Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/246 E. 2020/252 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/246 Esas
KARAR NO : 2020/252

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … PASTA ŞEKERLEME SAN. VE TİC. A.Ş.
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1-… GIDA SAN. TİC. TUR. LTD. ŞTİ. –
2-… – T.C.N…. –
3-… – T.C.N…. –
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2020

Mahkememize tevzi edilen Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 1930 yılından bu yana başta Bursa ili olmak üzere tüm Türkiye için bilinen bir değer olan … markasını Türkiye’de ve dünyada kullanmaya yetkili şirket olduğunu, yine bu sebeple müvekkili şirketin … markalı ürünlerin ve mamullerin her türlü üretimi, dağıtımı ve bunların toptan ve perakende olarak pazarlanması konularında Türkiye çapında yetkili olduğunu, … Pasta Şekerleme 1930 yılından bu yana kuşaktan kuşağa aynı hizmet kalitesinde aktarıldığını, işçi istihdamı sağlamayı ve Türkiye adına faydalı işler yapmayı ilke edinmiş bir şirket olduğunu, … marka olarak 1997 yılından bu yana tescilli olduğunu, bu nedenle bu markanın izinsiz kullanımı 6769 sayılı kanunun ihlali ve cezayı gerektirir bir suç olduğunu, marka iltibası sebebiyle davalı şirket ve yöneticisi … ve işletmesi … hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet kapsamında gerçekleştirilen arama-elkoyma kararı ile davalı işyerine yapılan baskında, marka tecavüzünü bilerek ve iltibas yaratmak amacıyla kasten gerçekleştirdiği tespit edildiğini ve numunelere el konulduğunu, müvekkilinin marka logosuna benzer marka ve logo kullanarak ve müvekkilinin üretimini yaptığı ürünlerin benzerini yaparak satışını gerçekleştirdiğini, markanın hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, davalı şirketin müvekkili şirketin tescilli markası kapsamındaki mal ve hizmetlerle ilgili alanda faaliyet gösterdiğini, tescilli marka ile neredeyse aynı ibareyi müvekkilinin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kullandığını, davalıların müvekkilinin markasının benzerini tüketicileri aldatıcı nitelikte üretmesi, ürünlerinde kullanması ve satması müvekkili şirketin markasına açık bir tecavüz oluşturmakla müvekkilinin pazar payını da olumsuz şekilde etkilediğini, davalıların müvekkili şirkete ait tescilli markasına karşı tecavüzü sebebiyle tecavüzün meni ve davalının markasının hükümsüzlüğüne, müvekkili şirket lehine 150.000 Tl manevi tazminata hükmedilmesine, müvekkili şirketin uğradığı zarar nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, halihazırda marka hakkı ihlaline devam eden davalı bakımından müvekkili şirkette ağır ekonomik kayıplar ve ticari itibar kaybı oluşturması sebebiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, arabuluculuk tutanağı, Bursa 10. Noterliğinin 07/01/2019 tarih, 800 nolu ihtaranamesi, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/778 esas sayılı dosyası, 04/01/2019 tarihli fiş, marka tescil belgesi, marka yenileme belgesi, tarafların logolarını gösterir çıktı belgesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, tescilli markaya tecavüzün önlenmesi, markanın hükümsüzlüğü, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
HMK’nın 1. maddesinde mahkemelerin görevinin kanunla düzenleneceği, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınacağı belirtilmiştir.
556 Sayılı KHK’nın 71. maddesinde ise “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir…” denilerek marka hakkı ve bu hakkın kullanılmasından kaynaklı ihtilaflardan doğan uyuşmazlıkların ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince giderilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
Somut olayda; davacının hak sahibi olduğu markasının tescil ettirdiklerini, davalıların marka ve logosunun davacının marka ve logosunun benzer olduğunu belirterek marka haklarına tecavüzün önlenmesinin talep edildiği, davacının tescilli markaya dayandığı anlaşılmakla marka, markadan kaynaklı haklar, bunların ne suretle kullanılacağı ve korunacağı hususları 556 Sayılı KHK’da düzenlenmiştir. Bu bakımdan, uyuşmazlığın çözümünde 556 Sayılı KHK hükümlerinin ve davalının marka hakkını kullanıp kullanmadığının irdelenmesinin gerektiği aşikardır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2012/4348 Esas ve 2013/3866 Karar sayılı Kararında da vurgulandığı üzere)556 Sayılı KHK hükümleri uyarınca bu yönde inceleme ve değerlendirme yapmaya bu alanda ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilen Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri görevli olup HSYK’nun 24/03/2005 tarih ve 188 sayılı kararı gereğince Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olarak davaya bakmaya Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Diğer yandan davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin, görevin kamu düzenine ilişkin olduğundan ihtiyati tedbir istemininde görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden ihtiyati tedbir talebi yönünden de görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mah. Sıfatı ile) görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin ( Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mah. Sıfatı ile) taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
4-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.