Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2021/575 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/239 Esas – 2021/575
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına “Karar ”

ESAS NO : 2020/239
KARAR NO : 2021/575

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … TURİZM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … TURİZM SEYAHAT ACENTASI ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ: 05/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … Turizm ile müvekkil şirket arasında 01-02 Şubat 2020 tarihlerinde müvekkile ait otelde gerçekleşecek organizasyon için sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşme kapsamında … firmasına hizmet verildiğini, bahse konu sözleşme gereği ödenmesi gereken 39.965,80 TL’nin yalnızca 23.175,00 TL’lik kısmı ödenmiş olup, davalının hala 16.790,80 TL borcu bulunmadığını, bahse konu alacak talebimize ilişkin olarak Bursa 21. Noterliği’nin 21.02.2020 tarih ve 07369 Yevmiye numaralı ihtarnamesi çekildiğini, davalı … işbu ihtarnameye cevabında müvekkile herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürse de bu iddia tamamen gerçek dışı olduğunu, davalı …’ın sözleşmeden dolayı tarafımıza borcu bulunmadığını, gönderilen ihtarnamelere rağmen davalının borcu ödememesi ve herhangi bir borcu bulunmadığına ilişkin iddiaları üzerine tarafımızca dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, yapılan görüşmelere rağmen davalı tarafla anlaşma sağlanamadığını, davalı … Turizm ile müvekkil şirket arasında akdedilen sözleşmenin “Konaklama ve Toplantı Detayları” başlıklı 2.maddesinin toplantı detayları kısmında toplantı tarihleri 01-02 Şubat 2020 olarak belirlenmiş ve garanti kişi sayısı her bir gün için 60 kişi olarak belirlendiğini, Organizasyonun yapılmasının ardından müvekkil şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak, günlük garanti kişi sayısı olan 60 kişi üzerinden hesaplama yapılmış ve davalı … Turizm’e mutabakat gönderildiğini, ancak karşı taraf sözleşmeye aykırı ve kötü niyetli olarak tarafımızca gönderilen mutabakata itiraz etmiş, bahsedilen 60 kişinin iki günlük olduğunu iddia ettiğini, davalı … firmasının bu iddiası haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında yapılan görüşmelerde garanti kişi sayısının günlük 60 kişi olduğu konuşulmuş, sözleşme bu şekilde düzenlendiğini, aynı sözleşmenin “Konaklama ve Toplantı Detayları” başlıklı 2.maddesinin ikinci kısmında anlaşmazlık konusu toplantı detayları yer alırken ilk kısmında konaklama detayları yer aldığını, konaklama detaylarının yer aldığı kısımda da organizasyon kapsamında yapılacak konaklama tarihleri ve oda fiyatları belirlendiğini, bahse konu konaklama kısmında verilen fiyatların gecelik konaklama fiyatlarını ifade ettiği açık olup tarafların bu kısma ilişkin herhangi bir ihtilafı olmadığını, davalı firma da bu kısımda yazan fiyat vb. bilgilerin bir günlük detayları içerdiğini kabul etmiş olup, ödemelerini de bu şekilde yaptığını, aynı maddenin aynı formatta yazılan toplantı detayları başlıklı ikinci kısmına geçildiğinde ise davalı tarafın bu kısımda yer alan bilgilerin iki günlük toplam rakamı ifade ettiğine ilişkin iddiaları tamamen kötü niyetli olduğunu, davalı … Turizm ile müvekkil şirket daha önce 28-29-30 Eylül 2019 tarihlerinde düzenlenmiş olan bir organizasyon için de birlikte çalışmış, bahse konu organizasyona ilişkin sözleşme de dava konusu sözleşme ile aynı formatta yapıldığını, 2019 yılında yapılan organizasyondaki garanti kişi sayısına ve sözleşme bedeline ilişkin taraflar arasında herhangi bir ihtilaf yaşanmamış, sözleşmede yazan kişi sayısının her bir gün bazında garanti kişi sayısını ifade ettiği konusunda mutabık kalındığını, aralarında yapılan organizasyonun bedeli … Turizm tarafından herhangi bir itiraz olmaksızın müvekkile ödendiğini, tüm bunların yanında, bu tür organizasyonlara ilişkin anlaşmalarda ve otelcilik sektöründe garanti kişi sayısının gün bazında belirlenmesinin esas olduğunu, organizasyon şirketi olan davalı … Turizm sözleşmeye ve sektördeki teamüllere aykırı olarak kişi sayısının iki günlük olarak belirlendiğine ilişkin iddiası yersizdir ve gerçeği yansıtmadığını, şirketin gönderilen ihtarnameye ve arabuluculuk görüşmelerine rağmen sözleşme gereği ödemesi gereken ve eksik kalan bedel olan 16.790,80 TL’yi tarafımıza ödemekten kaçındığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile, sözleşme ve alınan hizmet gereği ödenmesi gereken kalan tutar olan 16.790,80 TL ana alacağın ihtarnamenin tebliği tarihi olan 24.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte müvekkile ödenmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde iddia edilen “sözleşmenin 2.maddesinin toplanti detayları” kısmında garanti kişi sayısının her bir güm için 60 kişi olarak belirlendiği iddiası asılsız olup gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafça sunulan dava dilekçesinin ilk sayfasında yer alan 3 numaralı bölümde iddia edilen “sözleşmenin 2.maddesinin toplantı detayları” kısmında garanti kişi sayısının her bir gün için 60 kişi olarak belirlendiği iddiası asılsız olup gerçeği yansıtmadığını, Sayın Mahkeme’ce sözleşme incelendiğinde de görüleceği üzere, ilgili kısımda “Garanti kişi sayısının her bir gün için 60 kişi” oiduğuna dair hiçbir ifade yo Sayın mahkemeyi yanlış yönlendirmeye davacı iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın, müvekkil şirketten haksız yere para koparma gayreti içerisinde olduğunu, müvekkil şirket tarafından davacıya gördürülen işin bedeli tamamen ödenmiş olup davacının müvekkil şirketten hiçbir alacağı bulunmadığını, davacı şirketle otel satış müdürü olarak görev yapan … ile müvekkil şirketin ödeme hususunda mutabık kalındığını, davacı şirketin müvekkil şirkete gönderdiği faturanın gerçeği yansıtmadığının tespiti üzerine müvekkil şirketçe iade faturası kesildiğini, müvekkil şirketin, dava dışı emsal başka otel ile akdetmiş olduğu dosyada mübrez örnek sözleşmede de görüleceği üzere, turizm sektöründe akdedilen sözleşmelerde detaylı olarak organizasyon katılım sayıları ve rakamları yer almadığını, davacı tarafça emsal olarak gösterilen Eylül ayı organizasyonu zaten “günlük” 10 kişi olup her gün 10 kişinin katılacak olduğu davacı tarafa bildirilmiştir. Müvekkil şirketin talebi “günlük” 10 kişi olduğundan, davacı tarafça “günlük” 10 kişilik fatura düzenlendiğinden bir ihtilaf doğmamıştır. Tekrar önemle belirtmek gerekir ki, o dönem yapılan organizasyonda müvekkil şirket ö?el olarak davacı şirketten ‘günlük” 10 kişilik talepte bulunmuştur. Garanti kişi sayısının “günlük” 10 kişi olduğu müvekkil şirketçe karşı tarafa özellikle bildirildiğini, dava konusu organizasyonda ise, müvekkil şirket tarafından davacıya hizmetini “günlük” olarak sunması yönünde bir talepte bulunulmadığını, Bu nedenle de davacı ile müvekkil şirket arasında yapılan sözleşmeye “günlük” ibaresi eklemediğini, dava konusu organizasyon iki gün boyunca gerçekleştirilmiş olup organizasyon tarihinde, gün bazında katılım zaten 20 kişi civarında olarak gerçekleştiğini, İlk gün 20 civarı kişiye hizmet sunan davacının, müvekkil şirkete hiçbir bildirimde bulunmaksızın ikinci gün yine yaklaşık 20 kişiye hizmet verdikten sonra günlük garanti kişi sayısının 60 kişi olduğundan ve müvekkil şirketçe kendilerine eksik ödeme yapıldığından bahisle huzurdaki davayı ikame etmiş olması, davacının kötünyetle müvekkil şirketten para koparma gayreti içerisinde olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle toplanacak delillere göre müvekkil şirketin davacı şirkete hiçbir borcu bulunmaması nedeniyle davanın reddine, davacı tarafından dosyaya ibraz edilmiş tüm delillerin tarafımıza tebliğ edilmesine, yargılama giderleri, ücreti vekalet ve sair masrafların davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, dava dilekçesinde gösterilen taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayalı olarak davalı tarafça, davacı tarafa eksik ödeme yapıldığı iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, ilgili vergi dairelerinden taraflara ait BA&BS formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Dosyamız bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporları temin edilmiştir.
25/03/2021 tarihli mali müşavir ve Turizm konusunda uzman bilirkişi raporunda özetle; Davacı dosyası incelendiğinde 2016-2017-2018-2019-2020 yılları defterlerinin e-defter olduğu, açılış ve kapanış tasdiki T.T.K. nun 69 ile 213 sayılı V.U.K. nun 220 ve 222 nci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmıştır. İlgili yılların defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama genel tebliğine ve Muhasebe İlke ve kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edildiğini, davacı ile davalı arasındaki ticaretin 2015 yılı tarihinde başladığı, davacı muhasebe kayıtlarında dava konusu faturaların BA/BS beyannamelerinin verildiği, Davacı ticari defter kayıtlarına göre 29/02/2020 tarihi itibari ile davalı’ dan borç veya alacaklı olmadığı görüldüğünü, taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki anlaşmazlık nedeninin sözleşme üzerinde garanti kişi sayısının her bir gün için ayrı ayrı belirtilmemesinden ve net olarak yazılmamasından kaynaklandığı görüldüğünü, turizmde organizasyon öncesi oteller veya organizasyonun yapılacağı yerler kişi sayısına göre ön hazırlıklarını yapar. Konaklama, yiyecek/içecek, salon düzeni, teknik ekipman ve hizmet verecek personellerini bu sayıya göre belirleyeceğini, garanti gün sayısı, sözleşmede aksi bir hüküm olmadığı müddetçe ve belirsizliğin söz konusu olduğu durumlarda genelde her bir gün için değerlendirildiğini, davacı ile davalı arasında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya sunulmuş olmasına rağmen, davalının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasında mal alım satım konusunda bir ticari ilişkinin mevcut olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
15/04/2021 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; Ayrıntıların rapor içerisinde anlatıldığı üzere; Taraflar arasında, 01-02/Şubat/2020 tarihleri arasında davacıya ait otelde gerçekleşecek organizasyon için sözleşme akdedilmiş, sözleşme kapsamında … firmasına hizmet verildiğini, davalı firma E-Defter tutmakta olup, E defter beratları çıkarıldığını, davalı kayıtları incelendiğini, davalının defler kayıtlarını, tek düzen hesap planına göre VUKnu ve TTK.nu hükümlerine göre sahibi lehine delil olabilecek şekilde tutmuş olduğu tespit edildiğini, 2020 yılı öncesine ilişkin olarak: taraflara arasında bir ihtilaf (alacak/borç) bulunmamaktadır. 2020 yılı. taraflar arasındaki cari hesap çalışması ise; davacı … Tur San ve Tıc. A.Ş. firması, ilgili organizasyona istinaden öncelikli olarak, 03.022020 tarihinde davalı … Turizm Seyahat acentesi A.Ş.ne aşağıda detayı bulunan faturaları düzenlendiğini, tabloya göre toplam fatura tutarlarının 7.375,00 TL olduğunu,Organizasyon sonrasında: davacı tarafından. 05.02.2020 tarihili CP020200000D0553 nolu 32.59160-TL bedelli fatura düzenlendiği, davalı tarafından kabul edilmediği, itirazda bulunulduğu, davalı tarafından 07.02.2020 tarihli COF20200000D0933 nolu 32.591,60-TL lik iade faturası (itiraza ilişkin mailler mevcut) düzenlendiği, devamında: davacı firmadan, sözleşmeye uygun olarak hesaplanmış tutarda fatura düzenlenmesi talep edildiği, davacı tarafından, 10.02.2020 tarihinde sözleşmeye uygun olarak CPL2020000000014 nolu 15.800,00 TL’lik fatura düzenlendiği, düzenlenen fatura sonrası davacı firmanın alacak bakiyesi toplamının 05.600,00 +7.375,00) 23.175,00-TL olduğu, 13.02.2020 tarihinde davalı firma tarafından 23.175,00 TL’lik Bakiye Borç K.Kartı ile Ödendiği, davacı firmanın bakiyesinin sıfırlandığı tespit edildiğini, tarafların yetkilileri arasında yapılan yazışmalara ilişkin maillerde incelenmiş; “M1.02.2020 tarihinde davacı firmaya ait otelin müdürü … ile yapılan mail yazışmasına göre: 15.800,OO-TL. banket, 7.375,00-TL konaklama olmak üzere toplam 23.175,00 TL tutarında mutabık kalındığı, ***-13.02.2020 tarihinde davacı firmaya ait otelden gönderilen maile, davalı yetkilisi tarafından geri dönüş yapıldığı ve ödeme yapıldığı bilgisinin verildiği, davacı firma otel yetkilisi tarafından her hangi bir itiraz bildiriImediği maillerden tespit edildiği mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava, taraflarca 01-02 şubat 2020 tarihlerinde davacı şirkete ait otelde gerçekleşecek organizasyon (konaklama-toplantı) için akdedilen sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacağın bulunduğu iddiasına dayalı alacak davasına ilişkindir.Her ne kadar davacı tarafça, sözleşmeye dayalı bakiye alacaklarının bulunduğu iddiasına dayalı olarak dava açılmış ise de davacı şirkette otel satış müdürü olan … ve davalı şirket yöneticilerinin/çalışanlarının mail yazışmaları incelendiğinde, ilk olarak davacı tarafça kesilen faturaya istinaden davalı şirketin faturaya itiraz ettiği , davalı şirket tarafından iade faturasının kesildiğinin tespit edildiği, davacı şirketin otel satış müdürü … tarafından gönderilen 11/02/2020 tarihli mailde banket 15.800,00 TL ve konaklama ücretinin 7.375,00 TL belirlendiği, mail ekinde faturaların gönderildiği, davalı şirket yetkilisi/çalışanı Aleyna Yumrukaya tarafından davacı şirketin otel satış müdürü …’a 13/02/2020 tarihinde ödemenin 23.175,00 TL olarak yapıldığının bildirildiği-ödemeye ilişkin onay numarasını gösterir ekran görüntüsünün de gönderildiği ,davacı şirketin otel satış müdürü … tarafından aynı gün teşekkür maili gönderildiği, bu miktar üzerinden(23.175,00 TL) taraflarca mutabık olunduğunun tespit edildiği anlaşılmakla birlikte, her ne kadar davacı şirket tarafından davalı şirkete bakiye 16.790,80 TL nin ödenmesi amacıyla 21/02/2020 tarihli ihtarname gönderilmiş ise de 01-02 şubat 2020 tarihlerinde davacı şirkete ait otelde gerçekleşecek organizasyon(konaklama-toplantı) için akdedilen sözleşmenin bedeli bakımından maillerde mutabık olunduktan sonra işbu ihtarnamenin gönderildiğinin tespit edildiği, davacı tarafın taraflarca akdedilen sözleşmeye dayalı olarak alacaklı olmadığı kanaatine varılmakla birlikte davacı tarafa yemin delilini kullanıp kullanmayacakları hatırlatılmış, davacı taraf yemin delilini kullanmayacaklarını belirtmiş, davacı şirketin, taraflarca akdedilen sözleşmeye dayalı olarak davalı şirketten alacaklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 286,75 TL’den mahsubu ile bakiye 227,45 TL’nin karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.