Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/832 E. 2021/914 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/832
KARAR NO : 2021/914

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

2019/832 ESAS SAYILI ASIL DAVADA:
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2015
BİRLEŞTİREN BURSA 1.ASL.TİC.MAH. 2015/1341 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVACI :… FORKLİFT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :… –
DAVA :Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :26/09/2013
KARAR TARİHİ : 03/011/2021
YAZIM TARİH : 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
2019/832 ESAS SAYILI ASIL DAVADA;
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin davalı şirketin %25’er hisseli ortaklı olduklarını, davalı …’nin, davalı şirketin imzaya yetkili müdürü olduğunu, davalı …’ın, hakkını kötüye kullanarak, şirketin … A.Ş. Küçüksanayi Şubesi hesabına yatırılan paraları şirket hesabına aktarmadığını,şirket adına 3.kişiler tarafından banka hesap numarasına yapılan ödeme miktarlarının müvekkilleri tarafından bilinmediğini, şirket hesapları ile ilgili müvekkillerine bilgi verilmediği gibi müvekkillerinin şirketten uzaklaştırıldığını, alacak davası açıldığını, ortaklar arasında kişisel ilişkilerden kaynaklanan nedenlere ortaklık işlerinden gerekse ortakların kişisel ilişkilerden kaynaklanan nedenlerle ortaklık ilişkisinin devamının imkansız hale geldiğini belirterek,müvekkillerinin davalı şirket ortaklıklığından çıkarılmasına, şirket malvarlığının ve şirket adına yapılacak tahsilatların müvekkillerinin payları nispetinde ödenmesine, müvekkillerinin davalı şirketteki haklarına karşılık ve fazlaya ait olmak üzere 30.000,00 TL ortaklıktan çıkma payı alacağının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacıların iddialarının gerçek dışı ve dayanaksız olduğunu, müvekkili Doğan’ın yatırılan paranın şirket hesabına aktarmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacıların şirket ortaklığından çıkmak istediklerini, ortakların birbirleriyle anlaşamadıklarını, biraya gelip şirketin işleyişine yönelik sağlıklı toplantıların yapılamadığını, genel kurulun toplanamadığını, şirketten çıkmak isteyen davacıların , müvekkili ortak ile uzlaşıp anlaşamadıklarını belirterek, davacıların ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
BİRLEŞTİRİLEN Bursa 1 .ASL.TİC.MAH. 2015/1341 ESAS SAYILI DAVADA:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalının davacı şirketin ortağı olduğunu, şirketi temsil veya borçlandırmaya yetkili müdür olmadığını, tahsilat makbuzları ile çeşitli müşterilerden tahsilat yaptığını fakat tahsil ettiği paraları şirkete iade etmediğini, böylelikle davacı şirkete ait toplam 51.599,85 TL parayı kendisine aldığını ve bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 51.599,85 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı verdiği cevap dilekçesinde özetle ; Davaya dayanak makbuzların bedellerinin tahsil edilmiş olup şirket muhasebesine teslim edildiğini, aynı zamanda davacı şirketin ortağı olduğunu, tahsil için genel vekaletname ile yetkisi olduğunu, davacı ile arasında Öz Sermaye tespiti yapıldığını, davacı tarafın kötüniyetli olarak iş bu davayı açtığını, talep konusu alacak ticari ilişkinden kaynaklandığından mahkememizin görevsiz olduğunu ve bu nedenlerle öncelikle mahkememizin görevsizliğine, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bursa 1.Asl.Tic.Mah. 2015/1341 esas sayılı dosyası ile mahkememize ait 2015/327 esas sayılı dosyasının tarafları dava konusu ve biri için verilecek kararın diğerini de etkilemesi ayrıca yargılama safhasının birlikte yürütülmesinde hukuki yarar görüldüğünden HMK 166/1 . maddesine göre her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
KANITLAR:
Davalı şirketin Ticaret Sicil Dosyası, bilirkişi incelemesi,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Asıl dava ıslah edilerek davalı şirket yetkilisinin kasten şirketi zarara uğratması nedeniyle uğranılan 169.197,33 TL zararın tazmini, birleştirilen dosya ise hukuki niteliği itibarıyla şirket ortağının hukuki sorumluluğu davasıdır.
Mahkememizce asıl davanın ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; Bursa BAM 5.HD’nin 10/10/2019 tarih ve 2018/113 – 2019/871 E/K sayılı ilamı ile; “….TTK’nın 644. maddesi delaletiyle limited şirketler hakkında da uygulanması gereken TTK’nın 553. maddesine göre, şirket yöneticileri kanundan, esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına verdikleri zarardan sorumludurlar. TTK’nın 555. maddesine göre, şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri ancak tazminatın şirkete ödenmesini isteyebilirler.HMK’nın 31. maddesine göre, hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil göstermesini isteyebilir.HMK’nın 176. maddesine göre, taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine göre, muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.Somut olayda, asıl davada davacılar … ve … vekilinin dava dilekçesinde, davalı …’nin davalı şirketin müdürü olduğunu, müşteriler tarafından banka hesabına yatırılan paraları tahsil ederek şirket hesabına aktarmadığını, şirket müdürünün hakkını kötüye kullandığını, TTK’nın 626. maddesine göre şirket müdürünün görevini özenle yapmak zorunda olduğunu, ortaklar arasında anlaşmazlıklar bulunduğunu ileri sürerek, şirket ortaklığından çıkarılmalarını, 30.000,00 TL çıkma payının tahsilini, davalı şirket müdürü tarafından şirket adına üçüncü kişilerden yapılan tahsilatların faiziyle birlikte TTK’nın 555. maddesine göre şirket adına tahsilini talep ettiği; 01.07.2015 tarihli duruşmada ise açmış oldukları davanın, davalı şirket yöneticisine yönelik sorumluluk davası olduğunu, ayrıca şirketten çıkma ve ayrılma akçesinin tahsiline yönelik bulunduğunu, davalı tarafça şirket ortaklığından çıkmalarına yönelik talep kabul edildiğinden, davanın sorumluluk davasından kaynaklı tazminat ve ayrılma akçesinin belirlenmesine dönüştüğünün açıklandığı; asıl davada davacılar vekilinin 13.11.2015 tarihli beyan dilekçesinde, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.000,00 TL alacak davası açtıklarını, taleplerinin şirketin tespit olunan özsermaye değerinin davacıların şirketteki hisselerine karşılık ödenmesi gereken miktar ile davalı …’nin banka hesabından çekip şirket hesabına aktarmadığı miktarın, davacıların hisselerine karşılık olan miktarının tahsili istemine ilişkin olduğunu belirttiği; 26.04.2017 tarihli ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporu ile davalı şirket müdürünün şirkete zarara uğrattığının tespit edildiğini, davacıların çıkma payının ödenmemesi için çalıştıklarını, usulsüz olarak fahiş miktarda maaş aldıklarını, HMK’nın 176. maddesine göre dava dilekçesinin neticeyi talep kısmını ıslah ettiklerini, dava dilekçesindeki neticeyi taleplerin yanı sıra “davalı şirket yöneticilerinin tutmuş olduğu usulsüz kayıtlar ve ödemelerin de dikkate alınarak şirketten çıkma payının ödenmesini” talep ettiklerini belirttiği; 02.10.2017 tarihli beyan dilekçesinde, ıslah dilekçesi ve TTK’nın 555. maddesine göre, şirketin kasıtlı olarak zarara uğatıldığına dair tespitler dikkate alınarak, 169.197,33 TL zarardan her bir davacının hissesi karşılığı olan 42.299,00 TL’nin müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği; birleşen davada ise … Forklift Ltd. Şti. vekili, davalı …’in şirket ortağı olduğunu, şirketi temsil ve borçlandırma yetkisi bulunmadığını, buna rağmen müşterilerden tahsilatlar yaptığını, paraları şirkete teslim etmediğini, bu kapsamda 24.01.2013 keşide tarihli, 23.010,00 TL bedelli çekin, davacı şirketin müşterisi … Ltd.’den teslim alınıp, bankadan tahsil edildiği halde şirkete teslim edilmediğini, yine çeşitli tahsilat makbuzları ile müşterilerden 28.549,85 TL tahsilat yapıldığını, paraların şirkete iadesinin sağlanmadığını ileri sürerek, 51.599,85 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, mahkemece, asıl davanın davacıların şirket ortaklığından çıkması, davalı şirket müdürünün şirket adına 3. kişilerden tahsilatı yapılıp şirkete aktarılmayan tutarların tahsili, birleşen dava ise şirket ortağının üçüncü kişilerden şirket adına yaptığı tahsilatların şirkete ödenmesi istemine ilişkin olduğu, davacılar vekilinin ıslah dilekçesi sunmuş ise de ıslah harcını yatırmadığı, tarafların birbirleri aleyhine açtıkları davalar nedeniyle birlikte hareket etme iradesinin ortadan kalktığı, aralarındaki güvenin zedelendiği, asıl davada davacıların çıkma talebinin yerinde olduğu, asıl davada davacıların şirket müdürünün 3. kişiler tarafından şirket hesabına gönderilen paraların şirkete aktarılmadığına dair iddiasının doğrulanmadığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere şirketin kötü yönetildiği, şirket müdürüne genel kurul kararı olmadan maaş ödemesi yapıldığı anlaşılmış ise de …’nin davalı konumunda bulunmadığı, bu kişiler hakkında sorumluluk davası açılıp, bir miktar paranın tahsiline karar verildiğinde, bu paraların şirket özsermayesine eklenerek davacıların çıkma payının hesaplanması gerektiği, davacıların bu şekilde sorumluluk davası açmadığı, şirket özsermayesinin ekside olduğu, birleşen davada davalı … tarafından 3. kişilerden şirket adına tahsil edilen 43.706,15 TL’nin şirket hesaplarına aktarıldığının ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, davacıların şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacıların ayrılma akçesi talebinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 43.706,15 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Oysa, yukarıda asıl davada davacılar vekilinin yargılama sırasındaki beyanları incelendiğinde, ortaklıktan çıkma ve çıkma payının tahsili dışındaki istemin hukuki açıdan belirsiz olduğu, HMK’nın 31. maddesindeki hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, davalı şirket müdürü … hakkında, TTK’nın 553. vd. maddeleri uyarınca sorumluluk davası açılıp açılmadığının, açılmış ise hangi eyleminden dolayı ne miktarda paranın tahsilinin talep edildiğinin tespiti gerektiği, dava dilekçesinde sadece 30.000,00 TL çıkma payı için harç yatırıldığından, talebin türü ve talep miktarı belirlendikten sonra Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine göre harcın tamamlaması için asıl davada davacılar vekiline süre verilmesi, verilen süre içinde harç yatırılmaz ise anılan kanun maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği, yine asıl davada davacılar vekilinin ıslah dilekçesinin harç yatırılmadığı gerekçesiyle kabul edilmediği, HMK’nın 176. maddesine göre taraflardan her birinin, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edilebileceği, ıslah dilekçesinde talep edilen tutar için Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine göre harç yatırılacağı, davacılar tarafından harç yatırılmaz ise; aynı yasanın 30. maddesi uyarınca süre verileceği, bu süre zarfında davacıların yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda aynı madde gereğince işlem yapılacağı, ancak mahkemece asıl davada davacılar vekilinin ıslah dilekçesi hakkında belirtilen işlemler yapılmadan, harcın yatırılmadığından bahisle değerlendirmeye alınmamasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan, gerek şirket yöneticisi hakkında açılacak sorumluluk davası, gerekse şirket ortağından tahsil edip de şirkete aktarmadığı tutardan kaynaklanan alacak davası sonunda, hükmedilecek tutarların şirket hesabına geçeceği, bu miktarların da şirket özvarlığını artıracağı, bu durumda şirket müdürü hakkındaki sorumluluk davası ile şirket ortağı hakkında açılan alacak davası ve şirket ortaklığından çıkma, çıkma payının tahsili davalarının bir arada görülemeyeceği, şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili davasının tefrik edilerek, diğer davaların sonucunun beklenmesi ve şirketin esas sermaye payının belirlenecek gerçek değerine göre ayrılma payının ödenmesi gerektiği, şirket müdürünün sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasının sonucu beklenmeyip de bu esnada asıl davada davacıların şirket ortaklığından da çıkarılması gibi bir durum gerçekleşirse, davacıların aktif dava ehliyetlerinin de kalmayacağı anlaşıldığından, asıl davada davacı …, asıl davada davacı/birleşen davada davalı … vekilinin istinaf bavşurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına…” karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacılar vekili 26/04/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile;dava dilekçesinin neticei talep kısmını “davalı şirket yöneticilerinin tutmuş olduğu usulsüz kayıtlar ve ödemelerin de dikkate alınarak şirketten çıkma payının tespiti ile ödenmesini talep etmiş ancak ıslah harcı yatırılmamıştır.
Davacı vekili 02/10/2017 tarihinde vermiş olduğu dilekçe de ise;şirketin kasıtlı olarak 169.197,33-TL zarara uğratılması nedeniyle herbir davacının şirketteki hissesi karşılığı olan 42.299,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Asıl davadaki davacı vekiline, davalı şirket müdürü … hakkında sorumluluk davası açıp açmadıkları ve hangi eyleminden dolayı ne miktarda para talep ettiklerini açıklamaları ve gerektiğinde harcını yatırmaları için süre verilmiştir.
Davacı vekili 11/06/2020 tarihli dilekçesi ile; davalı şirket yetkilisinin TTK’nın 555. maddesi gereğince açılan şirket yetkilisinin sorumluluk davasının tefrik edilmesini, ortaklıktan ayrılma-ayrılma akçesinin ödenmesi davasının sorumluluk davası açısından bekletici mesele yapılmasını,şirket yetkilisi hakkındaki sorumluluk davasının sonuçlanmasından sonra ortaklıktan ayrılma akçesinin miktarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/05/2021 tarihli açıklama dilekçesiyle, davalının şirketi zarara uğratması nedeniyle 169.197,33 TL zararın davalıdan tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsiline ilişkin davanın tefriki ile yeni esasa kaydedilmesine ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
Davacılar ile davalı …, davalı şirketin hissedarları olup, davalı … davalı şirketin imzaya yetkili müdürüdür.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, davalı şirketin ticari sicil dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması, davacıların şirket ortaklığından çıkma taleplerinin değerlendirilmesi yönünden , mahallinde ve davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, konusunda uzman Makine Mühendisi ve SMMM bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan 14/01/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, davalı ortak ve aynı zamanda müdür sıfatı taşıyan davalı …’nin muhasebe kaydına göre şirketin 120.157,22-TL alacaklı olarak gözüktüğü halde davacı ortak …’in, 48.827,55-TL borçlu gözüktüğü, 2013 ve 2014 yıllarında davalı ortak …’nin şirket yönetim maaşı adı altında toplam net 31.000,00-TL aldığı, diğer ortak …’nin 16.281,89 TL maaş adı altında menfaat sağladığı, alınan net maaşların brüt tutarlarının , …’nin yaklaşık 42.000,00 TL, …’nin de yaklaşık 23.800,00 TL olduğu, şirketlerde ortaklara maaş adı altında menfaat sağlanamayacağı, sadece müdürlere genel kurul kararıyla müdür maaşı verilebileceği, davalı şirkette , maaş verilmesine dair bir genel kurul kararı alınmadığı, Yapı Kredi Bankasından çekilen paraların , kasaya giriş yapıldığı yada ortak …’nin hesabına borç yazılıp alacağından düşüldüğü, bankadan alınan nakitlerde kayda girmeyen ödeme görülmediği, şirketin öz sermayesinde azalma görüldüğü, şirketin özsermayesinin -60.283,21-TL olup ortakların aldığı maaşların kendilerine borç yazılması ile birlikte öz sermayenin 5.513,79 Tl olarak hesaplandığı, ortak başına düşen öz sermayenin 1.379,20- TL olduğu, davacıların ortak hesabına yazılan borç miktarının ispat edilememesi yada mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde davacı ortakların öz sermaye paylarının 25.792,97 TL olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesi yönünden bilirkişi kurulundan 03/102016 tarihli ek rapor alınmıştır. Alınan ek raporda; kök rapordaki kaanatlerini değiştirecek bir durumun söz konusu olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm vermeye yeterli görülmediği, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalı şirket müdürü Doğan’ın, davalı şirketin müşterilerinden gelen gelirleri uhdesine geçirip geçirmediği, geçirmiş ise rayiç değerinin tespiti ile hissedarların hissesine düşen miktarın tespiti ile mevcut ayrılma akçesinin bulunup bulunmadığı ayrıca birleşen 2015/1341 sayılı dosyada davalı şirketin davacıdan alacaklı olup olmadığı yönünden bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınmıştır.
Alınan 07/04/2017 tarihli ek raporda; davalı şirketin öz sermayesinin 60.283,21-TL olup ortaklara dağıtılacak bir değer bulunmadığı,davacı … tarafından birleşen 2015/1341 esas sayılı dosyada talep edilen 51.599,85 TL borcun, 43.706,15 TL ve 5.121,40 TL faizi ile birlikte 48.827,55 TL olduğu , bu borcun mahsup edilecek kar karşılığının bulunmadığı, davalı şirketten alınan maaş ödemelerinin usulsüz olduğu, yapılan ödemelerin öz sermayeyi azaltıcı etkisi olması nedeniyle kök raporda incelendiği ve inceleme dışı bırakıldığı, Yapı Kredi Bankasından çekilen paraların kasaya giriş yapıldığı yada ortak …’nin hesabına borç yazılıp alacağından düşüldüğü, bankandan alınan nakitlerin kayda girmeyen ödeme görülmediği ve kök rapordaki kaanatte bir değişiklik bulunmadığı bildirilmiştir.
Birleştirilen dosyada aldırılan 17/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda;davalı … tarafından davacı şirket adına tahsilatı yapılıp şirkete ödenmeyen 43.706,15 TL olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve savunmaları, davacı vekilinin 08/05/2017 tarihli ıslah dilekçesi, 11/06/2020 tarihli dilekçesi ve bu celseki beyanları doğrultusunda gerektiğinde yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen tarihli ek bilirkişi raporunda;
Makine Mühendisi …, SMMM … tarafından düzenlenen 12/05/2021 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; dava açıldıktan sonra yapılan tespitte hesaplanan 31.08.2013 tarihli
bilançoda davacının payına düşen öz sermaye tutarının 33,215,52-TL olduğu, bu özvarlığın
30.11.2015 tarihli bilançoya göre hazırlanan tablolarda öz varlığın – 60.263,00-
TL olduğu
,maaşlar giderlerden düşülünce öz varlığın ortak başına 1.379.20-TL olarak
gerçekleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile bilirkişi kurulundan davalı yanın karşı davası ile ilgili inceleme yapmamış olması nedeniyle bu konuda ek rapor düzenletilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 19/10/2021 tarihli raporda; 128,808-TL olan alacaklar 2014 senesi sonunda 27,835,58-TL ye
28,654,00-TL olan stoklar 210.64 -TL ye
27.892-TL kaydi 41.300-TL rayiç değeri olan duran varlıklar sıfıra
257,894-TL olan aktif varlıklar 81,297-TL ye
düşmüş karşılığında
borçlar 79.298-TL den 46.412-TL ye düşerken, ortaklara borçlar 43.487-TL den 91.770-TL’ye yükseldiği, 2013 yılında 635.870-TL olan net satışlar sıfır rakamına düştüğü, 06.08.2013 tarihindeki dava dilekçesinin verildiği 25.09.2013 tarihinde bilirkişi raporunun
tesliminden itibaren şirkette satışlar sıfıra stoklar sıfıra alacaklar ortaklardan alacaklar dışında
sıfıra ( 18.000-TL olarak görünen alacak senedi karşılıksız çıkan çeklerdir) düştüğü, ortak alacakları ise 43.487-TL olan ortak alacakları ise 120.157-TL ye yükseldiği, 2014 yılında satılan 176.248-TL mal ve hizmetin maliyeti 161.421.00-TL olurken faaliyet
giderleri ise 102,320-TL olarak gerçekleşmiş bunların sonucunda da 2014 yıl sonu zararı
85,298-TL olarak gerçekleştiği, asıl önemlisi 23.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda 31,08,2013 tarihi itibariyle 18.875-TL kar
görünürken 31.12.2013 tarihinde 61.566.-TL zarar açıklandığı, 31.08.2013 tarihli şirket muhasebecisi tarafından hazırlanan gelir tablosunda 8 ayda 25,431-TL
faaliyet gideri söz konusuyken son 4 ayda 92,4230-TL tutarında bir gider kaydı yapılarak yıl
sonunda 117.860-TL’ye ulaştığı, dolayısıyla da 8 ayda 18.875-TL kar elde edilirken son 4 ayda 80,440-TL zarar elde edildiği, sonuç olarak Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/699
esas sayılı dosyasında işlem gören davada yapılan 23.09.2013 tarihli ve 29.09.2014 tarihli
raporlarda şirketin kaydı sermayesi 108.821.62-TL rayiç öz sermayesi 132.862.07-TL olarak
hesaplanmış o tarihten sonra incelenen bilanço gelir tablosu ve mizanlardan çıkan sonuca göre
kötü bir yönetim sonucu; 2013 yıl sonunda 61.266.55-TL, 2014 yıl sonunda 85.298.66-TL, Kasım 2015 sonunda 3.475.05-TL olmak üzere toplam 150.340.26-TL zarar beyan edildiği, rapor tarihinde görünen 18.857.07-TL karında yok olmasıyla öz sermayenin 169.197.33-TL
azaldığı, şirketin bu haliyle öz sermayesinin -60,283,21-TL olduğu tespit edildiği, bu normal
bir ticari faaliyet sonucu elde edilecek rakamlar olmadığı, Ağustos 2013 tarihli olarak hazırlanan
bilançodan sonra gerçekleşen tüm bu faaliyetler şirketin bu derece zarar etmesi ne dönen ne de duran varlık diye ortada hiçbir şeyin kalmaması üstelik şirket bu kadar zarar ederken kendilerine
usulsüz olarak bağladıkları maaşlar yoluyla da 65.800-TL maaş adı altında şirketi
borçlandırmaları normal bir faaliyet ile olabilecek şey olmadığı, sonuç olarak dava açıldığı
tarihte ortada görünen bir öz varlığın 2 sene içinde eksiye dönüştüğünü, 31 08.2013 tarihli bilanço
ve çıkarılan özvarlık rakamının o günün gerçek rakamı olup, sonraki tüm bilanço ve gelir tablolarının
gerçekçi olmaktan uzak olduğunu, bu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğu, dava açıldıktan
sonra yapılan tespitte hesaplanan 31.08.2013 tarihli bilançoda davacının payına düşen öz
sermaye tutarının 33.215,52-TL olduğu, bu özvarlığın 30.11.2015 tarihli bilançoya göre
hazırlanan tablolarda öz varlığın: -60.263- TL, maaşlar giderlerden düşülünce öz varlığın
ortak başına 1.379.20-TL olarak gerçekleştiği bildirilen görüşlerinde bir değişikliğin söz konusu olmadığı, öz sermayenin- 5.516,79-TL olduğu , davacı …’den birleşen dosyada talep edilen 51.599,85-TL borcunun 43.706,15-
TL ve 5.121,40-TL adat faizi ile birlikte 48,827,55-TL olduğu, bu borcun mahsup edilecek kar karşılığının bulunmadığı,
davalılar tarafından kendilerine şirketten alınan ve kök raporda gösterilen maaş ödemelerinin
usulsüz olduğu bu ödemelerin davalı vekilince de usulsüz olduğunun kabul edildiği ve yapılan
maaş ödemelerinin öz sermayeyi azaltıcı etkisinin olduğu
, sonuç olarak şirket öz sermayesinin 5,516,79-TL olduğu ve birleşen dosya yönünden davacının
davalı şirkete 48.827,55-TL borçlu olduğu borcu mahsup edebilecek bir kar alacağının şirkette
bulunmadığı, davalı şirket müdürü … nin …’ndan çekmiş olduğu
nakitlerin kasaya girdiği ya da kendi alacağından mahsup edildiği açıkta kalan bir tahsilatın
görülmediği bu borcun öz sermaye hesaplanırken dikkate alındığı, Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/699 esas sayılı dosyasında işlem gören davada yapılan
23.09.2013 tarihli ve 29.09.2014 tarihli raporlarda şirketin kaydı sermayesi 108.821.62-TL rayiç
öz sermayesi 132.862.07-TL olarak hesaplanmış o tarihten sonra incelenen bilanço gelir tablosu
ve mizanlardan çıkan sonuca göre kötü bir yönetim sonucu 2013
yılsonunda 61.266.55-TL, 2014 yılsonunda 85.298.66-TL Kasım 2015
sonunda 3.475.05-TL olmak üzere toplam 150.340.26-TL zarar beyan
edildiği rapor tarihinde görünen 18.857.07-TL karında yok olmasıyla
öz sermayenin 169.197.33-TL azaldığı
, sonuç olarak davalılar tarafından kötü yönetim neticesinde şirketin
013-2014 ve 2015 yıllarında toplam 150.340,26-TL zarara uğradığı
, bunun neticesinde de öz sermayenin 5.516,79-TL olduğu ve davacıların üzerine düşen öz sermayenin 1.379,20-TL olduğu görüşlerinde bir değişiklik bulunmadığı, birleşen davada davacı karşı davalının şirkete
görünen borcu şirket alacakları içinde gösterildiği için zaten öz sermayenin içinde görünen bir
rakam olup ayrıca gösterilmesine gerek olmadığı, ayrıca 2013 yılında 636.212 TL satışa karşılık 117.860-TL
faaliyet gideri ve sonucunda 62.566-TL zarar varken
2014 yılında elde kalan son stokların satılıp sıfırlanması ile yapılan 176.248-TL satış karşılığında
102.320.-TL faaliyet gideri ve sonucunda 85.298-TL zarar elde edilmesi 2015 yılında satışların sıfır
stokların demirbaşların alacakların sıfır olması
2013 ve 2014 yıllarında çok düşük satış yapılmasına rağmen ortakların kendilerine genel kurul
kararı olmadan hala maaş almaları kötü bir yönetim olduğunu gösterdiği, davacı vekilinin “davalı yanın şirketi kasıtlı olarak zarara uğrattığı 169.197.33-TL
‘nin davalıdan tahsili ve şirkete iadesini istiyoruz“ şeklindeki beyanına göre bu bedelin şirkete
ödenmesine karar verilirse öz sermaye 5.516,79+169.197,33-TL= 174.714,12-TL olacağı, bu durumda her bir ortağın hissesine düşen öz sermaye: 43.678,53-TL olduğu bildirilmiştir.
Son bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere, şirket yetkilisi davalı … tarafından kendisine ve diğer şirket ortağı …’ye usulsüz maaş ödemeleri yaptığı,şirketin duran ve dönen malvarlıklarını elden çıkartmak suretiyle şirketi zarara uğrattığı, bilirkişi ek raporunda da tesbit edildiği üzere şirketin 2013 yılından önceki össermaye ve karlılık durumu ile 2015 yılındaki mali durumu karşılaştırıldığında ortaya çıkan sonucun normal bir faaliyet sonucu elde edilebilecek rakamlar olmadığı anlaşıldığından davalının şirketi zarara uğrattığı miktar olan 169.197,33 TL’nin davalıdan tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
Birleştirilen dosyada ise aldırılan bilirkişi raporu ve davalı vekilinin beyanları doğrultusunda,davalı … tarafından 3.kişilerden şirket adına tahsil edilen 43.706,15 TL’nin şirket hesaplarına aktarıldığı ispatlanamadığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davada davacının şirket ortaklığından ayrılma talebi nedeniyle şirket davalı olarak gösterildiğinden ve yargılama sırasında bu konudaki davanın tefrikine karar verildiğinden karar başlığından asıl dava da davalı olarak şirket gösterilmemiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
A-Mahkememizin 2019/832 esas sayılı dosyasında;
1- Asıl davada, davacının ıslah talepli davasının KABULÜ ile; 169.197,33-TL nin davalı …’den alınarak dava dışı … Forklift ..Ltd.Şti.’ne ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 11.557,87-TL harçtan peşin alınan 3.402,73-TL harcın mahsubu ile (512,33-TL peşin harç + 2.890,40 -TL ıslah harcı toplamı ) bakiye 8.155,14-TL harcın davalılardan tahsiline,
3-Davacılar tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.106,20- TL yargılama giderin peşin alınan 3.402,73-TL harcın mahsubu ile (512,33-TL peşin harç + 2.890,40 -TL ıslah harcı toplamı ) davalılardan alınarak davacılara verilmesine
4-Davacılar yararına ölçümlenen 20.023,75-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
B-Birleştirilen Bursa 1.Asliye Tic.Mah.’nin 2015/1341 esas sayılı dosyasında;
1-Açılan davanın esas sayılı dosyasında açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 43.706,15-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 2.985,57- TL harçtan peşin alınan 881,20- TL harcın mahsubu ile bakiye 2.104,37- TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 500,80- TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 424,19-TL yargılama gideri ile peşin alınan 881,20- TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yararına ölçümlenen 6.481,80- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen kısım üzerinden davalı yararına ölçümlenen 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/11/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Asıl davada davacı gideri ; Birleşen dosyada davacı gideri,
28,05- TL ilk gider, 31,80 TL ilk gider,
1.700,00 TL bilirkişi gideri, 350,00 TL bilirkişi ücreti,
250,00 TL taksi ücreti, 119,00-TL tebligat ve posta gideri,
128,15- TL tebligat posta gideri, 500,80- TL toplam gider,
2.106,20 TL toplam gider,