Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/406 E. 2021/472 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/406 Esas – 2021/472
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/406
KARAR NO : 2021/472

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … DANIŞMANLIK EMLAK İNŞAAT NAKLİYAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile müvekkil … İletişim Hizmetleri A.Ş. arasında dilekçemiz ekinde belirtilen numaralara ait hatların kullanımı için sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelere istinaden düzenlenen davalının kullandığı numaralara ait fatura tarihi 25.02.2019 olan fatura bedelleri davalı tarafından ödenmediğini, davalının yukarıda belirtilen fatura bedellerini ödememesi üzerine Merkezi Takip Sistemi 2019/2202 MTS sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı, 09.08.2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz edip dosyasının durdurulmasını sağladığını, bunun üzerine arabulucuk görüşmelerine başlanmışsa da davalı ile anlaşma sağlanamadan bu süreç sonlandığını, müvekkil şirket, davalı taraf ile imzaladığı sözleşmelere uygun olarak fatura düzenlemiş ve fatura bedelleri davalı tarafından ödenmediği için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, hukuka uygun olarak yapılan icra takibine itiraz haksız ve kötüniyetli olarak yapıldığını, bu nedenlerle haksız ve kötüniyetle yapılan itirazın İİK md. 67 vd. hükümlerine göre iptali ile takibin devamına ve icra dosyası asıl alacağının % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, merkezi takip sistemi 2019/2202 MTS dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişi ve telekomünikasyon konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 12/03/2021 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafın 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait yasal defter bilgilerine göre davacı taraf … Yönetim Hizm. Danışm. Emlak İnş. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti’den 4 adet GSM hattına ait faturalar karşılığı icra takip tarihi itibariyle 7.896,45 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalıya ticari defterlerini sunmak üzere 10/12/2020 tarihli celse de yasal sürenin verildiği, davetiye gönderildiği ancak, davalının ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafın davalı ile düzenlenen mobil kurumsal abonelik sözleşmesi kapsamında hizmet verdiği, faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220. Ve 222/3 Maddesi gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 12/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği anlaşılmakla davalının takip tarihi itibariyle 7.896,45TL asıl alacak yönünden davacıya borçlu olduğunun ispat edildiği anlaşılmakla talebin sübut bulan bu kısmı yönünden davanın kabulu ile işlemiş faiz talebi yönünden davacının takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının merkezi takip sistemi üzerinden 2019/2202 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak 7.896,45 TL kısmına yapılan itirazın iptaline, takibin 7.896,45 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar ile birlikte devamına, işlemiş faiz talebinin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 1.579,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 539,41 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 151,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 387,47 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.171,60 TL’nin davalıdan, bakiye 148,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.200,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 130,50 TL olmak üzere toplam 1.330,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.180,92 TL yargılama gideri ve 151,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.332,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.