Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/314 E. 2020/324 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/314 Esas – 2020/324
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/314
KARAR NO : 2020/324

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
2-… TEKSTİL TURİZM İNŞAAT GIDA PEYZAJ UYGULAMALARI VE FİDANCILIK İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş. –
DAVA : Ticari Şirket Gizli Ortaklığın Tespiti
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/07/2020

Mahkememize tevzi edilen Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı Orhan Karabina ve diğer davalı … Tekstil Turizm İnşaat Gıda Peyzaj Uygulamaları ve Fidancılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tedbir konulmasını talep tetiklerini, davalı Orhan Karabina’nın diğer davalı … Tekstil Turizm İnşaat Gıda Peyzaj …. A.Ş.’nin gizli ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, Çekirge Vergi Dairesi Müdürlüğünün 1310772767 vergi kimlik numaralı mükellefi … Tekstil Turizm İnşaat Gıda Peyzaj Uygulamaları ve Fidancılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2017 yılı hesaplarının vergi müfettişi Veysel Erkol tarafından incelenmesi sonucunda 21/02/2020 tarih ve 2020-A-5179/2 sayılı vergi tekniği raporu düzenlendiğini, söz konusu raporda mükellef kurumun 2017 yılında bilerek ve isteyerek sahte belge düzenleme faaliyetinde bulunduğunu, ayrıca söz konusu vergi teknik raporunun sonuç kısmında 2016-2019 hesap dönemlerinde sahte belge düzenlemek suretiyle 213 sayılı VUK 359 maddesinde açıklanan kapakçılık suçunu işlediği kanaatine varılan mükellef kurumun gerçek sevk ve idarecisi aynı zamanda hisse devrinden sonra gizli ortakları olan davalılar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması için vergi suçu raporu düzenlenmesi gerektiği, sahtecilik suçundan dava açılmasının ihtimal dahilinde olduğunu, çekirge vergi dairesi müdürlüğünün mükellefi olan davalı şirketin 2016-2019 yıllarına dair hesapları üzerinde vergi incelemesi yapılarak rapor düzenlendiğini, söz konusu raporda mükellef şirketin bilerek ve isteyerek sahte belge düzenleme faaliyetlerinde bulunduğunu, ayrıca 6183 sayılı AATUK’nın 17 maddesinin 3.bendinde yer alan hükmünden hareketle şirketin gizli ortağı olduğu yönünde kuvvetli deliller elde edilen davalı Orhan Karabina hakkında da davalı şirketin mevcut borçları ve vergi tekniği raporuna istinaden düzenlenecek vergi inceleme raporları neticesinde tarh edilecek vergi borçları için ihtiyati tahakkuka dayalı ihtiyati haciz uygulanması gerektiğinden Orhan Karabina ile diğer davalı arasındaki ortaklığın tespitini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, vergi inceleme raporu, vergi suç raporu, vergi tekniği raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, gizli ortaklık ve organik bağ bulunduğu hususunun tespitine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davaları, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır ve eda davasının öncüsü durumundadır. Henüz koşulları tamam olmadığı için açılamayan eda davası için ilerdeki hukuki ilişkinin açıklığa kavuşturulması bakımından, kesin delil olarak kullanılmak üzere tespit davası güncel bir yarar var ise açılabilir. Tespit davasının konusu maddi vakıalar değil, yalnız hukuki ilişkiler olabilir ve hukuki ilişkinin var olup olmadığının hemen tespitinde davacının güncel bir yararı bulunmalıdır. Hukuki yararın varlığı, dava koşulu niteliğinde olup; mahkemece, kendiliğinden gözönünde tutulur. Dava, hakkın ihlali nedeniyle mahkemeden hukuki korunma istemidir. Dava hakkı da, hukuki yarar ile sınırlıdır. Davacı, ihlal edildiğini ileri sürdüğü hakkını elde edebilmek için mahkeme kararına muhtaç bulunmalıdır. Bu bağlamda, hukuki korunmada (davada), zorunluluk olmalıdır. Tespit davası ile istenen hukuki korunma, eda davası ile tamamen elde edilebilecekse o zaman davacının ayrı bir tespit davası açmasında hukuki yararı yoktur. Îdeal veya geleceğe dönük bir yarar yeterli değildir. Kural olarak, eda davalarında hukuki yararın varlığı asıldır ve ayrıca bu yönde bir ispat yükümlülüğü yoktur. Eda davası ile aynı zamanda davanın dayandığı hakkın veya hukuki ilişkinin var olduğunun tespiti de hüküm altına alınır ve buna bağlı olarak eda emrini kapsar. O halde eda davası açmak mümkün ise tespit davası açılamaz. Tespit davalarında ise; hukuki ilişkinin varlığının, hemen tespit edilmesinde davacının korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Bu da, üç şartın birlikte varlığına bağlıdır.
a)Davacının bir hakkı veya hukuki durumu, güncel (halihazır) bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı;
b)Bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olmalı ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalı;
c)Yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup, cebri icraya yetki vermeyen (icraya konulamayan) tespit hükmü, bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olmalıdır.
Öte yandan mevzuatımızda sermaye şirketlerinde gizli ortaklık kavramı kabul edilmiş değildir. Şirket işlemleri ve bu arada VUK ve 6183 sayılı yasalar çerçevesinde muhatap olunacak kişiler şirketin kayıtlı ortaklarıdır.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalılar Orhan Karabina’ ın diğer davalı … Tekstil Turizm İnşaat Gıda Peyzaj Uygulamaları ve Fidancılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş gizli ortağı olduğunun tespiti talep edilmiş ise de şirket işlemleri ve bu arada VUK ve 6183 sayılı yasalar çerçevesinde muhatap olunacak kişiler şirketin kayıtlı ortaklarıdır. Davalıların davacıya zarar vermeleri muvazalı işlem yapılmaları için eda istemli dava açılması muhtemel olduğu, tespit davasının açılmasında güncel hukuki yararın olmadığı kanaatine varılarak hukuki yara dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.( Bursa BAM 5 HD 2018/222 Esas ve 2018/268 Karar sayılı kararında vurgulandığı üzere, idarenin yapması gereken açık ve emredici bir hüküm olduğu, tespit hükmü ile idari işlemlerden dolayı gidilecek kanun yollarında sorunlara neden olabileceği, ihtiyati tedbir istemi için de hukuki yararın olmadığı, ayrıca idarenin tasarrufun iptali ve tüzel kişiliğin perdesinin aralanması gibi yollara başvurabilmesi için ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararı alması gerektiğinden, eldeki davanın konusunu teşkil eden tespit ve tedbir talepleri yönünden hukuki yararın bulunmadığı anlaşılmaktadır “Yargıtay 11 HD 17/06/2016 tarih 2016/2100 Esas 2016/6849 sayılı Kararı”)
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gibi tedbir talebinin eda davasında talep edilebileceği tespit kararı yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yasal olarak mümkün bulunmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın hukuki yarar dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine,
2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine,
3-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan bu hususta harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.