Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2021/29 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/374
KARAR NO : 2021/29

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
YAZIM TARİHİ : 25/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalılardan … ile Bursa İli, Yıldırım ilçesi, Millet Mh.sinde kain ve tapunun 3070 Ada, 6 Parsel sayılı arsanın satın alınarak, taşınmaz üzerinde “…” yapılması konusunda anlaştıklarını ve bu anlaşma karşılığında ortaklık hissesine karşılık olmak üzere de 04.12.2012 tarihlinde 500.000,00.-TL, 22.01.2015 tarihinde 500.000,00.-TL olmak üzere toplam 1.000.000,00 TL ödendiğini, davalı …’ın yetkilisi olduğu diğer davalı … İnş.Ltd.Şti adına satın alınarak bina inşaatı yapı kullanma izin belgesi alınarak tamamlandığını, ancak davalıların, adi ortaklığa konu binadaki bölümlerin büyük bir kısmını müvekkiline herhangi bir bilgi vermeden ödemeden tapuda 3.kişilere satıp, devrettiklerini, müvekkili ile taraflar arasındaki adi ortaklık gereğince hesaplaşılması ve payına düşecek ortaklık hissesinin ödenmesi için davalı … ile birçok kez telefonla ve yüz yüze bir araya gelerek görüşmüş, en sonunda taraflar arasında ekte bir suretini sunduğumuz 21.09.2019 tarihli “Tasfiye Protokolü” imzalandığını, bu protokol ile davalı …’ın müvekkilinin ortaklık hissesinin; ödemiş olduğu 1.000.000,00 TL karşılığına isabet eden ortaklık hissesi olduğunu kabul ettiğini, ayrıca, taraflar inşaatın bitirilmesi nedeniyle; müvekkilinin yapmış olduğu ödeme miktarları ve ödeme tarihlerine göre arsa da dahil olmak üzere tüm inşaat maliyetine tekabül eden ortaklık hissesinin güncel karşılığının İnşaat Yüksek Mühendisi … tarafından düzenlenecek harici uzman raporu ile tespit edileceği konusunda anlaştıklarını, imzalanan protokole istinaden İnşaat Yüksek Mühendisi … tarafından hazırlanan 24.02.2020 tarihli “Taşınmaz Değerlendirme Uzman Raporu” ile müvekkilinin ortaklık hissesi belirlendiğini ancak miktarın düşük olması nedeniyle müvekkili tarafından kabul edilmediğini, müvekkiline isabet eden ortaklık hissesine düşen daire ve dükkanların ya da bedelinin ödenmesi konusunda müvekkili ile davalı … arasında yapılan görüşmeler neticesinde herhangi bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkilinin ortaklık hissesi için en az %40 üzerinden kendisine düşen 5,6 adet daire ile 202 m2 toplamlı dükkan tapularının adına tescili, bunun sağlanamaması halinde ise fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5.500.000,00.-TL’ nin ödenmesi için davalılara Bursa 22.Noterliğinin 25.03.2020 tarih 8528 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide ve tebliğ edildiğini, ihtara davalıların cevap vermediği gibi ödemede yapılmadığını belirterek, taraflar arasındaki adi ortaklığın 21.09.2019 tarihli “Tasfiye Protokolü”ne göre tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar şimdilik saklı kalmak üzere tasfiye neticesinde davacı vekil eden payına düşen 100.000,00.-TL-‘nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca davacı ile müvekkili … arasında adi ortaklık kurulduğunu, adil ortaklık ilişki gereğince davacının adi ortaklığa koyduğu sermaye miktarının 1.000.000,00-TL olup bunun haricinde adi ortaklığın kalan tüm harcamalarının ve masrafların müvekkili tarafından yapıldığını, davacının yapı kullanma izni aldığını iddiasının doğru olmadığını, adi ortaklık kapsamında bulunan bağımsız bölümlerin önemli bir bölümünün davacının da bilgisi dahilinde 3.şahıslara satıldığını, ancak henüz tüm taşınmazların satılmadığını ve yapı kullanma izin belgesi alınmadığını, gerek SGK gerekse vergi dairesi ile ilişikler kesilmediği için adi ortaklığın nihai hesabının henüz ortaya çıkmadığını, adi ortaklığın tasfiye işlemleri yapılmadan davacıya herhangi bir ödeme yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket yönünden husumet yöneltilemeyeceğini , davacı iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
KANITLAR
Dosyadaki bilgi ve belgeler
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME
Dava, davacı ile davalı … arasında Bursa ili, Yıldırım ilçesi, Millet Mah. 3070 ada 5 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde Ütopya Evlerinin yapılmasına yönelik kuruluna adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesi , adi ortaklık nedeniyle davacının payına düşen bedelin tahsiline yöneliktir.
Somut olaydaki uyuşmazlık , davacı ve davalı … arasında Bursa ili, Yıldırım İlçesi, Millet Mah. 3070 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde Ütopya Evlerinin yapılmasına yönelik kurulan adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesi tarafların adi ortaklıkta ki tasfiye payları ve bu kapsamda davacının tasfiye payı alacağının varlığı hususlarına ilişkin olup, talebin davalı limited şirket ile bir bağlantısının bulunmadığı, tarafların şahıs olarak birlikte taşınmaz alıp satmak ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri akdetmek suretiyle bir adi ortaklık ilişkisi içinde oldukları taraflarca açıkça ortaya konulduğu, bu nedenle tarafların tüzel kişilik taşıyan davalı şirketin bünyesinde olmayan şahıs ortaklığı şeklinde yürüttükleri faaliyetleri çerçevesinde bizzat şahıs olarak imzaladıkları belgeye dayalı eldeki davadaki talepleri ” adi ortaklık ” hükümleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. ( Aynı yönde emsal Yargıtay 2 HD 2016/12289-2016/14630 E/K sayılı kararı )
Yine TTK ‘nın 14.maddesi gereğince bir kişinin şirket ortağı olması tek başına tacir sayılmasını gerektirmeyeceği gibi ( Yargıtay 11.HD 2015/11066 E- 2016/4996 K , 2008/274 E – 2009/10592 K sayılı ilamları ) adi ortaklığı meydana getiren ortaklar tacir sıfatına haiz olmadığından adi ortaklık sözleşmesinin konusunun ticari iş olması da adi ortakların birbirlerine karşı açtıkları davanın ticari dava olduğunun kabulü için yeterli değildir. ( Emsal Yargıtay 3.HD ‘nin 2015/12036 Esas -2016/20229 Karar , 2015/4952 Esas -2016/2783 Karar )
Bu durumda, tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre davanın görülmesinde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın görev yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere kararın dayandığı hukuksal gerekçeye ve kurulun takdirine göre;
1-Dava dilekçesinin reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLĞİNE,
2-Dosyanın kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde yetkili ve görevli Bursa Nöbetçi ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, iki haftalık süre içinde talep edilmediği taktirde davanın AÇILMAMIŞ SAYILACAĞININ İHTARINA,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli Mahkemece dikkate alınmasına,
Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/01/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.