Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/756 E. 2020/22 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/756 Esas
KARAR NO : 2020/22
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … YATIRIM VE İŞLETME A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … LOJİSTİK OTOMOTİV İNŞ. TUR. TİC. VE SAN. A.Ş. – …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/02/2020
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait 16 … 70 plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla Bursa 19. İcra Müdürlüğünden 2017/… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya 08/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından dosyaya sunulan 11/08/2017 tarihinde itirazda bulunulduğunu, borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu, borçlunun itirazının tebliğ edilmediğini, haricen öğrendiklerini, bu nedenle 1 yıllık dava açma süresi içerisinde işbu davanın ikame edildiğini, müvekkili şirkete 3996 sayılı bazı yatırım ve hizmetlerin yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılması hakkında kanun ve 2011/1807 sayılı 3996 sayılı bazı yatırım ve hizmetlerin yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılması hakkında kanunun Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirketi olarak kurulduğunu, ülkedeki en büyük alt yapı projelerinden biri olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesinin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalanmış olduğu 27 Eylül 2010 tarihli uygulama sözleşmesi çerçevesinde üstlenmiş bulunduğunu, bu doğrultuda yapımı tamamlanan Gebze-Orhangazi kesimi K2 Altınova kavşağı ile kesim sonu arası ve Orhangazi-Bursa kesimi başlangıcı ile Gemlik Kavşağı arası 16 Nisan 2016 tarihli Resmi Gazete’de ilan edilmek suretiyle 21/04/2016 tarihinde işletmeye açıldığını, işbu davaya konu borcun sebebini teşkil eden ihlalli geçiş fiilinin tanımlanması gerektiğini, ihlalli geçişin müvekkili şirket tarafından yapımı ve işletmesi üstlenilen otoyolun geçiş ücreti ödenmeksizin kullanılması ve tahakkuk eden ücretin geçişi takip eden 15 günlük kanuni ödeme süresi içinde de ödenmemiş olması anlamına geldiğini, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrası gereği geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarınca ceza, genel hükümlere göre tahsil edileceği, müvekkili şirkete işletici şirket sıfatıyla geçiş tutarının 4 katı tutarındaki ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verildiğini, geçiş yapan davalıya ait araca ait ihlalli geçiş vakıasının davalının ticari faaliyeti sırasında gerçekleştiğini, her iki taraf içinde ticari sayılan uyuşmazlık konusu olduğunu, bu nedenlerle Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır. Davalının duruşmadaki savunmasında, dava konusu aracın Albaraka Bankasında hesabının bulunduğu, hesapta yeterli bakiyenin olduğu, hesaptan para çekilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı icra takip dosyası, tarafların beyanı, ihlalli geçiş bildirim evrakları, ihlali geçiş tablosu, ihtarname, geçiş ücreti sorgulama hatası ekran görüntüleri, davacı firmaya gönderilen e-mailler, araçların operasyonel kiralama kontratları, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından 28/07/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 08/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde11/08/2017 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu alacağın davacı tarafından işletilen otoyoldan davalıya ait 16 … 70 plakalı aracın ücret ödemeden geçiş yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından kesilen cezanın 15 gün içinde cezasız ödeneceği, 15 günlük yasal süre sonunda geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza tutarı ile ödeneceğinin davalıya ihtarname ile bildirildirilmiş, ancak davalı tarafından 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapılmaması nedeniyle hakkında yasal işlem başlatılmıştır.
Diğer yandan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür.
Ancak davanın açıldığı tarihten sonra 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin bir ve beş fıkrasında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir.
O halde somut olayda, davacıya ait otoyoldan davalının maliki olduğu aracın geçiş ihlali yaptığının dosyaya sunulan kamera kayıtları,bildirim evrakları, ihtarnameler ve geçiş araçlara ait görüntü kayıtları sabit olduğu, davalı tarafın HGS veya OGS kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğu savunması yönünden, davalı tarafın ihlalli otoyoldan geçişten sonra 15 gün içinde geçiş ücretini ödediğini iddia etmemekte olup sadece HGS veya OGS kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğunu iddia etmektedir. OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır.
Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. Bu sebeple davalının bu savunmalarına itibar edilmeyerek davacının cezai tutar alacağının olduğu anlaşılmaktadır. (Bursa BAM 5. Hukuk Daires 2018/290 Esas ve 2018/504 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere)
Diğer yandan dört katı oranında ceza alınacağı ise Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilmesi gerekir. Yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz. Bu nedenle tebligata gerek yoktur.
6001 sayılı yasanın 30/5. Fıkrasına göre araç maliklerinin geçiş ücretleri ve cezalardan sorumlu olduğundan, davacının ceza tutarı talebine yönelik alacağının sübut bulduğu ve davalı, itirazında haksız olup, takip konusu borç miktarının cezai tutar kısmının yasa değişikliği sebebiyle asıl alacağın dört katı sorumlu olması sebebiyle davanın kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra ve inkar tazminatı talebi yönünden, 2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Daire’leri ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması ve alacağın likit olması gerekli olup somut olayda, alacağın belirlenebilir bir miktar, likit olup davalının borca itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminatının kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın; 109,45 TL geçiş ücreti, 437,8 Tl cezai tutar olmak üzere toplam 547,25 TL ile bu miktarın 28/07/2017 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte iptaline,
2-İİKnun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 109,45 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 55,90 TL yargılama gideri ve 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 100,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 547,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, dava konusu uyuşmazlığın miktarı dikkate alınarak, HMKnun 341 maddesi gereğince 2020 yılı itibariyle kesinlik sınırının altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi,verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.