Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/344 E. 2021/377 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/344 Esas – 2021/377
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/344 Esas
KARAR NO : 2021/377
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile dava dışı … YAPI KOOPERATİFİ ticari ilişki içerisinde bulunan taraflardır. Müvekkil şirket, dava dışı … ile aralarındaki borç ilişkisi sebebi ile Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…. Sayılı dosyasını temlik sözleşmesi ile temlik almış olup, dosyanın alacaklı konumuna geçtiğini, dava dışı … ile davalı arasındaki borç ilişkisi; kooperatif genel kurulunda alınan karar gereğince tüm üyelerden alınmak üzere 20.000,00 TL aidat tutarı belirlenmiş olup, davalı tarafın işbu aidatı ödememiş olması nedeni ile yukarıda bahsi geçen dosya üzerinden icra takibi yoluna başvurulmuş olmasından kaynaklandığını, dava dışı … ile davalı arasındaki borç ilişkisinden dolayı iyiniyetli müvekkil şirketin zarar görecek olması haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafın 16.02.2018 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, takibin durması neticesinde itirazın iptali davaları öncesinde arabuluculuğa başvuru zorunluluğu olduğundan 16.10.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulmuş ve 29.11.2019 tarihli görüşmede anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davalının yapmış olduğu bu itiraz haksız ve hukuka aykırıdır ve yargılama sırasında yapılacak olan ticari defter incelemesinde de müvekkil şirkete borcu olduğu ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %’20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava süresinde açılmadığını, İ.İ.K. Madde 67 gereği itirazın iptali davasının bir yıl içerisinde açılması gerekirken 16.02.2018 tarihinde tarafımızca borca itiraz edildiğini ve 31.05.2018 tarDava süresinde açılmadığını, İ.İ.K. Madde 67 gereği itirazın iptali davasının bir yıl içerisinde açılması gerekirken 16.02.2018 tarihinde tarafımızca borca itiraz edilmiş ve 31.05.2018 tarihinde davacı tarafça dosyaya temlikname sunulduğunda itirazdan haberdar olunmuş olmasına rağmen bu tarihten itibaren bir yıl içerisinde işbu davanın açılması gerekirken iki yıldan fazla bir süre geçtikten sonra açılmış olduğundan davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddi gerektiğini, davanın süresinde açılmadığı yönündeki itirazlarımızı tekrarla; müvekkilimin temlik eden kooperatife karşı aidat dahil herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilim, dava dışı kooperatifin kurucularından olup uzun yıllar boyunca da en iyi şekilde kooperatif yönetiminde yer alarak kooperatifin binalarının tamamlanmasını sağladığını, kurucusu ve yöneticisi olmasının dışında da kooperatifin üyesi olarak kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bunun doğal sonucu olarak da binaların tamamlanmasının ardından noter huzurunda dairelerin tahsisine ilişkin kuralar çekilmiş ve Bursa 6. Noterliğinin 04.02.1997 tarihli 4164 nolu tutanağı ile kayıt altına alındığını, bu kura neticesinde müvekkilime 1. Kısım C Blok 4 nolu daire isabet etmiş olup 17.08.1999 tarih ve 1999/12 nolu Kooperatif Yönetim Kurulu kararı ile müvekkilime C Blok 6 nolu daire (…’ün rızası ile) tahsis edildiğini, kooperatif yönetiminin olumsuz tavırları sebebiyle müvekkilim ile kooperatif arasında hukuki ve cezai yargılamalar devam etmekte olup, kooperatif yönetimi bu sebeplerle yanlı davranarak kat mülkiyetine geçilmiş olan dairelerin tapularını müvekkilime devretmemiş, hiçbir yetkisi olmamasına karşın 09.03.2015 tarihinde davacı şirkete devretmiş, bu suretle müvekkilim mağdur edildiğini, müvekkilinin kooperatifin kuruluş amacına uygun olarak tüm yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına karşın dava dışı kooperatif kuruluş amacının tamamen aksine kötü niyetli olarak müvekkilimin zilyetliğinde bulunan daireyi hiçbir bilgi vermeksizin ve geçerli bir sebebi de olmaksızın mevcut durumu bilen ve bilmesi gereken davacı şirkete devrini gerçekleştirdiğini, bu haksız tescil nedeniyle tarafımızca Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/534 E. sayılı dosyası ile açılan tapu iptal ve tescil davasında müvekkilim haklı bulunarak davanın davacı şirket açısından kabulüne karar verildiğini, bilindiği ve Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi ile de düzenlendiği üzere kooperatiflerin kuruluş amacı; ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağladığını, dava dışı kooperatif söz konusu bu kuruluş amacına aykırı davranmış ve müvekkilime karşı yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğundan; müvekkilimin dava dışı kooperatife, dolayısıyla da temlik alan davacı şirkete karşı herhangi bir aidat ödeme yükümlülüğünün söz konusu olması mümkün değildir. Bu nedenle de; açılan işbu dava ve dava konu, dava dışı kooperatif söz konusu bu kuruluş amacına aykırı davranmış ve müvekkilime karşı yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğundan; müvekkilimin dava dışı kooperatife, dolayısıyla da temlik alan davacı şirkete karşı herhangi bir aidat ödeme yükümlülüğünün söz konusu olması mümkün olmadığını, bu nedenle de; açılan işbu dava ve dava konusu icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğundan tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2018/1287 sayılı icra takip dosyası, kooperatife ait defter ve kayıtlar, Bursa 1. ATM’ nin 2015/534 Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından aidat alacağına dayalı ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 05/04/2021 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davalının 2017 ve 2018 yıllarına ait aidat borcunun 2018 yılı sonunda 50.000 Tl olduğunu, dava konusu borca karşılık davacı tarafından 1932,13 TL işlemiş faiz talep ettiğini, takip tarihi olan 05/02/2018 tarihi itibariyle istenebilecek faiz tutarının 166,19 TL olduğunu, takipte yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, genel kurulda alınan faiz oranı yıllık olup hesaplama aylık olarak yapıldığını, sonuç olarak davalının dava konusu aidatları ödemediğinin defter kayıtlarından görüldüğünü, takipteki faizin hatalı hesaplanmış olup, asıl alacağın 20.000 Tl, işlemiş faiz 166,19 Tl olduğu mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacı temlik alan tarafından davalının kooperatif aidatının ödenmediği ileri sürülmüş, davalının ise borca itiraz dilekçesinde davaya cevap dilekçesinde ve yazılı beyanlarda davacı kooperatifin üyesi olduğunu, anlaşılmakla bilirkişi raporuna göre, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, halen kooperatif üyeliğinin devam ettiği, kooperatifin taahütlerini yerine getirmemesi sebebiyle davalının taleplerinin ayrı bir dava konusu olduğu, davalının kooperatif üyeliği devam ettiği sürece belirlenen aidatları ödemekle yükümlü olduğundan ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/7300 Esas ve 2015/862 Karar sayılı Kararı ve 2015/8117 Esas ve 2017/3062 Karar sayılı kararlarında aynı şekilde davalının savunmasının ileri sürüldüğü) savunmalarına itibar edilmeyerek gerekçeli denetime açık bilirkişinin aidat alacağı hesaplamasına yönelik 04/04/2021 tarihli raporuna itibar edilerek davalının kooperatif üyeliği sebebiyle 20.000 TL borcu ve 166,19 TL faiz alacağı olduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne, faiz alacağı yönünden genel kurulda tespit edilen %13 oranın yıllık olup TBK’ nın 120. Maddesi kapsamında yasal faizin iki katı oranından az olduğundan yıllık %13 oranının uygun olduğundan bu oran üzerinden karar vermek gerekmiş ve dava konusu alacağın aidat alacağı olduğu belirlenebilir olup likit alacak olarak kabul edildiğinden icra inkar tazminatının kabulune, davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalı lehine kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2018/1287 esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 20.000 TL asıl alacak, 166,19 TL işlemiş faiz olmak üzere 20.166,19 Tl alacak üzerinden alacağın asıl alacak kısmı olan 20.000 TLlik kısmına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %13,48 oranında temerrüt faizi, icra gideri ve icra vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20si olan 4.033,23 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK’nun 67 maddesi uyarınca davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.377,55 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 231,89 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.145,66 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve red oranlarına göre hesaplanan; 1.213,72 TL’nin davalıdan alınarak, bakiye 106,28 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 750,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 47,70 TL olmak üzere toplam 797,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 733,47 TL yargılama gideri ve 231,89 TL peşin harç olmak üzere toplam 965,36 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.765,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.