Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. 2020/845 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/392
KARAR NO : 2020/845

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 30/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
YAZIM TARİHİ : 14/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vermiş olduğu dava dilekçesinden özetle; davalı şirketin 77811 sicil numarası ile müvekkili kuruma kayıtlı olarak ticari faaliyet gösterdiğini, şirket ortaklarından… müvekkil kuruma 3 Şubat 2020 tarihinde başvurarak Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.01.2020 tarihinde kesinleşen, 26.11.2019 tarih 2019/453 E. ve 2019/1223 K. sayılı kararı ile kendisinin ayrılma payı ve kar payı almaksızın ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği beyan etmiş olup gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 595.maddesine göre “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.” ve yine aynı maddeye göre “Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır. TTK ‘nun 598. maddesinin 1. ve 2. Fıkrası gereği ; Madde 598- (1) Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur. Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verileceğini, müvekkili kurumun 05/02/2020 tarihinde davalı şirkete ve şirket müdürüne ayrı ayrı Türk Ticaret Kanununun 33.maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36.maddesi gereğince yazının tebliğinden itibaren 30 gün içinde yeni yönetim kurulu üyelerinin genel kurul yapılarak seçilip temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerinin tescilini yaptırmasını, yaptırılamıyorsa yaptırılmama nedenlerinin açık ve anlaşılır şekilde yazılı olarak bildirilmesi için tescil davetinde bulunulduğunu, ilgili tescil daveti davalı şirkete ve müdürünün adresine tebliğ edildiğini,
TTK 33 maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36.maddesi gereğince 30 gün içinde yeni adresin tescilinin yaptırılmasını, yaptırılamıyorsa yaptırılamama nedenlerinin açık ve anlaşılır şekilde yazılı olarak bildirilmesi için tescil davetinde bulunulduğunu, tebligatın muhataba ulaşmasına rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir bildirim veya tescil işleminin yapılmadığını, Yönetim Kurulu üyelerinin ve temsil şekillerinin Bursa Ticaret Sicili Müdürülüğünce tescil ve ilanının yapılmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı adına usulüne uygun TK 35.maddesine göre tebligat yapılmasına rağmen davaya yazılı cevap verilmemiştir.
KANITLAR
Davalı şirketin sicil kayıtları,
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME;
Dava, hukuki niteliği itibarıyla TTK 33-35 maddeleri uyarınca uyarınca açılan adresini değiştiren şirketin yeni adresinin ticaret sicilinde tesciline yöneliktir.
Dava konusu ihtilafın çözümünde uygulanması gereken yasa maddeleri şunlardır.
Türk Ticaret Kanunun 33.maddesi ,”Tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır.
(2) Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır. [1]
(3) Süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder. Süresi içinde tescil isteminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen kişinin ikinci fıkradaki cezayla cezalandırılması bu fıkra hükmünün uygulanmasına engel oluşturmaz.”
Türk Ticaret Kanunun geçici 7.maddesinin 11.fıkrasında;”dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen,süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veyahut faaliyette bulunduğunu adres ve kayıtlarıyla bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin ünvanı ticaret sicilinden resen silinir.Resen ünvanı silinen şirket ve kooperatifler Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile ilgili odanın internet sitesinde ilan edilir.” hükümleridir.
Ayırca TTK 530 maddesinde “uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirketin alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine,şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için süre belirler.Bu süre içerisinde durum düzeltilmezse,mahkeme şirketin feshine karar verebilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Ticaret Sicil Gazete suretinden de görüldüğü gibi davalı şirket iki ortaklı olup,ortakları… ve Behzat Maruldalı’dır.
Yine davacı kurumun 05/02/2020 tarihli yazısından şirket müdürünün görev süresinin 16/03/2017 tarihinde sona erdiği ve Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/453 esas-2019/1223 karar sayılı kararıyla Hamza Solgun’un ortaklıktan çıkmış olması nedeniyle yeni ortaklık yapısının belirlenmesi ve müdür seçiminin yapılmasının ihtar edildiği ancak ihtara rağmen davalı şirketin ayrılan ortak nedeniyle yeni ortaklık yapısını belirlememiş ve şirket müdürünü seçmemiştir. Şirketin yaklaşık 3 yıldır organsız olduğu anlaşılmıştır.
Mahkeme kararıyla ortaklıktan çıkan ortağın payının ne olacağı hususu şirket genel kurulunun alacağı kararla belirlenir.Mahkememizin genel kurulun yerine geçerek karar alması hukuken mümkün değildir.
Bu durumda davacı müdürlük, davalı şirketin sicil kaydını TTK gecici 7/11 maddesi uyarınca resen silebileceği gibi,TTK 530 maddesi uyarınca mahkemeden sicil kaydının silinmesini isteyebilirdi.
Bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Açıklanan nedenlere, kararın dayandığı hukuksal gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,00 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından,bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın hüküm kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan incelemeyle oybirliğiyle karar verildi.09/12/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.