Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/848 E. 2021/763 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” Karar”

ESAS NO : 2019/848
KARAR NO : 2021/763

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI :2- … ELEKTK. İNŞ. İTH. İH. SAN. TİC. LTD ŞİRKETİ – …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :18/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhitlik firması olarak faaliyet gösterdiğini, yaptığı binalarda satacağı dairelerde kullanmak üzere davalı … Ticaretten ve diğer davalı tarafından üretilmiş, … Door marka 59 adet çelik kapı satın aldığını, söz konusu 59 adet çelik kapı ile birlikte 60 adet de yangın çıkış kapısı aldığını ve davalı … Ticaret ile kapıların montaj ve her türlü işçiliği dahil 83.000,00.-TL bedelle anlaştıklarını, bu bedelin 59.000,00.-TL’sini alınan 59 adet çelik kapı ve montajı için ödendiğini, müvekkili daireleri satmaya başladıktan sonra daire sakinlerinden bazıları davacıyı arayarak kapıları kaplamalarının söküldüğünü, kulplarının yerinden çıktığı yönünde şikayetlerde bulunulduğunu, davacı tarafça dairelerdekic kapıları kontrole gittiğini ilk etapta yaklaşık 5 adet kapının kaplamalarının söküldüğünü ve başka bir takım gizli ayıplar oluştuğunu,bu durumu davalı … Ticarete bildirdiğini, davalı … Ticaret yetkilileri sorunun üretici firmadan kaynaklandığını, en kısa zamanda kapıları yenileriyle değiştirileceğini söylediklerini, ayrıca üretici firma olan Altay …. Ltd.Şti ile de görüşüldüğünü ve her iki davalı da zararını gidermediklerini, bunun üzerine 20/04/2016 tarihinde ihtar göndererek arızalı olan kapıların yenileri ile değiştirilmesini aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ihtar edidiğini, ihtar sonrasında davalı … Ticaret davacıya birkaç kaplama malzemesi gönderildiğini, ancak gönderilen kaplama malzemelerinin ayıpları gidermesi mümkün olmadığını, malzeme göndermesinde müvekkilinin zararının karşılanmadığını belirterek ayıplı olan tüm kapıların tespit edilerek ayıplara ilişkin zararlarının bilirkişi incelemesi marifetiyle hesaplatılmasını, söz konusu ayıplardan ötürü doğmuş olan zarara ilişkin tüm dava talep haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00.-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı … Ticaret -… vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle;59 adet çelik kapı 60 adet yangın çıkış kapısı ve kapıların montaj işlerini kapsadığını iddia etmiş ise de, taraflar arasında montaj işlemlerinin müvekkili tarafından gerçekleştirileceği konusunda anlaşma bulunmadığını, davacı şirket ile fatura karşılığında almış olduğu kapıların montaj işlemlerini, müteahhit firma olmaları ve yeterli ekipmanları olduğu gerekçesiyle bizzat kendileri tarafından yapılacağı üzerine anlaştıklarını, irsaliye fatura tarihinde anlaşılacağı üzere 08/04/2013 tarihinde teslim alınmış olan kapılardaki ayıpların Nisan 2014 tarihinde ortaya çıktığı iddiası, kapıların bir müddet bekletildiğini gösterdiğini, kapıların uygun olmayan koşullarda nemli ve rutubetli bir depo, saklamaya elverişli olmayan koşullarda 8 ay kadar bir süre bekletilmiş olması, imalatta ya da satış esnasında var olmayan ancak davacının kendi kusuru ile meydana gelmiş olan bozulmalar olduğu bilirkişi incelemesi yapıldığında anlaşılacağını, müvekkilinin davacıya kaplama malzemesi gönderildiğini, montaj nedeniyle ya da montaj öncesi kapıların bir süre depoda bekletilmiş olması nedeniyle meydana gelmesi muhtemel bozulmalar göz önüne alınarak davacının mağduriyetini gidermeye yönelik olduğunu, müvekkili firma davada bayii konumunda olduğunu, üretici firma olmadığını, müvekkilinin montaj işlemlerini üstlenmediğini, ayıplı olduğu iddia edilen kapılarda dolayı müvekkilinin sorumluluğuna başvurulamayacağını, davaya konu mallar ayıplı olmayıp davacının ihmali sonucunda kapılarda bozulmalar meydana geldiğini belirterek davacının iddia ettiği zararın montaj ve saklamadan kaynaklı bozulmalar olması nedeniyle açılan davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Elk. İnş. İth. İh. San. Tic. Ltd.Şti dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
Yargılamaya konu uyuşmazlık, davalılar tarafından üretilip satılan kapıların ayıplı olması iddiasıyla davacının davalılardan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde sunduğu 29/04/2014 tarih 2014/7504 sayılı ihbar ile ayıplı kapıların değiştirilmesi için davalı … Ticaret’e ihtarname gönderdiğini belirtmiştir. Davacı vekiline bu ihtarın tebliğine ilişkin belge ve kayıt sunması için süre verilmiş ancak davacı vekili duruşmadaki beyanı ile de tebliğe ilişkin bir kaydın bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili 20/06/2014 tarih 2014/7507 sayılı ihtarı da dava dilekçesi ekinde sunarak ayıplı kapıların değiştirilmesi için davalı … Elekt. İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd.Şti ‘ne ihtarname gönderdiği belirtmiştir. Davacı vekili bu ihtarın muhataba tebliğine ilişkin tebliğ evrakını dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce 22/04/2015 tarihinde mahallinde keşif yapılarak dosya konusunda uzman …, İnşaat Mühendisi …’e tevdi edilerek, aldırılan 09/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlık satılan şeyde sonradan ortaya çıktığı iddia edilen ayıplardan kaynaklandığını, bu bakımdan ilk olarak açık ayıp ve gizli ayıp ayrımını açıklamak gerektiğini, açık ayıp, mal ya da hizmetlerde hemen görülebileceğini, fark edilebileceği özürler, bozukluklar,eksiklikler, defolar ve kusurlar olduğunu, diğer bir ifade ile tespit edilmesi için uzmanlık gerektirecek bir muayene tabi tutulması gerekmeyen, olağan bir muayene ile anlaşılabilecek ayıplar olduğunu, gizli ayıp ise mal ve hizmetler kullanım süresinde veya uzman kişilerce yapılan muayene neticesinde ortaya çıkan ayıplar olduğunu, ancak bu ayıplar yanlış kullanımdan değil, mal ya da hizmetin özelliğinden, kalitesizliğinden, standarda aykırılığından, imalat ve üretim hatalarından kaynaklanabilecek ayıplar olduğunu, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa ,haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, somut olay açısından olağan bir gözden geçirmesiyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde davalı tarafın sorumluluğuna gidilebileceği kanaatinde olduklarını. Aksi halde davacının olağan olarak yapması gereken muayene ile söz konusu ayıplar anlaşılabilecek ise bu durumda TTK’nın 23. Maddesinde yer alan 2 ve 8 günlük sürelere uyulup uyulmadığına dikkate edilmesi gerektiğini, teknik incelemede somut olaydaki ayıpların imalat hatasından kaynaklı olağan muayene ile anlaşılmasının mümkün olmayacağını, bu bakımdan davalının sorumluluğu gidilebileceğini, sonuç olarak; 6102 Sayılı TTK’nın 23. Maddesine göre BK 231 Hükmü gereğince, satılan ayıbından doğan her türlü dava satıcının ağır kusuru istisna olmak üzere 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde davalı tarafından sorumluluğuna gidilebileceğini, dava konusu ayıpların ,imalat hatasından meydana geldiği için olağan muayene ile saptanmasının mümkün olmadığını, toplam hasar onarım tutarının 19.800,00.-TL olduğunu bildirmişlerdir
Davacı vekili ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sundukları anlaşıldı. Taraf vekillerinin itirazlarını da değerlendirmek üzere dosya önceki bilirkişi heyeti olan …, İnşaat Mühendisi …’e tevdi edilmiş aldırılan 12/11/2015 tarihli ek raporda özetle; davacı firmanın yetiklisi ve taraf vekillerinin hazır bulunması ile mahallinde tüm dairelere ait kaplar teker teker incelendiği, hasarlı olarak olarak belirlenen kapı sayısında bir değişiklik yapılmadığını, çelik kapı kasaların üzerindeki kaplamalarda, imalat hatasından dolayı kabarmalar ve soyulmalar olduğu, meydana gelen bu hasarlarını yerinde yapılmasının mümkün olmadığını, çelik kapı üzerindeki kapı kanadı, menteşelerinden çıkarıldıktan sonra kapı kasalarının sökülerek aynı kaplama malzemesi ile kaplanarak yenileri ile değiştirilmesi gerektiğini, kapı kasaları yenine takıldıktan sonra sökülmesi gerektiğini, daire kapları için belirlenen hasar bedellerinin içinde, kapı kasa ve pervazlarındaki hasarların onarım bedelleri ile kasaların duvardan söküm bedelleri, duvarda meydana gelecek duvar hasarı, sıva tamiri ve duvar boyası yapılması bedelleri de bulunduğunu, bu durumda heyetçe belirlenen bu bedeller piyasa rayiçlerine uygun olup her hangi bir fazlalık bulunmadığını, diğer taraftan davacı vekiline teslim edilen kapılar davacı elinde 8 ayı aşkın sürede saklanmaya uygun olmayan ortamlarda bekletildikten sonra montajının yapıldığını, kapıların muhafaza şartlarından dolayı kaplamalarda çatlama ve kalkmaların meydana geldiğini belirtmiş ise de, heyette yapılan incelemede kapı kasa ve pervazlarından meydana gelen hasarların kapıların saklama koşullarından değil, kaplama malzemesinin, çelik kapı kasa ve pervazlarına montajının usulün uygun yapılmayarak hatalı olarak yapılmasından kaynaklandığını ve hasarlı kapı kasa ve pervazlarda imalat hatası olduğu bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır .
Davacı vekilinin 18/04/2016 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu ve gerekli harcı yatırdığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 07/02/2017 tarihli celsedeki imzalı beyanı ile, … Ticarete gönderildiği belirtilen ihtarnamenin tebliğine ilişkin belgeye ulaşmadıklarını belirtmiştir.
Yine davalı vekilinin beyanları doğrultunuda ….Ltd ile aralarında bir bayilik sözleşmesi, garanti belgesi vs. Olmadığını, kendilerinin pazarlama faaliyetinde bulunduklarını belirtmiştir.
Yargılama konusu uyuşmazlık davacının davalılardan satın almış olduğu kapılarda oluşan ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılamada toplanan ve deliller kısmında izah edien tüm deliller ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, Öncelikle davacının … Ltd. Şirketine karşı talepleri değerlendirildiğinde, davacı ile davalı bu şirket arasında alım satıma yönelik bir ticari ilişki yoktur. Diğer davalı … Ticaret vekilinin beyanları ile (14/12/2016 tarihli beyan dilekçesi) her iki davalı arasında bir bayilik sözleşmesi, dolayısı ile davalı şirketin garantör üretici olma sıfatı bulunmamaktadır. Davacı da bu kapsamda davalı … Ltd. Şirketinden garantili ürün satın alan taraf değildir. Davaya konu kapılar yönünden davacının muhatabı ticari alım satımın tarafı olan … Ticarettir. Bu nedenle davalı … Ltd’nin davada taraf sıfatı yani pasif husumet ehliyeti bulunmadığıdan bu davalı aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının … Ticaret yönündeki isteminde ise,
TTK’nın 23/1-c maddesi düzenlemesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanununun 223. Maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
TBK’nın 223. Maddesi düzenlemesine göre ise, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bidirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi, bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılmayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir. Bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edimiş sayılır.
Bu yasal düzenleme kapsamında dosyadaki veriler değerlendirildiğinde, davacının satım konusu mallardaki ayıbı öğrendiği, hatta bu yönde … Ltd’ye ihtar gönderdiği belirlidir. Yine davacı vekili … Ticarete de ayıbı bildirdiğini belirtmiş ise de dava dilekçesi ekindeki ihbarnamenin davalıya tebliğine ilişkin bir kaydı dosyaya sunamamıştır. Bu yönde davacı vekilinin duruşmada beyanı alınmış, davacı vekili ihtarın tebliğine ilişkin bir kayda ulaşamadıklarını belirtmiştir. Yani davacının kapılardaki ayıplara ilişkin olarak davalı … Ticarete bir bildirimi olmadığı kabul edilmiştir.
Zira TTK’nın 18/3. Maddesi düzenlemesine göre tacirler arasındaki diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden ödnmeey ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla,telgrafla veya güvenli elektronik imza kulnılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. Dolayısı ile davacının … Ticarete karşı yaptığı bir ayıp ihbarının olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı davaya konu kapılardaki ayıplar gizli ayıp olduğundan durumu hemen yani öğrendiğinde makul kabul edilebilecek bir sürede satıcı olan davalı … Ticaret’e ayıbı bildirmekle yükümlüdür. Davacı yükümünü yerine getirmeyerek satılanı BK 223/son cümle gereğince bu ayıplı hali ile kabul etmiş sayılmıştır. Yani davacı öğrendiği ayıbı yasa gereğince davacı satıcıya bildirme yükümünü yerine getirmemiştir. Bu itibarla bu davalı aleyhine açılan davanın da reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan gerekçe ile şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekilinin 20/03/2017 tarihli başvurusu ile istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2017/3218 E. 2019/2507 K. Sayılı ilamı 15/11/2019 tarihli ve ” Mahkemece öncelikle davacının dava dışı kullanıcılar tarafından ayıbı öğrendiği tarihle ilgili tanık dahil delilleri toplanmalı, akabinde ihtarnamelerin tebliğ belgeleri araştırılmalı ve buna göre TTK daki süreler değerlendirilip bir sonuca varılması gerekmekte iken sadece tebliğ belgesinin ibraz edilememesine dayalı olarak sonuca varılması incelemenin eksik yapıldığını göstermektedir.Açıklanan bu nedenle davacı yanın diğer istinaf gerekçeleri incelenmemiş ve taraf delillerinin ayıbın öğrenildiği tarih ve ihbar tarihi açısından toplanıp yeniden değerlendirme yapılması için kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Yeniden mahkememiz esasına kaydedilen dava dosyasında yargılamaya devam edilmiş, dava konusu mahalde yeniden keşif yapılmış, keşif esnasında tanık beyanları alınmış, dosya konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişiden bilirkişi raporu temin edilmiştir.
11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu çelik kapılarda ilk bilirkişi raporunun düzenleme tarihi olan 20.05.2015 tarihinden 5 yıl 7 ay sonra tekrar yapılan incelemede çelik kapı üzerinde bulunan kaplamalarda imalat hatasından kaynaklanan hasarların aradan geçen süre içerisinde artarak devam ettiği belirlenmiş ve yapılan değerlendirmede meydana gelen hasarın onarım tutarının dava tarihi piyasa rayiçleri ile KDV dahil 24.800,00 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 29/03/2021 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava; davacı tarafça davalı … Ticaret’ten satın alınan, davalı …’in üreticisi olduğu 59 adet çelik kapıda üretim hatası/ayıp olduğu iddiasına dayalı olarak talep edilen maddi tazminatın/zararın davalılardan tahsiline karar verilmesine ilişkindir.Mahkememizce İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 15/11/2019 tarih 2017/3218 Esas 2019/2507 Karar sayılı ilamı doğrultusunda davalılara yapılan ihtarnamelerin tebliğine ilişkin gerekli araştırmalar yapılmış, mahallinde yeniden keşif icra edilerek ayıp ihbarı konusunda tanıklar dinlenilmiş olmakla birlikte bozma ilamı sonrasında inşaat mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; çelik kapılar üzerinde bulunan kaplamalarda imalat hatasından kaynaklanan hasarların aradan geçen süre içerisinde artarak devam ettiğinin, meydana gelen hasarın onarım bedelinin 24.800,00 TL olduğunun belirtildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar bilimsel, gerekçeli olarak açıklanmış, keşifte dinlenilen tanık beyanları dikkate alınarak ayıp bildirimine istinaden davalı … ile iletişime geçildiğinin tespit edildiği, davacı vekilinin 29/09/2020 tarihli beyan dilekçesi dikkate alınarak davalı …’ e gönderilen ihtarnamenin barkod numarasını içeren posta alındısının tüm araştırmalara rağmen temin edilemediğinin belirtildiği, diğer davalı …’ e gönderilen ihtarnamenin ise yapılan araştırmalar sonucunda 25/06/2014 tarihinde şirkete tebliğ edildiğinin tespit edildiği , bozma ilamı sonrası tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte,yapılan tüm araştırmalara rağmen davalı …’a çıkarılan ihtarnamenin hangi tarihte tebliğ edildiği tespit edilemediğinden dava tarihinden itibaren faiz işletilmekle birlikte davacının, davalı … Ticaret-… aleyhine açtığı davanın kabulüne, buna göre 24.800,00 TL nin ( 3.000,00 TL ‘sine dava tarihinden itibaren, 16.800,00 TL ‘sine bozma öncesi ıslah tarihi olan 04/04/2016 tarihinden itibaren, 5.000,00 TL sine bozma sonrası 29/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ) davalı … Ticaret-… ‘den alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davanın davalı … Elektrik İnş. İth İh.. San. Tic. Ltd.Şti yönünden ise; her ne kadar davacı tarafça davalı … Elektrik İnş. İth İh.. San. Tic. Ltd.Şti ye karşı dava açılmış ise de davacı ile işbu davalı arasında yapılmış bir satım sözleşmesinin dosyada mevcut olmadığı, davacının davaya konu edilen kapıları … Ticaret-…’den satın aldığı dikkate alınarak davanın davalı … yönünden pasif husumet nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal nitelikte İstanbul BAM 16. HD’nin 2017/4874 Esas 2020/1072 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının, davalı … Elekt. İnş. İth İh.. San. Tic. Ltd.Şti aleyhine açtığı davanın pasif husumet nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının, davalı … Ticaret-… aleyhine açtığı davanın KABULÜNE, buna göre 24.800,00 TL nin ( 3.000,00 TL ‘sine dava tarihinden itibaren, 16.800,00 TL ‘sine bozma öncesi ıslah tarihi olan 04/04/2016 tarihinden itibaren, 5.000,00 TL sine bozma sonrası 29/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ) davalı … Ticaret-… ‘den alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.694,09 TL harçtan peşin alınan 51,25 TL’nin ve toplam 424,16 TL ıslah harcının mahsubu ile 1.269,93 TL nispi karar ve ilam harcının davalı … Ticaret-… ‘den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 1.718 TL yargılama gideri ve 51,25 TL peşin harcın, 25,20 TL başvurma harcı, 286,91 TL ve 86 TL ıslah harcının, 3,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.171,16 TL’nin davalı … Ticaret- …’den alınarak davacıya verilmesine, davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ticaret- …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili, davalı … Ticaret-… vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
750 TL bilirkişi ücreti
384,90 TL keşif harcı gideri
150 TL Keşif araç gideri
433,10 TL posta ve tebligat gideri
51,25 TL peşin harç
25,20 TL başvurma harcı
286,91 TL ıslah harcı
86 TL ıslah harcı
3,80 TL vekalet harcı