Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/326 E. 2021/1006 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/326 Esas
KARAR NO : 2021/1006

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N….
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı/borçlu olan keşideci …’a karşı alacağının tahsili için 24.12.2019 tarihinde Bursa 14. İcra Müdürlüğünde 2019/… sayılı dosya ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığını, yürütülen takibe istinaden gönderilen ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini, davalı/borçlu 17.02.2020 tarihinde, borca, tüm dosya ve fer’ilere itiraz etmiş ve icra takibi durduğunu, Bursa 14. İcra Müdürlüğü de yapılan itiraza binaen ”…İİK. 62, 147, 269, 272, 274 md’lerine istinaden süresinde olduğundan…” bahisle takibin durmasına karar vermiştir. Yapılan bu itiraz yersiz ve hukuka aykırı olup, başlatılan icra takibini sürümcemede bırakma amacı güttüğünü, davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğüne itirazda bulunmuş ve itiraz dilekçesinde ”…Yukarıda dosya numarası yazılan dosyada alacaklı her ne kadar borçlu olduğumu iddia etse de benim kendisine hiçbir borcum yoktur. Dolayısıyla ben bu borcu kabul etmiyor, itiraz ediyorum. Benim hiçbir borcum yoktur. Borcun tamamına itiraz ediyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bununla birlikte davalı yan takibe konu yazılı belgelerdeki imzalara itiraz etmemiş, zımnen imzaları ikrar ederek belgenin hukuki niteliğini ve içeriğini doğruladığını, davalının itirazında haklı ve hukuki bir gerekçesi olmadığı aşikar olduğunu, davalı, takibe konu senetler dolayısyla sebepsiz zenginleştiğini bildiği halde icra takibine itiraz ettiğini, bu şekilde icra takibini akamete uğratmaya yönelik itiraz, haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle başta TTK 732. Maddesi kapsamında sebepiz zenginleşme hükümleri olmak ilgili tüm yasal düzenlemeler uyarınca davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız olarak itiraz eden borçlunun takip tutarının %20 si oranında icra inkâr tazminatını ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı … isimli kişi ile 14/04/2016 tarihinde kira sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede kiraya veren ise …’in eşi … görüldüğünü, müvekkil … her ay için kira bedeli karşılığı olacak şekilde toplamda 11 adet senet imzaladığını, bu senetler kira sözleşmesine bağlı aylık kira alacağına ilişkin senetler olduğunu, müvekkil davalının kiraladığı bu dükkana 09/2016 tarihinde zabıtalar gelerek binanın yapı denetim izni olmadığı gerekçesiyle kiralanan dükkanın 1 ay içerisinde boşatılması istendiğini, buna bağlı olarak da kiralanan 10/2020’de boşaltıldıldığını, kira sözleşmesi haklı neden ile feshedildiğini, ancak buna rağmen imzalanan senetler müvekkil davalı tarafına teslim edilmediğini, müvekkil kira sözleşmesi tarihi itibariyle ilk 6 ay kirasını ödediğini ve verdiği 10000 TL depozitosunu da alamadığını, bu para da kiraya veren …’de kaldığını, ancak bunlar da dahil olmak üzere toplamda 11 aylık kira ödemelerine karşılık gelen 11 senedi … müvekkil davalıya vermediğini, daha sonra da kiraya veren … müvekkile bir telefon konuşmasında ” Devletin verdiği karar beni ilgilendirmez, ben bu parayı senden söke söke alırım” dediğini, daha sonra … müvekkil …’a mesaj atarak” kalan 2800 TL bakiyeyi öde bankadan senedini al, beni zorlama yapmak istemediğim işlemi yaptırma ” dediğini, … bahsi geçen senetleri ve depozito ücretini …’a teslim etmediğini, …’in senetleri teslim etmediği de whatsapp konuşmaları ve tanık iddialarında da açıkça görüldüğünü, bu geçerliliği olmayan bedelsiz senetler ise daha sonra …’na ciro edildiğini ve davacı tarafından tahsil edilmeye çalışıldığını, bu konu hakkında Cumhuriyete Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş ve 2020/57177 Soruşturma sayılı soruşturma başlatıldığını, müvekkil davalı kötüniyetli olmadığını imzaya itiraz etmeyip imzanın kendisine ait olduğunu kabul ederek gösterdiğini, imza kendisine ait olduğunu, ancak senetlerin 6 aylık kira ücretine denk gelen 15/07/2016, 15/08/2016, 15/09/2016 vadeli senetler ödendiğini, geriye gelen senetler ise kira sözleşmesine bağlı olarak olan senetler olduğu için kira sözleşmesinin haklı feshiyle birlikte geçerliliğini yitirdiğini, 14/04/2017 tarihinde Bursa 1. İcra Müdürlüğünden müşteki müvekkile ödeme emri gelmiş olup, şüpheli …’in alacaklı olduğu icra takibi başlatıldığını, alacaklı … ve borçlu müvekkil, diğer borçlu şüpheli … olduğunu, Bursa 14. İcra Müdürlüğünden 2019/… ve 2019/14795 Esas sayılı dosyalardan şüphelinin borçlu olduğu halde herhangi bir işlem yapılmamış olup müvekkil üzerinden işlemlere devam edildiğini, davacı … ve … birlikte hareket ettiğini, aralarında gerçek bir alacak borç ilişkisi olmadığını, hamil … da bu senetleri kötüniyet ile iktisap ettiğini, konuşmalardan da anlaşıldığı üzere senedi ciro eden … kötüniyet ile bunu yaptığını, müvekkil davalının bu senetleri ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, … bunun farkında olduğu için … ile birlikte hareket ederek senetleri tahsile koyduklarını, yapılan icra takibinde de bu açıkça görüldüğünü, … ile … arasında borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkil … zararına hareket edildiğini, bedelsiz senet tahsile koyulduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, Bursa CBS’nin 2020/57177 soruşturma nolu dosyası, bono örnekleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, TTK 732. Maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacağa vaki yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından bonolara dayalı olarak 23/12/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde tarihinde borca itiraz etmiştir.
Dava konusu icra takibine dayanak 3000 TL bedelli 14/04/2016 keşide tarihli bonolar incelendiğine davacının hamil davalının ise keşideci olduğu, bonolarda lehtarın … olup taraflar arasında temel ilişkinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 732. Maddesine göre sebepsiz zenginleşme hükmüne göre alacak talep edilmiştir.
Anılan 732. Maddeye göre : Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
Bursa CBS’nin 2020/57177 soruşturma nolu dosyasında takipsizlik kararı verildiği bu dosyada dava konusu bonoların kira sözleşmesi kapsamında verildiğinin ve davacının, dava dışı lehtar … ile birlikte hareket ettiğine dair bir delilin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, takibe dayanak olan süresinde 3.000 TL bedelli bonolar yönünden keşideciye protesto çekilmeden takibe konulan bonolarda davalı keşideci, davacı ise hamildir. Bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sy. TTK’nın 732. maddesi hükmü uyarınca açılan bu davada ispat yükü davalıdadır. Davalı, sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür.(Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/11714 Esas ve 2016/3226 Karar sayılı Kararında açıkça vurgulandığı üzere) Dolayısıyla davalı tarafından dava dışı … ile kira sözleşmesi düzenlendiği ileri sürülmüş ise de dosyaya ibraz edilen kira sözleşmesinde …’ in imzasının yer almadığı gibi dava konusu bonoların kira sözleşmesi kapsamında düzenlendiği ve bononun tarafı olmadığından yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediği, bu kapsamda bonolardan kaynaklı sebepsiz zenginleşmediğinin ispat edilemediğinin asıl alacak 18.000 TL yönünden talebin kabulu ile itirazın kısmen iptali ve takibin devamına, davacının işlemiş faiz talebi yönünden takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının icra inkar taziminat talebinin, dava konusu alacağın bonoya dayalı olup likit olduğu ve itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulune dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 18.000 TL üzerinden ve takip talebindeki şartlar ile birlikte devamına, davacı tarafın işlemiş faiz talebinin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 3.600,00 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.229,58 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 281,23 TL’nin mahsubu ile bakiye 948,35 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.022,66 TL’nin davalıdan bakiye 297,34 TL davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 98,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 75,92 TL yargılama gideri ve 281,23 TL peşin harç olmak üzere toplam 357,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.