Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/327 E. 2021/729 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/327 Esas – 2021/729
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/327
KARAR NO : 2021/729
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … SAN. VE TİC. A.Ş. –
VEKİLİ : Av.
DAVALI :- … TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
YAZIM TARİHİ : 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 27/01/2009 tarihli temlik ve ödeme sözleşmesi düzenlendiğini, temlik sözleşmesi gereğince davalı şirketin dava dışı … Ticaret A.Ş’nin borcunun toplam 415.000,00 TL olarak üstlendiğini, buna göre asıl alacak, faiz ve vekalet ücreti dahil olmak üzere davalı şirketin dava dışı … Ticaret A.Ş’ye olan borcunu ödemeyerek dava dışı şirketin davacı şirkete olan borcuna yönelik olarak ödeyeceğinin belirlendiğini, ödeme yapılmaması nediniyle İstanbul 47.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/10 Esas sayılı dosyasında 100.000,00 TL bedelli kısmi dava açıldığını, bu davada davalı tarafından sözleşmenin varlığının kabul edildiğini, yapılan yargılama neticesinde 100.000,00 TL için davanın kabulüne karar verildiğini, bu nedenle bakiye 315.000,00 TL alacaklarının kaldığını, bu alacağın tahsili için de Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, 315.000,00 TL asıl alacak, 85.000,00 TL faiz ve diğer fer-i’leri olmak üzere toplam 400.000,00-TL yönünden itirazın iptali ile %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; davayı 315.000 TL. asıl alacak ve 85.000 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 400.000 TL üzerinden açıldığını, 11.02.2021 tarihli bilirkişi raporu ile asıl alacağa takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarı 258.610,68 TL olarak hesaplandığını, bu nedenle işbu davayı takip tarihine kadar işlemiş faiz bakımından 173.610,68-TL bakımından ıslah ederek, işlemiş faize ilişkin taleplerini 258.610,68 TL’ye, toplam dava değerini ise, 315.000,00- TL asıl alacak ve 258.610,68 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere, toplam 573.610,68 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığını, Bursa Mahkemesinin yetkisiz olduğunu, İstanbul Adliyesinin yetkili olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini, davanın esası yönünden ise dava dışı … Turizm A.Ş tarafından üçüncü şahıslara olan borçlarını ödemek amacıyla konaklama sözleşmesinden doğan alacaklarını iki ayrı temlik sözleşmesi ile iki ayrı alacaklıya temlik ettiğini, bu temlik alacaklılardan birinin de davacı şirket olduğunu, davacı tarafından İstanbul 47.Asliye Ticaret Mahkemesinde kısmi dava açıldığını, bu davada alınan bilirkişi raporlarına göre 2009 yılı yaz sezonu tüm hasılatının 206.279,43 TL olduğu, bunun da ilk temlik alacaklısının dava dışı … Antalya Turizm A.Ş ödendiğini, ancak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından kararın bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde 100.000,00 TL yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, davacı tarafından 100.000,00 TL’nin tahsili için icra takibi yapıldığı ve bu bedelin icra dosyasına yatırıldığını, 2009 yılı konaklama hasılatının tamamı 206.297,43 TL olduğundan ödenen 100.000,00 TL’nin mahsubu sonucunda bakiye 106.297,43 TL borçlarının kaldığını, ödemek için davacı şirketin iş merkezine gidilmiş ise de ödemeyi kabul etmediklerini, bu bedeli ödemeye hazır olduklarını,bu nedenle davacının alacak miktarı yönünden talebinin doğru olmadığını, alacağın likit olmaması nedeniyle icra- inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirterek, davayı 106.297,43 TL üzerinden kabul ettiklerini, alacaklının temerrüdü hükümlerinin uygulanmasına, faiz ve masraf taleplerinin reddine karar verilerek %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava İİK 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı … Trz.Tic.A.Ş. dava dışı … … Tur.ve Tic.A.Ş. ile birleşmesi nedeniyle yargılamaya davalı olarak eklenen … … Tur.ve Tic.A.Ş. aleyhine devam edilmiştir.
Davalı, davanın bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığını iddia etmiştir. Itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlayabilmesi için itiraz dilekçesinin veya itiraz üzerine takibin durduğunun davacıya tebliğ edilmesi gerekmektedir.Hak düşürücü sürenin de bu tebliğden itibaren başlaması gerekmektedir.İcra dosyasında itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair bir meşruhat yoktur.Bu sebeple bir yıllık süre geçmemiştir. Bundan dolayı davalının bu itirazı kabul edilmemiştir.
Yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 16 HD’nin, 09/07/2020 tarih ve 2017/4980- 2020/1246 E/K sayılı ilamı ile; “… Taraflar arasındaki İstanbul (kapatılan) 47.ATM’nin 2010/10 Esas, 2012/193 Karar sayılı ilamında davalı … Turizm şirketi yönünden davanın kabulü, davalı … Turizm yönünden ise davalının diğer temlik sözleşmesi gereği üçüncü kişiye ödeme yaptığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine; Yargıtay 11.HD 2013/4754 E, 2014/10843 Karar sayılı ilamında; “….Dosya içinde örneği mevcut, davalılarca da kabul edilen sözleşme incelendiğinde, davalı … Turizm A.Ş. tarafından diğer davalı … Turizm A.Ş.’nin davacıya olan borcunun üstlenildiği, bu kapsamda davalı şirketler arasında yapılan sözleşme gereğince davalı … A.Ş.’nin üstlenmiş olduğu borcu, … A.Ş.’ye ödeyeceği konaklama ücreti ile ödemesinin kararlaştırıldığı, bu hali ile sözleşme içeriğinin borcun nakli ve alacağın temliki hükümlerini içerdiği anlaşılmaktadır. Buna göre, otel işletmecisi olan davalı … A.Ş.’nin davacıya olan borcu, turizm acenteliği yapan diğer davalı tarafından, otele getireceği müşteriler için ödemek durumunda olduğu konaklama bedellerini davacıya ödeyerek üstlenilecektir.Davaya konu davacı alacağının ödenmediği hususunda taraflar arasında çekişme bulunmamasına karşın, yargılama sırasında davalı … Turizm A.Ş. vekili tarafından dosyaya sunulan önceki tarihli, davaya konu sözleşme ile aynı hukuki niteliğe sahip ancak davacının taraf olmadığı, önceki tarihli sözleşmelerle, davalı … A.Ş.’nin diğer davalı şirketin başkaca borçlarına ilişkin olarak borcun nakli ve alacağın temliki mahiyetinde sözleşmeler düzenlendiği ve bu kapsamda ödemenin yine turizm acentesi konumunda olan davalı … A.Ş. tarafından konaklama bedeli ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, borcu üstlenen davalı … A.Ş. tarafından 2009 yılı konaklama bedelinin önceki sözleşmeler kapsamında dava dışı alacaklıya ödendiği ve bu suretle davaya konu alacak bakımından davacıya ödenmesi gereken konaklama ücreti borcu kalmadığı savunmasında bulunulmuştur. Buna karşın davaya konu olan sözleşme ile davalı … Turizm A.Ş, diğer davalı … Turizm A.Ş tarafından işletilen otele getirdiği müşterilerin konaklama bedelini davalı … Turizm A.Ş’ye değil davacıya ödemeyi üstlenmiş olup, davalıların taraf olduğu ve başka bir alacaklıya yapılan ödeme taahhüdünden davacının etkilenmesi mümkün olmadığından, davaya konu sözleşme bakımından, borcu üstlenen davalı şirketin ödeme yükümlülüğü devam etmektedir. Kaldı ki, yargılama sırasında davacı vekili tarafından, davaya konu sözleşme dışında sunulan sözleşmelerin muvazaalı olduğu yönünde itirazda bulunulmuş ancak mahkemece söz konusu muvazaa iddiası üzerinde de durulmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının tarafı olmadığı önceki sözleşmelerin kendisine olumsuz şekilde etki etmesinin mümkün olmadığı, davaya konu sözleşme nedeniyle borcu üstlenen davalı … Turizm A.Ş.’nin yükümlülüğünün devam ettiği göz önüne alınmaksızın, adı geçen davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir” şeklindeki kararı ile davalı … yönünden davanın reddi kararının bozulmasına karar verilmiştir…Yargıtay bozma ilamına istinaden İstanbul 9.ATM’nin 2015/449 esas sayılı dosyasında; “davalılardan … Ltd Şti yönünden karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Turizm hakkında açılan davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere taleple bağlı kalınarak 100.000TL’nin 01.10.2009’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 24.10.2016 Tarihinde kesinleşmiştir.Taraflar arasındaki temlikname ve ödeme belgesi başlıklı evrakın 4.maddesine göre; ödenecek meblağ asıl alacak faiz ve vekalet ücreti toplam 415.000 TL olarak açıkça belirlenmiştir. Sözleşmenin 4/(a) maddesinde yer alan “… Turizm AŞ … Turizm Aş ile yapmış olduğu anlaşma çerçevesinde hak edişine göre ödenecektir” şeklindeki hüküm,borcun ödenme şekline ilişkin olup borcu üstlenen ile borcu devreden arasında değerlendirilebilecekse de; borç miktarı taraflar arasındaki yazılı belgede açıkça düzenlenmişken davalının davacıya karşı sorumluluğunun 2009 yılı yaz sezonunda davalının dava dışı asıl borçlu … AŞ’ye ödemesi gereken fatura bedeli ile sınırlı olduğundan söz edilemeyecektir.Bununla birlikte temlik ve ödeme sözleşmesi başlıklı belgede; borcun en geç 2009 yılının Ekim ayına kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve İstanbul 9.ATM’nin 2015/449 Esas, 2015/555 Karar sayılı kesinleşen dosyasında 01.10.2009’dan itibaren faize hükmedildiği dikkate alınarak 01.10.2009’dan itibaren faiz hesaplanması gerekirken 31.10.2009’dan itibaren işlemiş faize hükmedilmesi ve 22.12.2009-30.12.2010 tarihleri arasındaki sürenin 8 gün esas alınarak hesaplama yapılması yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle temlik ve ödeme sözleşmesi başlıklı belge ve icra dosyası dikkate alınarak davacının itirazlarını karşılayacak şekilde denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve delillerin değerlendirilmesi sureti ile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş…” gerekçesiyle mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce BAM kaldırma kararı gereğince dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.

Davacı tarafından, davalı şirket aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında icra takibi yapılmıştır.
Bu icra takibinde 315.000,00 TL asıl alacak, 265.907,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 580.907,46-TL’nin tahsili talep edilmiştir. Takibe dayanak olarak 27/01/2009 tarihli temlik ve ödeme sözleşmesi gösterilmiştir.
Davalının, süresinde itirazı üzerine takip durmuştur.
Davacı, 315.000,00 TL asıl alacak, 85.000,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 400.000,00 TL yönünden itirazın iptalini talep etmiş ancak daha sonra işlemiş faiz miktarını 258.610,68 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ise, toplam alacak miktarının 206.297,43 TL olduğunu, bunun 100.000,00 TL’sini ödediklerini, bakiye 106.297,43 TL’nin kaldığını, davayı bu miktar yönünden kabul ettiklerini, davacının fazlaya dair istemin reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında 27/01/2009 tarihli “temlik ve ödeme sözleşmesi” başlıklı sözleşme düzenlenmiştir.
Sözleşmeye göre dava dışı … A.Ş’nin davacıya olan borcu, turizm acenteliği yapan davalı tarafından otele getireceği müşteriler için ödemek durumunda olduğu konaklama bedellerinin … A.Ş yerine davacıya ödeneceği, üstlenmiştir.
Bu sözleşme borcun nakli ve alacağın temliki hükümlerini içermektedir.
Davalı … Turizm A.Ş, dava dışı … Turizm A.Ş tarafından işletilen otele getirdiği müşterilerin konaklama bedelini davalı … Turizm A.Ş’ye değil davacıya ödemeyi üstlenmiş olup, davalı ve dava dışı şirketin taraf olduğu ve başka bir alacaklıya yapılan ödeme taahhüdünden davacının etkilenmesi mümkün olmadığından, davaya konu sözleşme bakımından, borcu üstlenen davalı şirketin ödeme yükümlülüğü devam etmektedir.
Davalı tarafından sunulan üçüncü şahıslarla yapılan sözleşmelerde davacının imzası veya rızası olmadığından bu sözleşmelerin dava konusu sözleşmenin geçerlilliğine etkisi olamaz.Bu nedenle davalının davacıyla aralarında yaptıkları sözleşme gereğince sorumluluğu devam etmektedir.
Taraflar arasındaki temlikname ve ödeme belgesi başlıklı evrakın 4.maddesine göre; ödenecek meblağ asıl alacak faiz ve vekalet ücreti toplam 415.000 TL olarak açıkça belirlenmiştir. Sözleşmenin 4/(a) maddesinde yer alan “… Turizm A.Ş … Turizm A.Ş ile yapmış olduğu anlaşma çerçevesinde hak edişine göre ödenecektir” şeklindeki hüküm, borcun ödenme şekline ilişkin olup, borcu üstlenen ile borcu devreden arasında değerlendirilebilecekse de; borç miktarı taraflar arasındaki yazılı belgede açıkça düzenlenmişken davalının davacıya karşı sorumluluğunun 2009 yılı yaz sezonunda davalının dava dışı asıl borçlu … AŞ’ye ödemesi gereken fatura bedeli ile sınırlı olduğundan söz edilemeyecektir.
Bu nedenle İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/449 esas-2015/555 karar sayılı dosyasında kesinleşen 100.000 TL alacak düşüldükten sonra davalının bakiye 315.000 TL’den sorumlu olduğuna karar vermek gerekmiştir.
Yine “Temlik ve Ödeme Sözleşmesi” başlıklı belgede borcun en geç Ekim 2009 tarihine kadar ödeneceği kararlaştırıldığından bilirkişiye 01/10/2009 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplaması yaptırılmıştır.
SMMM bilirkişi tarafından sunulan 11/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; dosya ve ekleri üzerinde yapılan inceleme ve tespitler neticesinde;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi 2017/4980 E. 2020/1246 K. Sayılı Kararı
doğrultusunda; 315.000,00.-TL asıl alacağın, 01.10.2009 temerrüd tarihi ile Bursa 3.İcra Müdürlüğü 2015/…
esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı tarih olan 06.07.2015 takip tarihi arasında işlemiş avans faizi
tutarının 258.610,68.-TL olarak hesaplandığı; 315.000,00.-TL asıl alacağın, 06.07.2015 takip tarihi ile 05.10.2016 dava tarihi arasında işlemiş avans
faizi tutarının ise 41.411,72.-TL olarak hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili ıslah dilekçesiyle icra dosyasındaki işlemiş faiz talebini arttırmış ise de,davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulduğundan ve takip tarihiyle ıslah tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü dava açma süresi geçtiğinden davacının ıslah talebi zamanaşımı nedeniyle rededilmiştir.
Davalı tarafından dava tarihinden sonra ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de bu ödemelerin kararın infazı aşamasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiğinden bu ödemeler hüküm altına alınan miktardan düşülmemiştir.
Alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Rededilen miktar bakımınından davacının davasında kötü niyetli olduğu ıspatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından alacak miktarının 106.279,43 TL’si ön inceleme duruşmasından önce kabul edildiğinden, bu miktara göre hesap edilen 14.046,54 TL vekalet ücretinin yarısı olan 7.023,27 TL’ye hükmedilmiştir. Karar altına alınan ve kabul edilmeyen miktar yönünden ise A.A.Ü.Tarifesine göre yukarıdaki miktardan sonra gelen limit kapsamına göre vekalet ücereti hesaplanmıştır. Yani karar altına alınan 400.000 TL’den kabul edilen 106.279,43 TL düşüldükten sonra bakiye kalan 293.720,57 TL için 22.403,45 TL vekalet ücreti hesaplanmış, neticeten 29.426,72 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlere, yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının Bursa 3.İcra Müd. 2015/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 315.000,00 TL asıl alacak, 85.000,00 TL işlemiş faiz olmak üzere 400.000,00 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizyle birlikte devamına,
Alacak likit olduğundan olduğundan asıl alacağın % 20’si olan 63.000,00 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Dava tarihinden sonra davalı tarafından yapılan ödemelerin kararın infaz aşamasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 27.324,00-TL karar harcından, peşin olarak alınan 6.890,01- TL harcın (3.926,01 TL peşin harç + 2.965,00 TL ıslah harcı toplamı) mahsubu ile bakiye 20.433,99-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.178,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 821,46-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 6.890,01- TL harcın (3.926,01 TL peşin harç + 2.965,00-TL ıslah harcı ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL PTT giderinin davanın kabul ve ret oranına göre davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı ve yararına ölçümlenen 29.426,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili yararına ölçümlenen 20.443,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflar tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22/09/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı masrafı:
202,30 TL ilk gider ve temyiz gideri,
800,00 TL bilirkişi ücreti,
195,70 TL tebligat ve posta gideri,
1.178,00 TL Toplam Masraf