Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2021/717 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/286
KARAR NO : 2021/717

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … İç ve Dış Ticaret A.Ş nin davacı müvekkil şirketten; 26/02/20l8 tarihinde 819279 fatura numaralı veresiye 2.090,00 TL bedel karşılığında madeni yağ satın, 07/03/2018 tarihinde 819289 fatura numaralı veresiye 1400.00 TL bedel karşılığında madeni yağ, 04/07/2018 tarihinde 3-4 numaralı pompa yazarkasa fişi ve 3576 numaralı veresiye satış fişine istinaden 6219,17 TL bedel karşılığında motorin benzin, 05/07/2018 tarihinde 24-25-26 numaralı pompa yazarkasa fişi ve 3581 veresiye satış fişine istinaden 6109,18 TL bedel karşılığında motorin benzin, 11/07/2018 tarihinde 5-17 numaralı pompa yazarkasa fişi ve 3592 veresiye satış fişine istinaden 6274.46 TL bedel karşılığında motorin benzin, 24/09/2018 tarihinde alınan mallar bedeline karşılık 819289 numaralı vade fiyat farkından kaynaklı faturaya istinaden 5.074,00 TL fatura tanzim edildiğini, mal bedeli ve vade farkı fatura bedeli ile birlikte davalı firmanın davacı şirkete toplamda 27.166,81TL borçlandığını, bu borç karşılığında davalının davacı şirkete 9,872.25 TL ödeme de bulunduğunu, kalan 17.294.56 TL bedeli ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında M.K.Paşa İcra Müdürlüğü’nün 2018/3095 sayılı dosyasıyla fatura ve veresiye fişleri ve pompa yazar kasa fişlerinden kaynaklı borçlan nedeni ile 17.294,56 TL asıl alacak ve 1.291.33 TL işlemiş faiz toplamı 18,585,89 TL’nin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı şirket tarafından 05/11/2018 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, taraflarınca yetki itirazını kabul ettiklerini ve dosyanın yetkili Bursa 5, İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyası ile yeniden kayıt yapıldığını ve borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, iş bu icra dosyasından yapılan ödeme emri tebliğine de 05/12/2018 tarihinde davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu iddia ederek davalı borçlunun Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyası, görevsizlik kararı, 07/03/2018 tarihinde 819289 fatura, pompa yazarkasa fişi, veresiye satış fişi, faturaların davalı firmaya tebliğ edildiğine dair Yurtiçi Kargodan alınan belge, muavin defter kaydı örneği, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bursa 5. İcra müdürlüğünün 2018/3095 sayılı esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı alacaklı Tadım Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tarafından davalı borçlu … İç ve Dış Ticaret A.Ş. Hakkında 17.294,56 TL asıl alacak, 1.291,33 TL işlemiş yıllık %12 faiz 26/02/2018 tarihinden itibaren toplam 18.585,89 TL alacak için takibe girişildiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 03/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket tarafından 05/12/2018 tarihinde borca itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacı yanın 09/02/2021 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu USB bellek içerisinde davacı firmaya ait elektronik ortamda tutulan 2015,2016,2017,2018 ve 2019 yılı yevmiye ve kebir defterleri ile bu defterlere ait berat örneklerinin yer aldığı, davacı firma tarafından davalı adına toplam 27.166,80 TL tutarında fatura ve ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlendiğini, bu tutara KDV dahil 5.074,00 TL tutarındaki vade fiyat farkı faturasının da dahil olduğu, Tadım Petrolcülük Paz. A.Ş. cari hesabından 9.872,25 TL tutarında virman yapılarak davalı cari hesabına alacak kaydedildiği, KDV dahil 5.074,00 TL tutarındaki vade fiyat farkı faturasının dikkate alınması gerektiğine kanaat getirmesi halinde davacının davalıdan 17.294,55 TL alacaklı olduğu, davacı yanın düzenlendiği KDV dahil 5.074,00 TL tutarındaki vade fiyat farkı faturasının dikkate alınması gerektiğine kanaat getirilmesi halinde davacının davalıdan 17.294,55 TL alacaklı olacağı, davacı yanın düzenlediği KDV dahil 5.074,00 TL tutarındaki vade fiyat farkı faturasının alacak tutarının hesabında dikkate alınmaması gerektiğine kanaat getirmesi halinde ise 12.220,55 TL alacaklı olacağı mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafa ticari defterlerini sunmak üzere 24/12/2020 tarihli celsede verilen ara karar gereğince süre verildiği ancak davalının ticari defterlerini sunmadığı gibi davacı ticari defter kayıtlarının aksini ispata yarar nitelikte herhangi bir delil ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalıya mal sattığı, faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığı, davalı taraf ticari defterlerini sunmayarak bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Davalı tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Dolayısıyla davacı tarafın ticari defterlerindeki kayıtların, davalının defterlerindeki kayıtlar ile uyumlu olup davacının asıl alacağı talep edilen 17.294,56 TL alacağın sübut bulduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulü ve itirazın iptali ile takibinde devamına, işlemiş faiz yönünden, davalı borçlunun icra takip tarihinden önce TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden asıl alacak yanında takip tarihine kadar olan dönem içerisinde işlemiş faize yapılan itirazın iptaline yönelik talebin reddi ile davanın kısmen kabulune, icra inkar tazminatı yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Davalının Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 17.294,56-TL üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %12 oranındaki temerrüt faizini aşmamak kaydıyla avans faizi ile birlikte takibin devamına, işlemiş faiz talebinin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 3.458,91-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.181,39 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 349,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 831,52 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 600,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 235,95 TL olmak üzere toplam 835,95 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 777,87 TL yargılama gideri ve 349,87 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.127,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.