Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/334 E. 2020/836 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/334
KARAR NO : 2020/836
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … C
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : MÜFLİS … A.Ş İFLAS İDARESİ ÜYELERİ
1- … – …
2- … – …
3- … – …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili tarafından verilen ve tekrar edilen dava dilekçesinde; müvekkilinin Müflis … A.Ş.’de mimar olarak 10/08/2014-01/06/2016 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin resmi kayıtlara göre mimarlar odasının belirlemiş olduğu ücret tarifesi üzerinden çalıştırıldığı görünse de, davalı şirketle gerçekte aylık 5.000,00 TL ücret üzerinden anlaştığını ve toplamda 110.000,00 TL maaş alacağı bulunduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve maaş alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müflisten alacaklı olanların iflas masasına alacak kaydı yaptırmaları gerektiği, bu alacak talebinden bağımsız dava açılmasının mümkün olmadığını, Müflis … Müh. Elek. San. Tic. A.ş’nin mahkememiz 2015/904 E. Sayılı dosyasıyla iflasına karar verilmiş, verilen kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, müflisin iflas etmesinden sonra iflas idaresinin görev gelmesiyle birlikte müflisten alacaklı olanların alacak talepleri değerlendirilerek 02/03/2018 tarihli sıra cetveli düzenlendiğini, davacı …’ın 08/03/2017 tarihli ve 16 sıra kayıt nolu dilekçesiyle iflas masasına 144.137, 83 TL alacak kaydının yaptırdığı, …’ın alacak talebinin şirket kayıtlarında belirtilen kısmı tespit edilerek …’ın alacak talebinin şirket kayıtlarında belirtilen kısmının 30.132,87 TL olarak kabul edildiğini, bunun dışında kalan kısmının ise reddedildiğini, alacak talebinin kısmen reddine karar verildiğine ilişkin iflas idaresinde alınan kararı 03/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davacıya tebliğ edilen karara karşı itiraz hakkının kullanılmadığını, dava açılmadığını, bu usul ve dava dışında başka dava açılabilmesinin mümkün olmadığını, iptal edilen bu arabuluculuk tutanağı ile bu defa …’ın sahibi olduğu Buron İnşaat Ltd. Şti’nin müflis şirkete borcu olmasına rağmen aynı şekilde bir arabuluculuk tutanağı ile borçlandırıldığının tespit edildiğini, bu arabuluculuk tutanağının incelenmesinin yanı sıra iflas dosya içeriğinde mevut Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/12644 E. Sayılı dosyasının incleendiğini ve bu icra takibinin Boron İnşaat ile müflis şirket arasında yapılan 31/05/2016 tarihli arabuluculuk tutanağına dayalı olarak yapıldığı, iflas davası sürmekte iken yapılan bu arabuluculuk tutanağına dayalı olarak yapıldığı, iflas davası sürmekte iken yapılan bu arabuluculuk tutanağında kayyım Beyhan Şen’in imzasının bulunmadığı, ancak buna ve iflas davası süresince tüm takiplerin ve icra işlerinin hem yasa gereği hem de mahkeme kararıyla durdurulmasına karar verilmiş olmasına karrşılık yapılan takibin kesinleştirildiği ve bununla da kalmayıp Buron İnşaat Ltd. Şti’ye 821.788,06 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığını, bununla ilgili dava açtıklarını ve derdest olduğunu, davacının bu hali ile dava açmakta haksız olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, görevsizlik kararı, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/907 E. sayılı dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, davacının davalı şirkette çalışmakta iken iş akdi sonlandırılması nedeniyle işçilik alacaklarının kayıt kabul istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere İİK’nın 234/1. maddesi, “İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü içermektedir. İflas idaresinin, sıra cetveli ile birlikte, sıra cetveli ile ilgili olan bütün bilgileri (deliller, diğer belgeler) de iflas dairesine vermesi gerekir. Bundan sonra, iflas idaresi, sıra cetvelinin iflas dairesine verildiğini ve orada alacaklıların ve (mülkiyet dışındaki) istihkak iddiası sahiplerinin incelemesine hazır olduğunu ilan eder. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, İkinci Baskı, Ankara, sh. 1327.) Bu itibarla, yapılacak ilanda iflas sıra cetveline de yer verilmesine gerek bulunmayıp, iflas işlemlerinin yürütüldüğü iflas dairesi ve dosya numarası belirtilerek, sıra cetvelinin alacaklıların incelemesine hazır bulunduğunun belirtilmesi yeterlidir. İİK’nın 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi, “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. İİK’nın 234/2. madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İİK’nın 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Kayıt kabul davasında dava açma süresi özel dava şartı olup yokluğu halinde dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’ nın 114/2 ve 115/2. Maddeleri gereğince usulden red kararı verilmesi gerekir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/449 Esas ve 2016/1363 Karar sayılı Karar, 2015/6811 Esas ve 2016/546 Karar sayılı Kararlarda vurgulandığı üzere)
O halde somut olayda, davacı vekilinin Bursa 7. İcra ve İflas Müdürlüğü’ne 08/03/2017 tarihli dilekçe ile 144. 137,83 TL müflis şirketten alacaklı olduğunu ileri sürerek masaya kaydının yapılmasının talep edildiği, tebliğ masrafı 21 TL nin yatırıldığı, iflas idaresince 16 sıra numarası ile 30.132,87 TL kısmının yatırıldığı, kalan kısmının reddedildiği, 02/03/2018 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiği ve bu sıra cetvelinin davacı vekiline bizzat 03/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, eldeki dava da davacı tarafından müflis davalıdan işçilik alacakları talep edilmekle, talebin masaya kayıt niteliğinde olduğu ve masaya kayıt için daha önce yapılan başvuru ve tebliğinin geçerli olup davacı vekilinin masraf yatırarak bildirilen adrese tebliğ yapıldığından 15 günlük hak düşürücü sürenin tebliğden itibaren başladığı anlaşılmakla eldeki davanın açıldığı 17/07/2020 tarihine kadar 03/04/2018 tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürenin geçtiğinden İİK’nın 235. maddesindeki 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığı sebebiyle davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Diğer yandan iflas masasına kayıt isteminden önce arabuluculuğa başvurunun aşağıda açıklandığı üzere zorunlu olmadığından hak düşürücü sürelerin durmadığı, geçtiği sabittir.
Masaya kayıt ettirilen [iflas kararından önce doğan] iflas alacağının, iflas idaresince tahkik edilerek kısmen veya tamamen reddi halinde; bu kez, iflas alacaklısının, kayıt ve kabul davası açmadan önce, TTK.’nun 5/A maddesine dayalı olarak, ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce zorunlu dava şartı kapsamında arabuluculuğa başvurulması için yasal zorunluluk bulunmadığı; çünkü, yukarıdaki ayrıntılı açıklamalar kapsamında, iflas tasfiyesinin genel paradigmasına, arabuluculuğun niteliğine ve uygulamasına [arabuluculuğa başvurulabilecek özel hukuk uyuşmazlıklarının, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlere ilişkin olduğu; işbu davanın, 5325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun amaç ve kapsamını düzenleyen 1/2. fıkrasındaki tanıma uygunluğunun da kabulü mümkün görülmediği] aykırı bulunduğu gibi iflas tasfiyesinin kısa zamanda ve en az masrafla sonuçlandırılmasına [tasfiyenin ucuzluğu] ilişkin somut ilkelere de aykırı bulunduğu ve ayrıca, İflas alacağının iflas idaresince bir kez reddettikten sonra, arabuluculuk sürecinde ve diğer alacaklıların katılımı olmaksızın bu kez tamamen ve/veya kısmen kabulünün masanın menfaatine bir temsil biçimi olarak da kabul edilemeceği gibi davacı/iflas alacaklısının bu şekilde yeni süreçlere başvurmak zorunda bırakılması İİK.’nun 235. maddesinden doğan dava hakkını kısıtlamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kayıt kabul davası açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulması yönünde bir dava şartı bulunmadığı gibi iflas idaresinin de arabuluculuk görüşmesine katılma yetkisinin bulunmadığı kabul edilmiştir. (farklı gerekçeleri ile benzer nitelikte kararlar: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 11/09/2019 tarih ve E:2019/1895 K:2019/1297; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 25/10/2019 tarih ve E:2019/1849 K:2019/1239; Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2019 tarih ve E:2019/89 K:2019/72);
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın hak düşürücü süre geçirilmesi sebebiyle özel dava şartı noksanlığı kapsamında usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç yeterli olduğundan başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/12/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.