Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/765 E. 2020/319 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/765 Esas
KARAR NO : 2020/319
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … MOTORLU ARAÇLAR VE İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…. –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/07/2020
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına ilişkin takibin başlatılması usulü hakkında kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi, ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğu dava şartı haline geldiğini, bu hükme göre müvekkili ve davalı aralarındaki uyuşmazlık sebebiyle arabulucuya başvurulduğunu, müzakere sonucu anlaşmaya varamadıklarını, davalının fatura ve cari hesap ekstresinden görüleceği üzere borcu olup, borcun vadesi gelmesine rağmen bu borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin icra takibi başlattığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini, davalının kötüniyetli olarak icra takibine haksız gerekçeler ile itiraz ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi için işbu davayı açtıklarını, açılan işbu davanın kabulü ile Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2018/…sayılı icra takip dosyasının devamına, alacak likit ve davalı kötüniyetli olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2018/…sayılı icra takip dosyası, arabuluculuk tutanağı, cari hesap ekstresi, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 16/05/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 23/05/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 30/05/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 31/01/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu döneme ait ticari defterlerinin yasal süreler içinde usulüne uygun olarak yapıldığını, 2016 yılına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda şirketin defterlerinin e defterlere kayıtlı olduğu, davacı firma ile davalı firma arasinda 2016 yilinda ticari bir ilişki bulunduğu, davacı ile davalı arasında dosyada herhangi bir sözleşme olmadığını, davacı şirketin 2016 yılı ticari defterleri ve kapanış tasdikleri açısından TTK hükümlerine uygun olarak işlemlerinin yapılmış olduğu, KDV beyannamelerinin zamanında fatura ve defter kayıtlarıyla uyumlu olduğunu, 29/08/2016 tarihinde 057991 nolu toplamda 3.384.81 Tllik fatura davacı firmanın Ağustos 2016 dönemi kayıtlarında yer aldığını, ticari defter kayıtları ve faturanın birbiriyle uyumlu olarak işlendiğini, 20/10/2016 tarihinde Davalı …’dan yapmış oldugu banka havalesi şeklindeki tahsilat 1.690.00 TL, davacı firmanın Ekim 2016 dönemi kayıtlarında yer aldığını, 29/08/2016 tarihinde kesmiş olduğu 3.384.81 TL fatura karsılıgında 20/10/2016 tarihinde davalıdan 1.690,00 TL banka havalesi ile tahsilat yapıldığını, 2017 senesine 1.694.81 TL devir ederek davalı firmanın borçlu gözüktüğü mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yoluyla gönderilmiş olup, davalının kesin süre içinde defterlerini ibraz etmediğinden talimatın bila ikmal mahkememize iade edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalıya verdiği mal sattığı ve fatura düzenlediği, fatura bedelinin 1690 TL kısmının ödendiği bakiye kısmı yönünden icra takibine vaki alacak talep edildiği anlaşılmakla, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmakla HMK’ nın 220. Maddesi uyarınca davacının ticari defterlerine itibar edilebileceğinden davacının asıl alacağı talep edilen 1694,81 TL alacağın sübut bulduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulü ve itirazın iptali ile takibinde devamına, icra inkar tazminatı yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2018/…E. Sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İcra iflas kanunu 67. Mad. Gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 338,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 115,77 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 71,37 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 500,00 TL, posta ve tebligat gideri 190,70 TL olmak üzere toplam 690,70 TL yargılama gideri ve 115,77 TL peşin harç olmak üzere toplam 806,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.694,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava konusu uyuşmazlık miktarının 2020 yılı itibariyle 5.390,00 TL kesinlik sınırı altında olduğunda kesin olmak üzere karar verildi Verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.