Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/150 E. 2020/276 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/150
KARAR NO : 2020/276

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
4- … – … …
5- … – … …
6- … – … …
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 05/11/2010
KARAR TARİHİ : 01/07/2020
YAZIM TARİHİ : 09/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile dava dışı … Gıda ve Tarım Ürünleri Nak.Or.ve Ür.Otom.İnş.Eğt.Hizm.ve Dan.Tur.San. Ve Tic.Ltd.Şti arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını,davalı borçlu …’in ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeleri imzaladığını,yine … ile müvekkili banka arasında B.H. Sözleşmesi imzalandığını ve davalıya kredi kullandırıldığını,kredilerin ödenmemesi nedeniyle davalı borçlu … hakkında Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2010/…. esas sayılı dosyası ile 36.767,00.-TL alacak miktarı üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığını,…’in ödeme güçlüğüne düşmesi nedeniyle icra takiplerinden kurtulmak,mallarını alacaklılardan kaçırmak ve alacaklıları zarara uğratmak için muvazaalı işlemlere giriştiğini,taşınmaz malların kayden haczi için Osmangazi Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevapla adına kayıtlı 8 adet taşınmazın diğer davalılara davaya konu taşınmazların gerçek değerinin çok altında bir bedelle acele satıldığını,… tarafından alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile yapıldığının açık olduğunu belirterek,davalılardan … adına kayıtlı gayrimenkullerin satışına ilişkin muvazaalı işlemlerin müvekkili banka açısından iptaline ve müvekkili bankaya dava konusu taşınmazlar üzerinde cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesine,davalı …’den olan Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2010/16574 esas sayılı dosyası üzerinden 155.659,00.-TL,Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2010/17398 esas sayılı dosyasından 37.767,00.-TL olmak üzere toplamda 193.426,00.-TL alacakları için dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini,İİK’nın 281/2.maddesi uyarınca sözü edilen takipteki alacak miktarı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin Bursa İli Osmangazi İlçesi Akket Köyü’nde kain H22A21A pafta 644 parsel sayılı taşınmazın sahibi olup taşınmaz üzerine kurulu bulunan ….. Soğutma adlı soğuk hava deposunun sahibi olduğunu,bitişik dava konusu 643 sayılı parselin sahibi …’in söz konusu parseli satmak için teklifte bulunduğunu,soğuk hava deposunu büyütmek isteyen davalı müvekkilinin de 337.000,00.-TL bedelle taşınmazı satın aldığını,düşük harç ödemek isteyen tarafların tapuda düşük bedel bildirdiğini,taşınmazı satın alırken Ziraat Bankası Bursa Tarımsal Bankacılık Şubesi’nden bitişik ararzileri birleştirme kredisi kullanıldığını ve banka tarafından taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini,taşınmazın gerçek satış bedeli olan 337.000,00.-TL’nin tapuda ferağ veren … vekili hesabına yatırıldığını,…’in taşınmazı 16/12/2009 tarihinde … vekili hesabına yatırıldığını,…’in taşınmazı 16/12/2009 tarihinde …’e sattığını,iptal davasının özel koşullarından olan iptal konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması koşulunun olayda gerçekleşmediğini,davacının alacağının doğumundan çok önce satış yapıldığını,müvekkili davalının borçlu davalı ile herhangi bir satış – alış işlemi yapmadığı gibi dava konusu taşınmazı …’den satın aldığını,satış bedelini kredi alarak ödediğini,ne … ile ve ne de … ile akrabalık ilişkilerinin bulunmadığını,iyiniyetli dördüncü kişi olduğunu,iptal davasının iyiniyetli üçüncü şahıslara karşı açılamayacağını belirterek,davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Tapu kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, hukuki niteliği itibariyle genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı,davacının davalı …’in taşınmazlarının muvazaalı satıldığı iddiasıyla,dava konusu taşınmazların iptal edilip taşınmazlar üzerinde cebri icra yetkisi tanınması için açılan tasarrufun iptali davası istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;, 58855 ada 5 nolu parsel 7 nolu bağımsız bölüm dışındaki taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğundan bahisle, davalılar … yönünden davanın kabulüne, aynı gerekçe ile davalı …’a satış yapılan 58855 ada 8 nolu bağımsız bölüm ile ilgili davanın kabulüne, bedel farkı olmayan 58855 ada 5 nolu parsel 7 nolu bağımsız bölüm ile ilgili davanın reddine, davalı … ve Tuncay’ın dördüncü kişiler olarak kötü niyetleri ispatlanmadığından haklarında açılan davanın reddi ile bu şahıslara satış yapılan ve dava konusu olan 58855 ada 5 nolu parsel 5 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak 90.000,00 TL tazminatın davalı …’dan, 643 parselle ilgili olarak 375.000,00 TL tazminatın davalı …’den tahsiline karar vermiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar …, … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17.HD’nin 06/02/2018 tarih ve 2015/6791-2018/639 E/K sayılı kararı ile; “…Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.3.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.Somut olayda, dava konusu tasarrufların borçların doğumununa neden olan kredi sözleşmelerinden sonra yapıldığı sabittir. Borçlu adresinde 24.01.2014 tarihinde yapılan hacizlerde İİK’nun 105 .maddesi kapsamında aciz belgesi niteliğindedir. Ancak haciz 24.01.2014 tarihinde, iptali istenilen tasarrufların ise 14.12.2009, 16.12.2009 ve 02.07.2010 tarihlerinde yapılmış bulunması nedeni ile mahkemenin bedel farkı gerekçesinin dayanağı olan İİK’nun 278/3-2 maddesinin somut olayda uygulanması mümkün değildir. Çünkü bu maddenin uygulanması için gerekli olan ve anılan maddenin 2 fıkrasında belirtilen 2 yıllık süre geçmiştir. Diğer bir ifade ile tasarruflar hacizden itibaren 2 yılı aşan bir sürede gerçekleşmiştir.Bu halde, mahkemenin tasarrufların iptali için gerekçe gösterdiği edimler arasındaki farkın dava konusu olaya uygulama uygulama imkanı olmadığından yerinde değildir. Diğer tasarrufun iptal sebepleri olan borçlu ile diğer davalılar arasında tasarrufun iptalini gerektirir bir akrabalık bağı olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. İİK’nun 280.maddesinin uygulanması için ise davacı banka tarafından davalı üçüncü kişilerin borçlunun mali durumunu ve alacaklılarından mal kaçırma amacını bilen kişiler oldukları somut olarak ispatlanmamıştır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır… ” gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Davacı vekili tarafından tashihi karar edilmesi üzerine Yargıtay 17 HD’nin 12/02/2020 tarih ve 2018/6377-2020/1297 E/K sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma üzerine dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2010/17398 esas sayılı dosyasının incelenmesinde;alacaklı …tarafından,borçlu … aleyhine 36.563,92.-TL asıl alacak,1.146,64.-TL işlemiş faiz ve 57,33.-TL BSMV olmak üzere toplam 37.767,89.-TL’nin tahsili için icra takibine başlanıldığı,takibin kesinleşip derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2010/16574 esas sayılı dosyasının incelenmesinde;alacaklı …tarafından,borçlu … Gıda ve Tarım Ürün.Nak.Orman Ürün.Otom. İnş.Eğitim Hizm.Ve Dan.ve Tic.Ltd.Şti ile … aleyhine 153.158,69.-TL asıl alacak,2.381,78.-TL işlemiş faiz ve 119,09.-TL BSMV olmak üzere toplam 155.659,56.-TL’nin tahsili için icra takibine başlanıldığı,takibin kesinleşip derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahallinde yapılan keşifle dosya,konusunda uzman Ziraat Mühendisi …,İnşaat Mühendisi …,Kadastro Teknisyeni …,İnşaat Mühendisi … ve SMMM …’ye tevdii edilmiş,bilirkişi heyetinden aldırılan 04/12/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda;dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi,Elmas Bahçeler Mahallesi Gazlı Sokakta 2169 ada 6 nolu parselde 194,86 m2 boş arsa olduğunu,arsanın değerinin de 116.916,00.-TL olduğunun tespit edildiğini,dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi,Elmas Bahçeler Mahallesi Gazlı Sokakta 2170 ada 18 nolu parselde 147,00 m2 boş arsa olduğunu,arsanın değerinin de 88.200,00.-TL olduğunun tespit edildiğini,dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi Selamet Mahallesi Aydın Sokakta 1158 ada 55 nolu parselde 31,29 m2 boş arsa olduğunu,arsanın değerinin de 14.080,00.-TL olduğunun tespit edildiğini,dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi Selamet Mahallesi Dr.Sadık Ahmet Caddesi 1158 ada 61 nolu parselde 323,50m2 boş arsa olduğunu,arsanın değerinin de 323.500,00.-TL olduğunun tespit edildiğini,dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi Çırpan Mahallesi Stadyum Caddesi ile Uslu Sokak arasında A ve B bloklardan ibaret taşınmaz olduğu 5855 ada 5 nolu parselde 711,66m2 yüzölçümünde arsa vasfıyla a.3 bağımsız bölüm No:7 numaralı mesken olup değerinin de 120.000,00.-TL olduğunun tespit edildiğini,dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi,Çırpan Mahllesi Stadyum Caddesi ile Uslu Sokak arasında A ve B bloklardan ibaret taşınmaz olduğunu,5855 ada 5 nolu parselde 711,66m2 yüzölçümünde arsa vasfıyla a.3 bağımsız bölüm No:8 numaralı mesken olup değerinin de 120.000,00.-TL olduğun tespit edildiğini,dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi Çırpan Mahallesi Uslu Sokak arasında A ve B bloklardan ibaret taşınmaz olduğu 5855 ada 5 nolu parselde 711,66 m2 yüzölçümünde arsa vasfıyla B.2 bağımsız bölüm No:5 numaralı mesken olup değerinin de 90.000,00.-TL olduğunun tespit edildiğini,dava konusu taşınmazın Bursa İli Osmangazi İlçesi Ahmet Bey Köyü Sıtma Pınarı mevkiinde 643 nolu parselde 7.500,00 m2 yüzölümünde boş tarla vasfıyla,değerinin de 375.000,00.-TL olduğunun tespit edildiğini,davalı …’e ait ve gayrimenkullerin devir işlemlerinin borcun doğum tarihinden önce yapıldığını bildirmişlerdir.
Dosya önceki bilirkişi heyetine tevdii edilmiş,bilirkişi heyetinden aldırılan 06/03/2013 tarihli ek bilirkişi raporunda;Bursa İli Osmangazi İlçesi Elmas Bahçeler Mah. Gazlı Sok. 2169 ada,6 parsel sayılı 194,86m2 arsanın tapudaki satış değerinin 32.000,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 116.916,00.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 119.839,00.-TL olduğunu, Bursa İli Osmangazi İlçesi Elmas Bahçeler Mah. Gazlı Sok. 2170 ada,18 parsel sayılı 147,00m2 arsanın tapudaki satış değerinin 26.667,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 88.200,00.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 90.405,00.-TL olduğunu, Bursa İli Osmangazi İlçesi Selamet Mah. Aydın Çıkmazı Sok.1158 ada,55 parsel sayılı 31.29m2 arsanın tapudaki satış değerinin 15.000,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 14.080,50.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 15.131.-TL olduğunu, Bursa İli Osmangazi İlçesi Selamet Mah. Dr.Sadık Ahmet Caddesi,1158 ada,61 parsel sayılı 323,50m2 arsanın tapudaki satış değerinin 148.000,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 323.500,50.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 347.634,00.-TL olduğunu, Bursa İli Osmangazi İlçesi Çırpan Mah.,Stadyum Cad. 5855 ada,5 parsel sayılı 711,66m2 arsa üzerinde A Blok 3.katta 7 numaralı bağımsız bölüm dairenin tapudaki satış değerinin 91.000,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 120.000,00.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 128.952,00.-TL olduğunu,Bursa İli Osmangazi İlçesi Çırpan Mah.,Stadyum Cad. 5855 ada,5 parsel sayılı 711,66m2 arsa üzerinde A Blok 3.katta 8 numaralı bağımsız bölüm dairenin tapudaki satış değerinin 24.000,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 120.000,00.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 128.952,00.-TL olduğunu,Bursa İli Osmangazi İlçesi Çırpan Mah.,Uslu Sok. 5855 ada,5 parsel sayılı 711,66m2 arsa üzerinde B Blok 2.katta 5 numaralı bağımsız bölüm dairenin tapudaki satış değerinin 53.333,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 90.000,00.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 92.313,00.-TL olduğunu,Bursa İli Osmangazi İlçesi Ahmet Bey Köyü,Sıtma pınarı mevkiinde eski Mudanya yolunda 643 parsel sayılı 7.500,00m2 arsanın tapudaki satış değerinin 1.000,00.-TL,satış tarihindeki gerçek değerinin 375.000,00.-TL,taşınmazın dava tarihindeki değerinin 402.975,00.-TL olduğunu bildirmişlerdir.
Taraflar arasındaki borcun doğum tarihinin dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelenerek belirlenmesi için dosya,konusunda uzman hukukçu … ile bankacı …’a tevdii edilmiş,aldırılan 19/04/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda;davalı … adına tapuda kayıtlı gayrimenkullerin raporun üst kısmında belirtilen tarihlerde başka kişilere satılmış olması nedeniyle,bu satışların …’in bankaya olan kredi kartı borçlarıyla kefili bulunduğu … Gıda ve Tarım Ürünleri Ltd.Şti’nin bankaya olan kredi borçlarından kurtulmak ve mal kaçırmak kastıyla yapılmış olduğu gerekçesiyle dava açıldığını,tasarruf sahibinin kefaleten ve asaleten sorumluluklarından kaynaklanan borcun doğum tarihinin tespiti için dava dışı … Gıda ve Tarım Ürünleri Ltd.Şti’nin borcunu oluşturan 17329 sayılı Borçlu Cari Hesap kredisinin açılıştan tasarruf tarihine kadar olan ekstresinin dava dosyasında bulunmadığını,bu nedenle borcun doğum tarihinin tespit edilemediğini,keza davalı …’in 5437 7136 1067 8906 nolu kredi kartına ait 15/03/2010 tarihinden sonraki ekstrelerin olmaması nedeniyle tasarruf tarihlerinden önce kredi kartı borcunun olup olmadığının da tespit edilemediğini,belirtilen belgelerin sunulması halinde istenilen tespitlerin yapılabileceğini bildirmişlerdir.
Dosya önceki bilirkişi heyetine tevdii edilmiş,bilirkişi heyetinden aldırılan ek bilirkişi raporunda;davalı … tarafından yapılan ilk tasarruf tarihinin 14/12/2009 tarihi olduğunu,son 3 tasarrufun ise 02/07/2010 tarihinde gerçekleştirildiğini,dava dışı … Ltd.Şti’ye kullandırılan kredilerle ilgili olarak dosyaya davacı banka tarafından 21/05/2013 kayıt tarihli yazı ekinde sunulan 2202 118110 15538 nolu BCH ekstresinin tetkikinde,hesabın 17/04/2009 tarihinde açıldığını ve bu tarihten itibaren kredi kullandırıldığının anlaşıldığını,…’in asaleten borcunun kredi kartlarından kaynaklandığını,dosyaya sunulan kredi kartı ekstrelerinin tetkikinde,5437 7136 0280 5038 nolu kredi katının 2002 yılından itibaren kullanılmaya başlandığını,15/09/2009 son ödeme tarihli devrede “0” borç bakiyesi ile 5437 7136 1067 8906 nolu kredi kartına devredildiğini,bu karttan CH/KKH’ya yapılan virmandan oluşan 6.213,40.-TL borcun aynı devrede ödenerek tasfiye edildiğini,15/03/2010 tarihli ekstrede ise borç olmadığın tespit edildiğini,ancak 28/09/2010 tarihinde kat edilen kredi hesabında 36.533,07.-TL borç bakiye olduğunu,kat ihtarnamesinde açıklanmış bulunduğunu,15/03/2010 tarihinden sonraki ekstrelerin dosyaya ibraz edilmemiş olması nedeniyle borca nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını ve bu borcu oluşturan kredi kartı hesap özetlerinin sunulmasının istendiğini,ancak dosyaya yeni sunulan hesap özetlerinin de öncekilerin aynısı olduğunun anlaşıldığını ve …’in kredi kartı borcunun 15/09/2009 tarihinde tasfiye edildiği kanaatine varıldığını,kredi kartı çalışmalarının iptali istenen tasarruflardan önce başladığı konusunda kuşkunun olmadığını,ancak ilk iki tasarruf tarihi olan 14 ve 16/12/2009 tarihlerinde kredi kartı borcu bulunmadığının anlaşıldığını,borcun doğum tarihi konusunda bir değerlendirme yapılır ise mahkememizce borcun başlangıç tarihinin kredi kartı sözleşmesinin tesis tarihi olarak kabulü halinde;davacı … tarafından yapılan tasarrufların,borcun doğrumundan sonra yapıldığını,davacı banka ile dava dışı … Ltd.Şti arasında …’in kefaleti ile tesis edilen tüm kredi sözleşmelerinin ilk tasarruf tarihi olan 14/12/2009 tarihinden önce imzalandığını,keza …’e tahsis edilen kredi katlarına ilişkin sözleşme tarihinin de 21/02/1995 olup tasarruf tarihlerinden önce olduğunu,davacı vekilince iddia edilen ve dosyaya sunulan Yargıtay kararları ile desteklenen sözleşme tarihinin borcun doğumu tarihi olarak kabulü ile …’in gerek asaleten ve gerekse kefaleten borcunun,yapılan tasarruflardan önce doğduğu kanaatine varıldığını,bilirkişi heyetinde borcun;sözleşme tarihinde değil,kredinin kullandırıldığı tarihte doğduğu kanaatinin hakim olduğunu,bu kanaatlerinin kabulü halinde dahi borcun doğumunun tasarruf tarihlerinden önce olduğunu,dava dışı … Ltd.Şti’ye 17/04/2009 tarihinde 2202 118110 15538 nolu BCH kredisi kullandırıldığını,keza …’e tahsis edilen kredi kartının 2002 yılından itibaren kullandırılmaya başlandığını ve 15/09/2009 tarihinde tasfiye edildiğinin tespitleri arasında olduğunu,kullandıreılan kredilerin bir tarihte sıfırlanmasının kredi sözleşmelerinin de tasfiye edildiği anlamına gelmediğini,yeni kredilerin kullandırılması durumunda gerek kefaleten ve gerekse asaleten sorumlulukların devam ettiğinin izahtan vareste olduğunu,bu nedenle ister sözleşme tarihinin isterse kredi kullandırma tarihinin borcun doğumundan sonra yapıldığını,davacı vekillerinin hesabın kat tarihini borcun doğumu olarak göstermelerinde isabet olmadığı kanaatlerinde olduklarını,zira hesabın kat’ı bir başlangıç değil,daha önce doğmuş bir borcun ödenmemesinden kaynaklanan bir sonuç olduğunu,sonuç olarak;…’ten gayrimenkul satın alan ve onlardan da satın alan davalıların iyi niyetli olup olmadıklarının,gayrimenkullerin satış değeri ile rayiç değerleri arasında fahiş farklar bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinin mahkememizin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde aldırılan bilirkişi raporları arasında değer bakımından ciddi şekilde farklılık bulunduğundan,bu çelişkinin giderilmesi ve dava konusu 61 parselin tapudaki satış tarihi itibariyle gerçek değerinin belirlenmesi için mahallinde yapılan keşifle dosya,konusunda uzman İnşaat Mühendisi …,Emlak Uzmanı … ve Kadastro Teknisyeni …’den aldırılan 10/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda;Bursa İli Osmangazi İlçesi Selamet Mahallesi Dr.Sadık Ahmet Caddesinde bulunan 1158 ada 61 parsel nolu taşınmaz için mahkememize verilen 29/11/2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda;taşınmazların değerinin hangi tarih itibari ile tespit edildiğinin belirtilmediğini,06/03/2013 tarihli başka bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda ise 29/11/2012 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan heyetin ayrı kişiler olmasına rağmen,sanki aynı heyetmiş ve 29/11/2012 tarihli rapora ek rapor tanzim ediyorlarmış gibi 29/11/2013 tarihli bilirkişi raporundaki değer tespitinin satış tarihindeki piyasa rayiçlerine göre yapıldığını ve bilirkişi raporundaki değer tespitinin satış tarihindeki piyasa rayiçlerine göre yapıldığını ve bilirkişilerce sehven değerlendirme tarihinin yazılmadığı belirtilerek bu raporda belirlenen değerlerin aynen alındığını,heyetlerince keşif mahallinde yapılan araştırma soruşturma,arsa konumu,imar durumu,yapılaşma durumu,belediye hizmetlerinden faydalanması,kent merkezine yakınlığı,ticaret merkezi içerisinde bulunup bulunmadığı,ulaşım kolaylığı nitelik ve nicelikleri,elektrik,telefon,doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden yararlanma durumu,yol durumu,coğrafi konumu,imar durumu ve emsalleri dikkate alındığında arsa m2 birim fiyatının satış tarihi olan 16/12/2009 tarihi itibariyle 700,00.-TL/m2 olarak belirlenmiş olup,satış tarihi olan 16/12/2009 tarihi itibariyle taşınmazın toplam arsa değerinin 323,50 m2 x 700,00.-TL/m2 = 226.450,00.-TL olabileceğini bildirmişlerdir.
Birinci ve ikinci bilirkişi raporları arasında çelişki meydana geldiğinden,bu çelişkinin giderilmesi için mahallinde yapılan keşifle dosya,konusunda uzman Kadastro Teknisyeni …,Emlakçı … ile İnşaat Mühendisi …’ya tevdii edilmiş,bilirkişi heyetinden aldırılan 29/04/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda;Bursa İli,Osmangazi İlçesi,Selamet Mahallesi Dr.Sadık Ahmet Caddesi 1158 ada, 61 parsel numaralı,dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan incelemede,araştırma ve piyasa soruşturması sonucunda varılan tespitlere göre belirlenen değerinin satış tarihi olan 16/12/2009 tarihinde m2 birim fiyatının 1.000,00.-TL,taşınmazın toplam değerinin ise 323,50 m2 x 1.000,00.-TL = 323.500,00.-TL olabileceğini,dava tarihi olan 05/11/2010 tarihinde taşınmazın toplam değerinin ise satış tarihindeki değerini TEFE ile endesklemek suretiyle Aralık 2009 TEFEnin11893,15,Kasım.TEFE’nin 12781,15 olmak üzere 323.500,00.-TL x (12781,02/11893,15) = 347.651,00.-TL olarak bulunabileceğini bildirmişlerdir.
Tasarrufun iptali davası İİK 277-280 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
24/01/2014 tarihinde borçlunun adresinde haciz yapılmış ve borcu karşılamaya yetecek mal bulunamadığından bu tutanak aciz vesikası hükmündedir.Ancak iptali istenen tasarruflar ise 14/12/2009,16/12/2009 ve 02/07/2010 tarihlerinde yapılmıştır.Taşınmazların satış bedelleri gerçek değerinden oldukça düşük olsa bile İİK 278/3-2 maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için uyuşmazlığa İİK 278 maddesinin uygulanması mümkün değildir.
Tasarrufun iptal sebepleri olan borçlu ile diğer davalılar arasında tasarrufun iptalini gerektirir bir akrabalık bağı olduğu iddia ve ispat edilmediği, İİK’nun 280.maddesinin uygulanması için ise davacı banka tarafından davalı üçüncü kişilerin borçlunun mali durumunu ve alacaklılarından mal kaçırma amacını bilen kişiler oldukları somut olarak ispatlanamadığından tüm taşınmazlar yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Dava konusu taşınmazlar üzerine mahkememizin 09/11/2010 tarihli tensibinin 4 nolu ara kararı uyarınca konan ihtiyati tedbirlerin derhal kaldırılmasına,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 54,40- TL harçtan peşin alınan 2.872,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.818,00- TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar …, … ve … yararına ayrı ayrı ölçümlenen 21.989,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalı … tarafından bozmadan önce yapılan 2,90.-TL vekalet harcı,2 tebligat gideri 16,00.-TL toplamlarından oluşan 18,90.-TL yargılama giderinin,davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
7-Davalı …, … tarafından yapılan 50,00 ‘şer TL, davalı … tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Diğer davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01/07/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.