Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/174 E. 2021/527 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/174 Esas
KARAR NO : 2021/527

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı Banka İle … arasında 19.04.2018 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını. davalı/borçlu söz konusu kredinin müteselsil kefili olduğunu, Kredi taksitleri kredi borçlusu tarafından gününde ödenmemesi üzerine kredi hesabı kat edilmiş ve durum hem kredi borçlusuna hemde kefile kat ihtarı keşide edilerek bildirildiğini; Borcun ödenmemesi üzerine teminatlar arasında bulunan taşınmaz için Bursa 8. İcra Md. 2019/… E sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilme yoluyla takibe geçildiği gibi tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı borçlu müteselsil kefil … hakkında da Bursa 8. İcra Müd. 2019/… E sayılı dosyasından ilamsız takibe geçilmiş ancak söz konusu takip borçlunun itirazı sonucu dava açıldığını; Davalı borçlu söz konusu kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olup mevcut yasal düzenlemeye göre usulüne uygun olarak düzenlenmiş kredi sözleşmesinde imzasının bulunduğunu; Asıl Borçlunun kredi taksitlerini düzenli olarak ödememesi yapılan uyarılara rağmen de ödeme yapmaması üzerine söz konusu kredi borcu kat edilmiş ve durum borçlu asıl ve kefiline Ankara 12. Noterliğinin 25.04.2019 tarih ve 13836 yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi ile bildirildiğini; Gerek ihtarnameye rağmen davacı bankanın muaccel alacağının ödenmeyerek temerrüte düşülmesi, gerekse de borçlu hakkında başlatılan semeresiz kalan icra takiplerinde kayda değer artış kaydedilmesi üzerine yasal yollara başvurulduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kredinin kefili davalı borçlu hakkında da Bursa 8. İcra Md. 2019/… E. Sayılı dosyasından ilamsız takibe geçildiğini; Davacı Banka tarafından …’a nakdi ve gayri nakdi kredileri kullandırıldığı, Davalı borçlunun da kullandırılan krediye müteselsil kefil olduğunu, ayrıca davalı borçlunun gönderilen muacceli yet ve kat ihtarlarına da herhangi bir itirazı olmadığını, kat ihtarı ile takibe geçileceğinden haberi olan ve herhangi bir itirazı bulunmayan davalının ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz haksız ve yersiz olduğunu; Söz konusu kredi Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi olduğunu, Davalı itirazın yasal zeminini belirtmemiş olsa da İİK. 45. Md.’e dayandığı, ancak Yargıtay içtihatlarında, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili hakkında yapılacak takiplerde İİK. 45. Md. Hükmü müteselsil kefiller hakkında uygulanamayacağı istikrar kazandığını, BK. 586. Md. Müteselsil kefaletin sorumluluğu yasal düzenlemelerle tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açık olduğunu, takip talebinde açık bir şekilde ipotek takibi belirtilerek tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin açıldığı şerh düşülmüşken borçlu tarafından yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu; Yukarıda izah olunan nedenlerle, davacı Banka alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip yolu ile Bursa 8. İcra Md. 2019/… E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu …’ın itirazlarının iptaline ve takibin devamını; Borçluların yukarıda belirtilen alacak tutarları da dikkate alınmak suretiyle itiraz edilen toplam alacak tutarlarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı/müteselsil kefil aleyhine Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı icra dosyası ile yapılan icra takibine tarafımızca itiraz edilmesi neticesinde işbu dava açıldığını, müvekkili davalı ile dava dışı … arasında imzalanan kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, asıl borçlunun da icra dosyasında borçlu olarak gösterilmesi gerekirken gösterilmemesi usule uygun olmadığını,
müvekkilinden alınan kefalet TBK. Kefalete ilişkin hükümlerine aykırı olarak alındığından geçersiz olduğunu; Söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçlu üzerine kayıtlı Bursa ili yıldırım ilçesi Sinandede Mah. 4371 ada 2 parselde kayıtlı 14. Nolu bağımsız bölüm davacı banka tarafından teminat olarak alındığını; Bu gayrimenkul hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp satışının gerçekleştirilmesinden önce müvekkili aleyhine kefil olarak takip yapılması hukuki olmadığını, müvekkili aleyhine icra takibine girişebilmesi için İİK.45. Md. Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması; Genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ibaresi bulunması gerektiğini, Davacı, asıl borçlu üzerine kayıtlı ve kredi sözleşmesi kapsamında teminat olarak alınan gayrimenkul için Bursa 8. İcra md. 2019/… E sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yapılan kıymet takdiri neticesinde söz konusu gayrimenkul 400.000,00 TL muhammen bedelle satışa çıkarılmış olup 1. Satış tarihi 08.09.2020 tarihi olduğunu, İcra takip dosyası kapsamındaki borç miktarının 271.373,67 TL olduğu göz önüne alındığında söz konusu teminatın satışının kredi borcunun tamamını çok kolay kapatacağı anlaşıldığını; Alınan aşkın ipotek teminatı ile takip konusu borcun karşılanacağı belirli iken müvekkil aleyhine icra takibine girişilmesinin hukuksuz olduğunu, öncelikle Bursa 8. İcra Md. 2019/… E sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip kapsamında yapılacak satışın bekletici mesele yapılmasını , söz konusu dosya kapsamında yapılacak satış neticesinde borç kapanacağından ikame edilen davada konusuz kalacağını, yukarıda izah edilen nedenlerle; öncelikle Bursa 8. İcra Md. 2019/… E. Sayılı dosyası kapsamında ipoteğip paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip kapsamında yapılacak satışın bekletici mesele yapılmasını, davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, Genel Kredi sözleşmesi ve ekleri, banka kayıtları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak 09/07/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 17/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 22/07/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Dosya bankacı bir bilirkişiye tevdi edilerek tarafların iddia ve savunmaları, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağı ve ferileri ile birlikte, icra takibinden sonra yapılan ödemeler ve Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyaıda dikkate alınarak rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bankacı bilirkişinin 10/02/2021 tarihli raporunda özetle: Taraflar arasındaki sözleşme ve yapılan hesaplamalar doğrultusunda; Davacı/Bankanın kredi sözleşmeleri nedeniyle: Ankara 12. Noterliği’nin 25.04.2019 tarih ve 13836 Yevmiye nolu Kat ihtarnamesine konu 09.07.2019 takip tarihi itibariyle Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinde Dava/Borçludan Banka alacağının 09.07.2019 Takip Tarihi itibariyle yasal hesabının: Yorumu ve Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Yargıtay içtihatları gereği: “ Hesaplanan tutarların düşük kalması halinde bu tutarlar talebe uyularak talep tutarına geri çekilecek, hesaplanan tutarlar düşük olduğunda borç kalemleri ise aynen bırakılarak talebe uygun hale getirilmesi gerektiği yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda hesaplamalar talep edilebilir tutarlara çekilecektir.” Şeklindeki açıklamalar sonucu talebe uygunluk ilkesi gereği, tarafımızdan hesaplanan asıl alacak tutarlarının düşük kaldığı itibariyle, davacı bankanın talep edilebilir tutarlar olacağı, diğer borç kalemlerininde düşük tutarlar olacağı kanaatine varılarak; ASIL ALACAK 257.981,13TL, TEMERRÜT FAİZ 11.045,18 TL, %5 BSMV 764,13 TL, TOPLAM 269.790,44 TL, Toplam 269.790,44 TL alacağın, asıl alacak kısmına (257.981,13 tl) takip tarihinden itibaren işleyecek yukarıda belirtilen %31,85 temerrüt faizi, %5 bsmv, icra masrafları, vekâlet ücreti ile birlikte fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; tahsil edilmesi; BK.100.MD. talepli olarak hesaplandığı, ” Dava dışı Asıl Borçlu …’a kullandırılan kredilerin teminatı olarak ipotek tesis edilen Asıl borçlu adına kayıtlı Bursa ili Yıldırım ilçesi Sinandede mah. 4371 ada, 2 parsel de kayıtlı 14 nolu bağımsız bölümün 03.12.2020 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 230.100,00 TL Takip hesaplarına (TAHSİLAT) yapıldığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz 24/06/2021 tarihli celsesinde davacı vekili beyanında; ” Dava konusu icra takibine konu borç ödenmiştir, takip kapatılmıştır, dava konusuz kalmıştır, bu sebepten karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine talep ederiz, bizim yargılama gideri, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti, talebimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 24/06/2021 tarihli celsesinde davalı vekili beyanında; ” Dava konusu icra takibine konu borç ödenmiştir, takip kapatılmıştır, dava konusuz kalmıştır, bu sebepten karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine talep ederiz, bizim de yargılama gideri, kötü niyet tazminatı, vekalet ücreti, talebimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Diğer yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1350 Esas ve 2013/1740 Karar sayılı Kararı, yine 2013/10-1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı Kararında “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. ” konusuz kalma hallerinin sayıldığı ve dava konusu hakkın davacıya ödenmesi ile davanın konusuz kalabileceği vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’ nın 331. Maddesine göre :Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
O halde toplanan delillerden yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacı ile davalı arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olduğu ileri sürüldüğü ancak yargılama sırasında borcun ödendiği davacı vekilince ikrar edildiği anlaşılmakla dava konusu hakkın ödeme ile konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın icra inkar tazminatı ve davalı tarafın kötüniyet tazminatı talepleri bulunmadığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Taraf vekillerinin icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminat talepleri bulunmadığından bu taleplerle ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 3.277,52 TL’den mahsubu ile bakiye 3.218,22 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸e-imzalıdır.