Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/235 E. 2021/205 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/235
KARAR NO : 2021/205
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilimiz şirkete ait olan 16 … 225 Plakalı CAYZ65233 motor numaralı Volkwagen/Jetta markalı araç, 12.09.2019 tarihinde araç sürücüsü müvekkilimiz şirket çalışanı … hakimiyetinde iken tek taraflı olarak sürücünün kusur veya ihmali olmaksızın kaza yaptığını, araç sürücüsü …’nin kazaya ilişkin ifadesinde de anlaşılacağı üzere söz konusu kazada araç sürücüsünün herhangi bir kusur veya ihmali bulunmadığını, araç sürücüsü …’nin vermiş olduğu yazılı beyanından da anlaşılacağı üzere kaza; ani olarak karşı taraftan gelen sürücüye ait aracın uzunlarını yakması ve farların araç sürücüsü …’nin gözüne vurması neticesinde dikkatini dağıtması sonucu meydana geldiğini, söz konusu kaza neticesinde araçta oluşan hasar ve tamir masrafları gereği müvekkil şirketin maddi kayıpları oluştuğunu, söz konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilimiz şirketin herhangi kusur veya ihmali olmadığı gibi araç sürücüsü müvekkil şirket çalışanı …’nin de herhangi bir kusur veya ihmali bulunmadığını, kaza sonrasında alınan 5190050290/1 Dosya numaralı Mkt kasko kati ekspertiz raporu’nda müvekkilimiz şirkete ait 72190066 Poliçe numarası ile sigortalı bulunan 16 … 225 Plakalı aracın kaza yapması neticesinde değişmesi gereken hasarlı parça ve malzemelerin toplamı ile onarım ve montaj işçilikleri dahil toplam 53.044,72 TL tutarında hasarı olduğu tespit edildiğini, ayrıca Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden bilirkişi marifetiyle alınan 2020/213D.İş dosyasındaki Bilirkişi Tespit Raporunda 16 … 225 Plakalı CAYZ65233 motor numaralı Volkwagen/Jetta markalı aracın karışmış olduğu kaza sonucunda 50.238,00 TL hasarının mevcut olduğu tespit edildiğini, söz konusu Expertiz Raporu’nda kazanın oluşumunda 16 … 225 plakalı araç sürücüsü …’nin 52/1-B kuralını ihlal ettiği belirtilmişse de bu tespitin somut dayanağı bulunmadığını, zira araç sürücüsü … hız limitini aşmadığını, herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediğini, kazanın tamamen ani olarak karşı taraftan gelen sürücüye ait aracın uzun farlarını yakması ve farların araç sürücüsü …’nin gözüne vurması neticesinde dikkatini dağıtması sebebiyle kaza meydana geldiğini, 2918 sayılı KTK’nın 52/1-B Mad. ” b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik şartlarına uydurmak” şeklinde düzenlenmiştir. Söz konusu kazanın oluşumu düşünüldüğünde araç sürücüsü …’nin hız sınırını aşmadığı, aracın yük durumunun teknik özelliğinin hava ve yol durumuna aykırı olmadığı, araç, sürücüsünün herhangi bir kusur veya ihmalinin olmadığı açık olduğunu, bu nedenle kazanın meydana gelmesine araç sürücüsünün ilgili yasa maddesine aykırı bir davranışının sebebiyet vermediği son derece açık olduğunu, müvekkili şirket tarafından hasar ve giderlerin giderilmesi amacıyla taahhüt ve sorumluluğu bulunan karşı taraf sigorta şirketi … A.Ş.’ye yapılan başvuru, Kasko Genel Şartları B1.Maddesi gereği Tazminat ödemesi yapılamayacağı bildirilerek 08.10.2019 tarihinde reddedildiğini, müvekkili şirket tarafından Sigorta Şirketi … A.Ş.’ye Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında yapılan başvurunun reddedilmesi ve müvekkilimiz şirketin zararının karşılanmaması nedeniyle sayın mahkemenize başvuru zorunluluğumuz hasıl olduğunu, meydana gelen kazada araç sürücüsünün kastı olmadığı gibi herhangi bir kusur veya ihmali de bulunmadığını, konuya ilişkin gerek yasal mevzuat gerek emsal Yargıtay kararları gerekse de Sigorta Tahkim Komisyonu’nun verdiği emsal kararlar bir arada değerlendirildiğinde araç sürücüsü …’nin söz konusu kazada kusurunun bulunmadığını, herhangi bir kusur durumu veya ihmalinin olduğuna dair somut bir olgunun da olmadığını, karşı taraf … A.Ş.’nin Kasko Poliçesi (EK-7) kapsamında sorumlu bulunduğunu, müvekkili şirketin haklı başvurusuna rağmen herhangi bir kusur ve sorumluluk kabul etmeyerek müvekkilimiz şirketin talebini haksız olarak reddettiğini, neticede müvekkili şirkete ait aracın sürücüsü …’nin hakimiyetinde geçirdiği kaza neticesinde söz konusu zarara ilişkin fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı taraf sigorta şirketi UNİCO A.Ş. tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket tarafından 72190066/1 sayılı Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış bulunan davacıya ait 16 … 225 plakalı hususi kullanımlı otomobilde oluştuğu iddia olunan hasar bedelinin tahsili talebiyle ikame edilen işbu dava haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, somut uyuşmazlığa bakmaya görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleri olup davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava sigorta poliçesinin tarafları arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanmakta olup sigortalanan aracın hususi kullanıma yönelik bir araç olması nedeniyle TKHK hükümleri ile yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince somut uyuşmazlığa bakmaya görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleri olduğunu, işbu nedenle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddini talep ettiklerini, davacı dava dilekçesinde delil tespiti davasında düzenlenen bilirkişi raporu ile aracında 53.044,72-TL tutarında zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini belirtmiş ancak huzurdaki davayı 10.000,00-TL üzerinden ikame ettiğini, dava dilekçesinin içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair herhangi bir ifade bulunmamakla birlikte davanın kısmi dava olarak ikame edildiği anlaşıldığını, bu kapsamda usule ve esasa ilişkin tüm itirazlarımız baki kalmak kaydıyla zamanaşımı itirazında bulunduklarını, sonuç itibariyle müvekkil şirket tarafından temin edilen uzman raporundaki tespitler nedeniyle, Kasko Genel Şartlarının Hasar ve Tazminat başlıklı B bendinde, Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigortalı ve/veya Sigorta Ettirenin Yükümlülüklerinden biri olan; 1.4.Zorunlu haller dışında, rizikonun gerçekleştiği yer veya şeylerde bir değişiklik yapmamak, hükmüne uygun hareket edilmediğinden müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca, delil tespiti davasında tanzim edilen Bilirkişi Raporuna tarafımızca itiraz edilmiş olup söz konusu tespitlerin tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, davacının kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemekle bir tazminata hükmedilecek olması ihtimalinde bu tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz olarak işletilmesi gerektiğini, nitekim Yargıtay 11.HD. 05.11.2007 tarihli 2007/11889 Esas, 2007/13796 Karar sayılı kararıyla sigorta şirketinin önceden temerrüte düşürülmediği hallerde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği kabul edildiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, Sayın Mahkemenizce tazminata hükmedilmesi durumunda müvekkil şirketin sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. Maddesi gereği sadece poliçe limiti ile sınırlı olduğu hususu göz önünde bulundurularak fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, ifade tutanakları, ekspertiz raporu, … ret kararı, sigorta poliçesi, bilirkişi tespit raporu, MKT kasko kati ekspertiz raporu, arabuluculuk son tutanağı, tanık beyanları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan kasko sigorta sözleşmesine dayalı hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalının görav dava şartı iddiası yönünden, dava konusu aracın şirkete ait araç olup ticari faaliyette kullanıldığından TTK’ nın 4 ve 5. Maddeleri uyarınca davanın nispi ticari dava olduğundan görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının zaman aşımı def-i savunması yönünden kazanın gerçekleştiği 12/09/2019 tarihinden itibaren 2 yıllık zaman aşımı süresi içinde dava açıldığı ve ıslah edildiğinden bu itiraza itibar edilmemiştir.
Dava konusu kazanın gerçekleştiği mahalde ve araç üzerinde 1 makine mühendisi, 1 trafik bilirkişisi, 1 sigortacı bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak, rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu kazanın oluşumunda 16 … 225 plakalı otomobil sürücüsü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu kaza tespit tutanağında belirlenen şekilde gerçekleşmediğini veya rizikonun gerçekleştiği yer veya şeylerde değişiklik yapıldığını gösterir somut delil veya olgunun bulunmadığını, dava konusu aracın kazadan doğan toplam hasar bedelinin 53.000 TL olduğunu, dava konusu hasarın sigorta teminatı kapsamında olduğunu, davalı … şirketinin en geç 08/10/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, avans faizi ile sorumlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesinde özetle: Dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu 10.000,00 TL dava değerini 43.000 TL arttırarak toplam 53.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacıya ait 16 … 225 plakalı aracın 12/09/2019 tarihinde tek taraflı trafik kazası geçirmesi sebebiyle oluşan araçtaki hasarın kasko sigorta sözleşmesi ile teminat kapsamında kaldığı ileri sürülerek davalı kasko sigortacısından tazminat talep edilmiştir.
Bilindiği üzere mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindedir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1409. md (1282. maddesi) uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1409/2. md. (1281. maddesi) hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Sigortalı tarafından, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyeti kasten yerine getirilmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususun sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilamları, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/57 2Esas ve 2017/7355 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere)
Uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı … tarafından yapılan hasar araştırmasında, sürücünün alkollü olduğu ve kazanın ihbar edildiği şekilde meydana gelmesinin mümkün olmadığına, aracın sol yan tarafının sürtünmeye bağlı hasarın oluşabilecek toprak yükseltisinin olmadığı savunulmuştur.
Bu kapsamda yapılan dava konusu kaza mahallinde yapılan keşif, dinlenen davacı tanıklarının beyanı ve bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen 29/12/2020 tarihli bilirkişi heyetinin raporunun dosya kapsamı ile olaya uygun olduğundan bu rapora itibar edilerek, davacıya ait araçtaki hasarın kaza tespit tutanağı ve rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde meydana geldiğinin somut deliller ile davalı tarafından ispat edilmediği, hasarın teminat kapsamında olduğu ve araçtaki hasar sebebiyle davacının bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen 53.000 zarar ile davacının alacaklı olduğu ve davalı … şirketine yapılan ihbara cevap verildiği 08/10/2019 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği ayrıca aracın ticari araç olduğundan avans faizi işletilerek davanın kabulune yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, 53.000 TL hasar tazminatının 08/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.620,43 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı 735,00 TL olmak üzere toplam 905,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.714,65 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 2.100,00 TL, keşif harcı 384,90 TL, keşif araç ücreti 260,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 65,00 TL olmak üzere toplam 2.809,90 TL yargılama gideri ve peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı 735,00 TL olmak üzere toplam 905,78 TL harç olmak üzere toplam 3.715,68 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7.690,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.