Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1 E. 2020/290 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/1 Esas – 2020/290
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/1
KARAR NO : 2020/290

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : 1- … – …
2- …
3- … – ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …
2- … … – …
3- … MOBİLYA DEKORASYON KİMYEVİ MADDE VE İNŞAAT GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. … –
4- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ : Av. …
5- … SİGORTA AŞ – …
VEKİLİ : Av. …
6- … –
DAVA İHBAR OLUNAN : 1- … ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA İHBAR OLUNAN : 2- … SİGORTA A.Ş. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle )
DAVA TARİHİ : 10/10/2014
KARAR TARİHİ : 08/07/2020
YAZIM TARİHİ : 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile; 13/04/2014 tarihinde mülkiyeti … adına kayıtlı …’in sevk ve idaresinde olan 16 … 19 plakalı araç ile mülkiyeti … Mobilya Ltd. Şti. adına kayıtlı … …’ün sevk ve idaresinde olan 34 … 0744 plakalı aracın trafik kazasına karışması neticesinde otobüs durağında beklemekte olan davacıların murisi … ve duraktaki diğer şahıslara çarpması neticesinde …’ın vefat ettiği, bu sebepten dolayı davacı mirasçıların destekten yoksun kaldığını, diğer davalı sigorta şirketlerinin kazaya karışan araçlara zorunlu maluliyet sigortasını yapan şirketler olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davacı … için 2.500,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, davacı … için 2.500,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, davacı Kağan Alkan için 100.000,00 TL manevi tazminattan maddi tazminatın tüm davalılardan olmak üzere 13/04/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … mahkememize sunmuş olduğu cevap delikçesinde; dava konusu tazminat taleplerinin elem verici bir trafik kazasına dayandığını, bu kazaya ilişkin Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/301 esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu trafik kazasında iki gencin vefat ettiğini, dava konusu trafik kazasında oğlu …’in herhangi bir kusuru, ihmali veya kastının bulunmadığını, 13/04/2014 günü saat 16:15 sularında oğlu … ile birlikte İzmir yolundan Bursa Merkez istikametine doğru giderken oğlunun kullandığı 16 … 19 plakalı bu aracın kendisine ait olduğunu, 34 … 0744 plakalı araç sürücüsünün oğlunun kullandığı aracın sağ ön köşesine çaprması üzerine 34 … 0744 plakalı bu aracın savrularak önce sol bariyerlere sonra yolun sağında bulunan otobüs durağına çarpması suretiyle kazanın oluştuğunu, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağında 34 … 0744 plakalı araç sürücüsünün … …’ün asli kusurlu olduğuna, oğlu …’in ise kusurlu olmadığına kanaat getirildiğini, 34 … 0744 plakalı araç sürücüsü … …’ün kazanın oluşumunda asli ve tek kusurlu olduğunu, dava konusu trafik kazasında oğlu …’in herhangi bir fiili kusuru, ihmali veya kastı olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; dava konusu tazminat taleplerinin elem verici bir trafik kazasına dayandığını, bu kazaya ilişkin Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/301 esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu trafik kazasında iki gencin vefat ettiğini, dava konusu trafik kazasında müvekkili …’in herhangi bir kusuru, ihmali veya kastının bulunmadığını, 13/04/2014 günü saat 16:15 sularında annesi ile seyrine devam ederken 34 … 0744 plakalı araç sürücüsünün kanuna aykırı bir şekilde müvekkilinin aniden sağından geçmek istediğini ve kazaya sebebiyet verdiğini, 34 … 0744 plakalı araç sürücüsünün hem hız sınırını ihlal ettiğini, hemde kontrolsüz ve tehlikeli biçimde olası kasıt özelliği taşıyan hareketleri ile sağından aracın geçmek istediğini, bu iki faktörün 34 … 0744 plakalı araç sürücüsü … …’ü tek başına kusurlu yaptığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinde bahsi geçen 34 … 0744 plakalı aracın müvekkili şirkete 13/06/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sınırlı olduğunu, bu poliçeden dolayı şirkete müracaat edilerek ihbar bulunulduğunu, şirket tarafından …’ın vefatı nedeniyle … numaralı hasar dosyasının açıldığını, mütevveffaların vefatı sonucu desteğinden yoksun kalan davacılar için Aktüer hesabı yaptırıldığını, hasar dosyasından davacı … için 03/09/2014 tarihinde 15.053,42 TL, davacı … için 03/09/2014 tarihinde 10.501,57 T ödeme yapıldığını, şirket tarafından yaptırılan aktüer hesabının tamamen doğru veriler çerçevesinde hesaplandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için tüm delillerin tamamen toplanması ile dosyanın kusur tespiti açısından adli tıpa gönderilmesine, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla aktüer sıfatına sahip bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, müvekkili şirket poliçe sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Ünvanı … Sigorta A.Ş.) vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; 13/04/2014 tarihli trafik kazasına karışan 16 … 19 plakalı aracın müvekkil şirkete 19/05/2013-2014 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, 16 … 19 plakalı aracın karıştığı kaza ile ilgili olarak davacılar yararına müvekkili şirket sigortalısınn kusuruna denk gelen oranlarda hesaplama yapıldığını, 27/08/2014 tarihinde Av. …’in hesabına 5.341,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, dava konusu talebin ödenmiş olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava,trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine ; Yargıtay 17 HD’nin 17/09/2019 tarih ve 2016/17822 2019/8154 E/K sayılı ilamı ile ; “…Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi getirilmiştir. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini kendiliğinden araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, Baki/ …, …/ …; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472)Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Yukarıda vurgulanan hususlar, Hukuk Genel Kurulu’nun 19.04.2006 gün ve E:2006/4-142, K:229; 05.12.2007 gün ve E:2007/3-981, K:936; 23.01.2008 gün ve E:2008/14-29, K:4; 19.03.2008 gün ve E:2008/15-278, K:254; 18.06.2008 gün ve E:2008/3-462, K:432; 21.10.2009 gün ve E:2009/9-397, K:453; 24.02.2010 gün ve E:2010/1-86, K:108; 28.04.2010 gün ve E:2010/11-195, K:238; 22.06.2011 gün ve E:2011/11-344, K:436; 08.02.2012 gün 2011/10-726 E, 2012/57 K; 28.09.2012 gün 2012/3-444 E, 2012/638 K; 16.03.2012 gün 2012/2-97 E, 2012/203 K sayılı kararlarında da, benimsenmiştir. Yine 07.06.1976 gün ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yer alan “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye, vurgu yapılmıştır.Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa’nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama gerek yargı erki ile yargıcın, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.Bununla birlikte; Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının da açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar;kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek Mahkemece, gerekçe kısmında “…… için 10.946,44 TL maddi tazminatın %30 olan 3.283,93 TL’sinden …, … ve … Sigorta sorumlu olmak üzere %70’i olan 7.662,51 TL’sinden davalı … …, … Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş. olmak üzere davalılar …, …, … … ve … Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. yönünden 13/04/2014 kaza tarihinden davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 03/09/2014 ve davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir….” yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında bu yönde olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, böylece gerekçede tefhim edilen hükme aykırı hüküm kurularak gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.Kabule göre de, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte, kaza tarihi ve olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden…” mahkememiz hükmü davacılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.

Davalı …’e ait ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMM Sigortası yapılmış olan davalı …’in sevk ve idaresinde olan 16 … 19 plakalı araç ile davalı … Mobilya Ltd. Şti.’ne ait davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMM sigortsı yapılmış, davalı … …’ün sevk ve kullanımında olan 34 … 0744 plakalı aracın trafik kazası yapması neticesinde otobüs durağında beklemekte olan davacıların murisi … vefat etmiştir.
Kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde sürücü … …’ün asli kusurlu olduğu, davalı …’in ise kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Bursa C.Başsavcılığınca hazırlık soruşturması sırasında alınan bilirkişi raporunda sürücü … …’ün asli yönden ağır kusurlu olduğu, …’in ise hafif yönden tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Kaza nedeni ile Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/301 esas sayılı dosyasında ceza davası açıldığı, bu dosyadan alınan bilirkişi raporunda ise; … …’ün asli kusurlu olduğu, …’in ise tali kusurlu olduğu, vefat eden …’ın bir kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.
Ceza dosyasında yapılan yargılama neticesinde sanık … …’ün cezalandırılmasına karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmemiş olduğu görülmüştür.
Davacılar murisleri olan …’ın trafik kazasında davacılardan ölümü nedeni ile destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talep etmektedirler.
Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir.
Tarafların tüm delilleri toplanarak kaza mahallinde bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak 05/05/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu alınmıştır.
Alınan bilirkişi kurulu raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı …’in %30, davalı … …’ün %70 kusurlu olduğu, vefat eden …’ın kusursuz olduğu, kazanın meydana geldiği otobüs durağının yapısının kazanın oluşumuna dair katkısının olmadığı belirlenmiştir.
Aktüerya bilirkişisi tarafından davacılar … ve … yönünden destekten yoksun kalma tazminatları hesaplanmış, davalı sigorta şirketlerinin yapmış oldukları ödemeler güncellenerek mahsup edilmiş, neticeten …’ın 8.312,24 TL, …’ın ise 10.946,44 TL destekten yoksun kalma tazminatını hakettiği ve bu tazminattan davalı … Sigorta A.Ş.’nin 27/08/2014 tarihinden itibaren yürütülecek faizden sorumlu olduğu, talep edilen maddi tazminatın ZMMS teminat limitleri dahilinde olduğu belirlenmiştir.
Alınan bilirkişi raporu meydana gelen kazaya ve dosya içeriği uygun olduğu görüldüğünden mahkememizce de kabul edilmiştir.
Davalı … vekil tarafından Ceza dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de; ceza mahkemesince tespit edilen kusur durumu hukuk mahkemesini bağlamayacağından bu talebi kabul edilmemiştir.
Davacılar vekili maddi tazminat talebi ıslah edilerek … için toplam 8.312,24 TL’ye, … için toplam 10.946,44 TL’ye çıkarılarak kaza tarihinden yasal faize hükmedilmiştir.
Buna göre maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilerek;
… için 8.312,24 TL maddi tazminatın %30 olan 2.493,67 TL’sinden …, … ve … Sigorta sorumlu olmak üzere %70’i olan 5.818,57 TLsinden davalı … …, … Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. Ve … Sigorta A.Ş. olmak üzere davalılar …, …, … … ve … Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. yönünden 13/04/2014 kaza tarihinden davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 03/09/2014 ve davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
… için 10.946,44 TL maddi tazminatın %30 olan 3.283,93 TL’sinden …, … ve … Sigorta sorumlu olmak üzere, %70’i olan 7.662,51 TLsinden davalı … …, … Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş. olmak üzere davalılar …, …, … … ve … Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. yönünden 13/04/2014 kaza tarihinden davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 03/09/2014 ve davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise müteveffanın yaşı, davacıların ve davalıların mali ve sosyal durumu, davalıların kusur durumu ile vefat eden …’ın kusurlu oluşu gibi kriterler göz önüne alınarak her bir davacı için ayrı ayrı 47.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Buna göre davacılar için toplam 141.000,00 Tl manevi tazminatın davalılar …, …, … … ve … Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nden 13/04/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlere, yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-A-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
DAVANIN KABULÜ İLE, Davacı … için toplam 8.312,24 TL maddi tazminatın %30’u olan 2.493,67 TLsinden davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. Sorumlu olmak üzere, %70’i olan 5.818,57 TLsinden davalılar … …, … Mobilya dekorasyon kimyevi madde ve İnş. Gıda. San . Tic. Ltd. ŞTi. Ve … Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere davalılar …, …, … … ve … Mobilya dekorasyon kimyevi madde ve İnş. Gıda. San . Tic. Ltd. ŞTi. Yönünden 13/04/2014 kaza tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden 03/09/2014 ve davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
– Davacı … için, 10.946,44 TL maddi tazminatın %30’u olan 3.283,93 TL ‘sinden …, … ve … sigorta sorumlu olmak üzere , %70’i olan 7.662,51 TL ‘sinden davalı … …, … Mob.Dek… Ltd.Şti. Ve … Sigorta A.Ş. olmak üzere davalılar … ,… … …, … Mob.Dek… Ltd.Şti. yönünden kaza tarihi olan 13/04/2014 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden ise 03/09/2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş, yönünden 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
B-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
a)-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, Her davacı için ayrı ayrı takdiren 47.000,00-TL olmak üzere toplam 141.000,00 TL manevi tazminatın 13/04/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte …, …, … … ve … MoBİLYA dekorasyon kimyevi madde ve İnş. Gıda. San . Tic. Ltd. ŞTi.’nden müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
b) Fazlaya ait istemin REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 10.947,27- TL karar harcından, peşin olarak alınan ‭1.091,75‬- TL harcın ( peşin ve ıslah harcı toplamı ) mahsubu ile artan 9.855,52- TL’nin (davalı sigorta şirketleri 1.315,56 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan tahsiline,
3-Davacılar tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.188,30. TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 1.091,75 TL harcın (peşin ve ıslah harcı) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacılar yararına maddi tazminat yönünden ölçümlenen 3.400,00 TL, manevi tazminat yönünden ölçümlenen 17.345 TL olmak üzere toplam 20.745,00 TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketleri 3.400,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
6-Reddedilen kısım üzerinden davalılar …, … … ve … Mob.Dek…. Gıda Gıda. San . Tic. Ltd. ŞTi. yararına ölçümlenen 17.345,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile, davalı … Mob. … … ve … vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalılar vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/07/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı Masrafı:
662,00 TL Posta Masrafı
206,30 TL Keşif Harcı
120,00 TL Keşif Araç Ücreti
400,00 TL Bilirkişi Ücreti
400,00 TL Bilirkişi Ücreti
400,00 TL Bilirkişi Ücreti
2.188,30 TL Toplam Masraf