Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/366 E. 2022/430 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/366
KARAR NO : 2022/430

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …. GRUP OTOMOTİV İNŞAAT ELEK.SAN. VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
YAZIM TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin davalıdan olan alacağının ödenmemesi üzerine davalı hakkında Bursa 6.İcra Müd.’nün 2019/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, davalının itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi istemesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafından müvekkiline 200.000 ve 180.000 TL bedelli iki adet senet verildiğini, ayrıca icra dosyası borcuna mahsup olmak üzere 100.000 TL ödeme yaptığını , ayrıca bazı çekler verildiğini, hatta ödeme yapmaması üzerine davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davacıya borcunun olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, bilirkişi incelemesi, bilirkişi raporu,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava ; cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine cari hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili talebi ile Bursa 6.İcra Müd.’nün 2019/8400 esas sayılı dosyasında, 477.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden davacı ve davalı şirketlere ait ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Alınan 14/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2018 yılları ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış
tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, kayıtlar yönünden tüm defterler birbirlerini doğrulayacak
şekilde istikrarlı olduğu, davacı defterlerinde davalının 29.11.2018 tarihinde davacı, davalının kendisine banka kanalı ile 50.000,00.-TL gönderdiğini ve takip
eden gün olan 30.11.2018 tarihinde davalıya A-87634 no.lu fatura ile 27.000,00.-TL tutarlı motor satışı
yaptığı, davacının davalıya verdiği, 31.01.2019 ödeme tarihli; 200.000,00.-TL bedelli senet ile
31.01.2018 (düzeltilmiş şekli 31.01.2019) tarihli 180.000,00.-TL bedelli Ziraat Bankası çekinin
davacının kendi defterlerinde, davalı … hesabına kaydedilmediği, davacıya ait ticari defterlerin Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/446 Esas Sayılı dosyasında
incelenmek üzere yetki verildiği, bu yetkiye nazaran davacıya ait 2017 ve 2018 yılı
defterleri incelendiği, 2019 yılı ticari defterleri incelenmediği, 31.12.2018 tarihi itibarı ile davacı …. Grup Oto.İnş.Elk.San.Tic.Ltd.Şti.’ne ait ticari defterlerde,
davalı …’e 23.000,00.-TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekiline müvekkiline ait 2019 yılı ticari defterlerini ibraz etmesi için kesin süre verilmiş, sunulduğunda dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile bilirkişiden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ek rapor aldırılmıştır.
Alınan 06/07/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış
tasdiki TTK ve VUK ilgili hükümlerinde öngörülen süreler içerisinde yaptırıldığı, defterleri kayıt
nizamına ve usule uygun tutulmuş olup; kayıtları yönünden, defter-i kebir ve yevmiye defterleri
birbirlerini doğrulayacak şekilde istikrarlı olduğu ancak bununla birlikte envanter defterleri
döktürülmediği, defterlerin delil niteliğinin nihai takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı şirkete ait ticari defterlerde, davalı … ile ilgili
işlemlerin izlendiği 120.10.0440 kodlu alıcılar hesabındaki hareketlere göre; 04.07.2019 tarihi itibarı ile davalı/borçlunun 343.030,00.-TL borçlu olduğu kayıtlı olduğu bununla birlikte,
davacı şirket defterlerinde alıcı pozisyonunda olan davalı tarafa, neden 180.000,00.-TL, 200.000,00.-
TL ve 120.000,00.-TL bedelli çek ve senet verildiği hususu defter kayıtlarından tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Hernekadar davacı defterleri usulüne uygun tutulmuş ise de ,davacının defterlerindeki kayıtlarını, muavin defter kayıtları, fatura, irsaliye vb belgelerle belgelendirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde davacı defterlerine itibar edilmesi mümkün değildir.
Davacı defterlerinde davalıya 180.000 TL, 200.000 TL ve 120.000 TL tutarlı çek ve senetler verdiğini kaydetmiştir. Ancak uygulamada bilinir ki çek veya senet karşı taraftan mal alımı veya karşı tarafa olan borcun ifası için verilir.Bunun aksini yani bu çek veya senedin karşı tarafa borç veya kredi sağlamak için verildiğini davacı ispat etmekle mükelleftir. Ancak davacı bu yönde herhangi bir delil sunamamıştır.Aksine davalı taraf bu çek ve senetleri Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2019/2418 esas sayılı dosyasında icraya konulduğunu belgelemiştir. Dolayısıyla bu çek ve senetler çıkarıldığında davalının davacıya borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı, yasal koşulları oluşmadığından davalının haksız takip tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70- TL harçtan peşin alınan 5.760,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.680,27-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı yararına ölçümlenen 40.900,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00- TL’nin davalılardan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
8-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 06/04/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.