemej/tahsilat günlerinde dolar kurunun farklı kayda geçirilmesinden kaynaklanan ve davalı taraf lehine hesaplanan 883,75.-TL’nın da hesaptan düşülmesi durumunda 88.120,16TL – 883,75TL = 87.236,41.-TL davalı Satenteks İplik Brode Tek.San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin, 31.12.2018 tarihi itibarı ile davacı Beycem Tek.San.ve Tic.Ltd.Şti.’nden alacaklı olacağı, işbu tarih itibarı ile taraf defterlerinde veyahut bağlı kayıtlarda herhangi bir hareket görülmediği, mütalaa edilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek, dava konusu alacağın davacı tarafından 3 adet faturaya dayalı talepte bulunduğu ve davalı tarafından da ödendiği savunulmakla fatura tarihleri gözetilerek bu faturalara karşı ödemeler yapılıp yapılmadığını ve davacı tarafın itirazları ve davalının beyanları değerlendirilerek fatura tarihinden önce ve fatura tarihinden sonraki ödemeler ayrı ayrı belirtilerek ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 23/02/2021 tarihli ek raporunda özetle: Davaya konu edilen faturalar 03.09.2018 tarih, A-464749 seri no. ve 24.095,44.-TL, 30.08.2018 tarih, A-464735 seri no. ve 22.776,13.-TL, 29.08.2018 tarih, A-464734 seri no. ve 28.138,20.-TL olmak üzere toplam 75.009,77.-TL olduğu, davacı taraf defterlerinde, davaya ve takibe konu edilen faturalardan ilki olan 29.08.2018 tarihli ve A-464734 seri no.lu fatura tanzim edilmeden önce, davalının 122.972,83.-TL borç bakiyesi kayıtlı olduğu, fatura tarihinden sonra ise 148,329,80.-TL ödeme yapıldığı, davalı taraf defterlerinde ise; 29.08.2018 tarihli ve A-464734 seri no.lu fatura tanzim edilmeden önce, davacının 12.082,08.-TL borçlu olduğunun kayıtlığı olduğu, fatura tarihinden sonra ise 148.062.60.-TL ödeme yapıldığı, kök raporuna itiraz edilmiş olsada bilirkişi incelemesi defter ve belge incelemesine dayandığını, bilirkişi olarak “şu makbuzların iptali taahhüt edilmiştir” deme olanağının bulunmadığı gibi aksine böyle bir söylemi rapora bağlamanın usul ve yasaya aykırı olacağını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yalnızca resmi olarak kayıt altına alınan işlemlerden ibaret olmadığı, resmi ve gayri resmi olmak üzere iki ayrı cari hesapta izlendiği, bu nedenlerle taraflara ait ticari defter incelemesi neticesinde, kök raporda tespit edilen hususlar dışında yeni bir bulgu tespit edilmemiş olduğu, mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yine somut dava bakımından uygulanacak yasa hükümlerinden 6098 sayılı TBK. 101. maddesine göre; birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır. Aynı yasanın 102. Maddesine göre de; kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2010 tarih 2010/19-262 Es.- 2010/304 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
O halde yukarıdaki açıklamalar ve toplanan delillerden somut olayda; taraflar arasında mal alım satımına dair kurulan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya düzenlenen 03/09/2018, 30/08/2018 ve 29/08/2018 tarihli faturalara konu malların teslim edildiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülerek alacaklı olduğunu iddia etmiş davalı ise davacıya borçlu olmadığını, bedelinin ödendiğini savunmakla uyuşmazlık, 03/09/2018, 30/08/2018 ve 29/08/2018 tarihli davacı tarafından düzenlenen faturalar konu malların teslimi ile alacağın ödenip ödenmediğinin noktasında toplanmaktadır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı tarafından dayanılan davalıya düzenlenen 03/09/2018, 30/08/2018 ve 29/08/2018 tarihli faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu sabit olduğundan fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin ispatlandığı, fatura bedellerinin ödendiğinin ise ispat yükünün davalıda olmasına rağmen davacı ticari defterine göre faturaların düzenlediği tarihten sonra 04/09/2018 tarihinde 66.213 ve 13/09/2018 tarihinde 81.849,60 TL ödeme kaydının bulunduğu, davalı tarafça faturalara karşılık belirtilen miktarda ödemenin yapıldığı, davalı ödemesinin açıkça delillendirilip takibe konu faturalardan dolayı davalı tarafın bu açıdan borçlu bulunmadığı, 6098 sayılı TBK. 101/2 maddesi gereğince borçlu ödeme sebebini bildirmezse yapılan ödeme itiraz olunmadıkça alacaklının göstermiş olduğu borç için yapılmış sayılacağı, aynı kanunun 102.maddesi gereğince de ödeme belgesinde açıkça bir izahat bulunmadıkça ödemenin muaccel bir borç için yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafça yapılan ödemelerin 6098 sayılı TBK. 101.ve 102.maddeleri gereğince davanın konusunu oluşturan ve faturalardan dolayı muaccel hale gelmiş borç için yapılmış sayılacağından davacının alacaklı olmadığı, ödemenin başka borç için yapıldığının davacı tarafından yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediği ve yemin delilinin hatırlatılmasına rağmen süresi içinde yemin metni ibraz edilmediğinden ispat edilemeyen davanın reddine , davanın alacak davası olduğundan davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin yasal dayanığının bulunmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Dava sübut bulmadığından reddine,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşullar oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 847,95 TL’den mahsubu ile bakiye 767,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7.243,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.