Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/328 E. 2022/768 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/328 Esas – 2022/768
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/328
KARAR NO : 2022/768

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP : Ö

DAVACI : …. GÜVENLİ YAŞAM TEKNOLOJİLERİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … D …. ET DE .. S.A. TÜRKİYE BURSA ŞUBESİ –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Fransa merkezli olan davalı şirket ile müvekkil şirket arasında “Araç Stoklama ve Park Alanlarında Gerekli Sürücülük Hizmetlerinin” sağlanması için 01.04.2010 tarihli sözleşme imzalanmış olduğunu, sözleşme kapsamında müvekkil şirketin eksiksiz olarak hizmet sunmuş olduğunu, davalı tarafından 30.07.2019 tarihli ve 27688 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile işin kaybedilmesi nedeni ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirilmiş olduğunu, anılan tek taraflı fesih nedeni ile sözleşme kapsamında davalı tarafın müvekkil şirkete cezai şart ve tazminat bedellerini ödemesi gerektiğini, davalı tarafın tek taraflı, haksız ve ihbar öneline uymaksızın feshi nedeni ile Bursa 10. Noterliğinin 20.08.2019 tarih ve 36568 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 707.8444,00 TL cezai şart bedeli ve 617.507,00 TL işçilik hak ve alacakları olmak üzere toplam 1.325.351,00 TL bedelin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530/7 maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte 7 gün içerisinde ödenmesi için ihtar edildiğini ve 22.08.2019 tarihinde de tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen Konya 16. Noterliğinin 02.09.2019 tarih ve 22484 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşme konusunun Türk Borçlar Kanunu’nun 27.maddesi uyarınca imkansız olduğu üzere hükümsüz hale geldiği iddia edilerek taleplerin reddedildiğini, davalı tarafın haksız ve hatalı hukuki değerlendirmesini açıklığa kavuşturabilmek amacı ile Bursa 17. Noterliğinin 25.09.2019 tarih ve 48701 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı ihtarnamesinde ileri sürülen iddialar üzerinden cevap verilerek ilk ihtarname uyarınca ödeme yapılması talep edilmiş olduğunu, davalı tarafça keşide edilen Konya 16. Noterliğinin 09.10.2019 tarih ve 26094 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taleplerin reddedilmiş olduğunu, süreç içerisinde davalı tarafça çözüm arayışlarının geçiştirme ile uzatılması üzerine keşide edilen Bursa 17.Noterliğinin 12.03.2020 tarih ve 15166 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ilk ihtarnamemizde belirttiğimiz ödemenin yapılması talep edilmiş olduğunu, anılan taleplere karşılık bulunamaması ve davalı şirketin Türkiye’den çekilme endişesinin hasıl olması nedeni ile de 2020 / 1284 başvuru numaralı arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ve yapılan toplantıda da herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle öncelikle davalı şirketin üzerine kayıtlı olan 16 AFR 97 plakalı aracın 3.kişilere devir ve satışının önlenmesi için araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı feshi sebebi ile doğan cezai şart bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesi ile düzenlenen faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davalı tarafın sözleşmeye aykırı feshi sebebi ile ödenen işçilik alacaklarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesi ile düzenlenen faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri avukatlık ücreti davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekili 7 Aralık 2021 tarihli dilekçesi ile talep ettiği cezai şart bedelini 186.469,60 TL olarak,ödediği işçilik alacaklarına ilişkin tazminat talebini ise 458.151,89 TL olarak davasını ıslah etmiştir
Davalı vekilinin cevap dilekçesini özetle; Taraflar arasında 01.04.2010 tarihli sürücü hizmet sözleşmesi ile 01.12.2015 tarihli ek bir sözleşme düzenlenmiş olduğunu, tarafların bahsi geçen sözleşmelere dayalı olarak uzun yıllardır birlikte ticari faaliyet göstermekte olduğunu, davalı şirketin, taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu oluşturan işin ihalesine daha önce olduğu gibi 2018 yılı sonunda yeniden girdiğini ancak ihaleyi kazanamadığını, sözleşmeye konu işin ifasının fiilen imkansız hale gelmiş olduğunu, davalı müvekkiline girmiş olduğu ihaleyi kazanamadığına dair Mayıs 2019’da Oyak Renault tarafından bir mail gönderilmiş olduğunu, müvekkil firma yetkilisi, taraflar arasında uzun yıllardır süren ticari ilişki bir arkadaşlık-dostluk ilişkisine dönüşmüş olduğundan ve sürekli iletişim halinde bulunmalarından dolayı yıllara matuf güven ortamını zedelememek adına kendisine gelen maili iletmek yerine yıllar içinde süregeldiği gibi bizzat telefonla arayarak ve dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde yüz yüze görüşme sağlanmak suretiyle davacı firma yetkilisini ihale sonucundan haberdar ettiğini, bu hususta şahitlerinin de bulunduğunu, taraflar arasındaki yakın ilişkiden dolayı davacı tarafın sadece ihale sonucundan değil, ihale süreci ve tüm aşamalarından haberdar olduğunu, bunun aksini iddianın tamamen davacı tarafın kötüniyetinin göstergesi olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi ihalenin kaybedildiğinin 6 ay sonra bildirilmediğini, Oyak Renault tarafından devir teslim tarihine ilişkin bilgilendirme yapıldıktan sonra davacı taraf tutum değiştirmiş olduğunu, bu sebeple davalı müvekkil Bursa 23. Noterliği’nin 30.07.2019 tarih ve 27688 yevmiye nolu ihtarnamesiyle (ektedir) birlikte konusuz kalan sözleşmeyi mücbir sebeple tek taraflı olarak feshettiğini bildirmiş olduğunu, davacı tarafın haksız bir şekilde dava dilekçesinde ihtiyati haciz ve teminat gösterilmesi talebinde bulunmakta olduğunu, dava konusu olayda ispat söz konusu olmadığı gibi, ihtarnamelerle davalı müvekkilinden 1.325.351 TL alacak talebinde bulunmasına rağmen 10.000 TL’lik bir dava açmış bulunmakta olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız davasının reddine karar verilmesini yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflarca akdedilen sözleşmeye dayalı olarak talep edilen cezai şart bedeli ve tazminatlara ilişkindir.
Bursa 7. İş Mahkemesi’nin 2019/749 Esas, 2019/750 Esas , 2019/751 Esas , Bursa 14. İş Mahkemesi’nin 2020/517 Esas ayılı dosya suretleri uyap sisteminden mahkememize celp edilmiş, BTSO, OYAK Renault A.Ş.’ye, Bursa Gelir Vergi Dairelerine yazılan müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyamız temin edilen evraklar ile birlikte SMMM ve hukuk konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Bilirkişiler Akın Kara ve Adem Baştürk’ ün 10/06/2021- 25/10/2021 tarihli raporlarında özetle: davacının bilirkişi incelemesine sunmuş bulunduğu defterler incelendiğinde; 2009- 2010- 2011- 2012- 2013- 2014- 2015- 2016- 2017- 2018- 2019- 2020 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanunun belirlemiş olduğu yasal süreler içinde yaptırılmış olduğu, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama genel tebliğine ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, davalının bilirkişi incelemesine sunmuş bulunduğu defterler incelendiğinde; 2009- 2010- 2011- 2012- 2013- 2014- 2015 yıllarına ait defterlerinin görülemediği fakat dosya içindeki iki adet CD de dökümlerinin mevcut olduğu, kanıt niteliğinin taşıyıp taşımadığı sayın mahkemeye ait olduğu, 2016-2017-2018-2019-2020 yılları ticari defterlerinin e-defter olduğu açılış ve kapanış beratlarının kanunun belirlemiş olduğu yasal süreler içinde yaptırılmış olduğu, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, davacı işletmenin 2015 yılından önce şahıs işletmesi olduğu, 2015 yılından sonra limited şirket tüzel kişiliği altında faaliyetine devam ettiği, davacı ile davalının 01.01.2009 tarihinde ticari ilişkilerinin başladığı. 31.12.2019 tarihinden sonra ticari alışverişlerinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari hayatın başlangıcından sonuna kadar mutabık oldukları görüldüğü, davacı firma 20.09.2019 tarihi ile 10.03.2020 tarihleri arasında 79 adet personeline toplam 458.151,89 TL işten çıkış tazminatı ödediği, bu ödemelerin banka ve defter kayıtlarında görüldüğü, davacı ile davalı arasında yapılmış; Yüklenicilik Sözleşmesinin dosyaya sunulmuş olduğunu, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, iddia ve savunmanın beyanları doğrultusunda dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve tanık beyanları görüldüğü, taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu kanaatine varılmış olduğu, davacı ve davalı ticari defterlerinde taraflar arasında borç veya alacaklı olmadıkları, davacı ile davalı şirket arasındaki 01.04.2010 tarihli kök ve 01.12.2015 tarihli ek sözleşmenin davalı tarafından 30.07.2019 tarihli ihtarname ile tek taraflı olarak fesih edildiği, davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edilmesi işleminin mücbir sebep olarak kabul edilmemesi halinde ; davacının talep edebileceği cezai şart alacağının 01.12.2015 tarihli ek sözleşme gereğince son bir yıl içerisindeki en yüksek sürücü hizmet bedeli fatura bedeli olduğu, 30.07.2019 tarihi öncesindeki en yüksek sürücü hizmet bedeli fatura değerinin 31.05.2019 döneminde yer alan 235.948,63 TL olduğu, davacının iş bu bedeli ek sözleşmenin 4.02 maddesi gereğince davacıdan talep hakkı olduğu, 01.04.2010 tarihli sözleşmenin tek olarak olarak veya süresinden önce veya karşılıklı mutabakat olmadan davalı firma tarafından fesih edilmesi sebebiyle ( 4.04 madde ) davacının sözleşme gereğince çalıştırdığı tüm işçilerin işçilik hakları, özlük hakları ve bu çalışmalarından kaynaklı her türlü alacaklarının fesih eden davalı firma tarafından ödenmesi gerektiği, davacının personel tazminat listesi adı altında 79 işçiye 458.151,89 TL tazminat ödemesi yaptığına dair delil ibraz ettiği, ancak sözleşmenin 4.04 maddesi gereğince davalının sorumlu olabileceği tazminat rakamının hesaplanabilmesi için çalışan işçilerin tüm özlük dosyalarının ve ayrıca SGK hizmet dökümlerinin dava dosyasına celp edilmesi gerektiği veya çalışan işçilere davacı tarafından ödendiği ifade edilen rakamların tespit- tahsiline ilişkin iş mahkemesi kararlarının mevcut olması gerektiği, mevcut deliller ile bu hesaplamanın yapılamayacağı, mütalaa edilmiştir.
Bilirkişiler Akın Kara ve Adem Baştürk’ ün 26/10/2021 tarihli ek raporlarında özetle: Diğer hususlar kök raporuyla sabit olmakla, davacının personel tazminat listesi adı altında işçilere 458.151,89 TL tazminat ödemesi yaptığına dair delil ibraz ettiği, sözleşmenin 4.04 maddesi gereğince davalının sorumlu olabileceği tazminat rakamının hesaplanabilmesi için gerekli bilgilerden bazılarının ibraz edildiği, buna göre Kıdem Tazminatı 501.498,42 TL , İhbar tazminatı 159.457,34 TL olduğu, davacı tarafından delil listesinde yer alan 458.151,89 TL’lik kaydın ve ekinde yer alan Garanti Bankası dekontlarındaki işçi bazlı toplam rakamların yapılan hesaplamaların altında rakamlar içerdiği bu sebeple 458.151,89TL’lik tazminat ödemesinin sözleşmenin 4.04 maddesi kapsamında olan ödemeler olduğu, mütalaa edilmiştir.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan 09/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davalının bilirkişi incelemesine sunmuş 2 adet CD incelendiğinde; 2009-2010-2011 yıllarına ait defterler dökümlerinin bulunduğu, fakat ticari defter dökümü olduğuna dair açılış veya kapanış noter tasdik belgelerinin veya e-deftere ait açılış ve kapanış beratlarının olduğuna dair belgenin sunulmadığı için kanıt niteliğinin taşıyıp taşımadığı sayın mahkemeye ait olduğu, 30.12.2011 tarihinde 898.177,50 TL davacı davalıdan her ne kadar alacaklı görünse de 2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterler 10.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda incelendiği, 2020 yılı sonunda taraflar arasında böyle bir borç ve alacağın olmadığı, Şirketin 2018 yılında 8.868.846,46 TL, 2019 yılında 9.423.175,51 TL, 2020 yılında 10.244.738,95 TL Öz Sermayelerinin var olduğu, Şirketin 2018 yılında 8.729.900,07 TL, 2019 yılında 9.206.576,28 TL, 2020 yılında 10.101.409,40 TL net Çalışma Sermayelerinin güçlü olduğu netice itibariyle davalı şirketin mali durumun kuvvetli olduğu, şirketin zarar veya batık durumda olmadığı, davacı ile davalı şirket arasındaki 01.04.2010 tarihli kök ve 01.12.2015 tarihli ek sözleşmenin davalı tarafından 30.07.2019 tarihli ihtarname ile tek taraflı olarak fesih edildiği, davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edilmesi işleminin mücbir sebep olarak kabul edilmemesi halinde davacının talep edebileceği cezai şart alacağının 01.12.2015 tarihli ek sözleşme gereğince son bir yıl içerisindeki en yüksek sürücü hizmet bedeli fatura bedeli olduğu, 30.07.2019 tarihi öncesindeki en yüksek sürücü hizmet bedeli fatura değerinin 31.05.2019 döneminde yer alan 235.948,63 TL olduğu, davacının iş bu bedeli ek sözleşmenin 4.02 maddesi gereğince davacıdan talep hakkı olduğu, hesaplamış olduğumuz cezai şart alacağı ( 235.948,63 TL)nın davalının ticari mahvına neden olacak düzeyde olmadığı, davacı tarafından ihtarnamelerde ifade edilen 707.8444,00 TL’nin de davalının ticari mahvına neden olabilecek düzeyde olmadığı kök rapordaki diğer tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik olmadığı hususu bildirilmiştir.
Taraflar arasında 01/04/2010 tarihli “Araç Stoklama ve Park Alanlarında Gerekli Sürücülük Hizmetlerinin Sağlanması”na ilişkin sözleşme imzalanmıştır. Daha sonra bu sözleşmenin 4.01 ve 4.02 maddelerinin 01/12/2015 tarihli ek sözleşme ile değiştirildiği anlaşılmıştır. Yapılan bu değişiklikle sözleşmenin süresi 1 yıl olarak belirlenmiş ve sözleşmenin devam ettirilip ettirilmeyeceği hususunda sözleşmenin bitim tarihinden 3 ay öncesinden karşı tarafa bildirim yapılmadığı takdirde sözleşmenin aynı sürelerle yenilenmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir.
Sözleşmenin konusu, davalı şirketin Oyak Renault şirketinden ihale ile aldığı Renault şirketine ait araçların otopark alanlarında sürücü hizmeti verilmesi işi olduğu,sözleşmenin değiştirilen
4.01 maddesi; süresinin 1 yıl olduğu,
4.02 maddesinde; sözleşmenin tek taraflı olarak süresinden önce veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak veya haksız olarak veya karşılıklı mutabakat olmadan fesih edilmesi halinde sözleşmeyi fesih eden veya kiralayan tarafından sözleşmenin veya işin 3.kişilere devri veya temliki halinde kiralayan,tek taraflı fesih yada haksız davranışlardan doğan tüm maddi ve manevi zararları tazmin etme yükümlülüğünü ve son bir yıl içerisindeki aylık en yüksek sürücü hizmet bedeli fatura bedeli toplamının 3 katı tazminat ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder.
4.04 maddesinde; sözleşmenin tek taraflı olarak veya süresinden önce veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak yada haksız olarak veya karşılıklı mutabakat olmadan fesih edilmesi halinde veya kiralayan tarafından sözleşmenin veya işin 3.kişilere devri veya temliki halinde sözleşme gereği çalıştırılan tüm işçilerin işçilik hakları,özlük hakları ve bu çalışmadan kaynaklı hertürlü alacaklarını fesheden taraf üstlenmeyi kabul ve taahhüt eder. Hükümlerini içermektedir.
Sözleşme 2019 yılına kadar fesih edilmeden devam ettirilmiş, davalının Bursa 23.Noterliğinin 30/07/2019 tarih ve 27688 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tek taraflı olarak fesih edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan bu fesih 01/04/2010 tarihli ve 01/12/205 tarihli sözleşmelerdeki sürenin bitiminden enaz üç ay önce ihtar edilme koşullarını taşımadığından bu fesih işlemi süre yönünden sözleşmeye aykırıdır.
Davalı fesih gerekçesi olarak dava dışı Oyak-Renault şirketinin açtığı ihaleyi kazanamamasını mücbir sebep olarak ileri sürmüştür. Mücbir sebep kaçınması ve öngörülmesi söz konusu olmayan sebep olarak tanımlanır. Oysa davalının davacı ile sözleşme yaparken Oyak-Renault şirketinden ihale alamayabileceğini ve bu nedenle davacıya karşı olan edimini yerine getiremeyebileceğini öngörebilirdi. Bu nedenle davalının mücbir sebeple edimini yerine getiremediği yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Yukarıda açıklanan taraflar arasındaki sözleşmenin 4.04 maddesi uyarınca hesaplanan davacı şirketin işçilerine işçilik alacakları olarak ödediği 458.151,89 TL tazminatın davalı şirketten tahsili gerekmiştir.
Yine sözleşmenin 4.02 maddesi uyarınca kararlaştırılan ve bilirkişiler tarafından davalı şirketin mahvına sebebiyet vermeyeceği tespit edildiği için mahkememizce miktarına müdahale edilmeyen 235.848,63 TL cezai şartın taleple bağlı kalınarak 186.469,60 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının ıslah talepli davasının KABULÜNE,
186.469,60 TL cezai şart, 458.151,89 TL uğranılan zarar olmak üzere toplam 644.621,49 TL’nin temerrüt tarihi olan 31/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 44.034,09 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL’nin ve 10.837,75 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 33.025,56 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 1.790,60 TL yargılama gideri ve 170,78 TL peşin harcın, 10.837,75 TL ıslah harcının, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 12.853,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 49.281,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/06/2022

Başkan 37281
¸e-imzalıdır.

Üye 125958
¸e-imzalıdır.

Üye 151390
¸e-imzalıdır.

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
1.550, 00 TL bilirkişi ücreti
240,60 TL posta ve tebligat gideri
170,78 TL peşin harç
10.837,75 TL ıslah harcı
54,40 TL başvurma harcı