Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/435 E. 2022/421 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/435
KARAR NO : 2022/421
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – Ç
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili için Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E.Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri 06.02.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, davalı haksız ve dayanaksız olarak 07.02.2020 tarihinde takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, müvekkilinin davalı ile aralarındaki şifahi sözleşme gereği cari hesaptaki faturalar ile davalıya ait nakliye hizmetini gerçekleştirmiş olup üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirerek faturalara konu bedellere hak kazandığını, davalı taraf ise faturaları ve faturalara konu nakliye hizmetini almasına karşın, süresi içinde usulüne uygun hiçbir bir ihbar ya da itirazda bulunmadığı gibi faturalar ve cari hesap ile sabit olan borcunu, tüm şifahi taleplere karşın ödememiş olduğunu, bu nedenle aleyhinde icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde özetle: Açılan davanın yersiz, hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, mahkememizin iş bu davaya bakmakla yetkili olmadığını, davalı şirketin merkezinin Ereğli/Zonguldak olduğunu, bu nedenle bu davanın Karadeniz Ereğli Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Ticaret Mahkemesi sifatıyla) açılması gerektiğini, dava dilekçesinde her ne kadar taşıma sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklar da yetkili mahkemeden bahsedilmiş ise de taraflar arasında ki taşıma sözleşmesiyle bu davanın hukuki bir bağlantısı bulunmadığını, icra takibine konu faturaların gerçeği yansıtmadığını, faturaların miktar ve içeriğine itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 28/01/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri yasal süre içinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından 07/02/2020 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalının yetki itirazı yönünden, ön inceleme duruşmasında İİK 50, HMK 10 veTBK 89. Maddeleri uyarınca davacının yerleşim yeri icra müdürlüğü ve mahkemeleri yetkili olduğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından rapor düzenlenebilmesi için davacı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde yapılması için defter inceleme günü verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Rafet Canok’ un 09/02/2021 tarihli raporunda özetle: Davacı tarafın 2017-2018-2019 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TKnun 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, 2020 yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu fakat yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılması için 2021 yılı Haziran Ayı sonuna kadar yasal süresi mevcut olduğu, davacının defter bilgilerine göre icra takip tarihinde icra takip tutarı ile uyumlu olarak davalıda 89.898,28 TL alacaklı olduğu, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından rapor düzenlenebilmesi için davalı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde yapılması için Karadeniz Ereğli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Serdar Uzun’ un 01/04/2021 tarihli raporunda özetle: Yapılan inceleme neticesinde yasal defterleri incelendiğinde, Türk Ticaret Kanunu’na göre usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, davalının davacıya 2019 yılı sonu itibariyle 32.832,13 TL olmak üzere borcu olduğu, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında Karadeniz Ereğli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mali müşavir Serdar Uzun’ an ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Serdar Uzun’ un 27/01/2022 tarihli ek raporunda özetle: 25.10.2017 tarihli 11510 yevmiye numaralı 006679 seri numaralı fatura davalı adına kayıtlarında gözükmekte iken, davacı kayıtlarında gözükmediği, 2017 yılında davalı kayıtlarında ödeme tutarı 4.130,00 TL bankadan, 49.428,12 TL nakit olmak üzere toplam 53.558,13 TL olduğu fakat davacının kayıtlarında 16 226,007L tahsilat olduğu, 31.12.2018 tarihli 9928 yevmiye numaralı 076007 seri numaralı iade faturası davalı kayıtlarında gözükmekte iken, davacı kayıtlarında gözükmediği, 2018 yılında davalının kayıtlarında ödeme tutarı 49.644,97 TL olduğu fakat davacının kayıtlarında 28.174,00 TL tahsilat olduğu, 31.12.2018 tarihli 9928 yevmiye numaralı 076007 seri numaralı 915,00 TL tutarlı iade faturası davalının kayıtlarında gözükmekte iken, davacının kayıtlarında gözükmediği, 15.04,2019 tarihli 1698 yevmiye numaralı 1.500,00-TL’lik ödeme davalının kayıtlarında gözükmemekte iken, davacının kayıtlarında gözükmediği mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıyla ticari ilişki kapsamında mal sattığı ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterine kaydedildiği anlaşılmakla, davalı tarafından bu faturalara konu malların bedelinin ödendiğinin ispat edilmesi zorunludur. Dolayısıyla uyuşmazlık noktası fatura bedellerinin davalı tarafça ödenip ödenmediği noktasındadır.
Diğer yandan davalı tarafın defterlerinde 2017 yılında 4.130 TL bankadan, 49,428,12 TL nakit ödeme kaydının olduğu, yine 2018 yılında 49. 644,97 TL ödeme kaydı bulunduğu ancak bilirkişi raporunda belirtildiği üzere muavin kaydında davalının yapmış olduğu ödemeye ilişkin ödeme makbuzlarının bulunmadığı belirtilmekle, davalının defterlerindeki ödemenin miktarı dikkate alındığında yazılı deliller ispat edileceğinden, davalının yazılı ve kesin delilerle alacağın ödendiğinin ispat edilemediğinden davacının defterlerinde kayıtlı olan ödemelere itibar edilerek, taleple bağlılık gereği davacının 40.000 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla sübut bulan davanın kabulu ile icra takibinin devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 13. İcra müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasının davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 40000 tl asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-İİK67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 8000 tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.732,40 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 233,61 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.498,79 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.550,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 334,50 TL olmak üzere toplam 1.884,50 TL yargılama gideri ve 233,61 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.118,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.