Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/396 E. 2021/798 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/396
KARAR NO : 2021/798

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -V.K.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Mümessillik Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafın haşere ve böcek ilaçları üreticiliği yapmakta olduğunu, davalı ile Sakarya 4. Noterliği 14.05.2018 tarih … yevmiye numaralı sözleşmesi ile distribütörlük sözleşmesi imzalamış olduğunu, bu sözleşme gereği müvekkil tüm Türkiye’de ve Yurt dışında davalının ürünlerini satmak için münhasıran yetkili hale geldiğini, imzalanan sözleşme ile aynı gün müvekkil, satışını yapmak üzere üreticiden alacağı ürünlerin bedeli olarak 24.000 TL bankadan çekilerek nakit ve 120.000 TL lik 5 adet çek olmak üzere toplamda 144.000 TL davalıya ödeme yapmış olduğunu, buna ilişkin 14.05.2018 tarihli ödeme protokolü de düzenlenmiş olduğunu, ticari kayıtlarında da görüleceği üzere taraflar arasında distribütörlük sözleşmesi öncesinde de ticaret bulunmakta olup ödeme protokolünde de daha önceden müvekkilin 129 koli alacağı bulunduğunun yazılmış olduğunu, müvekkilin ödemiş olduğu 144.000 TL ise distribütörlük sözleşmesi sonrası gönderilmesi gereken 1000 koli karşılığında ödenmiş olduğunu, 14.05.2018 tarihli protokolde de yer aldığı üzere bu tarih itibariyle müvekkil 1129 koli mal alacaklı konuma gelmiş olduğunu, distribütörlük sözleşmesi ve ödeme protokolünün imzalanmasının ardından sözleşme öncesi dönemden kalan 129 koli mal davalı tarafından sevk edilmiş ancak bedeli peşin olarak ödenen 1000 koli maldan hiçbir sevkiyat yapılmamış olduğunu, müvekkil ürün bedellerini nakit olarak ödemesine rağmen kendisine hiç bir ürün sevkiyatı yapılmadığı gibi sözleşme tarihinden çok kısa bir süre sonra 22.06.2018 tarihinde tebliğ edilen Mustafakemalpaşa 1. Noterliği 21.06.2020 tarih ve 05626 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Distribütörlük sözleşmesini feshettiğinin bildirildiğini, fesih bildirimi incelendiğinde hiç bir haklı gerekçenin bulunmadığı tarafımızca görülmüş olup karşı tarafça sözleşme hukuka aykırı olarak feshedilmiş olduğunu, fesih bildiriminde belirtilen nedenler sadece sözleşmenin maddelerini beğenmediklerine ilişkin açıklamalardan ibaret olduğunu, davalı taraf tacir olup basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda ve imza edeceği bir sözleşmenin sonuçlarını iyi düşünüp tartarak karar vermek durumunda olduğunu, ticari hayat bir oyun alanı olmayıp bir sözleşme imzaladıktan sonra ‘ben bunu beğenmedim’ diyerek feshetmek gibi bir durum söz konusu olamayacağını, müvekkilin imzaladığı sözleşmeye güvenerek yaptığı pek çok hazırlık ve kurduğu iş ilişkisi zarar görmüş olup müvekkilin maddi kayba uğradığı gibi ticari güvenilirliği de zedelenmiş olduğunu, sözleşmenin 12. Maddesinde Cezai Şart düzenlenmiş olup sözleşmeyi sebepsiz olarak fesheden taraf 10.000 Amerikan Doları ödemeyi kabul etmiş olduğunu, tir. Belirtilen vakıalar ışığında davalının sözleşmeyi haklı bir sebep olmaksızın feshettiği açık olup cezai şart bedelini ödemesi gerektiğininde açık olduğunu, tüm vakıalar birlikte değerlendirildiğinde müvekkilin muaccel hale gelen bir alacağı olduğunu, sunulan evraklar neticesinde yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini ve alacağın tek teminatının üretim yerindeki makineler olduğu göz önünde bulundurulduğunda, öncelikle bulunması halinde davalı adına kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına, araç bulunmaması halinde davalıya ait makinelerin, üretimi engellemeyecek şekilde ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle kayden haczedilerek yediemin olarak davalıya bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf 29/7/2020 tarihli dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen bir distrubütörluk sözleşmesi bulunduğunu; sözleşme gereğince yapılan ödemelere rağmen davacıya teslimi gereken 1129 koli maldan 129 kolisinin teslim edildiğini, 10860 koli malın tesliminin yapılmadığını ifade ederek, peşin yapılan eksik teslimata ilişkin ödemelerin iadesini talep etmiş olduğunu, anılan sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini belirterek, sözleşme gereği ödenmesi gereken 10.000-USD cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiş olduğunu, davacı taraf haksız fesih tazminatı ile bedelini ödeyip de kendisine teslim edilmeyen ürünlerin bedelini talep etmekte olduğunu, taraflar arasındaki ticaret distribütörlük sözleşmesinin imza edilmesiyle başlamamış olduğunu, bu sözleşmesinin imza edilmesinden önce, davacının talebiyle bir deneme suresi geçirilmiş ve bu surede tarafların arasında ticari ilişki kurulmuş olduğunu, mal alınmış ve ticaret yapılmış olduğunu, sözleşme öncesi dönemde yazılı bir sözleşme olmadan alışveriş olduğunu, 19/08/2017 tarihli “BAYİLİK SÖZLEŞMESİ” başlıklı sözleşme ile taraflar arasında ticaret yapılmış olduğunu, bu dönemde davacı dağıtımını yapmak istediği haşere ilaçlarını vadeli çekler tevdi ederek satın almış ve karşılığında mal teslim edilmiş olduğunu, vadeli çeklerin teslimine bakıldığında sözleşmenin akdedilmesinden önceki doneme ait olduğunu, bu tahsilatı karşılayacak mal teslimatı eksiksiz hatta fazlasıyla yapılmış olduğunu, toplam 1047 koli mal davacıya teslim edilmiş olduğunu, bu durumda davalının teslim etmesi gereken 1.000 koli maldan fazla teslimat yapıldığının açık olduğunu, davacı şirketin eksik mal tesliminden kaynaklanan bir alacağının bulunmadığının, tüm bu veriler tarafların ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı taraf 14/05/2018 tarihli distribütörlük sözleşmesinin haksız yere feshedildiği iddiasıyla sözleşmenin 12. Maddesi gereğince davacıya 10.000-USD cezai şart ödemesi gerektiği iddiasında olduğunu, sözleşmenin feshine ilişkin beyanlar bir hukukçu tarafından yazılmadığından açıklanmaya muhtaç olduğunu, fesihten 2 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra davanın açılmış olması bile bu talebin ciddiyetini gölgelemekte olduğunu, dava dilekçesinde fesih ihbarnamesinin tarihi ısrarla, “21/06/2020″ olarak yazılmışsa da fesih ihbarnamesi 21/06/2018 tarıhinde keşide edilmiş olduğunu, bu ihbarname distribütörlük sözleşmesinden sadece 1 ay sonra keşide edilmiş ve bir aylık sözleşme bu suretle son bulmuş olduğunu, haksız ve mesnedsiz davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ve ceza-i şart alacağı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen 14/05/2018 distribütörlük sözleşmesi kapsamında davacı tarafından yapılan ödemeler sebebiyle malların teslim edilip edilmediği, bu kapsamda davacının alacağı, sözleşmenin feshinin haksız olup olmadığı, haksız fesih sebebiyle cezai şartın koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı tarafından zaman aşımı def-i ileri sürülmüş ise de TBK’nın 146.maddesinde (818 sayılı BK md.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren bu sürenin dolmadığından davalının zaman aşımı savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla Sakarya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişinin 15/03/2021 tarihli raporunda özetle: Davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davalı tarafın 152.098,70 TL borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya 1 SMMM bilirkişi ve 1 hukukçu bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 28/03/2021 tarihli raporunda özetle: davalı şirkete ait 2017-2018-2019 yılları ticari (yevmiye, defteri kebir) defterlerinin incelenmesi sonucu; sakarya 1. asliye hukuk mahkemesi 2021/18 tal. ile davacı şirketin ticari defterlerinin incelendiği ve dava dosyasına bilirkişi tarafından 15.03.2021 tarih raporun sunulmuş olduğu, rapora göre; 31.12.2017 tarihinde davacı şirketin, davalı şirketten 8.098,70 tl alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin ticari defterlerinde de bu bakiye gözükmekte olduğu, davacı şirket 14.05.2018 tarihinde davalı şirkete sipariş için verdiği ödemeleri (4 adet çek ve nakit) toplam 144.000 TLyi, 02.01.2019 tarihinde ticari defterlerine kaydederek davalı şirkete borç kaydettiği, bilirkişinin sunmuş olduğu rapora göre 31.12.2019 tarihinde; davacı şirketin, davalı şirketten 152.098,70 TL alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin ticari defterlerine göre 31.12.2017 tarihinde; davalı şirketin, davacı şirkete 8.098,69 TL borçlu gözüktüğü, davalı şirketin ticari defterlerine göre 31.12.2019 tarihinde; davalı şirketin, davacı şirkete 78.098,69 TL borçlu gözüktüğü, davalı şirketin, davacı şirketten 14.05.2018 tarihinde sözleşme anında sipariş için peşin tahsil ettiği tahsilatları tam olarak ticari defterlerine işlemediği bu nedenle davacı şirket ve davalı şirket defter kayıtlarındaki bakiyelerin tutmadığı, davalı şirketin ticari defterlerine göre; daha önce davalı ve davacı arasında (29.07.2017-20.10.2017) tarihleri arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre; distribütörlük sözleşmesinin imzalandığı 14.05.2018 ve sözleşmenin feshedildiği 21.06.2018 tarihleri arasında davalı şirket tarafından, davacı şirkete herhangi bir mal faturasının düzenlenmediği, davalı şirketin ticari defterlerine göre; (14.05.2018-21.06.2018) tarihleri arasında satışlarının kdv hariç 277.027,48 tl olduğu, davalı şirketin resmi ticari defterlerine göre; 2018 yılı net satışlarının 1.285.727,92 TL olduğu, dönem net karının 73.073,65 TL, 2019 yılı net satışlarının 1.842.516,85 Tl olduğu, dönem net karının 61.927,35 TL olduğu, davalı şirketin taraflar arasında düzenlenen Sakarya 4. noterliği’nin … yevmiye sayılı 14 mayıs 2018 tarihli distribütörlük sözleşmesi’ni, sözleşmenin 11. maddesinde yazılı prosedüre uymaksızın fesih ettiği, sözleşmenin davalı aleyhine haksız şartlar içerip içermediğine yönelik savunmanın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, sözleşmenin davalı tarafından 11. maddeye uygun bir prosedürle fesih edilmemesi sebebiyle, davacının davalıdan sözleşmenin 12. maddesi gereğince 10.000 usd cezai şart alacağı talep etme hakkının bulunduğu, davalının net satış rakamları ve net dönem karı gözetildiğinde cezai şartın davalının ekonomik olarak mahvına sebep olabilecek boyutta olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları, özellikle cezai şart yönünden davalı şirketin mahvına sebep olmayacağına yönelik itirazlarını irdelenerek ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 30/063/2021 tarihli ek raporunda özetle: Davalı vekili itiraz dilekçesinde; davalı tarafından, davacı şirkete 2017 yılında düzenlenen faturaların; davacı tarafından defterlerine kaydedilmediğini belirtmiş olduğu, davacı şirket ile ilgili mali müşavir tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre faturalar davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından 14.05.2018 tarihli sözleşmeye istinaden 1.000 koli ürünün davacıya teslimi ile ilgili herhangi bir belge sunulmamış olduğu, davacı şirketin, davalı şirkete 14.05.2018 tarihinde sipariş için peşin olarak verdiği ödemelerin toplam 139.000 Tl olduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete 14.05.2018 tarihi sözleşme kapsamında toplam 144.000 TL ödeme yapılmış olduğu, davacı şirketin, davalı şirkete verdiği 29.09.2018 vade 2004448 nolu 35.000 TL bedelli çek iptal edilerek; davacı şahıs hesabı yalçın özdemir serdivan/sakarya şubesi hesabından talimata istinaden 05.06.2018 tarihinde davalı Nazif Biçer’e 30.000 TL ödenmiş olduğu, sonuç olarak 14.05.2018 tarih sözleşme kapsamında davacı şirketin, davalı şirketten 139.000 tl alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre; distribütörlük sözleşmesinin imzalandığı 14.05.2018 ve sözleşmenin feshedildiği 21.06.2018 tarihleri arasında davalı şirket tarafından, davacı şirkete herhangi bir mal faturasının düzenlenmediği, davalı şirketin ticari defterlerine göre; (14.05.2018-21.06.2018) tarihleri arasında yurtiçi satışlarının KDV hariç 277.027,48 TL olduğu, davalı şirketin M.Kemalpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne beyan ettiği 2018-2019-2020 yılları yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamelerine göre kayıtları uyarınca davalı şirketin (RESMİ) 2018-2019-2020 yılları bilanço ve gelir tablolarına göre; Cezai şartın; Davalı şirketin mahvına sebep olmayacağı, bu konuda kök raporumuzda detaylı bir izahat yapılmış olduğu, kök raporumuzdaki tespitlerimiz uyarınca 10.000 USD cezai şartın davalının ekonomik olarak mahvına sebep olmayacağı mütalaa edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı tarafından 129 koli malın gönderildiğini bedeli peşin ödenen 1000 koli malın ise ödenmediğini ve sözleşmenin düzenlenmesinden sonra kısa bir süre sonra haksız olarak davalının sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek ödenen bedelin iadesi ve cezai şart talep edilmiştir.
Taraflar arasında Sakarya 4. Noterliğinin 14/05/2018 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşme ile distirbütörlük sözleşmesi düzenlendiği ve aynı tarihli sözleşme ile 1129 koli malın bedelinin ödendiği ve malların daha sonra sevk edileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı ve sözleşmelerdeki imzalar inkar edilmediğinden tarafları bağlayacağı sabittir.
Davacının avans olarak ödenen 1000 koli mal bedeli alacağı yönünden malların teslim edilip edilmediği davacının alacağının tespiti yönünden tarafların ticari defterleri üzerinde ve ibraz edilen sevk irsaliye kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda bilirkişi heyetinin 28/03/2018 tarihli rapor ve 30/06/2018 havale tarihli ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek davacı tarafından peşin olarak verilen çekler ile 139.000 TL ödeme yapıldığı bu ödemeye karşılık davalı tarafça 1000 koli malı ödenmediği açık olup davacının sözleşmenin feshi ile davalıdan 139.000 TL alacaklı olduğundan bu miktar yönünden talebin kısmen kabulune, dava tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihi itibariyle ticari faiz işletmek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından mal teslimatının fazlasıyla yapıldığı, kargo bilgileri sunulmuş ise de sunulan kargo tarihlerinin ve sevk irsaliyelerin 2017 yılı olduğu, taraflar arasında düzenlenen Sakarya 4. Noterliğinin 14/05/2018 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşme ile distirbütörlük sözleşmesi ve aynı tarihli sözleşme ile malların daha sonra sevk edileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin düzenlenmesinden sonra davacıya yapılmış mal teslimine dair delil sunulmadığından davalının bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacının ceza-i şart alacağı talebi yönünden, taraflar arasında Sakarya 4. Noterliğinin 14/05/2018 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşme ile distirbütörlük sözleşmesinin 11. Maddesinde sözleşmenin feshi için diğer taraf yazılı uyarı yapılmasının öngörüldüğü, davalı tarafından Mustafakemalpaşa 1. Noterliğinin 21/06/2020 tarih ve 05626 yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak fesh edildiği, fesihten önce davalı tarafından 11. Maddesinde öngörülen uyarının yapılmadığından davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği anlaşılmakla sözleşmenin 12. Maddesindeki 10.000 ABD doları ceza-i şart alacak talebinde davacının haklı olduğundan ceza-i şart talebinin kabulune, dava tarihinden önce temerrüdün gerçekleşmediğinden dava tarihi itibariyle faiz işletmek ve taraflar arasındaki sözleşmede yabancı para alacağı yönünden faiz oranı kararlaştırılmadığından uygulanacak faiz oranının 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faiz Hakkında Kanun’un 4/a maddesi kapsamında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 182. maddesi (818. sayılı Borçlar Kanunu’nun 161. maddesi) uyarınca hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükellef olup davalının ticari defter ve vergi kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda 10.000 ABD doları ceza şartının davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı, fahiş olmadığından tenkis yapılması şartları oluşmamıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın Kısmen kabul kısmen reddi ile,
a-139.000 TL ürün bedeli alacağının 04/08/2020 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-10.000 ABD Doları cezai şart alacağının 04/08/2020 tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının ABD Doları cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan aynen alınarak davacıya verilmesine,
c-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 14.246,94 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 3.647,79 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.599,15 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 1.289,10 TL’nin davalıdan, bakiye 30,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1400,00 TL, talimat bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 259,50 TL olmak üzere toplam 2.359,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 2.304,26 TL yargılama gideri ve 3.647,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.952,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 23.049,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.