Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/835 E. 2021/385 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/835
KARAR NO : 2021/385

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/10/2014
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması ile ilgili olarak;
DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davalının ortağı olduğu davacı şirketin fesih ve tasfiyesine Bursa Asliye 1.Ticaret Mahkemesi tarafından 18/10/2006 tarih 2005/278 esas 2006/372 sayılı kararı ile karar verildiğini ve tasfiye memuru olarak …’nin atandığını, tasfiye memuru tarafından yapılan incelemede davalının davacı şirkete 51.992,79 TL. borcunun olduğunun tespit edildiğini, ayrıca davacı şirketin maliki olduğu Bursa İli, Nilüfer İlçesi, İhsaniye Mah. 4740 ada 3 parselde kayıtlı B blok 1.kat 1 ve 2 nolu taşınmazların kirada bulunduğunu, kiracıların 2010 yılı Haziran ayından itibaren kira bedellerini davacı şirketin hesabına yatırdıklarını, ancak davacı şirket hesabına 8.700,00-TL’nın aktarıldığını, 64.800,00 TL.’nın ise davalının uhdesinde kaldığını belirterek, davalının uhdesinde bulunan 116.792,79 TL’nın dava tarihinden itibaren uygulanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davalının davacıya 51.992,79 TL. borcu bulunmadığını, alacağın nereden kaynaklandığının bilinmediğini, aksine davalının davacı şirketten 20.000,00- 25.000,00 TL.alacağının bulunduğunu, kira alacağı iddiasının doğru olmadığını, kira bedellerinin davalı tarafından alındığının ispat edilmesi gerektiğini, her iki taşınmazın diğer hissedar … tarafından kiraya verildiğini ve bedellerinin alındığını, kiracı … tarafından …’ye ödenen 500 USD kaporanın davalı tarafından iade edildiğini, ayrıca bu kiracının ödediği ferforje bedellerinin davalıya ödenen kira bedelinden mahsup edildiğini, diğer taşınmazın da … tarafından kiraya verildiğini, akabinde iki yıl süre ile kiraya verilmesinin engellendiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, davacı şirketin, şirket ortağı olan davalıdan cari hesap ve kira alacağına ilişkin alacak davasıdır.
Yapılan yargılama sonunda,cari hesap alacağına ilişkin davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,kira alacağı yönünden ise, davacının davalıdan 46.700,00 TL.kira alacağı olduğu kabul edilerek 30/10/2014 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bam 12.HD’nin 03/10/2019 tarih ve 2018/546-2019/1216 E/K sayılı kararı ile; .. ” Uyuşmazlık; Şirketin davalı ortağından dava edilen miktar kadar cari hesap ve kira alacağı olup olmadığı, dava edilen alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır. TBK 147/4 maddesi uyarınca bir ortaklıkta ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortakları arasındaki ; bir ortaklığın temsilcileri denetcileri ile ortaklık veya ortaklar arasında alacaklara 5 yıllık zaman aşımı uygulanır. TBK’nun 149.maddesi uyarınca zamanaşımı alacağın muacel olması ile işlemeye başlar.TBK’nun 90.maddesinde ifa zamanı taraflarca belirlenmediğinde veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç doğumu anında muaccel olur.Davalı suresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuş olup mahkemece davanın ortaklık ilişkisinden kaynaklansa da ortakların karı koca olması ve başka ortağın bulunmaması nedeniyle evlilik süresi devam ettiği sürece eşlerin birbirinden doğan alacaklar nedeniyle zamanaşımının işlemeyeceğini ortakların boşanma davasının kesinleştiği 14.02.2007 ve şirketin tasfiyeye ilişkin kararın kesinleştiği 10.04.2008 tarihinden şirket cari alacağı yönünden 5 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi 30.10.2014 tarihi itibariyle dolduğu gerekçesiyle bu kalem yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Ancak alacak eşler arasında olmayıp şirket ile ortak arasındadır.Tasfiyeye ilişkin karar 10.04.2008 tarihinde keşinleşmiş olup tasfiye memuru, davalıdan ihtar ile 31.08.2008 tarihinden evvel doğan alacağı talep etmektedir.Davalının şirkete olan borcu doğumu anında muaccel olup cari hesap alacağının 31.08.2008 tarihi öncesinde doğan alacak olduğu anlaşılmakla 30.10.2014 dava tarihinde 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır.Cari hesap alacağı bakımından davanın zamanaşımı nedeniyle reddinde isabetsizlik yoktur. Davalının adına ihtarname keşide eden vekilin kendi beyanı ve iradesi hilafına bu şekilde ihtar gönderdiği yönünde bir iddiası bulunmadığı gibi vekilin ihtarname keşide etmek ve ikrarda bulunmak için vekaletnamesinde özel bir yetkinin bulunmasına gerek bulunmamaktadır.Davalı vekili tarafından gönderilen Gemlik 1.Noterliğinin 26.04.2010 tarihli ihtarnamesinde de kabul edilen hususlar ile davalının davacı şirkete verdiği 06.05.2010 tarihli dilekçesiyle kira bedellerini ödeyeceğini belirtmesi ikrar niteliğinde olup TBK154/1 maddesi uyarınca zamanaşımını kesmiştir.Talebin kira alacağı bakımından zamanaşımına uğramadığı anlaşılmakla davalı vekilinin ,önceki vekilin şirkete gönderdiği ihtarnamede belirtilen hususların ikrar niteliğinde olmadığı,içeriğinin delil olarak kabul edilemeyeceği ve kira alacağının zaman aşımına uğradığı yönündeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Ancak ;davalı gerek ihtarında gerekse şirkete verdiği dilekçesinde 2 dairenin Haziran 2005 tarihinden itibaren kirasının diğer ortak ile aradaki anlaşmaya istinaden alındığı beyan edilmiş olup Haziran 2010 tarihine kadar, davalının 1 nolu daire yönünden; 20.04.2009 tarihli kira sözleşmesi uyarınca alınan 1 yıllık kira bedelinin(aylık 650- TL)8.700 TL nin davacı şirkete ödendiği gözetildiğinde tanık beyanına göre ( 2008 öncesi 10 aylık kira olmak üzere )1 yıl 10 aylık kira bedelinden sorumlu olacağı ,2 nolu daire yönünden ise 01/06/2010 tarihinde aylık 500- TL.bedel ile kiraya verildiği ve geriye yönelik 5 yıllık kira bedelinden sorumlu olacağı,davalının geriye yönelik sorumlu olacağı kira bedellerinin kira sözleşmelerindeki bedeller esas alınmak suretiyle tespit edilerek; öncelikle kira bedellerinin yatırıldığı iddia edilen davacı şirketin Denizbank Uluyol Şubesindeki hesap hareketleri, davacı şirkete ait taşınmazların kiralama bilgileri varsa Vergi Dairesinden de sorularak, davalının şirkete kira ödemesi altında yaptığı ödeme bulunup bulunmadığı yönünde şirket ticari defterleri de incelenerek bu hususları açıklığa kavuşturacak şekilde konusunda uzman bilirkişiden alınacak taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece dosya da mübrez ve taraflar arasında çekişmesiz olan kira sözleşmelerindeki kira bedelleri dikkate alınmadan bu bedelleri aşacak şekilde davalının taraf olmadığı, tesbit dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre re’sen hesaplama yapılarak karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından..” davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilmekle, dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/10/2006 tarih 2005/278 eas 2006/372 sayılı kararı ile davacı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir.
Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/126 esas 2012/300 sayılı kararı ile tasfiye memuru olarak SMMM … atanmıştır.
Davacı şirketin hissedarları %50 hisse oranı ile … ve …’dur.
Önceki tasfiye memuru olan Engin Dinçeli tarafından davalıya 07/04/2010 tarih 013668 yevmiye nolu ihtarname gönderilerek şirket taşınmazlarına ait kira alacağı var ise ödenmesi ve ayrıca şirket defterlerinde 31/07/2008 tarihi itibari ile 54.692,79 TL.alacağın kayıtlı olduğunu, bunun 3 gün içerisinde ödenmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafından bu ihtarnameye yönelik olarak Gemlik 1.Noterliğinden düzenlenmiş 26/04/2010 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile cevap verilmiştir.Bu cevabi ihtarnamede şirket aktifinde bulunan taşınmazlardan ikisinin kirasının davalı tarafından alındığını, bunun sebebinin ise … ile yapılmış olan sözleşme olduğunu, kira bedelinin 2005 yılının ortalarından itibaren düzenli ve periyodik olmamak üzere aralıklı olarak işlendiğini, diğer taşınmazın ise diğer ortak … tarafından kullanıldığını belirtmiştir.
Bu ihtarnamede şirket merkezinin sorumluluğunun ve gelirinin …’de, şubenin sorumluluğunun ve gelirinin ise davalıya ait olduğunu belirtmiştir.Davacı bu sorumluluğuna Ekim 2005 yılı itibari ile son verdiğini belirtmiştir.
Davalı tarafından tasfiye memuruna yönelik olarak verilen 06/05/2010 tarihli dilekçede ise, ihtarnamenin 5.maddesinde belirtilen kira bedellerini diğer ortak … ile yapılan 15/01/2005 tarihli sözleşmedeki hakları saklı kalmak kaydıyla banka hesabına yaptıracağını belirtmiştir.Ayrıca 31/07/2008 tarihi itibari ile 54.692,79 TL.borcu olmadığını belirtmiştir.
Tasfiye memurluğu tarafından ortakların vekilleri ile yapılan toplantıda 26/10/2004 tarihinde alınan karara istinaden şube gelirlerinden şube giderlerinin düşülmesi sonucunda davalının şirkete borcunun olduğu belirlenmiştir.
Bu toplantıda davalı vekili tarafından bu kiraların tamamının davalı tarafından alınmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı tanıkları dinlenmiş olup, davalı tanığı …; “Davalı … benim çok yakın arkadaşım olur. Bu sebeple her şeyinden haberim vardır. Davalının hissedar olduğu şirketin üç tane evi olduğunu biliyorum. Biri Setbaşı mahallesindedir, orada diğer hissedar ve davalının eski eşi … Bey oturmaktaydı. Çok eskiden bu evde birlikte oturmaktaydılar. Tahminen 2004 yılında anlaşmazlığa düşünce boşanma davası açtılar ve o evden davalı ayrıldı. Ancak … Bey oturmaya devam etti. Bunun haricinde şirketin iki adet daha dairesi vardı. Bu daireler Nilüfer İlçesi İzmir yolunda Acıbadem Hastanesinin yakınında bulunmaktadır. Bu iki daireyi diğer hissedar … Bey kiraya vermekte ve kira bedellerini almaktaydı. Ancak boşanma esnasında dairenin birinin kirasını … hanıma vereceğini söylemişti. Daha sonra bu dairelerden biri boşaldı. Uzunca süre kiraya verilemedi. Çünkü kiraya verilmesini … Bey engelliyordu. Kirada olan öbür dairenin ise kiracısı kira bedelinin yarısını … Beye, diğer yarısını davalıya yatırdı. Bunun tarihlerini tam olarak hatırlamıyorum, tahminen 2005veya 2007 yılından 2010 yılının ortalarına kadar sürdü diye biliyorum. Diğer boş daire ise uzun uğraşlar sonucunda yine tarihini hatırlamadığım tarihte kiraya verildi. Tarih tahminen 2005 veya 2007 olabilir. Davalı kiraya verdiğinde dairenin içi çok kötü olduğu için kiracının kira karşılığı yaptırması hususunda anlaşıldı, ancak bedellerini bilmiyorum.Kiracı da tahminen bir buçuk yıl oturdu, sonra çıktı. Kiracının da ismini bilmiyorum” diyerek, beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …; “davalı benim tanışım olur. Ben aynı zamanda emlakçılık da yapmaktayım. Dava konusu olan evlerden sadece bir tanesini bilmekteyim. O da Nilüfer İlçesi İzmir yolu Acıbadem yakınındakidir. Ben davalı ile bir ev alış veriş meselesiyle tanışmıştım. Bana o zaman kiraya vermek istediği bir evi olduğunu, yardımcı olmamı istemişti. Kira hususunda çalışmamama rağmen davalının hatırı için yardımcı olacağımı söyledim. Eve baktım. Ancak evin içi çok kötüydü, tadilat istiyordu. Daha sonra da çalıştığı Esnaf Kefalet odasında üyelerimizden … Başnak isimli arkadaşımın ev ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine davalının adresini verdim, ona gönderdim, Sonra nasıl anlaştılar bilmiyorum. Ancak tarihini şuan itibariyle hatırlamıyorum” diyerek, beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …; Ben 2004 yılında evlendim.Evlenirken … isimli şahıstan “Barış Mahallesi İkbal Sokakakta bulunan “Harran Kebap” isimli lokantanın üst katını kiraya tutmuştum. Burada tahminen 4,5 yıl kadar oturdum. Kira bedellerini aylık olarak …’ye ödedim. Kira başlangıcında aylık 500,00 TL ödüyordum. Sonraları arttı. En son ödediğimde tahminen 600,00 TL ödemiştim. Kiralarken de …’ye 500 USD depozito vermiştim. Kiradan çıkmadan önce tahminen 1,5 yıl kadar öncesinde, davalı … bana gelerek; eski eşi olan … ile yaşadıklarını anlattı ve evin yarı mülk sahibinin kendisi olduğunu, kiranın yarısının da kendisine ödenmesinin gerektiği söyledi, bunun üzerine bende kiranın yarısını ona ödemeye karar verdim. Ancak, o tarihte güvenlik sebebiyle eve ferforje yaptırılması gerekiyordu. … hanım bana; “sen yaptır, kira bedelinden de düş dedi”. Ben de yaptırdım. Kira bedelinden düştüm. Bu sebeple, … hanıma kira bedeli ödeyemedim. Daha doğrusu bu işlem yapıldığında aylık 500,00 TL kira ödüyordum. Yarısı olan 250,00 TL’yi …’ye ödemeye devam ettim. Ancak … hanıma ödemem gereken 250,00 TL’yi ödemeyerek tahminen 2.000,00 TL tutan ferforje bedelinden düştüm. Tahminen son 10 aylık yarım kira bedelini … hanıma ödedim. Son bir senelik kira bedelim de 550,00 TL olup, bunun yarısı olan 275,00 TL’yi on aylık olarak … hanıma ödedim. Kiradan çıktığımda 500,00 USD depozito bedelini … hanım bana ödedi. Ancak bu söylediklerim tahminen hatırlayabildiğim bölümlerdir. Üzerinden çok zaman geçtiği için tam hatırlamıyorum. Diğer hususlarda üzerinden çok zaman geçtiği için hazırlamıyorum. Son aylar … hanıma da ödemiş olabilirim. Ancak bunu tam hatırlamıyorum, ödemiş isem de kaç ay ödemiş olduğumu hatırlamıyorum” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak 21/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.Bu rapora göre; ortaklar hesabında davalı yönünden 2004 yılında 8.607,56 TL.borç devrinin olduğu yine 2005 yılında ise davalıya yapılan ödemeler neticesinde 55.557,56 TL.alacağın 2006 yılına devir ettiği, 2006 yılında yapılan 864,77 TL.’lık virman ile alacağın 54.692,79 TL’na düştüğü ve bu alacağın 2011 yılına kadar devir ettiği 2011 yılında yapılan 2.700,00 TL virman ile alacağın 51.992,79 TL’na düştüğü ve 2016 yılına kadar devir ettiği belirlenmiştir.
Davacı şirketin tüm banka hesap hareketleri, dava konusu taşınmaza ilişkin vergi ödemeler ilgili kurumlardan celp edilmiş, dosya üzerinde konusunda uzman SMMM bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 16/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı …. firmasına ait 2005 yılından 2010 yılı da dahil tüm ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış ancak kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, davacı firmanın davaya konu 1 nolu ve 2 nolu dairelerine ilişkin olarak 2005 yılında 12 aylık kira faturalandırılmasının yapılmış olduğu, kiracılardan …’ndan 12 aylık kira bedelinin nakit tahsilat yapılmış olduğu, diğer kiracısı …’dan 1 yıllık kira bedelinden 225,00 TL alacağının kaldığı ve alacak bakiyesinin 2005 yılından 2010 yılına kadar devir alacak olarak defter kayıtlarında yer aldığı, istinaf bozma kararına göre dava dosyası, davacı ticari defterleri ve dava dosyasına gelen yazıların incelenmesi sonucunda; davalı …’dan davaya konu 1 nolu daireden dolayı 5.600,00 TL talep edilebileceği, davalı …’dan davaya konu 2 nolu daireden dolayı 33.750,00 TL talep edilebileceğinin bildirilmiştir.
Denizbank AŞ Uluyol şb.ne müzekkere yazılarak davacı şirketin 2005-2014 yıllarına ait hesap ekstresi ve dava konusu 2 daire ile ilgili kira gelirlerine ilişkin vergi bildirimleri istenilerek, taraf vekillerinin de bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi yönünden bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 06/04/2021 tarihli ek raporda ;taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, kiracı … ifadesi doğrultusunda alternatif hesaplama yapılmış olup, yapılan alternatif hesaplamaya göre göre davalı … uhdesinde kalan toplam kira gelirlerinin 35.712,27 TL olduğu hesaplanmış olup takdirinin mahkemeye ait olduğu, dava dosyasına Vergi Dairesi tarafından gelen Kurumlar Vergisi Beyannameleri ve belgeler içeriklerinde davacı şirketin yıllar itibari ile kira gelirlerine ilişkin bilgilerin yer almadığı, dava dosyasına gelen davacı şirkete ait Denizbank banka hareketlerinin incelenmesi sonucunda … Başnak ve … isimli kiracıların kira ödemelerinin 2010 yılı haziran ayı itibari ile başlamış olduğu, daha önceki yıllara ait kira gelirlerinin de tespit edilebileceği banka hareketlerinin olmadığı yani Haziran 2010 tarihinden önce kira ödemelerinde banka kullanılmamış olduğu , davacı şirket ticari defterlerinin incelenmesi kök raporumuzda da belirtildiği üzere 2005 yılı kira gelirlerine ilişkin olarak davacı şirket tarafından 12 aylık faturalarının kesilmiş olduğu ve kira gelirlerinin defter kayıtlarına alınmış olduğu tespit edildiği, yine kök raporda istinaf bozma kararına göre dava dosyası, davacı ticari defterleri ve dava dosyasına gelen yazıların incelenmesi sonucunda; davalı …’dan davaya konu 1 nolu daireden dolayı (İstinaf bozma kararında belirtilen 1 yıl 10 aylık kira bedelinden sorumlu olacağı kararına istinaden) yapılan hesaplama neticesinde 5.600,00 TL talep edilebileceği, davalı …’dan davaya konu 2 nolu daireden dolayı 33.750,00 TL talep edilebileceği kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı şirket ortağından tahsil ettiği kira alacaklarını ve ortağın şirkete olan borcunun ödenmesini talep etmektedir.
Davalı ise zamanaşımı itirazında bulunmaktadır.
818 Sayılı Borçlar Kanununun 126/4 maddesine göre şirket ile ortaklar arasında açılmış davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirlenmiştir.
Aynı husus 6098 Sayılı TBK’nun 147/4 maddesinde tekrar edilmiştir.
818 Sayılı BK’nun 128.maddesinde ve 6098 Sayılı TBK’nun 149.maddesinde zamanaşımının, alacağın muaccel olması ile başlayacağı belirlenmiştir.
818 Sayılı BK’nun 74 ve 6098 Sayılı TBK’nun 90.maddesinde ifa zamanı taraflarca belirlenmediğinde veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç doğumu anında muaccel olur.
Alacak şirket ile ortağı arasında olup, TBK147/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Şirketin tasfiyesine ilişkin karar 10/04/2008 tarihinde kesinleşmiş olup,tasfiye memuru davalıdan ihtar ile 31/08/2008 tarihinden önce doğan alacağı talep etmiştir. Dolayısıyla cari hesap alacağı yönünden zamanaşımı süresi 31/08/2013 tarihinde dolmuş olup, bu tarihten sonra dava açıldığından davalının süresindeki zamanaşımı itirazı nedeniyle bu alacak kalemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kira alacağı yönünden ise, davalı vekili tarafından gönderilen Gemlik 1.Noterliğinin 26/04/2010 tarihli ihtarnamede kabul edilen hususlar ile davalının davacı şirkete verdiği 06/05/2010 tarihli dilekçesiyle kira bedellerini ödeyeceğini belirtmesi ikrar niteliğinde olduğundan, bu ikrarla zamanaşımı kesilmiştir.Bu nedenle davalının kira alacağına ilişkin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı davalının 2 adet dairenin kira bedellerini aldığını belirterek, iadesini talep etmektedir.
Davalı davacıya gönderdiği ihtarnamede 2005 yılı ortasından itibaren düzenli olmasa da aralıklı olarak kira bedellerinin alındığını kabullenmiştir.
Yine davalı tasfiye memurluğuna vermiş olduğu 06/05/2010 tarihli dilekçesi ile davacının çektiği ihtarnamenin 5.maddesinde belirtilen kira bedellerinin ödeyeceğini belirtmiştir.
Dinlenen davalı tanıklarından … 2004 yılından itibaren 4,5 yıl süre ile kirada oturduğunu, kira bedelini …’ye ödediğini, son 1,5 yıl ise yarısını 275,00 TL.olarak davacıya ödediğini, ancak ferforje bedeli olarak kesinti yaptığını, son 10 aylık olarak 275,00 TL.ödediğini belirtmiştir.
Diğer tanık … ise Nilüfer İlçesindeki iki daireyi …’nin kiraya vermekte olduğunu, ancak boşanma davası açılınca dairenin birinin kirasının davalıya verileceğinin söylendiğini, ancak dairenin birinin uzunca süre kiraya verilemediğini, diğer dairenin ise kirasının yarı yarıya alındığını, diğer dairenin de sonradan kiraya verildiğini beyan etmiştir.
Dosyaya delil olarak sunulan kira sözleşmesinde 1 nolu dairenin davalı tarafından … Boşnak isimli şahsa 20/04/2009 tarihinde kiraya verildiği bir senelik kira bedelinin 7.800,00 TL (aylık 650,00 TL) olduğu görülmüştür.
Davalıdan ihtarnamedeki ve sonradan sunulan dilekçedeki beyanları açıklanması istenmiş ise de 2005 yılı ortasından itibaren hangi ayların kira bedelinin alınmadığı açıklanmamış, aksine 20/04/2009 tarihinden … Boşnak ile yapılan kira ilişkisi ve bu ilişkiden dolayı alınan 8.700,00 TL.kira bedeli açıklanmış, bunun da iade edildiği belirtilmiştir.Bu sebeple alınan kira bedelleri yönünden mahkememizce değerlendirme yapılmııştır.
Kira alacağının olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerekir.Ancak davalının kabulü nedeni ile ispat yükü davalıya geçmiştir.Davalı ise periyodik şekilde kira bedeli almadığını ileri sürmüş, ancak bunu açıklamamıştır. Dinlenen tanıklar da tam olarak açıklayamamışlardır.Bu sebeple davalının kirayı düzenli olarak almadığı savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı gerek ihtarında gerekse şirkete verdiği dilekçesinde 2 dairenin Haziran 2005 tarihinden itibaren kirasının diğer ortak ile arasındaki anlaşmaya istinaden alındığı beyan edilmiş olup, Haziran 2010 tarihine kadar, davalının 1 nolu daire yönünden 20/04/2009 tarihli kira sözleşmesi uyarınca alınan 1 yıllık kira bedelinin (aylık 650 TL) 8.700 TL’nin davacıya ödendiği gözetildiğinde tanık beyanına göre 2008 öncesi 10 aylık kira olmak üzere 1yıl 10 aylık kira bedelinden sorumludur. 22 aylık kira bedeli olan 14.300 TL’den şirket hesaplarına ödenen 8700 TL mahsup edildiğinde davalının 5.600 TL’den sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
2 nolu dairenin ise 01/06/2010 tarihinde aylık 500,00 TL.bedel ile … isimli şahsa kiraya verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre değerlendirme yapıldığında; davacı tasfiye memurluğu tarafından davalıya gönderilen 07/04/2010 tarihli ihtarnamenin 5 nolu maddesinde miktar ve dönem ve daire numarası bildirilmeden kira bedellerinin ödenmesi talep edilmiştir.
Davalı ise cevabi ihtarnamesinde ise şirkete ait 2 taşınmazın kirasının 2005 yılının ortalarından itibaren alındığını, ancak bunun düzenli ve periyodik olmadığını belirtmiştir.Keza 06/05/2010 tarihli dilekçesinde ihtarname ile talep edilen kira bedellerini ödeyeceğini belirtmiştir.
Buna göre davalının 2005 yılı ortalarından itibaren iki daire için kira bedelini aldığını kabul etmiştir.Sadece bunun düzenli ve periyodik olmadığı belirtilmiştir.
Dinlenen tanıklar ise bu kabule aykırı beyanlarda bulunmuş; 2005, 2006, 2007 yılı için herhangi bir beyanda bulunulmamış, sadece bir tanesi için 10 ay süre ile aylık 275,00 TL.alındığını belirtilmiştir. Diğeri için ise uzun süre kiraya verilemediği belirtilmiş ise de davalının kabulüne aykırıdır.
Bu sebeple davalının 2 nolu dairenin 2005 yılının ortalarından itibaren kira gelirini aldığı kabul edilmiştir.
BAM kararı uyarınca 2 nolu dairenin 01/06/2010 tarihinden geriye doğru 5 yıllık kira bedellerinin tesbiti için şirketin ticari defterleri incelenmiş, şirketin banka hesapları ve vergi dairesinden araştırma yapılmış ancak kira geliriyle ilgili herhangi bir veri elde edilememiştir.
Bu nedenle Bursa 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/153 D.İş sayılı dosyasında yapılan tesbitteki kira bedellerinin kabul edilmesinin hakkaniyete uygun olacağı kabul edilmiş, 2005 yılı kiralarının tahsil edildiğinin davacı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle davacının kira alacağının davacı tarafından 2010 yılı Haziran ayına kadar talep edilmiş olması nedeniyle 01/01/2006-31/05/2010 tarihleri arasındaki kira bedelleri üzerinden hesaplanarak davacının 2 nolu daire için toplam alacağının 33.750 TL olduğu kanaatine varılmıştır..
HÜKÜM: Açıklanan nedenlere, yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a)Davacının cari hesap alacağı bakımından açtığı davanın reddine,
b)Davacının kira alacağı için açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile; 1 nolu daire için 5.600,00-TL, 2 nolu daire için 33.750,00-TL olmak üzere toplam 39.350,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 2.688,00-TL karar harcından, peşin olarak alınan 1.994,55-TL harcının mahsubu ile bakiye 693,45- TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı bozmadan önce 533,50 TL, bozmadan sonra yapılan 705,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.238,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 417,41- TL ile peşin olarak alınan 1.994,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından 30,80 TL tebligat ve posta giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 20,42-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yararına ölçümlenen 5.902,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım üzerinden davalı yararına ölçümlenen 10.867,56- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca re’sen iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bam’da İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/05/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Bozmadan önce davacı masrafı: Bozmadan sonra davacı gideri;
18,50 TL müzekkere gideri 105,40 TL tebligat ve posta gideri,
115,00 TL tebligat gideri 600,00 TL bilirkişi ücreti,
400,00 TL Bilirkişi Ücreti 705,40 TL toplam gider,
533,50 TL Toplam masraf