Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/830 E. 2020/86 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA “Türk Milleti Adına”
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR

Esas No : 2019/830
Karar No : 2020/86

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı : … … İŞLETMESİ –
Vekili : Av. … – …
Davalı : … – …
Vekili : Av. … – …
Dava : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Dava Tarihi : 12/02/2015
Karar Tarihi : 07/02/2020
Kararın Yazım Tarihi : 07/03/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalı arasında, davalının Millet Mah. 4.Çakmak Sk.8.Etap N:4 Yıldırım/BURSA adresinde kullanılmak üzere abone sözleşmesi tesis edildiğini,borçlu hakkında ödenmeyen su borçlarından dolayı takip yapıldığını, borcun bugüne denk ödenmediğini,davalının yasa,yönetmelikler ve abone sözleşmesi gereği bu borçtan sorumlu olduğunu,06/11/2012 tarihinde … Genel Müdürlüğü ile davalı arasında abonelik sözleşmesi yapıldığını,davalı borçlunun sayacın kayıtlı olduğu adreste suyu kullandığını, borç dökümü ve abonelik başvurusu sırasında borçlu şirket tarafından sunulan evrakların dilekçeleri ekinde sunulduğunu,abone olan borçlunun suyu kullandığının kesin olduğunu ve suyu kullanım bedelinden kaynaklanan borcunun da kesin olduğunu,alacağın likit ve vadesi geçmiş bir alacak olduğunu beyanla, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine ve akabinde işbu davaya konu borcun … numaralı abonelik sözleşmesine bağlı su kullanımına ilişkin olduğunu, ilgili abonelik sözleşmesinin inşaatını vekil eden davalı şirketin gerçekleştirdiği … N:4 Yıldırım-Bursa adresi için yapıldığını,bu adreste henüz yapı kullanım izni alınmamışken binada oturan ev sahipleri ve kiracıların su kullanımına ilişkin talepleri üzerine müvekkili şirketin kendi şahsına … ile abonelik sözleşmesi yapmak durumunda kaldığını,borcun kaynağı olan su kullanımının müvekkili tarafından gerçekleşmediğini,su kullanımına ilişkin faturaların ilglii bina sakinlerinin kullanımı sonucu kesildiğini,hizmetten yararlananın ve muhatabın müvekkili şirket olmadığını,su tüketimini yapanların bina sakinleri olduğunu beyanla, söz konus abonelikten su kullanan kat maliklerinin davaya dahil edilmelerini, yargılama sonucu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, su abonelik sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız icra takibine borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosya içerisine celp olunan Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2013/… takip sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı … Genel Müdürlüğü tarafından borçlu …aleyhine 23.220,50 TL.asıl alacak, 686,49 TL.hesaplanmış faiz, 149,63 TL.işlemiş faizi, 11,97 TL.KDV’si olmak üzere toplam 24.068,59 TL.alacak için ilamsız takip yapıldığı, davalı şirketin borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 17.11.2015 tarihli 2015/211 esas-2015/1007 karar sayılı kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle reddine, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 4.644,10.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verildiği, kararın davalı vekilinin 30/03/2016 tarihli dilekçesi ile temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 19/09/2018 tarihli, 2018/4032 E. 2018/8727 K. Sayılı ilamı ile özetle;”… yargılama sırasında taraflarca imzalanan taahhütname ile borç davalı tarafça kabul edilerek taksite bağlamış olduğundan, davanın konusuz kaldığına dair mahkeme değerlendirmesi doğru ise de; mahkemece konusuz kalan dava hakkında, “karar verilmesine yer olmadığı” yönünde usuli bir hüküm kurulması gerekirken, “davanın reddine” dair esasa ilişkin karar verilmiş olması hüküm fıkrasında çelişkiye sebebiyet vermiştir.
Bu haliyle, konusuz kalan dava hakkında, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Davalının icra inkar tazminatına ilişkin temyizi yönünden ise;
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta; takip konusu edilen asıl alacak miktarının dayanağı olarak 2013 yılı 5-8. dönemlerine ait borç listesi gösterilmiştir. Bu nedenle borç konusu alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden borç konusu alacak likit kabul edilemeyecektir.
Bu itibarla; mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile bozulmasına dair karar verilmiş, yeniden bir değerlendirme yapılmak üzere dosya mahkememizin 2019/830 esasına kaydedilmiş, ilk celsede usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmaya karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek, koşulları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
2-Koşulları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,70 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 246,45 TL yargılama gideri ve 440,08 TL harcın ( dava açılış aşamasında alınmış olan peşin, başvuru, vekalet ücreti toplamı) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştikten sonra re’sen yatıranlara iadesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, hükmün tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.


Hakim …
¸e-imzalıdır.