Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/180 E. 2022/377 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/180
KARAR NO : 2022/377
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C.N. … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Davacı, davalı şirketten hisse senedi alımı için 28/08/2017 tarihinde sözleşme imzalamış olduğunu, taahhütname ile davalı şirketten kendi adına 10.000 paya ayrılmış şirket hisselerinden 1 pay senedini 5.000,00 TL bedelle satın aldığını, daha sonra şirket Yönetim Kurulu başkanı … ile yapmış olduğu görüşmelere istinaden 28/08/2017 tarihli taahhütnamenin 7.maddesinde de belirtildiği üzere “Şirket, hissedarın hisseleri alışı üzerinden 1 tam yıl geçmek kaydıyla, hissedarın satmak istediği hisselerini %10 komisyonla o günün hisse bedeli değerinden günlük her hissedar için 1 hisse, toplamda günlük 10 hisseyi geçmeyecek şekilde almakla mükelleftir.” maddesi uyarınca şirketten satın aldığı hisse senedini 9 Kasım 2018 tarihinde o günün hisse bedeli üzerinden şirketin satın alması için şirkete göndermiş olduğunu, müvekkili hisse senedini, yapılan daha önceki görüşmelerde hisse senedini satın alacağını bildiren davalı şirkete, bir başka hisse senedi sahibi olup da müvekkil ile birlikte şirkete satma talebinde bulunan ……. …… ile birlikte göndermiş olduğunu, ancak o tarihten bu güne kadar pay senedini geri satın alan ve pay senedi şu anda kendisinde bulunan davalı şirket tarafından müvekkile iş bu pay senedinden doğan hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkili hisse senedini satın alan şirkete defalarca o günün hisse bedelinin tarafına ödenmesi talebine rağmen davalı şirket ısrarla ödemekten imtina etmiş olduğunu, davacı, kendisine iş bu pay senedinden doğan bedelin ödenmesini defalarca istediğine dair davalı şirket yönetim kurulu başkanı …’ın 0545 445 80 22 numaralı telefonu ile whatsapp uygulaması üzerinden yazıştıklarını, … mesajlaşmaların her seferinde ödeme yapacağını bildirmiş ancak yaklaşık 2 yıldır müvekkile ödeme yapmayarak müvekkili adeta oyaladığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, davacının, davalı şirketten hisse senedi alacağının şirkete yapmış olduğu başvurusunun sözleşmede de geçtiği üzere “bozdurma” talebi olarak nitelendirilip şu andaki güncel değer olan 37.000,00 TL üzerinden %10 komisyonla almakla yükümlü olduğu miktar olan 33.300,00 TL’nin 09/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, bu mümkün olmazsa davacının, davalı şirketten hisse senedi alacağının şirkete yapmış olduğu başvurusunun “iade” talebi olarak değerlendirilip 5.000,00 TL nin 09/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, dava değerinin ise şimdilik 5.000,00 TL ( ticari temerrüt faizi ile birlikte fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla-şimdilik) ( bilirkişi raporu sonrası ortaya çıkacak miktar doğrultusunda ıslah etmek kaydıyla ) nitelendirilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirket borsaya kote bir şirket olmayıp, TTK’nun ilgili hükümlerinin yönetim kuruluna verdiği yetkiye istinaden oluşturulan 10.000 paydan, davacı tarafça da yapılan 28/8/2017 tarihli talep üzerine, kendisince 1 emre muharrer pay 5.000TL bedel mukabili iktisap edilmiş olduğunu, bilindiği üzere TTK 480/3 maddesine göre,pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklı olduğunu, yine emre muharrer senetlerin ne surette devir ve iktisap olunacağı da yasada düzenlenmiş olduğunu, müvekkil firmanın kendi paylarını hangi şartlarla ivazlı olarak iktisap edebileceği TTK 379/ md.vd.hükümlerince düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafça sunulan taahhüdnamede hisselerin ne şekilde geri alınacağı düzenlenmiş olmakla beraber, uygulanabilecek TBK 238 md.de satım hakkından bahsedilmediği gibi, bu belge hisse geri alım taahhüdü olarak değerlendirilse dahi bu belgenin müvekkil firma yönünden zorlayıcı ve yükümlülük getirecek bir hukuki anlamı da bulunmamakta olduğunu, müvekkil firma borsaya kote bir firma olmayıp, birkapfinans.com internet sitesinde gösterilen hisse değerleri tahmini bir öngörüyü ifade etmekte olup, paylara alıcı çıkmaması halinde itibari bir anlamı da bulunmadığı gibi, müvekkil firma açısından da bir bağlayıcılık içermediğini, ayrıca davacı tarafın imzaladığı 28/8/2017 tarihli talep formunda, pay senetlerinin icraya(müvekkil firma tarafından ivazlı olarak geri alınmaya icbara) konu edilemeyeceği de düzenlenmiş ve davacı tarafça da taahhüt edilmiş bulunulmakta olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hisse senedi satımı sebebiyle güncel değerinin ödenmesi aksi halde değerinin ödenmesi istemine ilişkindir.
taraflar arasında düzenlenen 28/08/2017 tarihli taahhütname kapsamında davacı tarafından hisse senedinin davalıya verilmesi sebebiyle alacağının varlığı, değeri, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, hisse senedinin güncel değerinden mi satın aldığı tarihteki değerinden mi alacaklı olduğu hususlarına ilişkindir.
Tarafların ticari defterlerinin ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmek üzere dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 28.01.2021 tarihli raporunda özetle: Cevap dilekçesine göre şirket çok önemli bir buluş yapmış olup bu nedenle gerek hisse değerinin artışı gerekse de oluşan karın paylaşılması esaslı bir sistem oluşturulmuş olduğu ve öyle bir tablo hazırlanmıştır ki Mart 2017 tarihinde 2.000-TL olan hisse değerinin Ocak 2019 tarihindeki değerinin 50.000-TL olacağı lanse edildiği, davacıda tablodaki bu olağanüstü değer kazançtan pay almak ümidiyle Ağustos 2017 de fiyat 5.000-TL iken bir hisse satın almış ancak geri vermek istediğinde sözleşmedeki taahhütlerin bir faydasının olmadığını görmüş ve dava açmış olduğu, şirketin sermayesi 1.000.000-TLolup her biri 100 tl den oluşan 10.000 paya sahip olduğu, davacının pay senedini aldığı günkü satış fiyatına göre şirketin değeri 10.000*5.000- 50.000.000-TL olduğu, eğer tablodaki rakamlar tutarsa 01. Ocak 2019 tarihinde şirketin değeri 10.000*50.000-500.000.000-TL olacaktır ki bu gerçekle alakası olmayan çok abartılı bir rakam olduğu, şirketin 2017 yılı satışı 613,000-TL zarar 210,125-TL 2018 yılı satışı 768,673-TL zararı 350,057-TL 2019 yılı satışı 896,000-TL net karı 34,726-TL olduğu, şirketin ilk 3 sene kar/zararı 525,456,00TL olup 2019 senesi sonu öz sermayesi 474,454,00-TL dir. Şirket borca batıktır ama ilan ve reklamlara bakıldığında şirketin değerinin katlanarak artmış olduğu, defterlerde kayıtlı olmadığı, başkalarına da pay senedi satışı olup olmadığının belli olmadığı, ortaklar pay defterinde sadece …’ ın kaydının olduğu, davacıdan alınan nakit defterlerde görülmemiş olduğu, nama yazılı senet eksikliklerle dolu olup usulsüz düzenlenmiş bir pay senedi olduğu, burada taahhütnameye göre mi ödeme yapılacak yoksa verdiği tutarı mı geri alacak bu hukuki bir konu olup takdir mahkemenin olduğu, ayrıca 1.000.000-TL sermayenin nakit olarak ödendiğini gösteren banka dekontları ile banka ekstrelerinin mahkemeye ibrazı gerekmekte olduğu, davacının defter açılış ve kapanış tasdikleri yasal sürelerinde yaptırılmışsa da defterler muhasebe ilkelerine uygun tutulmamış olup delil niteliğine haiz olmadığı, mütalaa edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden; taraflar arasında düzenlenen 28/08/2017 tarihli hisse senedinin satımına dair taahhütname kapsamında davacı tarafından hisse senedinin davalıya verilmesi sebebiyle hisse senedinin güncel değerinin talep edildiği anlaşılmakla, düzenlenen 29/01/2021 tarihli bilirkişinin raporunun gerekçeli denetime açık olduğundan bu rapora itibar edilerek düzenlenen pay senedinin, pay defterine kaydedilmediği, pay senedinin basımına dair yönetim kurulu kararının bulunmadığından düzenlenen 28/08/2017 tarihli taahhütnamenin geçerli olmadığı ve şirketi bağlamayacağından ancak davacı tarafından ödenen bedeli isteyebileceğinden, terditli açılan davada asıl talep edilen senedin güncel değeri talebinin reddi ile fer’i talep olan, ödenen 5.000 TL iadesi talebinin kabulune, başvuru tarihi olan 09/11/2018 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizi işletilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının terditli davasında
A-Davacının 33.300 tl alacak ve işlemiş faiz yönünden talebinden reddine,
B-Davacının 5000 tl asıl alacağın 09/11/2018 tarihinde işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 341,55 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 256,16 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 500,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 63,00 TL olmak üzere toplam 563,00 TL yargılama gideri ve 85,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 648,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/03/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.