Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/856 E. 2021/594 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/856 Esas – 2021/594
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/856
KARAR NO : 2021/594

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … LOJİSTİK OTOMOTİV SAN. TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : … SİGORTA ARACILIĞI HİZMETLERİ LTD ŞTİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/04/2013
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/07/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin 13/11/2012 tarihinde 16 … 80 plakalı çekici ve buna bağlı 16 … 35 yarı römork aracı ile Eskişehir istikametinden Bozüyük istikametine seyir eder iken 37 + 900 km geldiğinde çekicinin ön kısmı ile yine aynı istikamette seyir halinde bulunan 42 … 6162 plakalı çekiciye arka soldan çarpması suretiyle maddi hasarlı kaza meydana geldiğini,davacının arkadan çarpması nedeni ile asli kusurlu olduğunu,taraflar arasında akdedilen kasko poliçesi gereğince Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunu,yine davacı tarafın kasko sözleşmesini davalı tarafın acentesinin şubesinde imzalamış olduğunu,açıklanan kaza nedeni ile müvekkilinin aracının pert olduğunu,aracın piyasa değerinin 85-90 bin lira arasında olduğunu,aracın tamir maliyetinin 45- 50 bin lira olup,sovtaj değerinin 20 bin lira civarında olduğunu,taraflar arasında 23/10/2012 – 23/10/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 203150225 nolu kasko poliçesi düzenlendiğini,ödemesinin de davalı tarafın yetkili acentesi olan … Sigorta Ltd.Şti’ye 24/10/2012 tarihinde 4.000,00.-TL yapıldığını,davalının,kazanın ihbar edilmesi üzerine anılan ödemenin tarafına ulaşmaması nedeni ile poliçeyi iptal ettiğini beyan ettiğini,davadaki sorunun davalının acentesine yapılan ödemenin geçerliliği ve bu ödemeye rağmen poliçeyi iptal edip edemeyeceği konusunda toplandığını,dava konusu aracın Koçaslan Ağır Vasıta Ltd.Şti adlı serviste olup,istenildiği zaman bilirkişi incelemesinde hazır edilebileceğini,müvekkilinin zarar toplamının parça ve işçilik KDV dahil 50 – 55 bin lira olduğunun servisten şifahen öğrenildiğini belirterek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,trafik kazası sonucu pert bedeli olan 65.000,00.-TL olmak üzere sigorta tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tazminine hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davacı arasında sigorta sözleşmesinin kurulmadığını,davacı tarafın dayanak olarak göstermiş olduğu makbuzun üzerindeki imzanın davacı şirketin yönetim kurulu başkanı …’a ait olup,prim tahsil edilmeksizin usulsüz olarak düzenlendiğini,geçerli bir makbuz olmadığı gibi primin alındığına da dayanak teşkil etmeyeceğini,müvekkili şirketin,davacı şirket ile acentenin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde de ödendiği iddia olunan primlerin ilk taksitinin de dahil hiçbir taksitinin ödenmediğinin tespit edileceğini,makbuzdaki imzanın davacı şirket yönetim kurulu başkanına ait olup,bu konuda imza incelemesi yapılmasını talep ettiklerini,kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talep etmiş olduğu tazminat miktarının da fahiş olup,kabul edilemeyeceğini,müvekkili şirketin hasarın ödenmemesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davacının faiz talebinin de reddinin gerektiğini belirterek,… yönünden imza incelemesi yapılmasını,davacı şirketin müvekkili şirket ve acente ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına,bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi halinde heyete sigortacı bilirkişi dahil edilmesini,haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın sigorta şirketinden tahsili için açılan tazminat davası istemine ilişkindir.
Dosya, konusunda uzman Makine Mühendisi Hakan Çubukçu ile Sigortacı Naci Emre’ye tevdii edilmiş,bilirkişi heyetinden aldırılan 10/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda;16 … 80 plaka sayılı Renault marka çekici sürücüsü Rasim Sarıgimü’nün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu,dosyada mevcut bulunan belge,bilgi ve ifadeler göz önüne alındığında,yoldan diğer araç sürücüsü Mahmut Ulusoy veya araçlardan kaynaklanan herhangi bir kusurun bulunmadığını,aracın pert total kabul edilerek gerçek zarar miktarının 50.000,00.-TL olduğunu,dosyada bulunan vekaletnamenin prim tahsili hususunda yetkiyi havi bulunup bulunmadığı hususunun mahkememizin takdirinde olmakla birlikte;vekaletnamede prim tahsiline dair yetki bulunmadığı kanaatine ulaşılsa dahi;tahsil edildiği bildirilen 4.000,00.-TL prim miktarının sigorta şirketine aktarılmasına yönelik inceleme yapılarak,sigorta şirketinin prim bedelini tahsil etmiş olması halinde poliçenin geçerlik kazanacağını,aksi halde sigortacının sorumluluğunun primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlayacağı hükmü karşısında poliçe teminatından bahsedilmeyeceği yönündeki seçenekli kanaatlerini bildirmişlerdir.
Dosya, konusunda uzman SMMM bilirkişi Dr.Tokay Özavcı’ya tevdii edilmiş,bilirkişiden aldırılan 05/09/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda;davacının ticari defterlerinin incelenmesinde,davada konu edilen 4.000,00.-TL tutarındaki tahsilatın ya da poliçede belirtilen ödeme tablosundaki 1.559,63.-TL peşin ödemenin kayıtlarına rastlanmadığını,davacı defterlerinde şirkete ait araçların kasko veya zorunlu trafik sigortalarına ait poliçelerinin muhasebe kayıtlarının yapılmadığını,bu konuda borç ve alacak cari hesaplarının bulunmadığının tespit edildiğini,ancak şirkete ait banka hesapları ve çekleriyle ilgili yapılan incelemede … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti adına düzenlenmiş keşidecisi davacı şirket olan Yapı Kredi Bankası Gemlik Şubesi’ne ait 25.000,00.-TL bedelli bir adet çek olduğunun tespit edildiğini ve rapora alındığını,ancak bu çekin ödenip ödenmediği veya kime ödendiği ve hangi işin bedeli karşılığında düzenlendiğinin belirlenemediğini,TTK’nın 1421.maddesi gereğince davacı şirketin 16 … 80 plakalı Renault marka çekicisi için düzenlenen poliçede peşin ödenmesi gereken bedel ve taksitlerin belirlenmiş olup peşin bedel olan 1.559,63.-TL tutarında bir tahsilat makbuzu bulunmadığını,ancak davacının 16 … 80 plakalı aracına Birleşik Paket Sigorta Poliçesi düzenleyen … Sigorta …Ltd.Şti’nin Düzenleyen Tek.Pers.Adı satırında Kader Bayram olarak yazdığının görüldüğünü,sigorta poliçesinin bedeli olarak tahsil edildiği iddia edilen 4.000,00.-TL tutarındaki tahsilat makbuzunun ise … tarafından düzenlendiğinin taraflarca kabul edilmekte olup …’ın dava dosyasına sunulmuş kartviziti nedeniyle davacı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu,bu nedenle şirketine ait aracı sigorta örtüsü altına almak kasdıyla sahte tahsilat makbuzu düzenlediğinin iddia edildiğini,davacı firmanın kayıtları incelendiğinde,şirketin temsile yetkili genel müdürünün Serhun Mücahit Kızılarılı olduğu,halen aynı yetkinin devam ettiğinin ticaret sicil gazetesinde görülmekte olup,…’ın şirkette sadece ortak konumun olduğunun görüldüğünü,bu durumda şirket müdürünün sigorta poliçesi için ortağı ve aynı zamanda sigorta yapan şirketin vekaleten yetkilisi olan …’a sigortta bedeline mahsuben sigorta şirketinin antetli tahsilat makbuzu karşılığında ödeme yapmasının normal bir davranış olduğunu,bu ödeme belgesinin ödemeyi yapan davacı şirketin muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmemesinin V.U.K yönünden sakınca doğruabileceğini,ödemenin yapılmadığı yönünde değerlendirilemeyeceğini,…’a 28/11/2011 tarihinde zimmet başlığı altında teslim edilen belgelerden,…’in düzenleme yetkisinin varlığını gösterdiğini,taraflar arasında düzenlenen poliçenin son sayfasında bulunan Sigorta Primi Ödeme Yeri,Şekli ve Ödenmemesinin Sonuçları başlığını taşıyan bölümünde aynen “TTK’nın 1434 nolu maddesi gereğince,izleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmez ise sigortalı kendisine yapılacak yazılı bildirimi takip eden 10 içinde primini ödemediği takdirde sözleşme fesih edilmiş olacaktır”ifadesi bulunduğunu,buna göre sigorta yapan … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti Gemlik Şubesi yetkililerinin şirketlerine ait tahsilat makbuzlarını takip ederek ödemenin yapılıp yapılmadığı hususunda poliçe lehtarını ikaz veya ihbar yapması gerekeceğini,davacı ve ihbar olunan tarafından iddia edildiği gibi davacıya ait 16 … 80 plakalı Renault marka çekicinin TRAMER kayıtlarında 23/10/2012 tarihinde … Sigorta …Ltd.Şti tarafından Güneş Sigorta kapsamında sigortalandığı 31/10/2012 tarihinde yapılan sigortanın iptal edildiğini ve daha sonra aynı aracın 15/11/2012 tarihinde Yadigar Akın Sigorta Acenteliği tarafından Zürich Sigorta kapsamında sigortalandığının görüldüğünü,sonuç olarak;mahkememizin … Lojistik Otom.San.Tic.Ltd.Şti’nin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak ödendiği iddia edilen 4.000,00.-TL tutarındaki sigorta poliçesi priminin davacı firmanın ticari defterlerine kaydının yapılmadığını,şirketler için gider unsuru taşıyan sigorta poliçe veya poliçelerin hiçbirinin de kayıtlarının yapılmadığının tespit edildiğini bildirmiştir.
Davalıya sigortalı olup kazaya karışan 16 … 80 plakalı Renault marka çekicinin davacı şirket adına kayıtlı olduğu ve yine taraflarca kabul edildiği üzere bu aracın sigortası davacı şirketin ortağı olan …’ın sigortalı çalışanı olduğu … Sigorta Aracılık …Ltd Şti tarafından yapıldığı ve tek ödeme belgesi olan 24.12.2012 tarihli 4.000 TL bedelli tahsilat makbuzunun da … tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır.
Sigorta poliçesinin yürürlüğe girmesi için TTK 1431 maddesi uyarınca primin peşin ödenmesi veya taksitle ödeme kararlaştırılmış ise en azından 1.taksidin ödenmesi gerekir.
Tek ödeme belgesi olan 24.12.2012 tarihli 4.000 TL bedelli ve davacı şirket çalışanı … tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunda yazan bedelin davalı şirkete gerçekten ödendiği ispat edilmelidir.İncelenen davacı defterlerinde bu primin gerçekten ödendiğine dair kayıt yoktur.
Davacı başkaca delillerlede sigorta primini veya enazından ilk taksidini davalı sigorta şirketine ödediğini ispat edemediğinden ve sigorta poliçesini ve tahsilat makbuzunu düzenleyen …’ın davacı şirket ortağı olması nedeniyle şirket aracının hasarını davalı sigorta şirketine ödetmek amacıyla her zaman düzenlenmesi mümkün olan tahsilat makbuzunu düzenlediği kabul edilmiş ve sigorta poliçesinin yürürlüğe girmediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir şeklinde hüküm kurulmuştur.
Kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiş olup, Yargıtay 17. HD’nin, 16/04/2018 tarih ve 2017/4980-2018/4154 E/K sayılı ilamı ile; ” davalı tarafından dava konusu olayın dava dışı acente tarafından yapıldığından davanın acenteye ihbar edilmesini istediği, yapılan ihbara cevap veren acente … Sigorta…AŞ. davalı ile arasında sigorta poliçesi kesimi ve prim tahsilatı yetkilerini kapsayan acentelik sözleşmesinin mevcut olduğunu, Gemlik Şubesine yetkili olarak 12.08.2011 tarihinde …’a vekaletname verildiğini, …’ın vekaletnamenin dışında fiiliyatta poliçe tazmini ve prim tahsili hususunda da yetkili olduğunu beyan ederek kesilen tahsilat makbuzları ve zimmet tutanağını ibraz etmiştir. Zimmet tutanağında, davaya konu olan ödeme belgesi olan 24.12.2012 tarihli 4.000,00 TL bedelli senedin de arasında bulunduğu tahsilât makbuzunun teslim alan olarak … tarafından imzalanmıştır. Acente tarafından verilen vekâletten … 08.02.2013 tarihinde azil edilmiştir. Uyuşmazlığa konu tahsil edilen para makbuzun tarihinin 24.10.2012 tarihi olduğu, bahsedilen vekâletten azil tarihinden önce olduğu görülmektedir. Böylece davacı tarafından yapılan ödemeyle davacı ve davalı arasında sigorta ilişkisi kurulmuş olmaktadır. Acente tarafından alınan paranın sigorta şirketine intikal ettirilmemesi sigorta ettirenin prim ödemesi yapmadığının kabulü olarak addedilemez.
Kaldı ki ihbar edilen tarafından kasko sigortası poliçesinin sigortalının kendi beyanı ile iptal edildiği beyan etmesine rağmen, dosya kapsamından bu durumu ispat edecek sigortalı yapılan bir tebliğ olmadığı anlaşılmaktadır.
(YHGK. 2007/11-250 E.- 2007/250 K. “…Sigorta şirketinin yetkili acentesi olduğu belirgin olan acentede bu yer çalışanı tarafından poliçe tanzim edilerek, yazılı belge karşılığı prim tahsil edilmiş olması, sigortacının sorumluluğunun başlaması için yeterlidir. Sorumluluğun rizikonun gerçekleşmesinden önce başladığı da gözetildiğinde, sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir. Diğer taraftan, prim tahsilâtı karşılığı düzenlenecek belgenin şeklini, taşıması gereken özellikleri belirleyen emredici nitelikte bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, davacı sigorta ettirence ibraz edilip, imzasına da itiraz edilmeyen yazılı
belge primin ilk taksitinin ödendiğini ispata yeterli bir delil olarak kabul edilmelidir. Bu ödemenin acente tarafından ticari defterlere işlenmemiş olması veya sigorta şirketine intikal ettirilmemesi sigorta ettirenin prim ödemesi yapmadığının kabulünü gerektirmemekte, aksine sigorta şirketi ile acentenin iç ilişkisinde etkili olabilecek bir olgu olarak görülmektedir. Zira, aksine bir kabul tarzı, sigorta ettirene ödediği primin tahsil eden tarafından defter kayıtlarına alınıp alınmadığını araştırma yükümü getirir ki, bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca, tahsil ettiği paraları defterine kaydetmeyen kötü niyetli tacirin kendi kötü niyetli eyleminden yine kendi lehine sonuçlar elde etmesine de olanak sağlanmamalıdır….”) Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek, ihbar edilen acentenin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak tutulması gereken ticari defterlerin şirket tarafından tutulup tutulmadığı, ticari defterlerin usulüne uygun açılış ve kapanış kayıtlarının bulunup bulunmadığı, iddia edilen ödemenin bulunup bulunmadığı incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekilinin Yargıtay 17. HD’nin, 16/04/2018 tarih ve 2017/4980-2018/4154 E/K sayılı bozma ilamına karşı karar düzeltme talep etmesi üzerine, Yargıtay 17. HD. ‘nin 07/11/2019 tarih 2018/5370-2019/10361 E/K sayılı ilamı ile ” Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3.maddesinin 2.fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 384,00 TL para cezasının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 17,70 TL kalan red harcının karar düzeltme isteyen davalıdan alınmasına 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak Taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ihbar olunan … Sigorta Aracılığı Ltd. Şti ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacı tarafından ödenen 24/10/2012 tarihli ödemenin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığının bilirkişi tarafından ayrıca raporda belirtilmesi istenmiştir.
Talimat mahkemesinin mahkememize sunmuş olduğu 26/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; İhbar olunan … sigorta Aracılığı Ltd. Şti’nin 2012 yılına ait incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu tespit edildiği, ihbar olunan … Sigorta Aracılığı Ltd. Şti’nin 2012 resmi defterlerinde yapılan incelemede davacı tarafından ödendiği iddia edilen 24/12/2012 tarihli 4.000,00 TL tutarlı kayıta rastlanmadığı mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan deliller ve Yargıtay 17. HD’nin, 16/04/2018 tarih ve 2017/4980-2018/4154 E/K sayılı kararında vurgulandığı üzere somut olayda, davacı tarafından davalının acentesi … Sigorta A.Ş nin yetkilisi …’ a 24/12/2012 tarihinde 4000 TL bedelli tahsilat makbuzu ile ödeme yaptığını ve davalı ile kasko sigorta sözleşme ilişkisi kurulduğunu ve aracın kaza yapması sebebiyle kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talep etmiş olup, davalı ise davacının sigorta prim ödemesi yapmadığını bu sebeple kasko poliçesi kapsamında sorumlu olmadığını savunmakla, kasko sigorta sözleşmesinin kurulması yönünden ihbar olunan acente … Sigorta A.Ş nin ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde tahsilat makbuzu ve ödeme kaydının ticari defterlerde yer almadığı ancak acente tarafından defterlere ödemenin işlenmemiş olmasının sigorta prim ödemesi yapılmadığını göstermeyeceği sigorta şirketi ile acente arasındaki iç ilişki olup ödemenin yapıldığı tarih itibariyle …’ nın acente adına parayı tahsile yetkili olduğundan taraflar arasında kasko sigorta ilişkisinin kurulduğu ve paranın acenteye ödenmekle davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09/06/2014 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek, davacının aracındaki gerçek zararın 50.000 TL olduğundan bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair davanın kısmen kabulune dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 50.000 TL kasko tazminatının dava tarihi olan 16/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.415,50 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 222,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.193,45 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.900,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 123,75 TL olmak üzere toplam 2.023,75 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.556,73 TL yargılama gideri ve 222,05 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.778,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 369 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesaplanan 51,23 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸e-imzalıdır.