Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/444 E. 2022/111 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/444 Esas – 2022/111
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/444
KARAR NO : 2022/111

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : KARAYOLLARI 14. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ….. ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 2- … – T.C.N.
3- … – T.C.N.

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’un sürücüsü olduğu ve diğer davalı … un maliki olduğu 11 TC … plakalı araç ile tarafların kusurlu hareket etmeleri neticesinde, Kütahya Eskişehir Devlet yolunun 05+200 km’sinde meydana gelen kaza neticesinde müvekkiline ait oto korkuluk vb. malzemelere zarar verildiğini, yapılan keşif ve hesaplamalar neticesinde 18.06.2019 tarihli keşif yazısına binaen hasarlı malzemenin eski haline getirilmesi için gerekli olan 7.017,61 TL’nin tahsili amacıyla davalılardan, gerekli evraklar eklenerek, ödeme yapılması talep edildiğini, ancak yapılan tebligatlara rağmen gerekli olan ödemeler yapılmadığı gibi malzemeler de eski haline getirilmediğini, bunun üzerine tarafımızca; hasar bedeli olan bakiye 7.017,61 TL ve işlemiş faizi, Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı dosyasında yapılan ilamsız takip ile talep edildiğini, ancak davalı taraflarca; hiçbir geçerli sebep bulunmamasına rağmen kötü niyetli olarak takip konusu alacağa ve ferilerine itiraz edilmiş ve bu nedenle takip durdurulduğunu, müşterek ve müteselsil sorumluluk esaslarına dayanarak, fazlaya ilişkin dava, hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla; olay tarihinden(Sigorta sirketleri açısından yasal temerrüt tarihinden) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Bursa 18. İcra Müdürlüğü 2020/… E sayılı dosyasında talep edilen alacağın tahsili gerektiğini, tüm bu nedenlerle KTK 85’inci maddesi gereğince davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına karar verilerek, Bursa 18, İçra Müdürlüğüyün 2020/… Esas sayılı dosyasındaki vakj itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatının talep edilebilmesi için iş bu davayı açma zonunluluğu hâsıl olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karıştığı ifade edilen 11 TC … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 07.04.2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 154047510 no.lu Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı yana dava konusu talep ile ilgili 06.02.2020 tarihinde 7.017,61 tl ( dava konusu talep kadar) ödeme yapıldığını, ödeme yaparak müvekkil şirket sorumluluğunu yerine getirdiğini, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerin uygulanamabilmesi için genel şartlarda düzenlenmeyen bir husus olması gerektiğini, davacı yanın talep etmiş olduğu tazminatlara ilişkin düzenlemeler Trafik Sigortası Genel Şartları’nda açıkça düzenlenmiş olduğundan genel şartlarda bulunan usul ve esaslara uyulması gerektiğini, İşbu dava ile istenen tazminatının talep hakkı zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, kaza tespit tutanağı tarafımıza tebliğ edilmediğinden kaza tarihinde poliçenin vade dışı olup olmadığı hususu tespit edilemediğini, aynı zamanda sigortalı aracın da kazaya karışıp karışmadığının tespiti gerektiğini, davacı tarafımıza tebliği gereken delillerini tebliğ etmediğini, varsa Ceza dosyası ve varsa Kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkil Şirketin Sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olup, kaza tarihinde müvekkil şirketin maddi hasar sebebiyle teminat sınırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, hasar dosyası, arabuluculuk tutanağı, ödeme emri, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçlulara ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalılar tarafından yasal süre içinde borca itiraz edilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların kusur oranları, davacının kaza sebebiyle gerçek zarar miktarı ve sigortacı bilirkişi tarafından davacı vekilince açıkça işlemiş faiz talep ettiğinden işlemiş faizin ne kadar olduğu ve ödeme sebebiyle zararın karşılanıp karşılanmadığının hesaplanması amacıyla dosya 1 trafik, 1 makine ve 1 icra hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: 11 TC … Plakalı Çekici ve buna bağlı 11 TC … plakalı Yarı Römorkun sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlıklı KANUN MADDE 84-ihlal ettiği ve buna sebep olarak ise aynı kanunun İlgili Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlıklı 52.nci maddesinin B bendinde KANUN MADDE 52- ile Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu başlıklı 47.nci maddesinin D bendinde KANUN MADDE 47-)altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda Asli Yönden ve 96100 (yüzdeyeyüz) Oranında Kusurlu olduğu; Dava konusu kaza nedeniyle davalı kurum nezdinde 7.017,61 TL tutaarında zararın meydana geldiği, Davalı sigorta şirketinin hasardan zorunlu trafik sigortası poliçesi kapsamında 06.07.2019 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte sorumlu olduğu, Davalı sigorta şirketinin 06.02.2020 tarihinde yapmış olduğu 7.017,61 TL tutarında ödeme öncelikle takip borcunun ferilerinden düşüldüğünde dava tarihi itibariyle 1.958,11 TL tutarında asıl alacaktan sorumlu olduğu, Davalılar … ve … ise sigorta şirketinin 06.02.2020 tarihinde yapmış olduğu 7.017,61 TL tutarında ödeme öncdelikle takip borcunun ferilerinden düşüldüğünde dava tarihi itibariyle 3.011,31 TL tutarında asıl alacaktan sorumlu oldukları mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 11 TC … plakalı aracın davacıya ait oto korkuluklara çarparak zarar vermesi sebebiyle davacı tarafından hasar tazminatı talep edilmiştir.
Davalıların hasar tazminatından sorumlu olup olmadığının belirlenmesi yönünden kural olarak haksız fiil sebebiyle meydana gelen zarardan ancak davalıların kusurları kadar sorumludur.
TBK 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” demekle birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
TBK 61. Maddesine göre müteselsil sorumluluk ya aynı sebebe ya da değişik sebeplere dayanabilir.
1-Birden çok kişinin aynı zarara birlikte sebep olmalarından doğan müteselsil sorumluluk:
Birden çok kişinin aynı zarara birlikte sebep olmalarından doğan zarar aynı sebebe dayanan zarardır. Müteselsil sorumluluğu doğuran “aynı sebep” veya “birlikte sebep” kusur olabileceği gibi sözleşme veya kanundan olabilir.
2-Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olması
Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumluluğu söz konusu olabilir. Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu (haksız fiil), sözleşme veya kusursuz sorumluluk (kanun) olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre tazmin zorundadır. Örneğin bir işletmenin şoförü tarafından kullanılan motorlu araç yolculardan birine zarar vermişse aracın işleteni Karayolları Trafik Kanunu madde 85 gereğince tehlike sorumluluğuna(kusursuz sorumluluk) göre, aracı kullanan şoför Türk Borçlar Kanunu madde 49 uyarınca kusur sorumluluğuna (haksız fiile), sigortacı ise sözleşmeye (poliçe) ilişkisine göre gerçekleşen zararı tazmin etmek zorundadır.
Davacı kuruma ait oto korkulukların uğradığı zarar tek bir olaydan kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı KTK.’nun 88. ve BK.’nun 50., 61. maddesi uyarınca haksız fiile karışanların her biri zarardan müteselsilen sorumludurlar. Davacı, zararlarını müştereken ve müteselsilen talep edebilecekleri gibi yasanın verdiği müteselsilen talep hakkından açıkça vazgeçerek her bir failin kusuru oranında da talepte bulunabilirler. ( Benzer açılan davada Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/3559 Esas ve 2019/1109 Kararında vurgulandığı üzere) Dolayısıyla davalılara ait aracın hızının görüş, yol, hava ve trafik durumuna göre ayarlamadığından davalı tarafın kusurlu ve müteselsillik ilkesi kapsamında sorumlu olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 29/11/2021 tarihli rapora itibar edilerek oto korkuluklardaki hasarın 7.017,61TL olduğundan davalılar bu miktardan sorumludur.
Davacı tarafından asıl alacak, işlemiş faiz, icra gideri ve icra vekalet ücreti yönünden itirazın iptalini eldeki dava ile talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından icra takibinden sonra dava tarihinden önce 06/02/2020 tarihinde 7017,61 TL asıl alacağı ödediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacı tarafın asıl alacak talebinde bulunduğu bu miktar yönünden de itirazın iptalini talep ettiği görülmekle, davacının asıl alacak talebinde haksız olduğundan asıl alacak kısmı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından icra takip talebinde davalı sürücü, işleten ve sigortacı yönünden 1214,72 TL işlemiş faiz talep etmiştir.
Dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklandığından, olay tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği anlaşılmakla 14/02/2018 tarihinden itibaren sürücü ve işleten yönünden yasal faizin işlemeye başlayacağı ve takibin yapıldığı 17/01/2020 tarihine kadar 1214,72 TL işlemiş faiz alacağının doğduğundan davacı tarafından sürücü ve işleten yönünden işlemiş faiz talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davalılar … ve …’un işlemiş faize itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinin davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvurudan itibaren 8 iş günü sonunda temerrüdün gerçekleştiği ve bilirkişi tarafından takip tarihine kadar hesaplanan 337,42 işlemiş faiz alacağının olduğu anlaşılmakla, davacı tarafından 337,42 TL işlemiş faize yönelik itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından sadece asıl alacağın ödendiği, yukarıda açıklanan işlemiş faiz ile icra gideri ve icra vekalet ücreti ödenmediğinden bu miktarlar yönünden itirazın iptaline davanın kısmen kabulune, işlemiş faiz miktarı yönünden alacağın likit olduğundan icra inkar tazminat talebinin karar kabulune erilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
A-Davalılar … ve …’un Bursa 18.icra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, işlemiş faiz, icra gideri ve icra vekalet ücreti yönünden iptaline, bu kısımlar yönünden takibin devamına,
B-Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin Bursa 18.icra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, 337,42 TL işlemiş faiz kısmı, icra gideri ve icra vekalet ücreti yönünden iptaline, bu kısımlar yönünden takibin devamına,
C-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
D-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 242,94 TL icra inkar tazminatının davalılardan (davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş’nin 67,48 Tl kısmından sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 82,98 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 194,77 TL’nin (Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi 54,10TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan müşterek ve müteselsilen alınmasına, bakiye 1125,23 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.800,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 284,10 TL olmak üzere toplam 2.084,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 307,51 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.214,70 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen (Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi 337,40 TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.