Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/787 E. 2021/39 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”

ESAS NO : 2019/787
KARAR NO : 2021/39

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil firmanın doğalgaz ve su borularının kontrollerini ve sıdırmazlık testi işini yaptığını, takip dosyasında mevcut tarih ve numaralı yazılı faturalar ile davalı firmanın doğalgaz borularının kaynak kontrolü ve sızdırmazlık testi yapıldığını, ancak davalı tarafın fatura karşılığı aldığı hizmetin bedelini ödememesi üzerine Bursa 18. İcra Müdürlüğü 2016/… sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığı ve davalı icra dosyasına yaptığı haksız itiraz ile icra takibini durdurduğunu, davalının yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkil ile davalı arasında hizmet satımından kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğunu, faturaya dayalı alacaklarda alıcının ödemedği bedele ilikşin icra takipleri hizmet satıcının yani müvekkilin ikametgahına yapılabileceğini, bu nedenlerle davalı borçlunun borca itirazının iptaline, davalı borçlu kötü niyetle itiraz ettiği için %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalı yana TK 35. Maddesine göre tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içinde davaya cevap vermediği anlaşıldı.
Dava, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı icra dosyasında borçlu davalının borca ve yetkiye itiraz netiesinde takibin durması sonucunda itirazın iptali ve icra inkar istemine ilişkindir.
Bursa 18. İcra müdürlüğü 2017/… E. Sayılı dosyası incelendiğinde, alacaklısının … Mühendislik Hiz. İmalat Montaj Loj. İnş. Taah. İth. İhr. Tic. Ve San.Ltd. Şti olduğu, boçlusunun … Mühendislik olduğu, borçlu hakkında cari hesap alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun süresinde borca ve yetkiye itiraz neticesinde takibin durması sonucu işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede, İcra ve iflas kanununda yetki itirazı İİK 50/2.maddesinde düzenlenmiştir.Buna göre HMKnın yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır.Borçlar, sözleşmeden, haksız fiilden ya da sebepsiz zenginleşmeden doğar. Bu üç borcun kaynağına göre yetkili mahkeme ayrı ayrı düzenlenmiş olup, genel yetkili mahkeme ise HMK.nın 6. maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesidir. Yetkiye ilişkin diğer düzenlemeler, bu düzenlemenin yanında özel düzenlemeler olup, genel düzenlemeyi ortadan kaldırıcı nitelikte değildir.Taraflar arasında ticari nitelikte hizmet alım-satımından kaynaklı bir ilişki olduğu açıktır.Taraflar arasında usulüne uygun düzenlenmiş bir yetki sözleşmesi de yoktur.Bu durumda HMK 10.maddesinde düzenlenen sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.Borcun İfa yeri TBK 89.maddesine göre belirlenecektir.TBK.nun 89 maddesinde para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği belirtilmektedir.
Türk Borçlar Kanununun 89.maddesinde yer alan düzenleme ile para borçlarının ifa yerine göre yetkili mahkemeyi belirleme esası getirilmiştir. Dava doğalgaz borularının kaynak kontrolü ve sızdırmazlık testinden kaynaklanmakta olup, alacağın varlığı öncelikle sözleşmenin mevcudiyeti, daha sonra da davacının edimini yerine getirilip getirilmediğinin tespitinden sonra belirlenecektir. Bir başka ifade ile davanın konusu münhasıran para borcuna ilişkin değildir. Sözleşmenin mevcudiyeti tartışıldıktan ve davacının edimini yerine getirildiğinin tespitinden sonra nihayetinde bir paraya hükmedilecek olması uyuşmazlığın esasının para borcu olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Aslında tüm borç kaynaklarına göre değerlendirme yapıldığında dahi, neticede bir para ödeme kararına hükmedildiği için, tüm borçların para borcu olduğu gibi bir sonuca ulaşılır. Haksız fiilden kaynaklanan bir borçta sonuçta haksız fiilin varlığının tespiti halinde para borcuna dönüşeceği gibi sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir borçta, sebepsiz zenginleşme koşulların varlığı kabul edildiğinde bir tazmin hükmüne varıldığı için neticede bir para borcuna dönüşecektir. Tüm bu borç ilişkilerinden doğan borçların para borcu olduğu kabul edildiğinde. HMK.nun yetkiye ilişkin genel hükmü olan 6.madde hükmü neredeyse uygulanamaz hale gelecek, özel hüküm olan 10.madde genel hüküm halini alacaktır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17 HD.nin 07.12.2017 tarihli, 2017/1241 Esas- 2017/1939 Kara sayılı kararı).
Para borçlarında ifa yerine ilişkin kuralın, konusu alacaklının, borçluya verdiği bir miktar paranın iadesi talebini içeren karz sözleşmesinden doğan borçlarla sınırlı olduğu kabul edilmiştir.Somut olaydaki uyuşmazlık karz aktinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmayıp, ticari nitelikte hizmet alım-satımından kaynaklanan alacağa ilişkin bulunduğundan ve davalının ikametgahının MALATYA olması nedeniyle davalının Bursa İcra Müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın usulune uygun yasal sürede yapıldığından kabulune ve dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz bu kararı davacı vekilinin 04/05/2018 tarihli dilekçesi ile istinaf incelemesine tabi tutulmuş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 2018/1061 E. 2019/465 K. Sayılı 03/07/2019 tarihli ilamı ile mahkememizin görevli olduğuna karar verilmiştir.
Yeniden mahkememiz esasına kaydedilen dava dosyasında yargılamaya devam edilmiş, BA-BS formları celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu temin edilmiştir.
23/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının, vekili aracılığıyla vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkili ile davalı arasında var olan ticari ilişki neticesinde bakiye kalan borcun ödenmemesi nedeniyle takip başlattığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptalini, %20 İcra inkar tazminatına hükmedilmesini, Mahkeme giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ettiği, dosyası içerisinde davalının cevap dilekçesi veya savunmasına rastlanmadığı, Sayın Mahkemenin 29/06/2020 tarihli ara kararında; “taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan, davacı ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde, bilirkişi incelemesi yapılmasına,” karar verilerek dosyanın tarafıma tevdi edildiği, davacıya ait defterlerin tasdiki zorunlu defterlerden olduğu, 2016 yılları açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 69. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulmuş olduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini doğruladığı,davacı Ticari defter ve kayıtlarına göre Davacının Davalıdan takip Tarihi (04.08.2016) itibarı ile 7.986,50 TL Alacaklı görüldüğü, bu tutarın ise takibe konu edilen fatura tutarlarına eşit olduğunu bildirmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava , davacı tarafça ,davalı aleyhine 7.986,35 TL tutarında ödenmeyen cari hesap ekstresi ve faturalara dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir. Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere Malatya Asliye Hukuk Mahkemelerine talimat yazıldığı , davalı tarafa defter inceleme gününün usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmadığının tespit edildiği, SMMM bilirkişi tarafından davacı tarafın defterlerinin incelenmesi sonucunda tanzim edilen raporda da belirtildiği üzere özetle; davacı defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi (04/08/2016) itibariyle 7.986,50 TL alacaklı görüldüğünün, bu tutarın takibe konu edilen fatura tutarlarına eşit olduğunun bildirildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte, davanın kabulü ile davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.597,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ ile davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin kaldığı yerden AYNEN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.597,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 545,55 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 96,46 TL’nin mahsubu ile bakiye 449,09 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 1.047,30 TL yargılama gideri ve 96,46 TL peşin harcın, 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.1179,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
750 TL bilirkişi ücreti
297,30 TL posta ve tebligat gideri
96,46 TL peşin harç
31,40 TL başvurma harcı
4,60 TL vekalet harcı
Toplam 1.1179,16 TL