Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/206 E. 2021/380 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/206
KARAR NO : 2021/380

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – T.C.N…. – …
2- … – T.C.N…. – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilimin Banka’nın Sanayi/Eskişehir Şubesi ile dava dışı … İnş. Emlakçılık San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi’ne istinaden adı geçen borçluya kredi açılmış ve kullandırıldığını, davalılar … ve … işbu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imza koymak sureti ile borcun sorumluluğunu yüklendiğini, borçlulara borcunu ödemesi hususunda Bursa 2. Noterliği’nin 13.06.2016 tarihli ve 3999 yevmiye numaralı kat ihtarnamesi gönderilmiş ancak borcun ödenmemesi üzerine Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2016/… E. Sayılı dosyası ile davalı borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar … ve … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile Kredi Genel Sözleşmelerinde taraf bulunmakta olduğunu, davalılara 26.07.2016 tarihinde 158.181,68-TL toplam borç miktarı üzerinden ödeme emri gönderildiğini, davalılar tarafından borca ve fer’ilere itiraz edildiğini, Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2016/… E. Sayılı dosyasından 24.08.2016 tarihli kararıyla; takibin durdurulmasına karar verdiğini, itirazın iptali için dava şartı arabuluculuk sürecine başvurulmuş ancak görüşmeler olumsuz sonuçlandığını, dava konusu borca ilişkin teminata alınan rehinli aracın satılarak paraya çevrilmesi için dava konusu icra dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı dosyasından rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılmış, müvekkil Banka lehine rehinli 26 … 332 plakalı araç yapılan ihale sonucunda alacağa mahsuben müvekkil 89.000,00-TL bedelle Bankaya ihale edilmiştir. Söz konusu aracın satışına ilişkin olarak yapılan masraflar ve ödenen tahsil harcı, satış bedelinden düşülerek tahsilat sağlandığını, tüm bu süreç sonunda, takibin üzerinden geçen zaman ve yapılan tahsilatlar değerlendirildiğinde 14.05.2020 tarihi itibariyle müvekkil Bankanın davalılardan takip konusu borca ilişkin anapara, masraf, faiz ve BSMV alacakları toplam 215.025,71-TL olduğunu, taraflar ile müvekkil Banka arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi’nin Temerrüt Faizi ve Oranı ilgili maddesinde “Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizinin uygulanacağı ve bu şekilde hesaplanan faizi, bu faizin vergisini ve diğer eklentilerini ve Bankanın yapacağı her türlü masraflar ile ödemeyi kabul ve taahhüt edildiği“ kararlaştırıldığını, banka kayıtları incelendiğinde, istenen faiz oranının sözleşme ile kararlaştırılan faiz oranı olduğu görüleceğini, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 93/4696 E.-94/5268 K., Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 92/317 E.-92/287 K., Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 93/2068 E.-94/1917 K. sayılı kararları incelendiğinde, sözleşmede kararlaştırılan temerrüt faiz oranının uygulanması gerektiği yönünde kararlar verildiği görüleceğini, bilindiği üzere 22 Kasım 2006 tarih ve 26354 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararı gereği Bankalar kredi faiz oranlarını serbestçe belirleyerek uygulamakta olduğunu, yine Ticaret Kanununun 8. madde hükümleri gereği yasanın tayin ettiği miktardan fazlaya ilişkin faiz ödenmesine dair sözleşmeler geçerlidir. Bakanlar kurulu kararı, Ticaret Kanununda yer alan düzenlemeler ve şikayetçi borçlu ile müvekkil Banka arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ve ekleri ile Kredi Genel Sözleşmelerinde yer alan düzenlemeler gereği müvekkil bankadan kullanılan kredilerde hesabın katı anında dava konusu kredilere cari faiz ve temerrüt tarihinden itibaren kredi türüne göre %39 faiz oranı üzerinden faiz talep edildiğini, kredi sözleşmeleri hükümleri, Bakanlar Kurulu kararı yasal düzenlemeler ve yerleşik Yargıtay İçtihatları gereği borçluların faiz oranına yönelik itirazlarının iptali gerektiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, sözleşmenin Bankamıza verdiği yetkiye istinaden kredi hesabı kat edilmiş, davalı borçlulara Bursa 2. Noterliği’nin 13.06.2016 tarihli ve 3999 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Hesap kat’ında belirtilen kalemler yönünden alacak kesinleşmiş olduğundan davalının itirazının iptali ile davanın kabulü gerektiğini, tüm bunların yanı sıra, işbu açtığımız davanın harçlardan muaf şekilde işleme alınması gerekmektedir. Zira, 24.12.2017 tarihinde 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanunun Hükmünde Kararname’nin 6. ve devamı maddeleri uyarınca müvekkil bankanın A ve B grubu hisseleri Hazine’ye intikal etmiştir. Söz konusu hisselerin toplam oranı %58,45134 olduğunu, aynı Kanun Hükmünde Kararname’nin 11.maddesinde ise “Sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar, alacaklarının tahsili amacıyla Banka tarafından açılmış veya açılacak dava veya takiplerde 02/07/1964 tarihli 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2nci, 23üncü ve 29uncu maddeleri ile 30/06/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun’un 1inci maddesi Banka hakkında uygulanmaz. Bankanın her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleriyle teminat şartı aranmaz.” hükmü yer aldığını, kredi alacağımızın tahsili amacıyla açılmış işbu itirazın iptali davası 696 sayılı KHK’nın yukarıdaki hükmü kapsamında yer almakta ve harçtan muafiyet kapsamına girdiğini, borçluların Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasına yaptıkları tüm itirazların iptaline ve takibin devamına, takip konusu olan ve itiraz edilen alacağımızın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından kredi alacağına dayalı olarak ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağı ve ferileri ile birlikte icra takibinden sonra yapılan ödemeler de dikkate alınarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bankacı bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalılar yönünden takibin aşağıda ayrıntısı açıklanan tutarlar üzerinden devamı gerektiği, 100.409,52 TL asıl alacak, 122.107,57 TL işlemiş faiz, 6.192,86 TL BSMV, 327,58 TL toplam 238.037,53 TL toplam borç tutarının icra masrafları, vekalet ücreti ve dava tarihinden ödeninceye kadar asıl alacak tutarının 98.974,36 TL’lik kısmına %39,00, 10.435,16 TLlik kısmına 30,24 temerrüt faiz oranından faizi, %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi ödemelerin TBK 100 maddesine göre önce faiz ve masraflardan düşümü sağlanmak kaydı ile tahsilinin gerekeceği mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesinde: Davalıların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı taktirde yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimizden feragat ettiklerini, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 18/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle: İcra dosyasındaki dosyasındaki itirazından vazgeçtiklerini, bu sebeple huzurdaki davanın konusuz kaldığını, davacı tarafın davadan feragat etmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Diğer yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1350 Esas ve 2013/1740 Karar sayılı Kararı, yine 2013/10-1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı Kararında “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. ” konusuz kalma hallerinin sayıldığı ve dava konusu ödeme emrine itirazdan davalının vazgeçmesi ile de itirazın iptaline dair olumlu olumsuz karar verilmesine neden kalmadığından davanın konusuz kalabileceği vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’ nın 331. Maddesine göre :Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
O halde toplanan delillerden yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacının başlattığı kredi alacağına dayalı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazdan feragat etmesinin elde ki iş bu davada itirazın iptaline dair olumlu olumsuz karar verilmesine neden kalmadığı anlaşılmakla davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların icra inkar tazminatı, vekalet ücreti , yargılama gideri talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalıların 7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-11. Maddesi uyarınca arabuluculuk toplantısına katılmadığından yargılama giderleri olan harç ve arabuluculuk ücretinin tamamından sorumlu tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL başvuru ve 59,30 TL maktu peşin harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.