Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/774 E. 2020/780 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/774
KARAR NO : 2020/780
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … – Minareli Çavuş Mah. Münevver Sok. N:82/1 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16152-51876-….] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16073-70460-….] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davalı şirketle aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davalı şirkete mal ve hizmet sattığını, karşılığında faturalar kestiğini, davalı yanca bir kısım ödeme yapıldığını, fakat bakiye kısmın davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, bu sebeple Bursa 10.İcra Müd.’nün 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden mal ve hizmetin karşılığı olarak faturalar üzerinden davalıya ilamsız takip başlatıldığını beyanla, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden ve miktardan devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı borçlu şirketin taşınır-taşınmaz malları üzerine teminatsız ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı tarafından ticari ilişki sebebiyle davalı şirkete mal ve hizmet sattığını, karşılığında faturalar kestiğini, davalı yanca bir kısım ödemeler yapıldığını, fakat bakiye kısım davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmediğinin bildirildiğini, ancak davacı vekilinin iddia ettiği hususların tamamen gerçek dışı olup, bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, irsaliyeli faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 12/06/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 14/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 18/06/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı ve davalı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 02/04/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı şirket ile davalı şirket arasında mal ve hizmet alımına ait yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen fiyat farkı faturasında fiyat farklarının nelerden ibaret olduğu, açıklamalı ve detaylı bir şekilde davalı şirket tarafından faturada belirtilmediği, davalı şirket ve davacı şirketin fiyat farkı faturasında mutabık kaldıkları yönünde davalı şirket tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin de olmadığı, davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesinde davalı şirket tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin olmadığı, davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesinde davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen fiyat farkı faturası sonrası davacı şirkete 22.000 TL gibi ufak bir cari hesap borçlarının kaldığının belirtildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete borcun ödenmesi konusunda takip tarihinden önce gönderilmiş herhangi bir ihtarın olmadığı, davacı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketin davalı şirketten 208.858,16 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıyla arasındaki ticari ilişki kapsamında trafo, köşk, elektrik işleri konusunda mal sattığı ve hizmet verdiği ve yapılan işlere ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen icra takibine konu faturaların davalının ticari defterine kaydedildiği anlaşılmakla davacının 208.858,16 TL alacaklı olduğu, uyuşmazlığın ise davalı tarafından düzenlenen 26/12/2018 tarihli 39027 numaralı 185.846, 46 TL bedelli fiyat farkı faturasından kaynaklandığı anlaşılmakla, taraflar arasında fiyat farkı faturası düzenleneceğine dair yazılı bir anlaşmanın bulunmadığı, davacının yetkili temsilcisi olmayan çalışanın faturayı teslim almasının davacı ile fiyat farkı düzenlemesine dair sözleşmenin kurulduğunu göstermeyeceği ve davacı tarafın fiyat farkı faturası düzenlendiğine dair bir sözleşme yapıldığının inkar edilmesi ve bilirkişi raporunda davalı tarafından sunulan fiyat farkı faturasının davalı şirketin ticari defterlerine kaydedildiği ancak davacı şirketin kayıtlarında ilgili faturaya rastlanılmadığı sabit olup davalı tarafından icra takibine konu faturaları teslim aldıktan sonra yasal 8 günlük süre içinde usulune uygun itirazda bulunulmadığından fatura içeriğinin kesinleştiği, fiyat farkı faturası düzenlenmesinin davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/7933 Esas ve 2019/5077 Karar sayılı Kararı, Bursa BAM 5. Hukuk Dairesinin 2019/16 Esas ve 2020/1483 Karar sayılı Kararı) bu kapsamda HMK’ nın 222. Maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerin kesin delil olduğu ve kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının davalıdan 208.858,16 TL alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın kısmen kabulu ile icra takibinin devamına, davalının icra takibinden önce usulune uygun temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebi yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin eser sözleşmesi ilişkisi olup alacağın tespiti yönünden bilirkişi incelemesinin yapılması zorunlu olduğundan icra ve inkar tazminatı talebinin reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 208.858,16 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİKnun 67 maddesi uyarınca davalı vekili ve davacı vekillerinin icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından bu taleplerinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 14.267,10 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.802,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.464, 5TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davanın kısmen kabul ve red oranına göre 1188 TL kısmının davalıdan, 132 TL kısmının davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 750,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 78,20 TL olmak üzere toplam 828,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 745,70 TL yargılama gideri ve 2.875,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.621,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 23.070,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.