Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/831 E. 2020/54 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/831 Esas – 2020/54
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/831
KARAR NO : 2020/54

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … KAĞIT PLASTİK AMBALAJ MALZEMELERİ İNŞAAAT SAN.VE TİC. A.Ş. – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … ENERJİ ELEK.TOP.TİC.A.Ş – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
YAZIM TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirketten elektrik enerjisi satın aldığını ve satın alınan elektrik enerjilerinden dolayı 28/02/2011 ile 31/01/2015 tarihleri arasında 43 adet fatura düzenlendiğini, bu faturalarda kayıp enerji bedeli tahakkuk ettirilerek 420.780,00 TL ile belirlenemeyen meblağdan fazla tahsilat yapıldığını, elektrik enerjisinin nakli sırasında veya başka kişilerin hırsızlık yapması nedeniyle kullanılan eelktrik bedelinin davacıdan tahsil edilmesinin hukuk devleti ile bağdaşmadığını, ayrıca 4628 Sayılı Yasanın 4.maddesinin EPDK’ya bu hususta düzenleme yapma yetkisi vermediğini, EPDK’nın yetki sınırlarını aşarak düzenleme yaptığını, bu durumdan dolayı zarara uğrayan kişilerin açtığı davaların kabul edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel kurulu tarafında verilen 21/05/2014 tarih 2013/2454 Esas 2014/679 sayılı kararı ile kayıp -kaçak bedellerinin iade edilmesine karar verildiğini belirterek43 adet faturadan dolayı kayıp enerji bedeli olarak tahakkuk ettirilerek tahsil edilen 420.780,00 TL’nin her bir fatura için ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği ancak duruşmalara katılınarak, davanın reddini talep etmiştir
Davalı vekili katılmış olduğu oturumlarda ve beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME;
Davacı, davalı şirketten elektrik enerjisi aldığını, bu alım -satım nedeniyle 43 adet fatura düzenlendiğini, bu faturalarda 420.780,00 TL kayıp -kaçak bedeli adı altında tahsilat yapıldığını, bu tahsilatın kanuna aykırı olduğunu belirterek, davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu mahkememizin 01/03/2017 tarihli 2016/638 esas-2017/273 karar sayılı kararı ile, davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM’a gönderildiği, İstanbul BAM 3.HD’nin 2017/1144 esas-2017/1234 karar sayılı kararı ile, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verildiği bu kez kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 3.HD’nin 12/09/2019 tarih 2018/753 esas-2019/6636 karar sayılı ilamı ile özetle;”… 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Bu aşamada, davanın konusuz kalması hakkında genel açıklama yapılmasında yarar görülmüştür.İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K). Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun yada Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Bu durumda, mahkemenin, bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi gerekmektedir.Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.Bu noktada, mahkemece; HMK’nun 331/1. maddesi uyarınca, konusuz kalan dava hakkında yargılamaya devam edilerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğu tesbit edilmeli ve o tarafın yargılama giderlerine (bu bağlamda vekalet ücretine de) mahkum edilmesi gerekir.Eldeki davada; davacı, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir.Hal böyle olunca; ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında dosya yeniden esasa kaydı yapılmış, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeni ile konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 7.185,88 TL’nin mahsubu ile artan 7131,48-TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 262,20-TL yargılama gideri ile peşin alınan 54,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yararına ölçümlenen 3.400,00-TL maktu vekalet ücertinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29/01/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
33,50 TL ilk gider,
228,70 TL tebligat ve posta gideri,
262,20 TL toplam gider,